
2007-10-03 - 14:10
TBMM Adalet Komisyonunda, 22. Dönemde Genel Kurulda görüşülemeyen ve bu dönem Hükümet tarafından yenilenen; Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı, Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı ile Tanık Koruma
Kanunu Tasarısı benimsendi.
TBMM Adalet Komisyonunda, 22. Dönemde Genel Kurulda görüşülemeyen ve bu dönem Hükümet tarafından yenilenen Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı benimsendi.
AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya'nın başkanlığında toplanan Adalet Komisyonunda, Hükümet tarafından yenilenen Kat Mülkiyeti
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ele alındı.
Komisyon, tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonunun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni benimsedi.
''Toplu yapı'' uygulamasının ortaya çıkardığı çok yönlü sorunların çözümlenmesi, yeni yapıların çağın gereklerine uygun ve depreme karşı
güçlendirilmiş şekilde inşa edilmesini öngören tasarıya göre, muhtemel afetler ve özellikle depreme karşı yapının güçlendirilmesi için
yapılacak harcamalar, ana gayrimenkulün genel giderlerine ilave edilecek. Bu gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki,
ödemede geciktiği günler için aylık yüzde 5 gecikme tazminatı ödeyecek.
Kat malikleri, yapı güvenliğiyle ilgili teknik inceleme ve çalışmalar sırasında, kendilerine ait bölümlere girilmesine izin verecek.
Binalardaki, kiriş, kolon ve perde duvarlar gibi taşıyıcı sistemin parçaları, ana gayrimenkulün ortak yerleri sayılacak. Ana yapının tamamını etkileyen sonuçlar doğurabilecek yerlerde, kat malikleri bağımsız hareket edemeyecek.
-BEŞTE DÖRT ŞARTI-
Ana gayrimenkullerin ortak yerlerinde yapılacak değişikliklerde, ''bütün'' kat maliklerinin yazılı rızası olmadıkça değişiklik yapılamayacağına ilişkin düzenleme değiştiriliyor. Buna göre, kat maliklerinden biri, diğer kat maliklerinin ''beşte dördünün'' yazılı rızası olmadıkça, ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramayacak. Ancak ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun ana yapıya veya bölümlere zarar verdiği ve acilen onarımının veya ana yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, kat maliklerinin rızası aranmayacak.
Kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyecek.
Tavan, taban veya duvar ile bağımsız bölümlerin birbirine bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızasıyla ana yapıya zarar
vermeyecek şekilde değişiklik yapılabilecek.
-KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ-
Henüz yapı yapılmamış veya yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kat irtifakının kurulması ve tapu siciline tescil edilmesi için, o arsanın
malikinin veya bütün paydaşlarının, buna ait istemle proje ve yönetim planı ile ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından
imzalanmış noterden tasdikli listeyi, tapu idaresine vermesi gerekecek.
Yapıları tamamlanmış olan kat irtifaklı binada, yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarihten itibaren 1 yıl içinde kat mülkiyetine
geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde kat irtifak hakkı sahiplerinden birinin veya varsa yöneticinin yazılı uyarısına rağmen,
kat mülkiyetinin kurulması için tapu idaresine verilmesi gereken belgelerden eksik olanları tamamlamaktan veya imzalanması gerekenleri
imzalamaktan kaçınan kat irtifak hakkı sahipleri, her bağımsız bölüm için bin Türk Lirası para cezası ödeyecek.
-DEVİR İÇİN DAVA AÇMA-
Kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin dava tarihindeki değeri o kat malikine ödenerek, bu mülkiyetin diğer kat maliklerine arsa
payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlı olacak. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açacak ve hakim, hüküm vermeden önce, devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere davacılara uygun bir süre verecek.
-DEVİR BEDELİ DAVALIYA ÖDENECEK-
Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hakim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin,davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle davalıya
ödenmesine karar verecek.
Kat irtifakı sahiplerinden biri, kendine düşen borçları, noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen bu ihtar tarihinden başlayarak 2 ay
içinde yerine getirmezse, hakim, onun arsa payının ve kat irtifakının, dava tarihindeki değeri karşılığında, öteki paydaşlara arsa payları
oranında devrine karar verecek.
-MUHALİFLER DAVA AÇABİLECEK-
Kat malikleri kurulu kararlarına aykırı oy kullanan veya toplantıya katılmayanlar, ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine,
kararın iptali için dava açabilecek.
Kat sahiplerinden birinin, kiracının veya başka bir sebebe dayanarak devamlı mülkiyetten faydalanan kişinin borç ve yükümlerini yerine
getirmemesinden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, sulh mahkemesine başvurarak, hakimin müdahalesini isteyebilecek.
Yöneticinin ad ve soyadı ile iş ve ev adresi, ana gayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere asılacak. Bu yapılmazsa, yönetici veya yönetim kurulu üyelerinin her biri, ilgilinin başvurması üzerine, mahkemece para cezasına çarptırılabilecek.
-TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLER-
Tasarıyla, toplu yapılara ilişkin özel hükümler getirildi. Buna göre, toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları
gerekecek. Bu parseller arasında kalan ve imar planına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart
aranmayacak.
Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınacak. Ancak toplu yapı
birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tabi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi
kurulamayacak. Yapılar tamamlandıkça, tamamlanan yapılara ilişkin kat irtifakları, kat mülkiyetine çevrilebilecek.
-ORTAK YERLER-
Park yeri, okul gibi toplu yapı kapsamında olup, bütünüyle bu kapsamdaki bağımsız bölümlerin ortak kullanma ve faydalanmasına tahsis edilmiş parsellerin malik hanesine; tahsis edildikleri toplu yapı kapsamındaki diğer parsellerin ada, parsel, blok ve bağımsız bölüm numaraları
gösterilerek tapu siciline kaydedilecek ve bu suretle tahsis edildikleri parsellerde bulunan bağımsız bölümlerin ortak yeri olacak.
Toplu yapılarda; yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekilleri, toplu yapı kapsamındaki
parsel veya parsellerin tamamını kapsayacak şekilde, bir bütün olarak ilgili makamlarca onaylanmış imar planı hükümlerine uygun olarak
hazırlanmış vaziyet planında ve projelerde belirtilecek.
Kamuya ayrılan yerlerin düzenlenmesi, işletilmesi ve bakımı, bu konuda yetkili kamu kurumu ile mutabakat sağlanması halinde, kamunun
kullanımını kısıtlamamak şartıyla toplu yapı yönetimince üstlenilebilecek.
-TOPLU YAPILARDA YÖNETİM VE GİDERLER-
Toplu yapılarda bir tek yönetim planı düzenlenecek, bu plan bütün kat maliklerini bağlayacak. Yönetim planının değiştirilebilmesi için, toplu
yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri bağımsız bölümlerin tamsayısının 5'te 4'ünün oyu gerekecek.
Toplu yapı kapsamındaki ortak yer ve tesislere ilişkin ortak giderler, o yapılardaki kat malikleri tarafından; bütün bağımsız bölümlerin ortak
kullanım ve yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve yerlere ilişkin ortak giderler ise bütün kat malikleri tarafından karşılanacak.
Kat malikleri, toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçerek veya bunların başka bir
parselde veya kamuya ait alanlarda bulunduğunu veya bağımsız bölümlerinin veya kendilerinin durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya
ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek, toplu yapı ortak gider payını ve toplanacak avansı ödemekten kaçınamayacaklar.
Kanundan önce kat irtifakı kurulmuş ve yapılar tamamlanıp yapı kullanma belgesi alınmış ana gayrimenkullerde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 2 yıl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde, kat mülkiyetinin kurulması için gereğini yerine
getirmeyen kat irtifak hakkı sahipleri, bin Türk Lirası para cezası ödeyecek.
ULUSLARARASI ÇOCUK KAÇIRMANIN HUKUKİ VEÇHELERİNE DAİR KANUN
Komisyonda, Hükümet tarafından yenilenen Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı ele alındı. Komisyon, tasarının
tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonunun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni kabul etti.
Çocukların velayet hakkına sahip olmayan kişilerce bir ülkeden diğerine haksız olarak götürülmesi olaylarının yol açtığı sorunların çözülmesini
amaçlayan tasarıya göre, Adalet Bakanlığı, başvuruda bulunan kişi adına, kaçırılan çocuğun (16 yaşını tamamlamamış) iadesi veya şahsi ilişki
kurulmasını sağlamak amacıyla idari ve adli işlemler yapmaya yetkili olacak.
Adalet Bakanlığı, cumhuriyet savcılığı aracılığıyla, çocuğun bulunduğu yerin tespiti ile menfaatlerinin korunması için gerekli önlemleri
alacak. Çocuğun ve kaçıran kişinin rızası ile iadesi veya taraflar arasında sulh yoluyla bir çözüme ulaşılması için gerekli önlemlerin
alınması sağlanacak. Bunun mümkün olmaması halinde, Adalet Bakanlığı adına, cumhuriyet savcılıkları, yetkili mahkemeye dava açacak. Dava ve
işlerle ilgili aile mahkemeleri görevli olacak.
-AKRABALARDAN BİRİNE TESLİM-
Mahkeme, esasa girmeden önce çocuğun iadesini uzmanlardan da yardım alarak, sulh yoluyla çözülmesini sağlamaya çalışacak. Mahkeme, talep üzerine veya resen, çocuğun yararının tehlikeye düşmesini önlemek için dava sonuna kadar, çocuğun görüşü ve uzman raporu alarak, geçici önlemlere başvurabilecek. Buna göre, çocuk, bakım ve gözetimini üzerine alan akrabalardan birine teslim edilecek veya güvenilir bir aile yanına, çocuk bakımının yapıldığı özel ve resmi kurumlara yerleştirilecek.
Mahkeme, çocuğun iadesi veya çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar, başvuruda bulunan ile çocuk arasında geçici olarak, ziyaret veya şahsi ilişki kurulmasına karar verebilecek.
-İADE KARARI VE VELAYET HAKKI-
Çocuğun iadesi yönünde verilecek karar, velayet hakkına ilişkin hüküm içermeyecek. Velayet hakkına ilişkin düzenleme yetkisi, çocuğun iade
edileceği devlete bırakılacak. Ancak iade talebinin reddedilmesi durumunda, mahkeme velayet konusunda bir karar alabilecek. Çocuğun
götürüldüğü veya alıkonulduğu ülkenin mahkemesince, bir velayet kararı verilmiş olsa dahi çocuğun iadesine karar verilebilecek.
-ÖNCELİK İADE DAVASINDA-
İade davası devam ederken, velayet davası açılmışsa, velayete ilişkin dava, iade davasının sonuna kadar bekletilecek. İade ile velayet
davaları birleştirilmişse öncelikle iade davası sonuçlandırılacak.
Çocukların kaçırılmasına ilişkin davalar, adli tatilde de görülecek.
Çocuğun iadesine veya şahsi ilişki kurulmasına dair ilamlar, icra emri tebliğ edilmeksizin, yerine getirilecek.
Geçici tedbir kararları, Cumhuriyet savcılıklarınca, SHÇEK veya diğer ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yerine getirilecek.
-İLAM, YOKLUĞUNDA YERİNE GETİRİLECEK-
Çocuğu yanında alıkoyan kişi bulunamaz veya hemen bulundurulması mümkün olmazsa, ilam, yokluğunda yerine getirilecek. Alıkoyan kişi, çocuğun bulunabileceği yerleri, hemen gösterecek, göstermezse bu yerler, zorla açtırılacak. Kolluk kuvvetleri, icra müdürlüğünün yazılı başvurusu üzerine yardım edecek.
-ZARAR GÖRMEMESİ SAĞLANACAK-
Çocuk hakkında koruma önlemleri alınırken, fiziksel ve zihinsel yönden zarar görmemesi sağlanacak. İlamın yerine getirilmesi, çocuğun fiziksel ve duygusal yönden gelişimini ağır bir şekilde tehlike altında bırakacağının, uzman tarafından tespit edilmesi durumunda, tehlike
ortadan kalkıncaya kadar ertelenecek.
Çocuk, başvuruda bulunanın veya tayin edeceği bir kişinin ya da kurum yetkilisinin huzurunda iade edilecek.
-GEÇİCİ TEDBİRLER-
Mahkeme, çocuğun iade ya da şahsi ilişki kurulması işlemleri tamamlanıncaya kadar, yerinin değiştirilmemesi için geçici önlemlere
başvurabilecek.
Buna göre, mahkeme, çocuğun yurt dışına çıkışını, çocuk adına pasaport alınması ve yenilenmesi işlemlerini durdurabilecek. Çocuğun okul,
muhtarlık veya nüfus kayıtlarının alınması veya değiştirilmesi işlemlerinin durdurulmasına karar verebilecek. Pasaport ve kimlik kayıtlarına, dava süresince el konulabilecek. Çocuğun tayin edilen sürelerde yetkili makamlarca kontrol edilmesine karar verebilecek.
-GİDERLERİ DEVLET KARŞILAYACAK-
Çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulması konusunda verilmiş bir karara aykırı olarak, çocuğu gizleyen veya ilamın icrasından sonra tekrar
kaçıran taraf ile bu eylemlere katılanlar hakkında İcra ve İflas Kanununun hükümleri uygulanacak.
Bir ailenin yanına veya paralı özel bir kurum veya benzeri kuruluşlara yerleştirilen çocukların giderleri, devletçe karşılanacak.
Tasarı hükümleri, 1 Ağustos 2000 tarihinden sonra meydana gelen dava ve işler hakkında uygulanacak.
TANIK KORUMA KANUNU ....
Adalet Komisyonunda, 22. Dönemde Genel Kurul gündeminde olmasına rağmen görüşülemeyen ve bu dönem hükümet tarafından yenilenen Tanık Koruma Kanunu Tasarısı ele alındı.
Komisyon, tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonu'nun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni, AK Parti'li
üyelerin oylarıyla aynen kabul etti.
Buna göre, koruma tedbirleri ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren
suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda tanıklık yapanlar yönünden uygulanacak.
-YAKIN İLİŞKİ İÇİNDE OLAN KİŞİLER-
İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk ve mağdurlar, mahkemede dinlenenlerin nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan
hısımlığından veya kayın hısımlığından üst soy veya alt soyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık
bağı bulunanlar ile yakın ilişki içinde olduğu kişiler, tanık koruma kapsamına alınacak.
-TANIK KORUMA TEDBİRLERİ-
Kimlik ve adres bilgileri kayda alınarak gizli tutulacak ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin, ayrı bir adres tespit edilecek.
Tanık koruma programı kapsamında olan kişiler, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan ya da ses veya görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenilecek.
Tutuklu veya hükümlü olanlar, durumlarına uygun ceza infaz kurumu ve tutukevlerine yerleştirilecek.
Tanık koruma programındaki kişilere, fiziki koruma sağlanacak.
Adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, diploma, pasaport, sosyal güvenlik gibi belgeler değiştirilecek ve yeniden düzenlenecek.
Koruma altına alınan kişilerin taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik tedbirler alınacak.
Geçici olarak geçimini sağlaması amacıyla maddi yardımda bulunulacak; koruma altındaki kişi çalışıyorsa iş yeri ya da iş alanı
değiştirilebilecek. Öğrenim görenin devam etmekte olduğu her türlü eğitim ve öğretim kurumunu değiştirmesi sağlanacak. Uluslararası
anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkeye yerleştirilebilecek.
Fizyolojik görünümünün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi ve buna uygun kimlik bilgilerinin
yeniden düzenlenmesi sağlanacak.
KİMLER KARAR VERECEK-
Tanık koruma tedbiri kararları, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından; kovuşturma evresinde ise mahkemece verilecek. Gecikmesinde sakınca bulunan bulunan hallerde, tanığın isteminin bulunması koşuluyla Cumhuriyet savcısından karar alıncaya kadar, kolluk amirinin yazılı emriyle de bu tedbirler alınabilecek.
Fizyolojik görünümün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesine ilişkin karar; tanığın istemi halinde
Tanık Koruma Kurulu tarafından verilecek.
-GÖZÖNÜNDE BULUNDURULACAK HUSUSLAR-
Tanık koruma kararının alınmasında, korunan kişi veya yakınlarının karşı karşıya kaldığı tehlikenin ağırlığı ve ciddiliği, soruşturma ve
kovuşturma konusu suçun önemi, tanığın yapacağı açıklamalar, alınacak tedbirin yaklaşık maliyeti, tanığın psikolojik durumu ve benzer
mahiyetteki diğer özellikler de gözönünde bulundurulacak.
-TANIK KORUMA TEDBİRİNİN KALDIRILACAĞI HALLER-
Tanık koruma tedbirleri şu durumlarda kaldırılabilecek:
''Koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yanlış bilgi vermesi veya bildiği hususları açıklamaması, koruma kararı verilmesine
neden olan olay hakkında yalan tanıklık veya iftiradan mahkum olması, önceki kimlik bilgileriyle ilgili kendisinden talep edilen bilgiler
hakkında yanlış beyanda bulunması, koruma kararında belirtilen tedbirlere aykırı bir davranış içine girmesi, koruma sebeplerinin
ortadan kalkması.''
-TANIKLARIN DİNLENMESİ-
Tanık, olayı hangi sebeple öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlü olacak.
Hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi, tanık için ağır bir tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya da maddi
gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tehlike oluşturacaksa; hakim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilecek.
Tanığın dinlenmesi sırasında, ses ve görüntülü aktarma yapılacak.
Tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece belirlenecek usule göre dinlenmesine de karar verilebilecek.
Koruma tedbirlerini uygulamak üzere, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce tanık koruma birimleri kurulacak.
Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, koruma kararının uygulanmasıyla ilgili kendi görev alanına giren konularda,
işbirliği ve yardımda bulunmakla yükümlü olacak.
-TANIK KORUMA KURULU-
Tanıkların kimliğinin saklı tutulması ve güvenliğinin sağlanması konusunda alınacak önlemlere ilişkin, İçişleri Bakanlığında Tanık Koruma
Kurulu oluşturulacak.
Kurul; mesleklerinde fiilen en az 15 yıl görev yapma şartıyla, Adalet Bakanlığında idari görevde çalışan birinci sınıf hakimler arasından 2,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Ankara'da görev yapan birinci sınıf adli yargı hakim veya Cumhuriyet savcıları arasından seçilecek 1,
Milli Savunma Bakanlığında idari görevde çalışan birinci sınıf askeri hakimler arasından 1, İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatından 1,
Jandarma Genel Komutanlığından 1, Sahil Güvenlik Komutanlığından 1, Emniyet Genel Müdürlüğünden 3, Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünden 1 üye olmak üzere toplam 11 üyeden oluşacak.
Kurul, koruma kararını verirken, bu kararı uygulayacak koruma birimince düzenlenecek korumanın şekli, süresi ve diğer özelliklerine ilişkin ön
değerlendirme raporunu dikkate alacak.
AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya'nın başkanlığında toplanan Adalet Komisyonunda, Hükümet tarafından yenilenen Kat Mülkiyeti
Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ele alındı.
Komisyon, tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonunun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni benimsedi.
''Toplu yapı'' uygulamasının ortaya çıkardığı çok yönlü sorunların çözümlenmesi, yeni yapıların çağın gereklerine uygun ve depreme karşı
güçlendirilmiş şekilde inşa edilmesini öngören tasarıya göre, muhtemel afetler ve özellikle depreme karşı yapının güçlendirilmesi için
yapılacak harcamalar, ana gayrimenkulün genel giderlerine ilave edilecek. Bu gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki,
ödemede geciktiği günler için aylık yüzde 5 gecikme tazminatı ödeyecek.
Kat malikleri, yapı güvenliğiyle ilgili teknik inceleme ve çalışmalar sırasında, kendilerine ait bölümlere girilmesine izin verecek.
Binalardaki, kiriş, kolon ve perde duvarlar gibi taşıyıcı sistemin parçaları, ana gayrimenkulün ortak yerleri sayılacak. Ana yapının tamamını etkileyen sonuçlar doğurabilecek yerlerde, kat malikleri bağımsız hareket edemeyecek.
-BEŞTE DÖRT ŞARTI-
Ana gayrimenkullerin ortak yerlerinde yapılacak değişikliklerde, ''bütün'' kat maliklerinin yazılı rızası olmadıkça değişiklik yapılamayacağına ilişkin düzenleme değiştiriliyor. Buna göre, kat maliklerinden biri, diğer kat maliklerinin ''beşte dördünün'' yazılı rızası olmadıkça, ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramayacak. Ancak ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun ana yapıya veya bölümlere zarar verdiği ve acilen onarımının veya ana yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, kat maliklerinin rızası aranmayacak.
Kat maliki, kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyecek.
Tavan, taban veya duvar ile bağımsız bölümlerin birbirine bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızasıyla ana yapıya zarar
vermeyecek şekilde değişiklik yapılabilecek.
-KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ-
Henüz yapı yapılmamış veya yapısı tamamlanmamış bir arsa üzerinde kat irtifakının kurulması ve tapu siciline tescil edilmesi için, o arsanın
malikinin veya bütün paydaşlarının, buna ait istemle proje ve yönetim planı ile ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından
imzalanmış noterden tasdikli listeyi, tapu idaresine vermesi gerekecek.
Yapıları tamamlanmış olan kat irtifaklı binada, yapı kullanma izin belgesinin alındığı tarihten itibaren 1 yıl içinde kat mülkiyetine
geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde kat irtifak hakkı sahiplerinden birinin veya varsa yöneticinin yazılı uyarısına rağmen,
kat mülkiyetinin kurulması için tapu idaresine verilmesi gereken belgelerden eksik olanları tamamlamaktan veya imzalanması gerekenleri
imzalamaktan kaçınan kat irtifak hakkı sahipleri, her bağımsız bölüm için bin Türk Lirası para cezası ödeyecek.
-DEVİR İÇİN DAVA AÇMA-
Kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin dava tarihindeki değeri o kat malikine ödenerek, bu mülkiyetin diğer kat maliklerine arsa
payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlı olacak. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açacak ve hakim, hüküm vermeden önce, devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere davacılara uygun bir süre verecek.
-DEVİR BEDELİ DAVALIYA ÖDENECEK-
Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hakim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin,davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle davalıya
ödenmesine karar verecek.
Kat irtifakı sahiplerinden biri, kendine düşen borçları, noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen bu ihtar tarihinden başlayarak 2 ay
içinde yerine getirmezse, hakim, onun arsa payının ve kat irtifakının, dava tarihindeki değeri karşılığında, öteki paydaşlara arsa payları
oranında devrine karar verecek.
-MUHALİFLER DAVA AÇABİLECEK-
Kat malikleri kurulu kararlarına aykırı oy kullanan veya toplantıya katılmayanlar, ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine,
kararın iptali için dava açabilecek.
Kat sahiplerinden birinin, kiracının veya başka bir sebebe dayanarak devamlı mülkiyetten faydalanan kişinin borç ve yükümlerini yerine
getirmemesinden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, sulh mahkemesine başvurarak, hakimin müdahalesini isteyebilecek.
Yöneticinin ad ve soyadı ile iş ve ev adresi, ana gayrimenkulün kapısı yanına veya girişte görülecek bir yere asılacak. Bu yapılmazsa, yönetici veya yönetim kurulu üyelerinin her biri, ilgilinin başvurması üzerine, mahkemece para cezasına çarptırılabilecek.
-TOPLU YAPILARA İLİŞKİN ÖZEL HÜKÜMLER-
Tasarıyla, toplu yapılara ilişkin özel hükümler getirildi. Buna göre, toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları
gerekecek. Bu parseller arasında kalan ve imar planına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart
aranmayacak.
Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin tesisinde ayrı ayrı dikkate alınacak. Ancak toplu yapı
birden fazla imar parselini içeriyorsa, münferit parseller üzerinde toplu yapı hükümlerine tabi olacak şekilde kat mülkiyeti ilişkisi
kurulamayacak. Yapılar tamamlandıkça, tamamlanan yapılara ilişkin kat irtifakları, kat mülkiyetine çevrilebilecek.
-ORTAK YERLER-
Park yeri, okul gibi toplu yapı kapsamında olup, bütünüyle bu kapsamdaki bağımsız bölümlerin ortak kullanma ve faydalanmasına tahsis edilmiş parsellerin malik hanesine; tahsis edildikleri toplu yapı kapsamındaki diğer parsellerin ada, parsel, blok ve bağımsız bölüm numaraları
gösterilerek tapu siciline kaydedilecek ve bu suretle tahsis edildikleri parsellerde bulunan bağımsız bölümlerin ortak yeri olacak.
Toplu yapılarda; yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekilleri, toplu yapı kapsamındaki
parsel veya parsellerin tamamını kapsayacak şekilde, bir bütün olarak ilgili makamlarca onaylanmış imar planı hükümlerine uygun olarak
hazırlanmış vaziyet planında ve projelerde belirtilecek.
Kamuya ayrılan yerlerin düzenlenmesi, işletilmesi ve bakımı, bu konuda yetkili kamu kurumu ile mutabakat sağlanması halinde, kamunun
kullanımını kısıtlamamak şartıyla toplu yapı yönetimince üstlenilebilecek.
-TOPLU YAPILARDA YÖNETİM VE GİDERLER-
Toplu yapılarda bir tek yönetim planı düzenlenecek, bu plan bütün kat maliklerini bağlayacak. Yönetim planının değiştirilebilmesi için, toplu
yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri bağımsız bölümlerin tamsayısının 5'te 4'ünün oyu gerekecek.
Toplu yapı kapsamındaki ortak yer ve tesislere ilişkin ortak giderler, o yapılardaki kat malikleri tarafından; bütün bağımsız bölümlerin ortak
kullanım ve yararlanmasına tahsis edilmiş tesis ve yerlere ilişkin ortak giderler ise bütün kat malikleri tarafından karşılanacak.
Kat malikleri, toplu yapı kapsamındaki ortak yapı, yer ve tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçerek veya bunların başka bir
parselde veya kamuya ait alanlarda bulunduğunu veya bağımsız bölümlerinin veya kendilerinin durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya
ihtiyaç bulunmadığını ileri sürerek, toplu yapı ortak gider payını ve toplanacak avansı ödemekten kaçınamayacaklar.
Kanundan önce kat irtifakı kurulmuş ve yapılar tamamlanıp yapı kullanma belgesi alınmış ana gayrimenkullerde, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 2 yıl içinde kat mülkiyetine geçilmesi zorunlu olacak. Belirtilen süre içinde, kat mülkiyetinin kurulması için gereğini yerine
getirmeyen kat irtifak hakkı sahipleri, bin Türk Lirası para cezası ödeyecek.
ULUSLARARASI ÇOCUK KAÇIRMANIN HUKUKİ VEÇHELERİNE DAİR KANUN
Komisyonda, Hükümet tarafından yenilenen Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Kanun Tasarısı ele alındı. Komisyon, tasarının
tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonunun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni kabul etti.
Çocukların velayet hakkına sahip olmayan kişilerce bir ülkeden diğerine haksız olarak götürülmesi olaylarının yol açtığı sorunların çözülmesini
amaçlayan tasarıya göre, Adalet Bakanlığı, başvuruda bulunan kişi adına, kaçırılan çocuğun (16 yaşını tamamlamamış) iadesi veya şahsi ilişki
kurulmasını sağlamak amacıyla idari ve adli işlemler yapmaya yetkili olacak.
Adalet Bakanlığı, cumhuriyet savcılığı aracılığıyla, çocuğun bulunduğu yerin tespiti ile menfaatlerinin korunması için gerekli önlemleri
alacak. Çocuğun ve kaçıran kişinin rızası ile iadesi veya taraflar arasında sulh yoluyla bir çözüme ulaşılması için gerekli önlemlerin
alınması sağlanacak. Bunun mümkün olmaması halinde, Adalet Bakanlığı adına, cumhuriyet savcılıkları, yetkili mahkemeye dava açacak. Dava ve
işlerle ilgili aile mahkemeleri görevli olacak.
-AKRABALARDAN BİRİNE TESLİM-
Mahkeme, esasa girmeden önce çocuğun iadesini uzmanlardan da yardım alarak, sulh yoluyla çözülmesini sağlamaya çalışacak. Mahkeme, talep üzerine veya resen, çocuğun yararının tehlikeye düşmesini önlemek için dava sonuna kadar, çocuğun görüşü ve uzman raporu alarak, geçici önlemlere başvurabilecek. Buna göre, çocuk, bakım ve gözetimini üzerine alan akrabalardan birine teslim edilecek veya güvenilir bir aile yanına, çocuk bakımının yapıldığı özel ve resmi kurumlara yerleştirilecek.
Mahkeme, çocuğun iadesi veya çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin dava sonuçlanıncaya kadar, başvuruda bulunan ile çocuk arasında geçici olarak, ziyaret veya şahsi ilişki kurulmasına karar verebilecek.
-İADE KARARI VE VELAYET HAKKI-
Çocuğun iadesi yönünde verilecek karar, velayet hakkına ilişkin hüküm içermeyecek. Velayet hakkına ilişkin düzenleme yetkisi, çocuğun iade
edileceği devlete bırakılacak. Ancak iade talebinin reddedilmesi durumunda, mahkeme velayet konusunda bir karar alabilecek. Çocuğun
götürüldüğü veya alıkonulduğu ülkenin mahkemesince, bir velayet kararı verilmiş olsa dahi çocuğun iadesine karar verilebilecek.
-ÖNCELİK İADE DAVASINDA-
İade davası devam ederken, velayet davası açılmışsa, velayete ilişkin dava, iade davasının sonuna kadar bekletilecek. İade ile velayet
davaları birleştirilmişse öncelikle iade davası sonuçlandırılacak.
Çocukların kaçırılmasına ilişkin davalar, adli tatilde de görülecek.
Çocuğun iadesine veya şahsi ilişki kurulmasına dair ilamlar, icra emri tebliğ edilmeksizin, yerine getirilecek.
Geçici tedbir kararları, Cumhuriyet savcılıklarınca, SHÇEK veya diğer ilgili kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yerine getirilecek.
-İLAM, YOKLUĞUNDA YERİNE GETİRİLECEK-
Çocuğu yanında alıkoyan kişi bulunamaz veya hemen bulundurulması mümkün olmazsa, ilam, yokluğunda yerine getirilecek. Alıkoyan kişi, çocuğun bulunabileceği yerleri, hemen gösterecek, göstermezse bu yerler, zorla açtırılacak. Kolluk kuvvetleri, icra müdürlüğünün yazılı başvurusu üzerine yardım edecek.
-ZARAR GÖRMEMESİ SAĞLANACAK-
Çocuk hakkında koruma önlemleri alınırken, fiziksel ve zihinsel yönden zarar görmemesi sağlanacak. İlamın yerine getirilmesi, çocuğun fiziksel ve duygusal yönden gelişimini ağır bir şekilde tehlike altında bırakacağının, uzman tarafından tespit edilmesi durumunda, tehlike
ortadan kalkıncaya kadar ertelenecek.
Çocuk, başvuruda bulunanın veya tayin edeceği bir kişinin ya da kurum yetkilisinin huzurunda iade edilecek.
-GEÇİCİ TEDBİRLER-
Mahkeme, çocuğun iade ya da şahsi ilişki kurulması işlemleri tamamlanıncaya kadar, yerinin değiştirilmemesi için geçici önlemlere
başvurabilecek.
Buna göre, mahkeme, çocuğun yurt dışına çıkışını, çocuk adına pasaport alınması ve yenilenmesi işlemlerini durdurabilecek. Çocuğun okul,
muhtarlık veya nüfus kayıtlarının alınması veya değiştirilmesi işlemlerinin durdurulmasına karar verebilecek. Pasaport ve kimlik kayıtlarına, dava süresince el konulabilecek. Çocuğun tayin edilen sürelerde yetkili makamlarca kontrol edilmesine karar verebilecek.
-GİDERLERİ DEVLET KARŞILAYACAK-
Çocuğun iadesi veya şahsi ilişki kurulması konusunda verilmiş bir karara aykırı olarak, çocuğu gizleyen veya ilamın icrasından sonra tekrar
kaçıran taraf ile bu eylemlere katılanlar hakkında İcra ve İflas Kanununun hükümleri uygulanacak.
Bir ailenin yanına veya paralı özel bir kurum veya benzeri kuruluşlara yerleştirilen çocukların giderleri, devletçe karşılanacak.
Tasarı hükümleri, 1 Ağustos 2000 tarihinden sonra meydana gelen dava ve işler hakkında uygulanacak.
TANIK KORUMA KANUNU ....
Adalet Komisyonunda, 22. Dönemde Genel Kurul gündeminde olmasına rağmen görüşülemeyen ve bu dönem hükümet tarafından yenilenen Tanık Koruma Kanunu Tasarısı ele alındı.
Komisyon, tasarının tümü üzerindeki görüşmelerden sonra, Adalet Komisyonu'nun 22. Dönemde benimsediği rapor ve metni, AK Parti'li
üyelerin oylarıyla aynen kabul etti.
Buna göre, koruma tedbirleri ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı 10 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren
suçlar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda tanıklık yapanlar yönünden uygulanacak.
-YAKIN İLİŞKİ İÇİNDE OLAN KİŞİLER-
İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk ve mağdurlar, mahkemede dinlenenlerin nişanlısı, evlilik bağı kalmasa bile eşi, kan
hısımlığından veya kayın hısımlığından üst soy veya alt soyu, ikinci derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları ve evlatlık
bağı bulunanlar ile yakın ilişki içinde olduğu kişiler, tanık koruma kapsamına alınacak.
-TANIK KORUMA TEDBİRLERİ-
Kimlik ve adres bilgileri kayda alınarak gizli tutulacak ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin, ayrı bir adres tespit edilecek.
Tanık koruma programı kapsamında olan kişiler, duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan ya da ses veya görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenilecek.
Tutuklu veya hükümlü olanlar, durumlarına uygun ceza infaz kurumu ve tutukevlerine yerleştirilecek.
Tanık koruma programındaki kişilere, fiziki koruma sağlanacak.
Adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, diploma, pasaport, sosyal güvenlik gibi belgeler değiştirilecek ve yeniden düzenlenecek.
Koruma altına alınan kişilerin taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik tedbirler alınacak.
Geçici olarak geçimini sağlaması amacıyla maddi yardımda bulunulacak; koruma altındaki kişi çalışıyorsa iş yeri ya da iş alanı
değiştirilebilecek. Öğrenim görenin devam etmekte olduğu her türlü eğitim ve öğretim kurumunu değiştirmesi sağlanacak. Uluslararası
anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkeye yerleştirilebilecek.
Fizyolojik görünümünün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesi ve buna uygun kimlik bilgilerinin
yeniden düzenlenmesi sağlanacak.
KİMLER KARAR VERECEK-
Tanık koruma tedbiri kararları, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı tarafından; kovuşturma evresinde ise mahkemece verilecek. Gecikmesinde sakınca bulunan bulunan hallerde, tanığın isteminin bulunması koşuluyla Cumhuriyet savcısından karar alıncaya kadar, kolluk amirinin yazılı emriyle de bu tedbirler alınabilecek.
Fizyolojik görünümün estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilmesine ilişkin karar; tanığın istemi halinde
Tanık Koruma Kurulu tarafından verilecek.
-GÖZÖNÜNDE BULUNDURULACAK HUSUSLAR-
Tanık koruma kararının alınmasında, korunan kişi veya yakınlarının karşı karşıya kaldığı tehlikenin ağırlığı ve ciddiliği, soruşturma ve
kovuşturma konusu suçun önemi, tanığın yapacağı açıklamalar, alınacak tedbirin yaklaşık maliyeti, tanığın psikolojik durumu ve benzer
mahiyetteki diğer özellikler de gözönünde bulundurulacak.
-TANIK KORUMA TEDBİRİNİN KALDIRILACAĞI HALLER-
Tanık koruma tedbirleri şu durumlarda kaldırılabilecek:
''Koruma kararı verilmesine neden olan olay hakkında yanlış bilgi vermesi veya bildiği hususları açıklamaması, koruma kararı verilmesine
neden olan olay hakkında yalan tanıklık veya iftiradan mahkum olması, önceki kimlik bilgileriyle ilgili kendisinden talep edilen bilgiler
hakkında yanlış beyanda bulunması, koruma kararında belirtilen tedbirlere aykırı bir davranış içine girmesi, koruma sebeplerinin
ortadan kalkması.''
-TANIKLARIN DİNLENMESİ-
Tanık, olayı hangi sebeple öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlü olacak.
Hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi, tanık için ağır bir tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya da maddi
gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tehlike oluşturacaksa; hakim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilecek.
Tanığın dinlenmesi sırasında, ses ve görüntülü aktarma yapılacak.
Tanığın, duruşma salonunda fiziksel görünümünü engelleyecek tarzda mahkemece belirlenecek usule göre dinlenmesine de karar verilebilecek.
Koruma tedbirlerini uygulamak üzere, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce tanık koruma birimleri kurulacak.
Kamu kurum ve kuruluşları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, koruma kararının uygulanmasıyla ilgili kendi görev alanına giren konularda,
işbirliği ve yardımda bulunmakla yükümlü olacak.
-TANIK KORUMA KURULU-
Tanıkların kimliğinin saklı tutulması ve güvenliğinin sağlanması konusunda alınacak önlemlere ilişkin, İçişleri Bakanlığında Tanık Koruma
Kurulu oluşturulacak.
Kurul; mesleklerinde fiilen en az 15 yıl görev yapma şartıyla, Adalet Bakanlığında idari görevde çalışan birinci sınıf hakimler arasından 2,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca Ankara'da görev yapan birinci sınıf adli yargı hakim veya Cumhuriyet savcıları arasından seçilecek 1,
Milli Savunma Bakanlığında idari görevde çalışan birinci sınıf askeri hakimler arasından 1, İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatından 1,
Jandarma Genel Komutanlığından 1, Sahil Güvenlik Komutanlığından 1, Emniyet Genel Müdürlüğünden 3, Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünden 1 üye olmak üzere toplam 11 üyeden oluşacak.
Kurul, koruma kararını verirken, bu kararı uygulayacak koruma birimince düzenlenecek korumanın şekli, süresi ve diğer özelliklerine ilişkin ön
değerlendirme raporunu dikkate alacak.