2004-05-06 - 00:00
YÖK KANUN TASARISI KOMİSYONDA KABUL EDİLDİ
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu, tasarıyı bazı değişikliklerle kabul etti. Görüşmeler sürerken CHP'li üyelerin terk ettiği Komisyon toplantısında tasarıyla ilgili bilgi veren Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "17 aydan beri bir YÖK Yasasının gelmemesinin sebebi, bizim sürekli olarak uzlaşma zemini aramamızdır" dedi. Tasarıya sert eleştiriler yönelten muhalefete mensup milletvekillerinin tasarının geri çekilmesi ve tasarının alt komisyona gönderilmesi önerileri komisyonda kabul edilmedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili Tayyar Altıkulaç'ın Başkanlığı'nda toplanan Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Komisyonu. Komisyonu Yükseköğretim Kanunu ve Yüksek Öğretim Personel Kanunu Tasarısını görüşerek kabul etti.

Tasarı ile ilgili konuşan Milli Eğitim Bakanı Çelik, bugüne kadar Yükseköğretim Kanununda 26 kez değişiklik yapıldığını hatırlattı. Yürürlükteki kanunun üniversitelerin ihtiyaçlarına yanıt veremeyecek bir noktaya geldiğini anlatan Çelik, tasarıdaki birçok düzenlemenin pek çok parti tarafından dile getirilmesine rağmen değişikliklerin yapılamadığını anlattı.

Tasarı hazırlanırken hiçbir zaman diyologdan, müzakereden, masadan kaçan tarafın kendileri olmadığını belirten Çelik, "Biz aritmetiğimiz yüksek o halde istediğimiz yasayı çıkarırız anlayışı taşımadık" dedi. YÖK'ün üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayan bir kurum olması gerektiğinin" parti programlarında da yer aldığını hatırlatan Çelik, "Biz yıllardır ertelenen, ötelenen, buzdolabına kaldırılan bu meselenin çözülmesi için çalışmalara başladık" dedi.

ktidara geldikleri günden bu yana Yükseköğretim Kanunu ile ilgili çalışmalar yapıldığını, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün çalışmalar sürerken katı bir tutum sergilediğini daha sonra Üniversitelerarası Kurul'la çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Çelik şunları söyledi:

"Ne zaman istedilerse süre verdik. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç de taslak üzerinde çalıştı... Türk eğitiminde kanayan yaralar var. Buna (Niye şöyle yaptınız, böyle yaptınız) mantığı ile yaklaşma yerine bizim önümüze derde deva olacak tekliflerle gelmelerini beklerdik, bu olmadı."

Tasarının hazırlanma süreci hakkında üyelere ayrıntılı bilgiler veren Bakan Çelik, daha sonra içinde rektör, dekan seçimleri ile ilgili maddelerin de
olduğu 15 maddelik bir taslak hazırladıklarını hatırlatarak bunu Başbakanlığa sunduklarını söyledi. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof.Dr. Ayhan Alkış'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan bir randevu istediğini ve 4 saat süren bir toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Çelik şöyle devam etti:

"Kurul Başkanı ve rektörlerimiz üniversitelerin bazı sıkıntılarını aktardılar. Sayın Başbakan, (YÖK'ün elinde toplanan merkezi yetkilerin üniversitelere dağıtılması, idari ve mali özerklik sağlanması lazım) dedi. Sonuçta; Üniversite reformunun yapılabilmesi için mutlaka Anayasa'nın 130 ve 131'inci maddesinin değişmesi gerekiyor. Meslek liselerinin durumu aciliyet taşıyorsa sınava yetişmesi gerekiyorsa düzenleme yapılsın denildi."

,Tasarı ile toplumsal bir talebi yerine getirmek istediklerini anlatan Bakanı Çelik, İmam hatip liselerinin genel ortaöğretim içinde yüzde 1.5'i oluşturduğunu ifade ederek, "Bu böyle iken tartışmayı buraya odaklamak, Türkiye'de karşı karşıya gelen ve birbiriyle çekişen bir anlayış varmış gibi bir ortam yaratmanın kimseye faydası yok" dedi.

Genel lise öğrencileriyle meslek liseleri öğrencileri arasındaki mesafenin gittikçe açıldığını anlatan Bakan Çelik, AB üyesi ülkelerde eşit koşullarda rekabete dayalı bir sistem uygulandığını, okul tipi değil, bireyin başarısına öncelik verildiğini söyledi. Çelik, AB'nin İlerleme Raporu'nda, "Üniversiteye giriş sınavlarında genel liseler lehine bir ayrımcılığa yol açılmaktadır" denildiğini belirterek, Kız Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin ancak "Arkadaşlarına 45 puan fark atarak" Tıp Fakültesi'ne, Siyasal Bilgiler
Fakültesi'ne girebildiklerini bildirdi.

Anayasa'nın ve Kalkınma Planı'nın emrini, AB'nin istediği bir düzenlemeyi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin gereğini yerine getirdiklerini kaydeden Çelik, "İmam Hatip okullarını da bugünkü yapısında bırakma niyetinde değiliz. Yatay geçişlere imkan sağlayan bir ortaöğretim sistemi hazırlıyoruz. İmam hatiplerin, diğer okullarımızın yapısal düzenlemelere tabi tutulması gerektiğine inanıyoruz. Bu böyle iken tartışmayı buraya odaklamak, Türkiye'de karşı karşıya gelen ve birbiriyle çekişen bir anlayış varmış gibi bir ortam yaratmanın kimseye faydası yok" diye konuştu.

Bakan Çelik'in açıklamalarından sonra söz alan ODTÜ Rektörü Prof.Dr. Ural Akbulut, Başbakan Erdoğan ile yaptıkları toplantı hakkında bir açıklama yapmak istediğini söyledi. Söz konusu toplantıya Komisyon Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın da katıldığını belirten Akbulut, şöyle dedi:

"Meslek liseleri konusu ortaya çıktığında bunun zorluklar yaratacağını, Hükümet ve Sayın Başbakan sıcak bakarsa bir ara formülün bulunabileceğini, bunu Rektörler Komitesi'ne götürebileceğimizi söyledik. (Örneğin meslek liseleri kendi alanlarındaki bölümlere girebilseler sorun çözülecek, makine makineye, imam hatip ilahiyata) dedik. Bu mantık hep kafamızda kaldı. Ben yasa taslağını da basından gördüm. Bunu bilmediğim için de kendimden utanıyorum. Çünkü üniversitelerarası kurulda bu düşünceyi dile getirdim. Toplantıda da hiçbirimizin YÖK'ün yapısı ile tek kelime sarfettiğini hatırlamıyorum. Ben bu tasarı kanunlaştığı gün rektörlükten istifa ediyorum. Arkadaşlarım nezdinde yalancı duruma düştüm" ODTÜ Rektörü Akbulut konuşmasını tamamladıktan sonra toplantı salonundan ayrıldı.

Komisyon toplantısında söz alan Üniversitelerarası Kurul Başkanı Profesör Doktor Ayhan Alkın da konuşmasında, tasarının hazırlanması sürecinde hükümet ile YÖK arasında oluşan gerilimde üniversitelerin yara almaması için konuya müdahil olduklarını söyledi. 4 ay boyunca kendilerine verilen görev için gece gündüz çalıştıklarını anlatan Alkın, 12 Aralık 2003 te taslaklarını teslim ettiklerini belirterek, hem hükümete hem YÖK'e destek olduklarını ifade etti. Hükümet tarafından Meclise gönderilen tasarının kendi taslakları ile bağlantısı olmadığını anlatan Alkın, tüm lise öğrencilerinin bütün üniversitelere girebilmelerine karşı olduklarını açıkladı.

Daha sonra tasarı hakkındaki görüşlerini açıklayan Cumhuriyet Halk Partisine mensup milletvekilleri tasarıya yönelik sert eleştiriler yönelttiler. Tasarının üniversitelerin hiçbir sorununu çözmediğini, Türkiye Büyük Millet Meclisine ilk kez üniversiteye girişte uygulanacak katsayılarla ilgili bir tasarı geldiğini belirten muhalefet milletvekilleri, tasarının yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesinden geri döneceğini ileri sürdüler. Tasarının geri çekilmesini isteyen milletvekilleri, "Tasarı yasalaşırsa bu Türkiye'ye büyük kötülük olur" şeklindeki görüşlerini dile getirdiler.

Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri, tasarıda yer alan düzenlemelerin eğitim sistemini kaosa sürükleyeceğini iddia etiler. Bugüne kadar yapmaya çalıştıkları katkıların dikkate alınmadığını, bundan sonra yapacakları katkıların da dikkate alınmayacağının ortaya çıktığını belirten muhalefete mensup milletvekilleri toplantıdan ayrıldılar.

Muhalefete mensup milletvekillerinin salondan ayrılmalarından sonra görüşmelerine devam eden komisyon tasarıyı bazı değişikliklerle kabul etti.