2008-10-07 - 15:00
TBMM Genel Kurulunda, birleşimin açılmasının ardından bir konuşma yapan Başkanvekili Güldal Mumcu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş harcında ülkede yaşayan herkesin eşit vatandaş olma ilkesinin olduğunu belirterek, ''Ülkemizde ayrılıkçı terörün hedefi, Türkiye'deki ulusal birlik ruhunu yok etmek, kardeşi kardeşe kırdırmaktır'' dedi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Güldal Mumcu'nun başkanlığında saat 15.00'te toplandı.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, birleşimin açılmasının ardından yaptığı
konuşmada, yeni yasama yılında da yoğun bir çalışma içinde olacaklarını,
milletvekillerinin bu temponun üstesinden geleceğine olan inancını ifade ederek,
olgunlaşmış, kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir, yürürlüğe girikten kısa süre
sonra düzeltme gereği duyulmayacak yasa çıkarmanın, çok yasa çıkarmak kadar
önemli olduğunu kaydetti.
Yasama yılını, ekonomisi çok güçlü bilinen ülkelerde başlayan ve 1929
bunalımından da büyük kabul edilen bir ekonomik çalkantı ortamında açtıklarına
işaret eden Mumcu, ''Ülkemizin bu krizden de etkilenmemesi veya olabildiğince az
etkilenmesi benim de temennimdir'' dedi.
Mumcu, ABD'de de bile dev bankaların, büyük sigorta şirketlerinin devlet
tarafından kurtarıldığı ortamda, Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Önder Atatürk
tarafından atılan ekonomik temellerindeki mantığın ne kadar doğru olduğu ve
çeşitli iç ve dış çevrelerde iddia edilenin tersine, modasının da geçmemiş
olduğunun görüldüğünü kaydetti. Güldal Mumcu, ''En gelişmiş ekonomilerin bile
karşısında güçsüzleştiği ve devleti yeniden yardıma çağırdığı bu ekonomik krizin
kapitalist sistemin sınırsız çıkar güdüsünden kaynaklandığı, bizzat bu güdüyü
kutsallaştıran çevrelerin de bugün ister istemez kabul ettikleri bir gerçektir''
diye konuştu.
Bu anlayışın siyasi, sosyal, insani düzeyde nelere yol açtığını ise
milyarlarca insanının sürüklendiği sefalette, savaşlarda ve nihayet acımasız
terörde çırılçıplak görmenin mümkün olduğunu belirten Mumcu, şunları söyledi:
''Kendi ülkesinde gerçekleştirilen terör saldırılarını gerekçe yaparak
dünyayı kaosa sürükleyen ve milyonlarca masum insanın kanına giren küresel çıkar
çevreleri, kendi ülkeleri dışında meydana gelen terör saldırılarının önlenmesi
için ise iş birliği bir yana çıkarları gerektiğinde tereddüt etmeden o terörü
desteklemekte, çok zorda kalınca da kupkuru, soğuk ruhsuz kınama mesajlarıyla
yetinmektedirler. Bugüne kadar terörün her türlüsüyle ve bölücü terör yoluyla
öldürülen bütün yurttaşlarımız gibi, 3 Ekim 2008 günü Aktütün sınır karakoluna
yapılan son terör saldırısında yitirdiğimiz evlatlarımız biçim için ruhsuz mesaj
malzemeleri değil, ulusal birliğimizi ve bütünlüğümüzü yok etmekten yarar uman,
bu amaçla kan dökmeye doymayan güçlerin gök ekin gibi biçtiği, acısını
yüreğimizde derinden hissettiğimiz çocuklarımız, kardeşlerimiz, sevdiklerimiz ve
eşlerimizdir.
Çok iyi bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş harcında, ülkede
yaşayan herkesin eşit vatandaş olması ilkesi vardır. Bu Yüce Meclis, bu anlayışla
kurulmuştur. Ayrılıkçı terörün hedefi ise ülkemizdeki bu ulusal birlik ruhunu yok
etmek, kardeşi kardeşe kırdırmaktır. Terörün hakim olduğu ülkelerde, anayasaların
ve Parlamentoların da demokrasiye kendilerinden beklenen katkıyı vermeleri çok
zordur. Terör, demokrasinin de düşmanıdır.
Gözlerimiz kör değilse bu gerçekleri görmek, kulaklarımız sağır değilse
terör nedeniyle yitirdiklerimizin yakınlarının çığlıklarını duymak, ellerimiz var
ise bu oyunu boşa çıkarmak için kardeşliğe uzatmak zorundayız.''
Mumcu, şehitlere rahmet, yakınlarına ve tüm ulusa başsağlığı dilerken,
iyi bir yasama yılı geçirilmesi dileğinde bulundu.
Güldal Mumcu'nun konuşmasının ardından gündemdışı konuşmalara geçildi.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, birleşimin açılmasının ardından yaptığı
konuşmada, yeni yasama yılında da yoğun bir çalışma içinde olacaklarını,
milletvekillerinin bu temponun üstesinden geleceğine olan inancını ifade ederek,
olgunlaşmış, kolay anlaşılabilir ve uygulanabilir, yürürlüğe girikten kısa süre
sonra düzeltme gereği duyulmayacak yasa çıkarmanın, çok yasa çıkarmak kadar
önemli olduğunu kaydetti.
Yasama yılını, ekonomisi çok güçlü bilinen ülkelerde başlayan ve 1929
bunalımından da büyük kabul edilen bir ekonomik çalkantı ortamında açtıklarına
işaret eden Mumcu, ''Ülkemizin bu krizden de etkilenmemesi veya olabildiğince az
etkilenmesi benim de temennimdir'' dedi.
Mumcu, ABD'de de bile dev bankaların, büyük sigorta şirketlerinin devlet
tarafından kurtarıldığı ortamda, Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Önder Atatürk
tarafından atılan ekonomik temellerindeki mantığın ne kadar doğru olduğu ve
çeşitli iç ve dış çevrelerde iddia edilenin tersine, modasının da geçmemiş
olduğunun görüldüğünü kaydetti. Güldal Mumcu, ''En gelişmiş ekonomilerin bile
karşısında güçsüzleştiği ve devleti yeniden yardıma çağırdığı bu ekonomik krizin
kapitalist sistemin sınırsız çıkar güdüsünden kaynaklandığı, bizzat bu güdüyü
kutsallaştıran çevrelerin de bugün ister istemez kabul ettikleri bir gerçektir''
diye konuştu.
Bu anlayışın siyasi, sosyal, insani düzeyde nelere yol açtığını ise
milyarlarca insanının sürüklendiği sefalette, savaşlarda ve nihayet acımasız
terörde çırılçıplak görmenin mümkün olduğunu belirten Mumcu, şunları söyledi:
''Kendi ülkesinde gerçekleştirilen terör saldırılarını gerekçe yaparak
dünyayı kaosa sürükleyen ve milyonlarca masum insanın kanına giren küresel çıkar
çevreleri, kendi ülkeleri dışında meydana gelen terör saldırılarının önlenmesi
için ise iş birliği bir yana çıkarları gerektiğinde tereddüt etmeden o terörü
desteklemekte, çok zorda kalınca da kupkuru, soğuk ruhsuz kınama mesajlarıyla
yetinmektedirler. Bugüne kadar terörün her türlüsüyle ve bölücü terör yoluyla
öldürülen bütün yurttaşlarımız gibi, 3 Ekim 2008 günü Aktütün sınır karakoluna
yapılan son terör saldırısında yitirdiğimiz evlatlarımız biçim için ruhsuz mesaj
malzemeleri değil, ulusal birliğimizi ve bütünlüğümüzü yok etmekten yarar uman,
bu amaçla kan dökmeye doymayan güçlerin gök ekin gibi biçtiği, acısını
yüreğimizde derinden hissettiğimiz çocuklarımız, kardeşlerimiz, sevdiklerimiz ve
eşlerimizdir.
Çok iyi bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş harcında, ülkede
yaşayan herkesin eşit vatandaş olması ilkesi vardır. Bu Yüce Meclis, bu anlayışla
kurulmuştur. Ayrılıkçı terörün hedefi ise ülkemizdeki bu ulusal birlik ruhunu yok
etmek, kardeşi kardeşe kırdırmaktır. Terörün hakim olduğu ülkelerde, anayasaların
ve Parlamentoların da demokrasiye kendilerinden beklenen katkıyı vermeleri çok
zordur. Terör, demokrasinin de düşmanıdır.
Gözlerimiz kör değilse bu gerçekleri görmek, kulaklarımız sağır değilse
terör nedeniyle yitirdiklerimizin yakınlarının çığlıklarını duymak, ellerimiz var
ise bu oyunu boşa çıkarmak için kardeşliğe uzatmak zorundayız.''
Mumcu, şehitlere rahmet, yakınlarına ve tüm ulusa başsağlığı dilerken,
iyi bir yasama yılı geçirilmesi dileğinde bulundu.
Güldal Mumcu'nun konuşmasının ardından gündemdışı konuşmalara geçildi.
