2023-11-23 - 14:49
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞININ 2024 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.

Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2024 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.

Türkiye'nin dünyaya entegre olduğu uluslararası kara yolu koridorlarının ülkeden geçen kesiminin yaklaşık 13 bin kilometre olduğunu aktaran Uraloğlu, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu ile Çin'den Türkiye'ye ulaşan yeni ipek yolunu, Marmaray üzerinden Avrupa'ya bağladıklarını söyledi.

Bakan Uraloğlu, Bakü Limanı'nın, Azerbaycan ile aradaki mesafeyi kısaltacak olan Zengezur Koridoru ile doğrudan Türkiye'ye bağlanacağına işaret etti.

Abdulkadir Uraloğlu, "Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak'a gelecek yükleri Avrupa'ya ulaştıracak Kalkınma Yolu Projesi'nde çalışmalar devam ediyor. Ülkemizden geçen 2 bin 88 kilometre demir yolu bağlantısı için 615 kilometre yeni hat, 1912 kilometrelik kara yolu koridoru içinse 320 kilometre yeni otoyol yatırımı planladık." bilgisini paylaştı.

2053 net sıfır emisyon hedefi kapsamında kara yolunda yıllık yük taşımacılığı payını azaltarak demir yolu payını artıracaklarını anlatan Uraloğlu, son 21 yılda hayata geçirilen mega projelerle karbondioksit emisyonunda yaklaşık 25 milyon ton düşüşe bağlı olarak toplam 204 milyon dolar fayda sağlandığını dile getirdi.

Ulaştırma ve haberleşme alanında son 21 yılda 250 milyar dolar yatırım yaptıklarını belirten Uraloğlu, bugüne kadar 42 milyar dolar tutarında kamu özel işbirliği projesini hayata geçirdiklerini ve 6 milyar dolarlık projelerin de yapımının devam ettiğini aktardı.

Uraloğlu, Bakanlık bünyesindeki tüm sektörlere bu yıl 192 milyar 795 milyon lira yatırım ödeneği ayrıldığını dile getirerek, 2053 vizyonuyla ülkenin ihtiyaç duyduğu ulaştırma ve altyapı yatırımlarını gelecek 30 yıl için planladıklarını vurguladı.

Demir yolu sektöründe tüm raylı sistem araçlarının milli ve yerli imkanlarla tasarımının ve üretiminin gerçekleştirilmesine öncelik verdiklerini kaydeden Uraloğlu, "Ankara-Eskişehir-İstanbul, Ankara-Konya-Karaman ve Ankara-Sivas hatlarında hızlı tren işletmeciliği sunmaktayız. Toplam 80 milyon yolcu seyahat etmiştir." diye konuştu.

Uraloğlu, Bakanlığın İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Konya'da yapımı devam eden 120 kilometre, planlama aşamasında ise 374 kilometre hattının bulunduğunu açıkladı.

- Marmaray'ı 1 milyarın üzerinde yolcu kullandı

Bugüne kadar 1 milyarın üzerinde yolcunun Marmaray'ı kullandığına dikkati çeken Uraloğlu, geçen yıl hizmete açılan Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı metrosunun bu zamana kadar yaklaşık 9 milyon, ocakta açılan İstanbul Havalimanı-Gayrettepe metrosunun 10 ayda 4,2 milyon, nisanda açılan Başakşehir-Çam ve Sakura Hastanesi-Kayaşehir metrosunun ise yaklaşık 2 milyon yolcuya ulaşım imkanı sağladığını belirtti.

Uraloğlu, Ankara'da nisanda hizmete açılan AKM-Gar-Kızılay metro hattını ise bugüne kadar 653 bin yolcunun kullandığını kaydetti.

Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli arasında hızlı tren hattı çalışmalarının devam ettiğini belirten Uraloğlu, 201 kilometre uzunluğundaki hat tamamlandığında Ankara-Bursa ve Bursa-İstanbul arasının 2 saat 15 dakika olacağını ifade etti.

Ankara-İzmir mevcut demir yolunun 824 kilometreden 624 kilometreye indirilerek seyahat süresinin yaklaşık 3 buçuk saate düşeceğinin altını çizen Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"313 kilometre uzunluğundaki Mersin-Adana-Osmaniye ve Gaziantep hızlı tren hattı ile Adana-Gaziantep arasında seyahat süresi 2 saat 15 dakikaya inecektir. 229 kilometrelik Halkalı-Kapıkule hızlı tren hattı ile yolcu seyahat süresi 1,5 saate, yük taşıma süresi ise 2,5 saate düşecektir. Ankara-Sivas hızlı demir yolu ile entegre olan Yerköy–Kayseri hızlı tren hattı ile İstanbul-Kayseri arası ulaşım 5 Saat 15 dakika olacaktır. Ankara-Kayseri arasında ise ulaşım süresi 2 saate inecektir. Konya-Karaman hızlı tren projesinin devamı olan 135 kilometrelik Karaman-Ulukışla hızlı tren projesinin yapımı hızla devam etmektedir. Karaman-Ulukışla seyahat süresi 1 saat 35 dakikaya düşecektir."

Ankara-İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi'nin 344 kilometre olduğunu anımsatan Uraloğlu, seyahat süresinin 80 dakikaya ineceğine dikkati çekti.

Abdulkadir Uraloğlu, Orta Koridor güzergahlarından Zengezur Koridoru'ndan geçecek demir yolunun ülke sınırlarındaki 224 kilometrelik kesimin ihalesini yaptıklarını bildirdi.

Ankara ile Karadeniz'i hızlı trenle buluşturacak olan Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı tren hattının planlama çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Uraloğlu, Aksaray-Ulukışla-Yenice hızlı tren hattı ile ana yük koridorunda kuzey güney aksında ihtiyaç duyulan kapasitenin temin edileceğini, Divriği-Kars-Hudut demir yolu hattının rehabilitasyonla tamamen modernizasyonunun sağlanacağını söyledi.

Lojistik sektöründe demir yolu kullanımını arttırma hedefi kapsamında, Çukurova Bölgesinde yer alan liman sanayi ve serbest bölgelerinin İltisak Hattı bağlantılarını planladıklarını aktaran Uraloğlu, "Karadeniz doğal gazı rezerv alanına hizmet eden ve bölgenin kalkınmasında önemli rol oynayacak Filyos Limanı ve Filyos Endüstri Sanayi Bölgesi İltisak Hattı Bağlantısı projemizin de planlama çalışmaları devam etmektedir. Dörtyol-Hassa Otoyol ve Demiryolu Bağlantısı Projesi ile bölgenin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. Karadeniz Sahil Demiryolu Projesi'nin etüt proje çalışmalarını 2024 yılında başlatmayı planlıyoruz." ifadesini kullandı.

- "2028'e kadar 1006 kilometre yeni otoyol yatırımı"

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, bölünmüş yol yatırımlarıyla trafik güvenliğini artırarak kazalardaki ölüm oranını düşürdüklerini vurgulayarak, ülkede trafik akışının yoğunlaştığı koridorları belirleyip bu akslarda yol standartlarını yükselttiklerini anlattı.

Uraloğlu, 2035'te her iki araçtan birinin elektrikli ve paylaşımlı seyahat oranının yüzde 14 olmasının beklendiğine işaret ederek, "Hasdal-İstanbul Havaalanı arasında Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemi ile araç-araç, araç-altyapı haberleşmesi gibi yenilikçi teknolojilerin uygulamasını gerçekleştireceğiz. 2028'e kadar 1006 kilometre yeni otoyol yatırımı gerçekleştireceğiz. 308 kilometre yeni otoyolun yapılmasıyla Marmara Ringi 1255 kilometreye ulaşacaktır." dedi.

Bakan Uraloğlu, Kuzey Marmara Otoyolu'nun önemli bir kesimi olan 45 kilometrelik Nakkaş-Başakşehir otoyolunun yapımına hızla devam edildiğinin altını çizerek, "Sarıyer-Kilyos tünelinin hayata geçirilmesiyle Sarıyer'e ulaşım süresi ortalama 35 dakikadan 5 dakikaya inecektir. Toplam 440 kilometrelik Akdeniz Sahil Yolu'nun tamamlanmasıyla, Mersin-Antalya arası seyahat süresi 4 saatin altına düşecektir." diye konuştu.

Ankara-Kırıkkale-Delice ile Antalya-Alanya projelerinin ihalesinin aralıkta yapılacağını söyleyen Uraloğlu, Kuzey Marmara otoyolunu Ankara'ya bağlayacak olan Akyazı-Ankara otoyolunu da planlara dahil ettiklerini dile getirdi.

Hava yolu ulaşımının ülkenin sosyal ve ekonomik refahının artmasında stratejik öneme sahip olduğunu belirten Uraloğlu, "2003'te 489 olan toplam hava aracı sayısı yüzde 270 artışla günümüzde 1821'e ulaşmıştır. Bugün hava ulaştırma işletmeleri sayımız toplamda 228'dir. Ülkemiz, toplam yolcu trafiği sıralamasında, Avrupa ülkeleri arasında 2019'da 5. sıradan 2022'de 3. sıraya, dünyada ise 10. sıradan 6. sıraya yükselmiştir." ifadesini kullandı.

Bakan Uraloğlu, 2003'te 26 olan iç hat uçuş noktasının 2023'te 57'ye ulaştığına işaret ederek, 2003'te 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştirilirken uçuş ağını 283 yeni nokta ekleyerek 2023'te 130 ülkede 343 noktaya yükselttiklerini anlattı.

Türkiye'de, 21 yılda Hava Ulaştırma Anlaşması yapılan ülke sayısını 81'den 173'e çıkardıklarını ifade eden Uraloğlu, şöyle konuştu:

"Sivil havacılıkta, kurumsal imkan ve kabiliyetlerin güçlendirilmesi için 'Kurumsal Dönüşüm Modeli'ni hayata geçiriyoruz. Mania Projesi kapsamında, sivil hava ulaşımına açık havaalanlarının mania planları çizilebilmekte, seyrüsefer yardımcı cihazlarının etki alanları oluşturulmaktadır. 'Emisyon Veri Yönetim Projesi' ile hava yollarından kaynaklı emisyonların, uluslararası standartlara göre takibinin yapılmasını sağladık. Yolcu ve çevre dostu 50 havalimanımız, Uluslararası Havalimanları Konseyi Karbon Akreditasyonu Programı sertifikası almaya hak kazandı."

- "Çukurova Havalimanı'mızı 2024 Ocak'ta açmayı hedefliyoruz"

Uraloğlu, Türkiye'nin dünyada küresel bir havacılık merkezi olmaya başladığını vurgulayarak, 57 olan havalimanı sayısını 61'e çıkartarak bu konumu daha da güçlendireceklerini dile getirdi.

İstanbul Havalimanı ile ülkenin dünyanın bölgesel transit merkezlerinden olduğunu söyleyen Uraloğlu, "Gayri Safi Milli Hasıla'ya etkisi 23 milyar 750 milyon avro ekonomik etki sağlayan İstanbul Havalimanı'mızda açıldığı günden bugüne 177 milyonu aşkın yolcu trafiği gerçekleşmiştir. Çukurova Bölgesel, Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane Havalimanları ile yenilenen Trabzon Havalimanı'nda yapım çalışmalarımız devam ediyor. Kamu özel işbirliğiyle inşa edilen Çukurova Havalimanı'mızı 2024 Ocak'ta açmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Uraloğlu, Yozgat ile Bayburt-Gümüşhane havalimanlarını da 2025'te hizmete alacaklarını bildirerek, Trabzon Yeni Havalimanı proje çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

Sabiha Gökçen Havalimanı'nın kapasitesini iki katına çıkaracak 2. pist inşaatını tamamladıklarını ve yakında hizmete alacaklarını ifade eden Uraloğlu, şu bilgileri verdi:

"Esenboğa Havalimanı kapasitesini 3. pisti yaparak 30 milyon yolcuya, Antalya Havalimanını ise 80 milyon yolcuya yükseltiyoruz. Kayseri Havalimanı terminal binasıyla yıllık kapasite 5,5 milyondan 8 milyon yolcuya yükseldi. Yıllık 2,5 milyon yolcu kapasiteli Malatya Havalimanı Yeni Terminal Binası'nı 2025'te tamamlamayı planlıyoruz. 'Hatay Havalimanı'nın PAT Sahaları Onarımı ve Gelişimi Projesi'nin yapımını gerçekleştiriyoruz. Kapadokya Havalimanı Terminal Binası'nın yenilenmesi ve 10 bin metrekarelik yeni terminal binası yapılması planlanmıştır. Siirt Havalimanı için 3 bin 700 metrekarelik yeni terminal binası yapılacak."

Uraloğlu, hava araçlarının sertifikasyon işlemlerini milli olarak yapmaya başladıklarını kaydederek, Gökbey helikopterinin yanı sıra birçok alanda yerli ve milli hava aracıyla parçalarının sertifikasyon faaliyetlerine de devam edildiğini bildirdi.

İnsansız hava aracı (İHA) sayısının 70 bin 589'a ulaştığını söyleyen Uraloğlu, İHA pilot lisansına sahip kişinin ise 1 milyon 466 bine yükseldiğini aktardı.

- Ülkeye 740 bağlama kapasiteli yat limanı kazandırıldı

Uraloğlu, denizlerde sağlanan kaynakların ekonomiye kazandırılmasının bakanlığın önceliklerinden olduğuna işaret ederek, 2002'de 149 olan liman sayısını 217'ye yükselttiklerini vurguladı.

Limanlarda elleçlenen yük miktarının 2022'de yaklaşık 543 milyon ton olduğunu anımsatan Uraloğlu, liman sayısını 2053 hedefleri doğrultusunda 255'e yükseltmeyi planladıklarını söyledi.

Bakan Uraloğlu, Filyos Limanı'nın, Karadeniz doğal gazının ekonomiye kazandırılmasında önemli lojistik desteği sunduğunu ifade ederek, kamu özel işbirliğiyle ülkeye 740 bağlama kapasiteli yat limanı kazandırdıklarını anlattı.

Kaş Yat Limanı'nın Antalya'yı yat turizmi açısından yeni bir cazibe merkezine dönüştürdüğünü bildiren Uraloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"330 yat bağlama kapasitesi bulunan Yeni Foça Yat Limanı'mızı geçtiğimiz ay hizmete aldık. Devam eden yatırımlarımızdan, Tersane İstanbul projemizi 2024'te tamamlamayı hedefliyoruz. Yılda 30 milyon ziyaretçi beklenen projeyle aynı zamanda 1,8 kilometrelik sahil hattını İstanbul'a kazandırıyoruz. Demre Yat Limanı'mızın altyapı çalışmalarını tamamlayarak üstyapısı ihalesini kamu özel işbirliği modeliyle yaptık. Deprem nedeniyle hasar gören İskenderun Balıkçı Barınağı ve sahil tahkimatı onarımı işlerini 2024'te tamamlamayı hedefliyoruz. İklim değişikliğinin etkisiyle yaşadığımız sel felaketlerine karşı Abana sahillerinin korunması için sahil tahkimatı çalışmalarına da devam etmekteyiz."

Uraloğlu, Karadeniz'deki ticaretin gelişmesine katkı sağlayacak Rize İyidere Lojistik Limanı'nın yapımına devam ettiklerini söyleyerek, Aydıncık Yat Limanı'nın altyapı çalışmalarını tamamladıktan sonra üstyapı inşasını planladıklarını söyledi.

- "İstanbul Boğazı'nı kullanan gemiler artıyor"

Mersin ve Adana limanlarında çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Uraloğlu, "İstanbul Boğazı'nı kullanan gemilerin her geçen yıl boyutu büyümekte, sayısı artmaktadır. Gemi geçişlerinde ortalama bekleme süresi 14 saati bulmakta, önümüzdeki yıllarda 4-5 gün olacağı tahmin ediliyor. 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi hükümlerinde belirtilen 'Altın Frank' biriminde son iki yılda yapılan güncellemelerle boğaz geçişinden sağlanan 35 milyon dolarlık yıllık gelir 185 milyon dolara çıkartılmıştır." diye konuştu.

Uraloğlu, Kanal İstanbul ile hayata geçirilecek İstanbul Limanı, Airport City, Teknoloji Vadisi, Akıllı Şehirler ve Lojistik Üsler ile dünyanın yeni lojistik üssünün İstanbul olacağına işaret ederek, Türk bayraklı gemilerin 2008'den bu yana "Beyaz Liste"de yer aldığına işaret etti.

Dijitalleşen denizcilik hizmetleriyle e-Devlet'i denizcilik işlemlerinde de kullandıklarını bildiren Uraloğlu, "Tersanelerimizde teknolojik gelişimlere uyumlu, güvenli ve çevreye duyarlı gemiler inşa ediyoruz. İnşa edilen gemi ve yat tonajımız yıllık ortalama 140 bin detveyt ton seviyesindedir. Türk ve yabancı bayraklı gemilerin boğazlar ve deniz yetki alanlarımızdan emniyetli geçişlerini sağlıyoruz. İstanbul ve Çanakkale boğazlarında kurulu, Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi'nin Radar Kapsama Alanı'nı Marmara Denizi'ni kapsayacak şekilde genişletiyoruz." dedi.

- "Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi'nde çalışmalar devam ediyor"

Uraloğlu, Doğu Akdeniz'de etkinliğin artırılması için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) kurulacak Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi'nde çalışmaların devam ettiğini belirterek, Ulusal Deniz Emniyeti Başkanlığınca denizlerde emniyet sağlandığını, deniz kirliliğine müdahale edildiğini dile getirdi.

Denizcilerin güvenliği için hızlı çözümleri devreye aldıklarını anlatan Uraloğlu, "Türk arama kurtarma sahamızı, Mavi Vatan doktrininde belirlenen sınırlara kadar genişlettik. Limanlarda enerji verimliliğinin arttırılmasına yönelik projemiz ile 'Yeşil Liman Sertifika Programı'na daha çevreci kurallar getirdik. Türk gemi insanlarının ülkeler arası karşılıklı denkliklerinin verilmesi ve uluslararası sularda etkin çalışabilmesi için 37 ülkeyle denizcilik anlaşması sağladık." ifadesini kullandı.

Uraloğlu, gelecek dönemde genişbant internet hizmetini her eve ulaştırılacaklarını belirterek, genişbant abone sayısının 2028'de 112 milyona, mobil abone sayının ise 102 milyona ulaşmasını hedeflediklerini vurguladı.

Bilişim altyapısının gelişmesi ve güçlenmesi için çalıştıklarının altını çizen Uraloğlu, "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile elektronik haberleşme altyapısında dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak istiyoruz. Yerli ve milli ULAK 4,5G baz istasyonlarımızın ticari şebekelerde yaygınlaştırılması çalışmaları devam etmektedir. Türksat 6A uydumuzu 2024 yılı haziran ayında fırlatmayı hedefliyoruz. Uydumuzu yerli ve milli imkanlar ile geliştirerek üretimini tamamladık. Daha önce kapsamadığımız Hindistan, Tayland, Malezya gibi uzak coğrafyalara da hizmet verme imkanına ulaşacağız. Böylece bant genişliği ve veri transfer kapasitemiz artacak." diye konuştu.

Uraloğlu, Türkiye Kart Projesi ile ulaşım, para transferi, alışveriş gibi ihtiyaçların karşılanmasını amaçladıklarına işaret ederek, "Konya'da kullanılmaya başlanan Türkiye Kart, Yozgat, Gümüşhane, Tokat, Kayseri ile İstanbul’da Marmaray ve Gayrettepe-Yeni Havalimanı Metrosu'nda da kullanılmaya başlanacaktır." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmelerinde milletvekilleri söz aldı.

CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Sayıştayın raporları üzerinden yaptığı değerlendirmede, Türkiye genelinde 210 sabit, 5 motosiklet, 74 gezici ve 13 gezici traktör istasyonu olmak üzere 302 araç muayene istasyonunun bulunduğunu, bunların denetiminden ise sadece 14 personelin sorumlu olduğunu söyledi. Bu 14 personelle etkin denetimin nasıl mümkün olduğunu soran Karasu, bu 14 kişinin 2019 yılında 9, 2020 yılında 8, 2021 yılında 45 araç muayene istasyonunda denetim yapabildiğini anlattı.

Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğünün uhdesindeki gemi geri dönüşüm işlemlerine yönelik incelemelerde gemi söküm yetki belgesi verilen firmalarla ilgili yetki belgeleri verildikten sonra herhangi bir ara kontrol ve denetim mekanizmasının işletilmediğini ileri süren Karasu, Sayıştay raporuna göre çevre ve halk sağlığı açısından çok ciddi riskleri barındıran gemi sökümü, geri dönüşümü alanında neredeyse hiçbir kamusal denetimin bulunmadığını iddia etti.

Karasu, Sayıştayın raporunda kamu-özel işbirliği projelerinin kamuya gelir kaybı yoluyla yüklediği maliyete dikkat çekildiğini ileri sürerek, "'Milletin cebinden tek kuruş çıkmıyor.' diyerek savunduğunuz yap-işlet-devret, yap-kirala-devret benzeri projeler için ödenen tutarlar da bütçede kara delik olma yolunda ilerliyor. Karayolları bütçesinde yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan otoyol ve köprüler, Bakanlığınız bütçesinden Avrasya Tüneli'nin trafik garantileriyle yaptırılan hizmet tutarının toplamı 2023 yılında 100 milyar TL'yi bulacak. Böyle bir şey olamaz. Bu projeler için 2024 yılı bütçesinden 162 milyar, 2025 yılı bütçesinden 240,8 milyar ve 2026 yılı bütçesinden ise şimdiden 270 milyar lira ödeneceği tahmin ediliyor." ifadelerini kullandı.

HEDEP Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, bütçede yer alan tüm harcama kalemlerinin eşit ve adil paylaşılıp dağıtılmasını, ulaşım ve altyapıyla ilgili tüm sorunların sahici ve samimi yaklaşımla çözülmesini temenni ettiklerini söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının da diğer tüm bakanlıklar gibi hayırla anıldığını düşünmediğini çünkü Bakanlığın başarılarıyla değil başarısızlıklarıyla, çözümleriyle değil yarattığı sorunlarla anıldığını ve anımsandığını öne süren İrmez, şunları dile getirdi:

"Nedir başarısızlıkları? Depremde çöken yollar, limanlarda yakalanan uyuşturucular, rant Kanal İstanbul Projesi, ulaşım yatırımlarında bölgesel eşitsizlikler, zamlarla seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, Trabzon’da günde 145 uçak varken bizim bölgemize bunun reva görülmemesi, Sayıştay raporlarında Bakanlığın neredeyse es geçilmesi, internet özgürlüğünün yok sayılması ve altyapı çalışmalarına gelince yatırımların 'Kürdistan' coğrafyasında durma noktasına gelmesi, Bakanlıkta çalışan emekçilerin sorunları, soy-işlet-devret kurmacası, geçiş garantili köprüler, otoyollar, havalimanlarının peşkeş çekilmesi ve daha sayamayacağım bir yığın yutturmaca, Türkiye Yüzyılı hayalleri, bilmem ne."

Cudi ya da Gabar Dağı'na güvenlik gerekçesiyle düzgün yollar yapıldığını ancak vatandaşların kullanamadığını iddia eden İrmez, konuşmasında da zaman zaman "Kürt illeri ve Kürdistan" ifadelerini kullandı.

- "Bölücülük faaliyetidir"

Komisyon Başkanı Mehmet Muş, AK Parti milletvekillerinin de tepki gösterdiği konuşmanın ardından, İrmez'in Türkiye'nin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne işaret eden Anayasa'nın 3. maddesini ihlal ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin bir bölgesini Kürdistan diye tanımlıyorsunuz. Bunu bilinçli yaptığınızı düşünüyorum. Sürekli bunu yapıyorsunuz. Diğer milletvekilleriniz de yapıyor bunu. Türkiye'nin bir bölgesini, farklı bir tanımlamanın içine sokup dönem dönem dünyada yayımlanan haritalarla örtüştürmeye çalışıyorsunuz. Bu, bölücülük faaliyetidir, buna izin vermeyeceğiz. Bunu bilesiniz. Bunu yaptığınız müddetçe ben de bu konudaki tonumu yükselteceğim, bilesiniz. Israrla uyarılarıma rağmen bunu sürdürüyorsunuz. Bu, hukuki olarak sakıncalıdır. Bunu yapmanızın arkasındaki sebep, Türkiye'nin bir bölgesini, Türkiye'den koparmaya yönelik faaliyetleri desteklemektir. Bir milletvekilinin bunu yapması suçtur. Böyle bir amaca destek verecek söz, destek verecek atıf yapmak, milletvekili yeminiyle de milletvekilinin göreviyle de bağdaşmaz. Dolayısıyla Türkiye, bölücü terör örgütüyle mücadele etmektedir. Terör örgütünün amacına yönelik atıfları yapmanız terör örgütü propagandasıdır."

Milletvekillerinin, Türkiye'nin 81 iliyle alakalı konuşabileceğini ve istediği eleştiriyi yapabileceğini vurgulayan Muş, barajların ve yolların güvenliğe katkısının da olabileceğini belirterek, bunun bir milletvekilini ve grubunu neden rahatsız ettiğini sordu. Muş, yapılan yolları vatandaşların da kullanabileceğini dile getirdi.

HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, bugüne kadarki müzakerelerde bu kavramları ne amaçla kullandıklarını ifade ettiklerini belirterek, "Kürdistan" sözcüğünün bir coğrafyayı işaret ettiğini ve tarihsel bir tanım olduğunu savundu. Anayasa'nın 3. maddesinin ihlal edilmesinin de söz konusu olmadığını öne süren Temelli, bir suçlama yapıldığını ancak bu suçlamayı kabul etmediklerini söyledi.

- "Ayrılan bütçe, vizyona uygun pay olmamıştır"

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz, Türkiye'nin potansiyeli ve jeostratejik konumuyla global ticarette daha büyük roller almasının önemli ve gerekli olduğunu belirterek, bunun için de hem kara yolunda hem de demir yolunda özellikle taşımacılık alanında ulaşım koridorlarına ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.

Taşımacılık ve ulaşım güzergahlarını iyi belirleyen bir ülkenin, taşıma türleri arasında geçişleri ve aktarımı da kolaylaştırarak ekonominin verimini de artırabileceğini anlatan Beyaz, "Ülkelerin kalkınması için ulaştırma sistemi hayati öneme sahiptir ancak geldiğimiz noktada yüzde 3,35 oranında ayrılan bütçe, bu vizyona uygun bir pay olmamıştır." dedi.

Beyaz, yap-işlet-devret modeli yolcu garantili yollar, havaalanları, geçiş garantili köprülerle milletin geleceğinin ipotek altına alındığını öne sürdü.

AK Parti iktidarının bu gidişle ülkeyi ve milleti borç batağında yeni bir "Düyun-ı Umumiye" sürecine sokacağını savunan Beyaz, "Her defasında yerlilik ve millilikten bahseden iktidar kanadı, ulaşım ve altyapı alanındaki uygulamaları, istisna kamu alımları, aklın mantığın almadığı garanti ödemeleriyle ülkeyi borç batağına sürüklemektedir. Buradan sözde yerli ve milli iktidarımıza sesleniyorum: Ülkemize ve milletimize bu kötülüğü yapmaya hakkınız yoktur." diye konuştu.

Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının, en yüksek bütçeli bakanlıklar arasında 5. sırada yer aldığına işaret ederek, bunun altyapı yatırımları gerçekleştiren bir bakanlık olmasından kaynaklandığını söyledi.

Arıkan, kamu-özel işbirliği ve yap-işlet-devret modeliyle yapılan projeleri eleştirerek, "Şu anki ekonomik sıkıntıların sebepleri haline geldiler ve gelecek yılların bütçe planlarının kara deliği haline dönüşecekler." diye konuştu.

Millete, memlekete faydalı bütün yatırımlardan dolayı Bakanlığı tebrik ettiğini dile getiren Arıkan, "Bütçe hakkı anayasal bir haktır. Biz, yol yapılmasına, köprü yapılmasına asla karşı değiliz. Bunlar yapılırken stratejik hataların yapılmasına, doğanın katledilmesine, çok rahat ucuza yapılabilecekken devasa bütçelerin ayrılmasına karşıyız. Biz, bu bütçeye karşı değiliz fakat öngörüsüzce hazırlanmış harcama politikalarına karşıyız. Bunlar çözüldüğünde ortada bir problem kalmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye, bölücü terörün kökünü kazıyacaktır"

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, komisyonun, bölücülüğün meydan okuma yeri olmadığını belirterek, şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyetinin sınırları ve bütünlüğü içinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Kürdistan deyip Şırnak ilini örnek vermek düpedüz bölücülüktür. Divanın defalarca uyarmasına rağmen aynı şeylerde ısrar iyi niyet değildir. Türkiye husumetini, Türk-Kürt düşmanlığını bu tarz söylemler üzerinden dışa vurmak beyhude çabadır. Ne olursa olsun ülkemizin her yerinde her vatandaşımızın kamu hizmetlerine erişimini sağlamak için bazıları istemese de Türkiye, bölücü terörün kökünü kazıyacaktır. Bizim için vatan toprakları üzerinde bin yıllık tarih yolculuğunu yapan Türk vatandaşları, Türk milletinin eşit ve onurlu üyesidir ve etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmaksızın Türk milleti paydasında birleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bu tarihi, siyasi ve hukuki gerçekler karşısında belirtilen söylem ve eyleme tevessül edilmesi ise felakettir. Failleri Anayasa suçu işlemekte, aynı zamanda milli birliğimizi dinamitlemektedir."

Ulaştırma sektörünün, ulaşım ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle birlikte giderek artan şekilde stratejik bir sektör olarak dünyanın ve Türkiye'nin gündeminde üst sıralarda yer aldığını vurgulayan Aksu, ulaştırma sistemleri ve hizmetlerinin, modern ekonomilerin ve toplumsal gelişmenin temel ögesi olduğunu dile getirdi.

Aksu, ulaştırma yatırımlarının, vatandaşın hayat kalitesinin ve konforunun yükseltilmesine katkı sağladığını belirterek, "Ulaştırma politikamızın esası teknolojik yeniliklere sahip, rekabeti tesis edecek, sanayiyi yönlendirecek, milli menfaatlerimizi kollayacak, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olacak, vatandaşlarımızın refah düzeyini yükseltecek ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak, uluslararası ulaşım koridorlarıyla bütünleşen yaygın, hızlı, güvenli ve düşük maliyetli bir sistemin tesis edilmesidir. Bunun yanı sıra uzay ve telekomünikasyon yatırımlarıyla ülkemizi çağın ilerisine taşımak, bölgedeki stratejik ve lojistik hakimiyetimizi artıracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Samir Çakır, ulaştırmayı tarihin her döneminde sosyal, kültürel ve ekonomik tüm faaliyetlerin her aşamasında katkısı bulunan, diğer sektörlerden bağımsız değerlendirme imkanı olmayan bir hizmet alanı görme mecburiyetinin, bu alana yapılan yatırımları ve yatırımların getirisini-götürüsünü her daim göz önünde bulundurmayı mecbur kıldığını söyledi.

Üst ekonomiye sahip, vatandaşının müreffeh bir yaşam standardının koşullarını yerine getirmeyi ilke edinen her iktidarın, buna katkı sağlayacak ulaştırma, konfor, sürat, fiyat-kalite gerçekleşmesine odaklanacağı konusunun bir zorunluluk olduğunu belirten Çakır, dünyanın da ulaşımda da iletişimde de inanılmaz bir yarış sahnesi haline geldiğini dile getirdi.

Çakır, yarım kalmış yatırım ve projelerin gözden geçirilerek fayda maliyet çerçevesinde hayata geçirilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizin küresel ve lojistik üs merkezi olması, ticaret ve ulaşım yollarında söz sahibi olması yönündeki hedefimize Bakanlık çalışmalarınızın gayretiyle ulaşacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı denilince vatandaşın aklına, cebinden milyarlarca lira para çıkmasına neden olan kamu-özel işbirliği projelerinin geldiğini öne sürerek, "Vatandaş cebinden niye bu paraların çıktığını, bu paraların kimlere verildiğini, daha ne kadar bu kamburu sırtında taşıyacağını soruyor Sayın Bakan'ım. 'Milletin cebinden tek kuruş çıkmıyor' diye pazarlanan, 'ihya projeleri' diye reklamı yapılan bu işlerden vatandaş memnun değil anlayacağınız. Bu projeler ülkemizde, bütçemizde adeta bir kara delik haline geldi." diye konuştu.

Demir yollarında personel eksikliği bulunduğunu kaydeden Erdem, tren kazalarının yaşandığını ve hesap sorabilecek hiçbir yetkili makamın bulunmadığını, sinyalizasyon sorununun da büyük bir problem teşkil ettiğini söyledi.

HEDEP Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ, ulaşımın kamusal bir hak ve bu sebeple tek amacı kar etmek olan serbest piyasa koşullarının insafına terk edilemeyecek bir alan olduğunu belirterek, "Bugün Türkiye'de ulaşım sistemi her geçen gün daha dengesiz, güvenliksiz, pahalı ve sağlıksız bir yapıya bürünmektedir. Kentlerde otomobiller ulaşım politikalarında ilk sıraya oturtulmakta; yayalar, bisikletliler ve toplu taşıma yolcularının ihtiyaç hak ve talepleri yok sayılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu. Bozdağ, toplu taşımaya ve yayaya öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.

İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, 25 kişinin hayatını kaybettiği Çorlu tren kazasının 5. yılı olduğunu ve bunun sorumlusu bir kişinin dahi cezaevinde bulunmadığını dile getirerek, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Türkiye'nin internet hızı konusunda geri kaldığını savunan Özlale, bu konuda Türkiye'nin az gelişmiş ülkelerle neredeyse aynı ligde olduğunu ileri sürdü.

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, devlet garantisi verilerek yapılan kamu-özel işbirliği projelerine her yıl milyarlarca dolar para aktarıldığını ve 25-30 yıl boyunca vatandaşların bu borcu ödemeye devam edeceğini kaydetti.

AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, "Ulaştırma ve altyapı alanında cumhuriyetimizin ilk asrının eksikliklerini giderecek, ikinci asrın hazırlıklarını tamamlayacak eser ve hizmetler ortaya koyduk. Böylece takip eden değil, takip edilen bir ülke konumu haline geldik." diye konuştu.

Kırkpınar, siyasi, diplomatik ve güvenlikle ilgili başarıların yanında yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyüyen Türkiye'yi, "Türkiye Yüzyılı" ile zirveye çıkarmakta kararlı olduklarını ifade etti.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, kamu-özel işbirliğinin dünyada icat edilen ama sonradan vazgeçilmesine rağmen Türkiye'de devam eden bir uygulama olduğunu belirterek, "Bu siyaset sayesinde hastaneye para ödemek için hasta olmanıza gerek yok, kara yollarına para ödemek için, yola para ödemek için yolcu olmanıza gerek yok, köprüden geçmenize gerek yok, geçseniz de geçmezseniz de ödüyorsunuz." dedi.

Kamu-özel işbirliklerindeki sözleşmelerin mutlaka gözden geçirilmesini isteyen Ağbaba, sorun daha büyümeden çözüm getirilmesi gerektiğini söyledi.

Ağbaba, Bakanlığa bağlı kurumlarda taşeron işçiler bulunduğuna işaret ederek, onların da kadroya alınmasını istedi.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 25 kişinin öldüğü Çorlu tren faciasının 17. duruşmasının da bugün yapıldığını ve savcının mütalaasının ardından duruşmanın 24 Ocak'a ertelendiğini söyledi. Davanın 5 yıldır sürdüğünü, 13 sanığın yargılandığını ancak tutuklu bulunmadığını anlatan Bakırlıoğlu, ek bilirkişi raporuna göre Devlet Demiryolları'nın asli kusurlu olduğunu öne sürdü.

Ankara'da yaşanan iki ayrı tren kazasına da değinen Bakırlıoğlu, "Faili hiç değişmiyor. Fail Devlet Demiryolları, fail Bakanlığınız. Mağdurlar da hiç değişmiyor, mağdurlar da ne yazık ki bu ülkenin insanları." diye konuştu.

Bakırlıoğlu, sorumluların korunduğunu ve cezasız kaldığını ileri sürerek, "Çorlu tren kazasındaki cezasızlık Ankara tren faciasının sebebidir; Ankara tren faciasındaki cezasızlık da belki de yarın, umarım olmaz Allah korusun, Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren Hattı'nda meydana gelebilecek bir facianın nedeni olabilir." ifadelerini kullandı.

AK Parti Osmaniye Milletvekili Seydi Gülsoy, "Son 21 yılda AK Parti hükümetlerimiz ulaştırma ve lojistik altyapı alanlarında yapmış olduğu büyük yatırımlarla ülkemizin ulaştırma sektöründe rekabet gücünü artırmakta ve ülke ekonomisine doğrudan büyük bir katkı sağlamaktadır." dedi.

Kara yolu ulaşımında Türkiye'deki yol uzunluğunun arttığını anlatan Gülsoy, demir yolunun da küresel anlamda etkisini artarak sürdürdüğünü ve ulaştırma sektörü içerisinde her geçen gün daha fazla önem kazandığını kaydetti.

Gülsoy, demir yolunun artan önemine istinaden Türkiye'de özellikle kent içi raylı sistemler ve hızlı tren işletmeciliğine yönelik yatırımların her geçen gün arttığını, Türkiye'nin, 2003 yılından itibaren yürütülen hava ulaşımı politikaları ve faaliyetleriyle dünyanın en hızlı gelişme gösteren ülkelerinden biri haline geldiğini söyledi.

Denizciliğin gelişmesi ve kalkınması için birçok farklı yatırım yapıldığını anlatan Gülsoy, "Kabotaj taşımacılığını canlandırması maksadıyla 2004 yılında başlatmış olduğumuz ÖTV’siz yakıt uygulaması sayesinde sektöre 10,99 milyar Türk lirası destek sağlamış bulunmaktayız." diye konuştu.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde 14 bin, TCDD, Devlet Hava Meydanları ve PTT bünyesinde ise 17 bin taşeron işçi bulunduğunu ifade ederek, bu işçilerin kadrosunun verilip yaptıkları işe uygun ücret almalarının sağlanmasını istedi.

Niğde Havalimanı'nın temelinin 1996'da atıldığını ancak yapımının bitirilemediğini dile getiren Gürer, bu projenin ne zaman tamamlanacağını sordu.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, Türkiye'de ulaştırma altyapısının entegre bir yaklaşımla çok boyutlu ve çok fonksiyonlu olarak yeniden ele alınması gerektiğini ifade ederek, "Dünya, önümüzdeki yıllarda akıllı ulaşım sistemleriyle donatılmış akıllı kentlerle dolu olacaktır. Ülkemizin bu rekabette istenilen seviyeye gelebilmesi için akıllı ulaşım sistemleri uygulamalarında kullanılan cihazları, yazılımları ve diğer ekipmanları mümkün olduğu kadar ithal etmeyip kendisi üretmesi gerekmektedir." dedi.