2012-05-02 - 14:39
TBMM ADALET KOMİSYONU...
TBMM Adalet Komisyonu, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nı ele aldı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tutuklu milletvekilleriyle ilgili kararı AK Parti'nin alacağını, yetkili kurullarında değerlendirme yapacağını belirterek, ''Yürütmenin temsilcisi olarak, bakan sıfatıyla bağlayıcı bir şey söylemem, sürece de konumuma da uygun düşmez'' dedi.

TBMM Adalet Komisyonu, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nı ele aldı.

Tasarı üzerinde Hükümet adına söz alan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, terörizmin, Türkiye ve dünya bakımından ciddi bir siyasal, sosyal ve ekonomik sorun haline gelmesinin yanında, güvenliği de tehdit ettiğini söyledi. Terörizmin, kişilerin yaşamını, ülkelerin ekonomilerini, kalkınmalarını olumsuz yönde etkilediğini belirten Ergin, terörist eylemlerin neden olduğu maddi zararın, milyarlarca dolarla ifade edildiğini belirtti.

Ergin, amaçlarını gerçekleştirecek bir örgütün kurulması, devamlılığı ve faaliyetleri için önemli miktarda bütçeye ihtiyacı bulunan terör örgütlerinin, eskiye göre çok daha büyük mali güç haline geldiğini kaydetti.

Bakan Ergin, terörün uluslararası boyut kazanması ve terör örgütlerinin önemli miktarlarda suç geliri elde etmeleri nedeniyle terörle etkin şekilde mücadele için klasik tedbir ve uygulamaların yanında terör örgütlerinin finans kaynaklarının kurutulması fikrinin, büyük ölçüde uluslararası çalışmalarda kabul görmeye başladığını ifade etti. Ergin, böylece terörle mücadelenin var olan boyutlarına yeni bir unsur olarak ''terörizmin finansmanı ile mücadele'' boyutunun eklendiğini kaydederek, terörizmin finansmanıyla mücadelenin, terörizmle mücadelenin vazgeçilmez bir unsurunu oluşturduğuna işaret etti.

Terörün finansmanıyla mücadelenin, klasik terörle mücadele yöntemlerinden oldukça farklı olduğunu dile getiren Ergin, bu mücadelenin en önemli yönlerinden birisinin de hukuksal araçlarla etkin mücadele olduğunu bildirdi.

Hukuksal açıdan terörizmin finansmanın önlenmesinin iki yönünün bulunduğuna dikkati çeken Ergin, ''Birincisi ceza hukukuna ilişkin tedbirlerdir. İkincisi ise önleyici tedbirlerden oluşmaktadır'' dedi.

Ergin, terörün finansmanı suçunun, Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesinde ''terörün finansmanı'' başlığı altında, müstakil bir suç olarak düzenlendiğini, yaptırıma bağlandığını anımsattı.

Terör eylemlerinin kişiler, toplumlar ve devletlere karşı içerdiği şiddetin boyutu, bunun uluslararası toplumu sosyal, siyasal, ekonomik bakımdan yakından etkilemesinin, soruna karşı uluslararası mücadeleyi gerektirdiğini belirten Ergin, BM, Mali Eylem Görev Gücü, AB, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası ve bazı bölgesel kuruluşların, terör ve terörün finansmanıyla mücadeleye ilişkin bir takım önlemler getirdiğini anlattı.

Ergin, BM Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1999'da, terörizmin finansmanı ile mücadele konusundaki ayrıntılı düzenlemeleri içeren ilk ve en önemli uluslararası sözleşme olan Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme'nin kabul edildiğini anımsattı. Ergin, Türkiye'nin de bunu imzaladığını, 1 Nisan 2002'de de iç hukukun parçası haline geldiğini kaydetti.

Ergin, sözleşmenin yürürlüğe girmesiyle sözleşme hükümlerine uyumun sağlanmasının, Türkiye açısından uluslararası bir yükümlülük niteliği kazandığını kaydetti.

Türkiye'nin, terörizmin finansmanıyla mücadele alanında bugüne kadar BM bünyesinde kabul edilen, Türkiye'nin mevzuatını bir parçası haline gelen 10 uluslararası sözleşmenin tümüne taraf olduğunu dile getiren Ergin, Bakanlar Kurulu'nun 13 kararıyla, kararları eki listelerde yer alan kişi ve kuruluşlardan Türkiye'de malvarlığı bulunduğu tespit edilen kişi ve kuruluşların her türlü hak, alacaklarının dondurulduğunu bildirdi.

OECD bünyesinde Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) kurulduğuna işaret eden Ergin, FATF'nın raporunda, mevzuattaki terörün finansmanı suçunun kapsamı ve unsurlarına ilişkin düzenlemeler ile BM Güvenlik Konseyi kararları kapsamında terörist malvarlıklarının dondurulmasına ilişkin düzenlemelerin, FATF tavsiyeleri ve BM Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme hükümlerini karşılamadığının belirtildiğini söyledi.

Ergin, tasarı hakkında da bilgi verdi. Ergin, Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesinde yer alan terörizmin finansmanı suçunun, tasarıda yeniden tanımlandığını, idari nitelikteki malvarlığının dondurulması tedbiri ile bu tedbirlerin uygulanmasının usul ve esaslarının düzenlendiğini kaydetti.

Terörizmin finansmanı suçunu oluşturan eylemlerin kapsamının genişletildiğini dile getiren Ergin, böylece terörizmin finansmanı suçunun, uluslararası sözleşmelere uyumlu hale getirildiğini belirtti.

Ergin, malvarlığının dondurulmasının, idari bir kurula verilmesinin, anayasal sistem açısından da bir uyumsuzluk taşımadığına işaret etti. Anayasa'nın 35. maddesinde herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu ancak bu hakkın kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğinin düzenlendiğini anımsatan Ergin, tasarıda, idari nitelikte olan malvarlığının dondurulması müessesesinin düzenlendiğini söyledi.

Adalet Bakanı Ergin, ''Tasarı, insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında bir denge kurmak suretiyle terörle mücadelede ülkemizin elini güçlendirmeyi, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyi ve uluslararası yükümlülüklerimizi karşılamayı hedeflemektedir'' diye konuştu.

Ergin'in konuşmasının ardından komisyonun CHP'li üyeleri söz alarak, tasarının Anayasa'ya aykırılığını iddia etti.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Genel Kurul'da da önemli bir düzenlemenin görüşüldüğünü ifade ederek, ''Orada mı burada mı konuşacağız- Kafamız Genel Kurul'da, gövdemiz burada. Böyle bir çalışma olabilir mi-'' diye sordu.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, tasarının, hukuk sistemine; ''malvarlığının dondurulması'' yönünde yeni bir tedbir getirdiğini kaydetti. Tezcan, bu tedbirin Anayasa'nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkına ağır bir müdahale olduğunu savunarak, bunun sonuçlarının da ağır olacağını ifade etti.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da anayasaya aykırı olduğunu ifade ettiği tasarının, geri çekilmesini istedi.

Yılmaz, sömürge ülkelerine yaptırım uygulamaya, dikta ettirmeye yönelik bir yaklaşım biçimi olduğunu ileri sürerek, ''Bizim de bu dikte ettirmelere karşı dik durmamız gerekir. Yaptırımlar komitesinden liste varsa, iç hukukumuzda araştırmalıyız. Kişi ya da kuruluşlar terörizme finans sağlıyorlarsa, bunu tespit edersek, tabii ki dondurulacak, el konulacaktır. Kendi iç hukukumuza göre davranmamız lazım'' diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, ''Mehmet Haberal, Nedim Şener'e de terörist deniliyor. Onların da malvarlığı dondurulacak mı-'' diye sordu.

Tasarının savunulacak bir yanı olmadığını ileri süren Öztürk, terörizme geçit verilmemesi, terörün finansmanına yönelik her türlü önlemin alınması ancak temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı yola sapılmaması gerektiğini kaydetti.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, CIA Başkanı'nın Türkiye'ye gelmesinin ardından bu tasarının önlerine getirildiğini savundu.

Tasarıyla yurt dışından, özellikle AB'den pek çok talep geleceğini, uluslararası düzeyde bir takım baskılarla karşı karşıya kalacaklarını belirten Aldan, ''Roj TV'yi Danimarka kapatıyor mu- PKK'nın malvarlığını dondurmuyor. 'Ben yargıya müdahale edemem' diyor. Küresel düzeydeki bu tür taleplere karşı bu tasarıyı geri çekelim. Zaten BM kararı çerçevesinde veya karşılıklılık ilkesi gereği Bakanlar Kurulu'nun 13 tane malvarlığını dondurma kararı var. Bunu niye yapıyoruz; sadece 'bizim bu konuda bir yasamız var' demek için. Yargı kararına bağlanması yerinde olacaktır'' diye konuştu.

MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, Türkiye'nin terörden çok çektiğini, teröre karşı ulusal çıkarları doğrultusunda gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade etti. Başesgioğlu, malvarlığını dondurma, el koymanın, anayasada teminat altına alınan mülkiyet hakkının özüne aykırı olduğunu, bunu yargı kararlarına bağlamaları gerektiğini belirtti.

CHP'nin, tasarının Anayasa'ya aykırılık iddiası, oylama sonucunda kabul edilmedi.

Eleştirileri yanıtlayan Ergin, Anayasa'ya aykırılık iddialarının, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nda tüm boyutuyla tartışıldığını, anayasaya aykırılık tespit edilmediğini belirtti.

Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini, bu konuda bedeller ödediğini dile getiren Ergin, ''Terörle mücadelede lokal olarak netice almamız mümkün değil. Küresel anlamda beraber mücadele etmemiz gereken bir illet bu'' dedi.

Terör örgütlerine, bu tasarının uygulanamayacağı eleştirilerini yanıtlarken Ergin, tasarının 3 ve 7. maddelerinin, Türkiye'nin mücadele ettiği terör örgütlerine nasıl uygulanacağını yönelik olduğunu vurguladı.

Ergin, ''Türkiye'de yargılanan kişilerin malvarlıklarının kurullar tarafından dondurulabileceği'' yönündeki tespitin de söz konusu olmadığını belirterek, sadece değerlendirme komisyonunun suç duyurusunda bulunma yetkisi olduğunu, değerlendirmeyi savcılığın yapacağı, kararı yargının vereceğini kaydetti.

Adalet Bakanı Ergin, BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararlar, yaptırımlar komitesinin listesinin uygulandığını, Türkiye'de bunun uygulanmasına yönelik herhangi bir sorun yaşanmadığını dile getirdi.

Adalet Bakanı Ergin, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin sorusunu yanıtlarken, Adalet Bakanlığı'nın kurumsal olarak muhatap noktada bulunmadığını belirtti. Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Meclis Başkanlığımızın yürüttüğü bu süreçte, partilerimizin getirdiği önerilerin, hukuken ne getirip ne götüreceği konusunda, ihtiyaç duyulan konularda bakanlığımızdan bilgi talep edilmektedir. Benim Meclis Başkanı ile yaptığım görüşmelerde ya da bakanlık bürokratlarının yaptığı çalışmalar, bu konuda bir takım bilgilerin sunulmasından ibarettir. AK Parti'nin tüzel kişiliği, Adalet Bakanlığı'nı temsil etmez. Meclis Başkanımız, 3 siyasi parti grubuyla görüşme sonrasında geldiği noktayı AK Parti'ye bildirmiştir. Bunun kararını alacak AK Parti'dir. Yetkili kurullarında görüp, değerlendirme yapacaktır. Yürütmenin temsilcisi olarak, bakan sıfatıyla bağlayıcı bir şey söylemem, sürece de konumuma da uygun düşmez.''

Tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan tasarının maddeleri, yarın ele alınacak.

(14.39)