2007-02-14 - 17:08
Çocuk ve gençlerde artan şiddet ve okullarda meydana gelen şiddet olaylarının araştırılması amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan Yardımcısı Müslüm Saylı'yı dinledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan Yardımcısı Müslüm Saylı, okullardaki şiddet olaylarının ''patlama'' düzeyinde olmadığını, bazı disiplin olaylarının bile şiddet kapsamında değerlendirildiğini söyledi.
Çocuk ve gençlerde artan şiddet ve okullarda meydana gelen şiddet olaylarının araştırılması amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Saylı'yı
dinledi.
Alınan bilgiye göre, Saylı, Emniyet'in çeşitli kuruluşlarla ortak sürdürdüğü projeler hakkında bilgi verdi.
Saylı, ''Okullarda güvenliğin sağlanmasına yönelik bilimsel analizlerin yapılması ve koruyucu, önleyici güvenlik faktörlerinin güçlendirilmesi
projesi''nin amacı ve kapsamına yönelik açıklamalarda bulundu.
Eğitim çağı çocuk ve gençlere yönelik şiddet olaylarının artış eğilimi gösterdiği, bu durumun sağlıklı eğitim ve öğretimi olumsuz etkilediğini ifade
eden Saylı, projenin seçilme gerekçelerini şöyle sıraladı:
''Ülkemizde eğitim çağı çocuk ve gençlerimize yönelik meydana gelen şiddet olayları ve potansiyelinin yeterli düzeyde bilimsel analiz sonuçlarını
içermemesi, bu konuda yapılan değerlendirmelerin medya endeksli yüzeysel bilgilere dayanması.
Eğitim ortamlarının güvenliğinin sağlanmasında öncelikli konuma sahip polis teşkilatının, koruyucu ve önleyici güvenlik rolünün güçlendirilmesi
gerekliliği.''
Saylı, proje kapsamında 2005-2006 ile 2006-2007 eğitim ve öğretim yıllarında, eğitim çağı çocuklar ve gençlere yönelik meydana gelen şiddet
olaylarının iller ve okullar bazında tespitinin yapılacağını bildirdi.
Saylı, Türkiye'de yaşayan risk altındaki çocuklara ait ulusal bilgi sisteminin hızlandırılması ve elde edilen veriler üzerinden bilimsel analizler
yapılmasını amaçlayan ''Risk Altındaki Çocuklar Ulusal Bilgi Sistemi'' Projesi hakkında da bilgi verdi. Saylı, proje sonunda, çocuklarla ilgili çalışan
kurumların sahip olduğu tüm verileri içerecek ortak bir ulusal veri tabanının oluşturulması, Türkiye'ye özgü risk faktörlerinin belirlenmesi, çocuk suçlarını önleme ve müdahalede etkili ve hızlı hareket kabiliyetinin sağlanmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesi, çocukla ilgili mevzuatlarda etkinlik ve işlerlik kazandırılmasının hedeflendiğini anlattı.
Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Saylı, Türkiye'nin, Avrupa'ya göre daha az suç işleyen bir ülke olduğunu ifade etti.
Saylı, okul çevresindeki güvenliğinin, sadece polisiye önlemlerle sağlanamayacağını, bu konuda toplumun her kesiminin işbirliği içinde olması
gerektiğini belirtti.
Okullarda, ''patlama'' düzeyinde şiddet olaylarının olmadığını savunan Saylı, bazı disiplin olaylarının bile şiddet kapsamında değerlendirildiğini
kaydetti.
Çocuk ve gençlerde artan şiddet ve okullarda meydana gelen şiddet olaylarının araştırılması amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Saylı'yı
dinledi.
Alınan bilgiye göre, Saylı, Emniyet'in çeşitli kuruluşlarla ortak sürdürdüğü projeler hakkında bilgi verdi.
Saylı, ''Okullarda güvenliğin sağlanmasına yönelik bilimsel analizlerin yapılması ve koruyucu, önleyici güvenlik faktörlerinin güçlendirilmesi
projesi''nin amacı ve kapsamına yönelik açıklamalarda bulundu.
Eğitim çağı çocuk ve gençlere yönelik şiddet olaylarının artış eğilimi gösterdiği, bu durumun sağlıklı eğitim ve öğretimi olumsuz etkilediğini ifade
eden Saylı, projenin seçilme gerekçelerini şöyle sıraladı:
''Ülkemizde eğitim çağı çocuk ve gençlerimize yönelik meydana gelen şiddet olayları ve potansiyelinin yeterli düzeyde bilimsel analiz sonuçlarını
içermemesi, bu konuda yapılan değerlendirmelerin medya endeksli yüzeysel bilgilere dayanması.
Eğitim ortamlarının güvenliğinin sağlanmasında öncelikli konuma sahip polis teşkilatının, koruyucu ve önleyici güvenlik rolünün güçlendirilmesi
gerekliliği.''
Saylı, proje kapsamında 2005-2006 ile 2006-2007 eğitim ve öğretim yıllarında, eğitim çağı çocuklar ve gençlere yönelik meydana gelen şiddet
olaylarının iller ve okullar bazında tespitinin yapılacağını bildirdi.
Saylı, Türkiye'de yaşayan risk altındaki çocuklara ait ulusal bilgi sisteminin hızlandırılması ve elde edilen veriler üzerinden bilimsel analizler
yapılmasını amaçlayan ''Risk Altındaki Çocuklar Ulusal Bilgi Sistemi'' Projesi hakkında da bilgi verdi. Saylı, proje sonunda, çocuklarla ilgili çalışan
kurumların sahip olduğu tüm verileri içerecek ortak bir ulusal veri tabanının oluşturulması, Türkiye'ye özgü risk faktörlerinin belirlenmesi, çocuk suçlarını önleme ve müdahalede etkili ve hızlı hareket kabiliyetinin sağlanmasına yönelik stratejilerin geliştirilmesi, çocukla ilgili mevzuatlarda etkinlik ve işlerlik kazandırılmasının hedeflendiğini anlattı.
Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Saylı, Türkiye'nin, Avrupa'ya göre daha az suç işleyen bir ülke olduğunu ifade etti.
Saylı, okul çevresindeki güvenliğinin, sadece polisiye önlemlerle sağlanamayacağını, bu konuda toplumun her kesiminin işbirliği içinde olması
gerektiğini belirtti.
Okullarda, ''patlama'' düzeyinde şiddet olaylarının olmadığını savunan Saylı, bazı disiplin olaylarının bile şiddet kapsamında değerlendirildiğini
kaydetti.
