TBMM ADALET KOMİSYONU?

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı, Tali Komisyon olan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'ndan sonra TBMM Adalet Komisyonu'nda aynı yöndeki kanun teklifleriyle birleştirilerek görüşüldü. Kanun teklifleri ile ilgili söz alan milletvekilleri görüşlerini bir kez daha paylaştılar.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, nafaka konusunda bir teklif verdiklerini belirterek, nafakanın nereye ödeneceği konusunda netlik bulunmadığının altını çizdi. Nazlıaka, kadınların her ay nafaka için adliyeye gittiğini, 100ile 400 lira arasında olan bir ödenek için en az 5 lira ulaşım ücreti ödediğini ve ayrılma olayının gerçekleştiği Adliyeye her seferinde giderek olayı içselleştirdiğini ifade etti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kanunun aileyi koruduğunu, nikahsız olanların da korunmasını amaçlayan bir kanun teklifi verdiğini ifade etti.


Hükümet adına söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, tasarının, hızlı şekilde gündeme alındığı için bütün partilere, milletvekillerine teşekkür ederek sözlerine başladı. Kadına yönelik şiddetin, dünyada ve Türkiye'de toplumsal sorun olduğunu dile getiren Bakan Şahin, kadına yönelik şiddetin, insan hakkı ihlali, halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti. Şahin, kadının yaşam hakkını koruyacak her türlü önlemin alınması gerektiği anlayışıyla yasal altyapı oluşturduklarını vurguladı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin, 2012 Türkiyesi ve dünyasında, Ailenin Korunması Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun'daki değişikliğe rağmen bugün yaşadıkları sorunları çözmeye yetecek altyapı olmadığının anlaşıldığını bildirdi.

TBMM'nin, İstanbul Anlaşmasını ilk onaylayan parlamento olduğuna işaret eden Şahin, ancak sözleşmenin hayata geçmesi için imzalayan diğer 11 ülkenin onaylamasını beklediklerini söyledi.

Bakan Şahin, Başbakanlığın, tasarıdaki ihbar kısmının, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda da yer aldığı için tasarıda gerek olmadığı görüşünde olduğunu belirtti. Şahin, kendilerinin, ''Atıf olmasın, bu tasarıda da yer alsın, ifadeyi güçlendirir'' dediklerini hatırlattı.

Tasarının görüşüldüğü Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nda, ''ihbar olduğunda Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda olduğu için çıkarılan hükümlerin yeniden konulması, eğitim kısmının ilave edilmesi, Başbakanlığa giden metnin özünün korunması'' konularında mutabakata vardıklarını anlatan Bakan Şahin, komisyonun, kanun yapma tekniğinden dolayı çıkarılan kesimlerin, yeniden konulması yönünde bir raporu Adalet Komisyonu'na sunacağını ifade etti.

''Son yıllarda şiddetin arttığına'' yönelik yorumlara vurgu yapan Bakan Şahin, toplumun değiştiğini, kadının birey olarak güçlendiğini, hakkını hukukunu aramaya başladığını, kapalı toplumdan açık topluma geçtiklerini anlattı.

Bakan Şahin sözlerinde şunları kaydetti:

''Daha önce üç maymunu oynadığımız, halının altına süpürdüğümüz bir çok sorun alanı, karşımızda sorun olarak duruyor. Çözüm makamı olarak, bu değişimi yönetmek zorundayız. Toplum demokratikleştikçe, kadının hakkı, hukuku güçlendikçe, bu sorunların daha görünür olması anlaşılabilir bir şey. Bize düşen, toplumun bu geldiği değişim talebindeki yeni sorun alanlarını çözecek, güçlü destek mekanizmalarını oluşturmaktır. Yoksa son 10 yılda AK Parti iktidarı döneminde kadına yönelik şiddetle ilgili, 'kadını ikincilleştirdiği için şiddet artıyor'a kesinlikle katılmıyorum. Tam tersine Türk Ceza Kanunu'nu, 35 yıl sonra ilk kez bu parlamento değiştirdi. Kadın ve çocuğun, birey olarak haklarının korunduğu Ceza Kanunu çıkarıldı. Ondan önce töre ve namus cinayetlerinin, çevre baskısından yapıldığı bildirimleri vardı, cezalar verilmiyordu, caydırıcılık yoktu. 2-3 yıl ceza alan kişiler, 15-25 yıl müebbet hapse çarptırıldı.''

Bakan Fatma Şahin, tasarının isminin değiştirilmesi taleplerini de değerlendirdi. Şahin, Ailenin Korunmasına Dair Kanun'un ismini kadınların öğrendiğini belirterek, kadınların, ''Yeni bir isim, yeni bir kanun numarasıyla çıkarsanız, bizi zorlaştırır'' dediğini anlattı. Şahin, hem ailenin korunması hem de kadına yönelik şiddetle ilgili güçlendirme bulunduğunu ifade ederek, aileyi koruyan, kadını zayıflatan bakış açısı bulunmadığını belirtti.

Tasarının görüşmelerinde, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, son 10 yılda kadına yönelik şiddette artış olduğunu söyledi.

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, tasarının olgunlaştırılmasını; isminin 'kadın ve aile bireylerinin şiddetten korunması' olmasını önerdi.

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, kadınların tasarıyı beklediğini ancak tasarıda kadın erkek eşitliğini esas alan bir uygulama bulunmadığını iddia etti. Tuncel, tasarıda bireylerin korunmasına ilişkin tanımların çok genel geçer olduğunu, bazı ailelerin imam nikahlı ya da nikahsız birlikte yaşadığını, bunların da şiddet gördüğünü anlattı. Tuncel, 'eşcinsellerin sorun yaşadığını, transkadınların öldürüldüğünü'' ifade ederek, ''Bunu, aile kurumunda nereye koyacaksınız-'' diye sordu.

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, tasarıdan, ''kadın-erkek eşitliği'', ''toplumsal cinsiyet eşitliği'', ''ev içi şiddet'' ibarelerinin çıkarıldığını ifade ederek, tasarının, aceleye getirildiğini savundu.

CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer, belediyelerin, kadın sığınmaevleri yapmamak için ödenek yokluğuna sığındığını belirterek, bu konuda belediyelere yönelik önlemler alınmasını istedi.

Komisyon Başkanı İyimaya, şiddetin evrensel ve bir insan hakları sorunu olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin de toplumsal ve bireysel sorunudur'' dedi.

Bakan Şahin de hızlı bir alt komisyon çalışmasıyla tasarının, 8 Mart'tan önce parlamentoda yasalaşabileceğini vurgulayarak, ''Parlamento bunu başarabilir. Şiddetle mücadelede, bu parlamento bunu başardı diyeceğimiz başarı hikayemiz olsun. Mümkünse 8 Mart'ta, parlamento, ülkenin kadınlarına bunu armağan etsin'' diye konuştu.

Görüşmelerin ardından tasarının alt komisyona havale edilmesine karar verildi. (17. 20)