CHP Grup Başkanvekili Emir, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 10 Ekim 2015'te "Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" için Ankara Garı önünde toplanan kalabalığa yönelik terör saldırısında hayatını kaybedenleri andı.
Saldırının üzerinden 10 yıl geçtiğini belirten Emir, saldırının arkasındaki "kirli odakların" bulunmasının önemine değindi.
Bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzalarıyla sahte belge düzenlenmesine ilişkin soruşturma kapsamında dava açılan tutuklu sanıkların tümünün tahliye edildiğini dile getiren Emir, "soruşturmanın daha fazla genişletilmemesi için olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığını" öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclisteki resepsiyonda siyasi parti liderleriyle bir araya gelmesinin ardından kamuoyunda yaşanan tartışmalar hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Emir, bu konudaki duruşlarının "çok net" olduğunu belirtti. Emir, "Oradaki liderler, kendilerine düşeni ve nezaket kurallarının gereğini yapmışlardır. Bunun üzerinden bir tartışma başlatmak, tartışmayı köpürttükçe köpürtmek, buradan, önümüzdeki ayların ve yılların siyasi rotasını çizmek, bence ham hayaldir, ucuzluktur, çaresizliktir. Bunun üzerinden bir siyaset kurgusu yapıyorlar." diye konuştu.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, 17 Ekim Cuma günü Diyarbakır'a gerçekleştireceği ziyarete Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin de davet edilmesine ilişkin soru üzerine Emir, Diyarbakır programının, Komisyon çalışmaları kapsamında yapılacak bir gezi olmadığını ancak programı müsait olan CHP'li milletvekillerinin Kurtulmuş'un davetine icabet edebileceklerini söyledi.
- "Türkiye'ye düşen, her masada Gazzelilerin yaşam hakkını savunmaktır"
Gazze’de yürürlüğe giren ateşkes kapsamında oluşturulacak "Görev Gücü"nde Türk Silahlı Kuvvetlerinin de yer almasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Emir, Türkiye'nin, dünyanın birçok çatışma bölgesindeki barış görev gücüne katıldığını, CHP olarak da buna destek verdiklerini belirtti.
"Gazze'deki Filistinlilerin can ve mal güvenliğini koruyacak, topraklarını güvence altına alacak, yurtsuzlaştırılmasının önünde duracak bir barış gücü olacaksa elbette ki Türkiye Cumhuriyeti orada yerini alabilir." diyen Emir, söz konusu görev gücünün görevinin daha netlik kazanmadığını savundu.
Emir, "Türkiye'ye düşen, her masada, her yerde Gazzelilerin yaşam hakkını, Gazze'deki toprak hakkını sonuna kadar savunmak, Gazzelilerin yurtsuzlaştırılmasının, topraksızlaştırılmasının önüne geçmek ve İsrail saldırganlığına son vermek olmalıdır. Bu yönde adımlar atılırsa elbette ki biz de onun destekçisi olacağız." ifadelerini kullandı.
