2012-03-06 - 16:07
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan başkanlığında toplanan komisyonda, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet- Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi alt komisyona sevk edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Lütfi Elvan başkanlığında toplanan komisyonda, Kars Milletvekili Ahmet Arslan ve Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ile 7 Milletvekilinin; Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet- Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülmeye başlandı.
Kars Milletvekili Ahmet Arslan, "Ülkemizde Yap-İşlet-Devret Modelinin çok başarılı uygulandığını biliyoruz. Gerek havaalanı, gerek yat limanı ve otoyollarda çok başarılı uygulanıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik olarak dünyanın ilk on ülkesi içinde olması için projeler üretildiğini söyleyen Arslan, dünyada meydana gelen ekonomik krizlerin bu projeleri de kötü yönde etkilediğini ifade etti. Arslan, finansal öngörüler belirsizleştikçe, risklerin arttığını vurguladı.
Tasarıya göre, Özel Bütçeli Kuruluşlarda, projenin herhangi bir durumda aksaması durumunda kredi kuruluşlarının verdiği kredilerin idare tarafından üstlenileceğinin öngörüldüğünü söyleyen Arslan, bu durumun Genel Bütçeli İdareler için zaten geçerli olduğunu; ancak eskiden Genel Bütçeli İdare olan DSİ Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlar içinde böyle bir düzenlemenin yapılmasının şart olduğunu belirtti.
Son yıllarda demiryollarının devlet politikası haline geldiğini belirten Arslan, hem hızlı tren projelerinin yürütüldüğünü, hem de lokomotif ve vagonların yapıldığını belirtti. Arslan, 6 milyon 600 bine kadar olan mal ve hizmet alımlarının ihalesiz alım yetkisi olduğunu belirterek, tek bir lokomotifin değerinin bile bu rakamın üzerinde olduğunu söyledi. Arslan, bu durumda da bağlı ortaklıklardan iş alınamadığını, dışarıdan alımın söz konusu olduğunu belirtti.
Arslan, danışmanlık hizmeti alımında eşik değer çerçevesinde ihalelere herkesin katılabildiğini, üç aşamalı bir süreç işlediğini, bu sürecin altı ay sürdüğünü, büyük projelerde bu üç aşamalı ihale yönetiminin ciddi zaman kayıpları meydana getirdiğini ifade etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bazı yatırımlarda KDV muafiyeti getiren kanun teklifi, alt komisyona sevkedildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi''nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
İhtiyaca göre teşvik uygulandığını belirten Yıldırım, ''2004 yılında yapılan bir düzenleme vardı. Havaalanları, deniz limanları, yapımı sırasında oluşacak KDV'den istisna tutulmuştu. Getirdiğimiz konu, otoyollar, kamu özel sektör ortaklığıyla yapılan şehir hastaneleri.. Bunlar büyük hacimli projelerdir. 20 milyonluk bir yatırımın KDV istinası olsa ne olur, olmasa ne olur'' diye konuştu.
Alt yapı yatırımlarına hiçbir milletvekilinin karşı çıkmadığını bildiğini ifade eden Bakan Yıldırım, ''Hepimiz milletvekiliyiz, bölgemizden gelen talepleri de görüyoruz. Projelerin gecikmesinin hem ülkemiz, hem siyasete güven açısından ne kadar büyük sorunlar oluşturduğunu yakından biliyoruz'' dedi.
''İster demiryolları, ister karayolları, hangi kurum olursa olsun yanlış yapan hesabını verir'' diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
''Türkiye bir hukuk devleti. Kimse kusura bakmasın. Geçmişte de böyle olmuştur, gelecekte de böyle olacak. Herşey insanla ilgili, hata mutlaka olabilir. Yanlış da kasıt da olabilir. Bunların hepsinin mekanizması oluşturulmuştur. Kamu İhale Kurumunda olan da budur. Dosyayı biz bilmiyoruz. Bilmediğim bir dosya üzerinde nasıl bir araştırma yapacağım- Dosya aleni hale geldiğinde biz de kendi tarafımızdan gerekli soruşturmayı yapacağız. Aksi hal, kamu ciddiyetiyle bağdaşmaz. Herhangi bir şeyden kaçmak anlamında değil.
Yüzde 100 sahip olduğunuz bir kuruluşa iş veremiyorsunuz. Kamu İhale Kanunu buna mani. Doğrudan iş veremiyorsunuz. Kurumunuz sizin işlerinize de giremiyor. İşi başkası alıp ona yaptırıyor. Bu daha mı güzel- Bir başkası alıp işi ana yüklenici olarak gelip sizin kuruluşunuza yaptırıyor. Bu çarpık, yanlış bir şey. Bu açıdan çok lüzumlu bir düzenleme. Daha şeffaf bir sistem getirip, herkes yarışsın, rekabet oluşsun istiyoruz.''
Komisyon toplantısında, tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından teklif, kabul edilen bir önerge doğrultusunda, daha detaylı görüşülmek üzere oluşturulan alt komisyona sevkedildi.
(16.07)
Kars Milletvekili Ahmet Arslan, "Ülkemizde Yap-İşlet-Devret Modelinin çok başarılı uygulandığını biliyoruz. Gerek havaalanı, gerek yat limanı ve otoyollarda çok başarılı uygulanıyor." diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik olarak dünyanın ilk on ülkesi içinde olması için projeler üretildiğini söyleyen Arslan, dünyada meydana gelen ekonomik krizlerin bu projeleri de kötü yönde etkilediğini ifade etti. Arslan, finansal öngörüler belirsizleştikçe, risklerin arttığını vurguladı.
Tasarıya göre, Özel Bütçeli Kuruluşlarda, projenin herhangi bir durumda aksaması durumunda kredi kuruluşlarının verdiği kredilerin idare tarafından üstlenileceğinin öngörüldüğünü söyleyen Arslan, bu durumun Genel Bütçeli İdareler için zaten geçerli olduğunu; ancak eskiden Genel Bütçeli İdare olan DSİ Genel Müdürlüğü gibi kuruluşlar içinde böyle bir düzenlemenin yapılmasının şart olduğunu belirtti.
Son yıllarda demiryollarının devlet politikası haline geldiğini belirten Arslan, hem hızlı tren projelerinin yürütüldüğünü, hem de lokomotif ve vagonların yapıldığını belirtti. Arslan, 6 milyon 600 bine kadar olan mal ve hizmet alımlarının ihalesiz alım yetkisi olduğunu belirterek, tek bir lokomotifin değerinin bile bu rakamın üzerinde olduğunu söyledi. Arslan, bu durumda da bağlı ortaklıklardan iş alınamadığını, dışarıdan alımın söz konusu olduğunu belirtti.
Arslan, danışmanlık hizmeti alımında eşik değer çerçevesinde ihalelere herkesin katılabildiğini, üç aşamalı bir süreç işlediğini, bu sürecin altı ay sürdüğünü, büyük projelerde bu üç aşamalı ihale yönetiminin ciddi zaman kayıpları meydana getirdiğini ifade etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bazı yatırımlarda KDV muafiyeti getiren kanun teklifi, alt komisyona sevkedildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''Katma Değer Vergisi Kanunu ile Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun ve Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi''nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
İhtiyaca göre teşvik uygulandığını belirten Yıldırım, ''2004 yılında yapılan bir düzenleme vardı. Havaalanları, deniz limanları, yapımı sırasında oluşacak KDV'den istisna tutulmuştu. Getirdiğimiz konu, otoyollar, kamu özel sektör ortaklığıyla yapılan şehir hastaneleri.. Bunlar büyük hacimli projelerdir. 20 milyonluk bir yatırımın KDV istinası olsa ne olur, olmasa ne olur'' diye konuştu.
Alt yapı yatırımlarına hiçbir milletvekilinin karşı çıkmadığını bildiğini ifade eden Bakan Yıldırım, ''Hepimiz milletvekiliyiz, bölgemizden gelen talepleri de görüyoruz. Projelerin gecikmesinin hem ülkemiz, hem siyasete güven açısından ne kadar büyük sorunlar oluşturduğunu yakından biliyoruz'' dedi.
''İster demiryolları, ister karayolları, hangi kurum olursa olsun yanlış yapan hesabını verir'' diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
''Türkiye bir hukuk devleti. Kimse kusura bakmasın. Geçmişte de böyle olmuştur, gelecekte de böyle olacak. Herşey insanla ilgili, hata mutlaka olabilir. Yanlış da kasıt da olabilir. Bunların hepsinin mekanizması oluşturulmuştur. Kamu İhale Kurumunda olan da budur. Dosyayı biz bilmiyoruz. Bilmediğim bir dosya üzerinde nasıl bir araştırma yapacağım- Dosya aleni hale geldiğinde biz de kendi tarafımızdan gerekli soruşturmayı yapacağız. Aksi hal, kamu ciddiyetiyle bağdaşmaz. Herhangi bir şeyden kaçmak anlamında değil.
Yüzde 100 sahip olduğunuz bir kuruluşa iş veremiyorsunuz. Kamu İhale Kanunu buna mani. Doğrudan iş veremiyorsunuz. Kurumunuz sizin işlerinize de giremiyor. İşi başkası alıp ona yaptırıyor. Bu daha mı güzel- Bir başkası alıp işi ana yüklenici olarak gelip sizin kuruluşunuza yaptırıyor. Bu çarpık, yanlış bir şey. Bu açıdan çok lüzumlu bir düzenleme. Daha şeffaf bir sistem getirip, herkes yarışsın, rekabet oluşsun istiyoruz.''
Komisyon toplantısında, tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından teklif, kabul edilen bir önerge doğrultusunda, daha detaylı görüşülmek üzere oluşturulan alt komisyona sevkedildi.
(16.07)
