TÜRKİYE-AB KARMA PARLAMENTO KOMİSYONU TOPLANTISI...

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu
toplantısında bugün ''Türkiye ve AB'de Siyasi Durum'' ile ''AB Reform
Anlaşması ve Türkiye'nin Katılımı İçin Önemi'' konulu iki oturum
düzenlendi.
CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, oturumda yaptığı konuşmada,
AB'nin ''Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığını Önleme'' konusundaki çerçeve
kararının önemine işaret etti. AB'nin bu alanda ortak bir politika
benimsemesinin olumlu olduğunu vurgulayan Elekdağ, yasanın soykırım
inkarını suç sayan hükümler içerdiğini ve bu anlamda esas amacını
aştığını söyledi. Elekdağ, çerçeve kararın BM Soykırım Sözleşmesine
atıfta bulunulmadığını ve AB'nin bu tutumuyla uluslararası hukuku ihlal
ettiğini belirtti.
AK Parti Siirt Milletvekili Afif Demirkıran ise TCK'nin 301. maddesinde
değişiklik yapılması gerektiğine inandıklarını ve DTP'nin kapatılmasını
arzu etmediklerini, bu partinin demokratik platformda tüzel kişiliğine
devam etmesini istediklerini söyledi.
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu üyesi Richard Howitt da TBMM'de
kadın milletvekillerinin artmasını olumlu bulduklarını belirtti. ''Yeni
anlaşmanın onaylanması Türkiye'nin AB üyeliği için önemli bir katalizör
olacaktır'' diyen Howitt, İngiltere'nin terör örgütü IRA ile mücadelesi
sırasında örgütün siyasi kanadı Sinn Fenn'i yasaklamadığını ve böylece
terörist örgütün demokratik yollara geçebildiğini savundu.
AP milletvekili Metin Kazak da Türkiye'nin AB yolundaki çabalarının
devamlılığının önemine işaret ederek, Türkiye'de sivil toplum diyaloğunu
geliştirmek için bir mekanizma olmasının ve ''ombudsman'' mekanizmasının
geliştirilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
AP milletvekili Vural Öger, Avrupa'da Türkiye'ye karşı ön yargı
bulunduğunu ancak Türkiye'de de Avrupa'ya karşı önyargı olduğunu ifade
etti. Türkiye hakkındaki AB İlerleme Raporunu ''dengeli'' olarak
nitelendiren Öger, parti kapatarak bir yere varılamayacağını belirterek,
''Türkiye'nin geleceğinde Kürt sorunun ve din ile olan sorunun"
çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Öger, Türkiye'nin AB sürecine karamsar yaklaşan kesimleri eleştirerek,
1980'li yıllardaki AB'nin Türkiye'ye bakışıyla 2007'deki bakışı arasında
çok farklar olduğunu belirtti. Türkiye'nin 10-15 yıl sonra bambaşka bir
ülke haline geleceğini ifade eden Öger, Avrupa Parlamentosunun bir
milletvekili olarak, Türkiye'nin aleyhinde herhangi bir planın
olmadığını rahatlıkla söyleyebileceğini belirtti.
''Bırakın bu pesimistliği, yolumuza devam edelim'' diyen Öger, şahsen AK
Parti'nin icraatlarını onayladığını, AB'den ilk kez tarih alan hükümetin
bu hükümet olduğunu, ayrıca enflasyonun bu hükümet döneminde düştüğünü
anlattı.
Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkan Yardımcısı Andrew Duff da Lizbon
Anlaşmasının ayrıntılarına dair bilgiler verdi.
Anlaşmada Türkiye'ye ilişkin bir ön yargının bulunmadığını ifade eden
Duff, bu anlaşmanın hayata geçirilmesi sürecinde Türkiye'nin güçlü bir
ortak olacağına inandığını belirtti.
Duff, Türkiye'nin, AB içinde sarf edilen her aleyhte söze bu kadar
takılıp kalmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

-MATSAKİS'İN SÖZLERİ-

AP'deki Rum milletvekili Marios Matsakis, Türkiye'de parlamento
seçimlerinin başarılı olduğuna dikkati çekerek, ''Bu, her Türk
vatandaşının gurur duyması gereken bir husus'' dedi. Matsakis,
konuşmasında ''Türkiye'nin AB'ye katılmasını destekliyoruz. Bu bizim
yararımıza olur'' ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten de İlerleme
Raporunda farklı bir dil kullanıldığını ve bu dilin diyaloğu
hedeflediğini belirtti. Oomen-Ruijten, DTP'nin terör örgütü PKK ile
bağlarını koparmadıkça inanılır bir ortak olmayacağını da vurguladı.
1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarına da değinen Oomen-Ruijten,
bunun Türk ve Ermeni toplumu için ''açık bir yara'' olduğunu savunarak,
''Tarihe bakmayın, ama ekonomik abluka sorununu çözmeye çalışın'' dedi.
Öte yandan, toplantının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan DTP
Batman Milletvekili Bengi Yıldız, oturum sırasında yaptığı konuşmasında,
''PKK'lı teröristler'' sözünü kullandığına ilişkin bir soru üzerine, bu
ifadeyi kullanmadığını söyledi.