2011-11-04 - 09:21
2012 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2012 yılı bütçesinin görüşülmesi tamamlandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2012 yılı bütçesinin görüşülmesi tamamlandı.

İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bütçeleri de bugün görüşülecek.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz bütçenin sunumunu yapıyor.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'de helikopter üretimlerine gelecek 5 yıllık dönemde başlanacağını belirterek, ''Savaş uçağı ile jet eğitim uçağının tasarım ve geliştirilmesine başlanılacak, 10 yıllık dönemde uçaklar tamamlanacak'' dedi.

Yılmaz, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların 2016 yılı sonuna kadar temizlenmesinin hedeflendiğini ifade etti.

Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2012 yılı bütçesini Plan ve Bütçe Komisyonuna sunan Yılmaz, 18 Milyar 229 Milyon TL'lik bakanlık bütçesinin; mevcut ekonomik ve sosyal politikalar, büyümenin sürdürülebilmesi, cari işlemler açığının azaltılması, makroekonomik ve finansal istikrarın korunması ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin(TSK) uluslararası savunma ve güvenlik ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlandığını ifade etti.

Yılmaz, Türkiye'nin bölgesinde barış ve güvenliğe katkıda bulunmayı, bölgesinde güç ve denge unsuru olmayı, çevresinde bir ''Barış ve Güvenlik Kuşağı'' oluşturmayı, tüm ülkelerle işbirliği içinde çalışmayı çağın gereği olarak gördüğünü kaydetti. Yılmaz, Türkiye'nin Libya'daki NATO harekatına, ''silah ambargosunun uygulanmasının'' desteklenmesi boyutuna aktif olarak katkıda bulunduğunu ifade ederek, Libya'nın mevcut yönetimine destek vermeye ve katkıda bulunmaya devam edeceğini belirtti.

Askeri eğitim ve işbirliği kapsamında yaklaşık 12 bin Afgan personele Afganistan'da, bin 961 personele Türkiye'de eğitim verildiğini belirten Yılmaz, ''TSK tarafından Afganistan'a yapılan yardımların genel toplamı 80 Milyon ABD Dolarına ulaşmıştır. Bugüne kadar 500 dolayında Iraklı askeri personel Türkiye'de askeri kurumlarda eğitim görmüştür'' dedi.

Türkiye'nin bugüne kadar, 62 ülke ile askeri alanda eğitim, teknik ve bilimsel işbirliği, 43 ülke ile savunma sanayi işbirliği, 47 ülke ile de askeri eğitim işbirliği anlaşması imzaladığını belirten Yılmaz, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi ihalelerinin 2012 yılı içerisinde yapılması ve 2016 yılı sonuna kadar temizliğin tamamlanmasının hedeflendiğini anlattı.

İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanlığı Bilgi Sistemi ile vatandaşların kayıtlı oldukları askerlik şubelerine gitmeden herhangi bir askerlik şubesinden işlemlerini yaptırma imkanına kavuştuğunu söyledi. Yurtdışında yaşayan vatandaşların dövizle askerlik hizmeti kapsamında, dört dönem halinde yapılan uygulamanın, yığılmaları azaltmak maksadıyla 2012 yılından itibaren altı dönem halinde Burdur'da tek bir merkezde icra edileceğini bildirdi.

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, TSK'nın iç güvenlik ve hudut karakol tesisi ihtiyacının karşılanması amacıyla, bakanlık, Maliye Bakanlığı ve TOKİ arasında imzalanan protokol kapsamında; Ağrı, Iğdır, Hakkari, Hatay, Şırnak ve Van'da 129 hudut birlik tesisi inşa edilmesinin planlandığını belirterek, 31 tesisin tamamlandığını, 50'sinin inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini bildirdi. Yılmaz, ''Ayrıca 172 müstakil gözetleme kulesi ile bin 23 kilometre hudut yolu inşa edilmesi öngörülmüş ve inşaatlar büyük oranda tamamlanmıştır'' dedi.

Yılmaz, bakanlık ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında yapılan protokol gereği, sivil vatandaşların askeri hastanelerden faydalanabildiğini, TSK personelinin de sivil sağlık kurumlarında muayene olma hakkı tanındığını ifade etti.

2010 yılı verileriyle TSK ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının yüzde 52'ye, dolaysız sektör cirosunun yüzde 17,8 artışla 2,73 milyar dolara, toplam savunma ve havacılık ihracatının 853,5 milyon dolara, Ar-Ge harcamalarının ise 666 milyon dolara yükseldiğini dile getiren Yılmaz, ''Ülkemizin 'dünyada savunma sanayisinin en gelişmiş ilk 10 ülke arasına girme' hedefi doğrultusunda; tüm kara ve deniz araçları ile insansız hava araçlarının üretiminde ülkemizin merkez olmasa sağlanacaktır'' diye konuştu.

Yılmaz, şöyle konuştu:

''Havacılıkta hızla gelişen helikopter alanında, orta ve hafif sınıf genel maksat helikopterlerinin sanayimiz tarafından üretilmesine ilişkin kapsamlı bir altyapı oluşturulacaktır. Helikopter üretimlerine önümüzdeki 5 yıllık dönemde başlanacak olup, gerek ülkemizin gerekse bölge ülkelerinin ihtiyaçlarının karşılanması hedeflenmektedir.

F-16 uçaklarımızın ömürlerini tamamlaması sonrasında kullanıma alınmak üzere, hava-hava sınıfı bir savaş uçağı ile bir jet eğitim uçağının tasarım ve geliştirilmesine başlanılacak ve dost ülkelerle işbirliği alternatifi de değerlendirilerek önümüzdeki 10 yıllık dönemde uçaklarımız tamamlanacaktır.

Alçak ve orta irtifa hava savunma sistemleri ülkemiz sanayisi tarafından tasarlanarak önümüzdeki 5 yıllık dönemde üretime geçilecektir. Radar teknolojilerine dayalı bir gözlem uydusunun milli teknolojilerle geliştirilmesi için çalışmalara önümüzdeki 5 yıllık dönemde başlanılacaktır.''

Bakan Yılmaz, Savunma Sanayi İcra Komitesi kararları çerçevesinde, müsteşarlıkça yürütülen projelere 2010'da savunma sanayini destekleme fonundan 1,8 milyar dolar, milli bütçeden 674 milyon dolar aktarıldığını söyledi.

Bakanlığa bağlı Makine ve Kimya Kurumunun amacının, bilgiye ve teknolojiye sahip olarak, hem barışta hem de seferberlik-harp durumunda TSK'nın ve güvenlik güçlerinin silah, mühimmat, roket ve patlayıcı ihtiyaçlarını azami yerli katkı ile düşük maliyetli ve kaliteli ürünlerle karşılamak olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Kurumun hedefi, savunma sanayi alanında teknoloji ve özgün ürün üreten, dünya pazarında da tanınan ve aranan bir kuruluş olmaktır. Kurum 2010 yılı sonu itibarıyla, 651 milyon TL olarak gerçekleştirdiği satışları sonucunda, İstanbul Sanayi Odasının organize ettiği 'İSO 500 Şirket' içinde 90. sırada yer almıştır'' dedi.

Yılmaz, kurumun tamamlanan, devam eden ve başlayacak olan yatırım ve başlatılan Ar-Ge projelerinin toplam tutarının 3 milyar 55 milyon TL olduğunu söyledi.

Milli Savunma Bakanlığının 2012 yılı bütçe teklifinin 18 Milyar 229 Milyon TL olduğunu ifade eden Yılmaz, ''Mal ve Hizmet Alım Giderleri kapsamında, 8 Milyar 103 Milyon TL'nin yüzde 50'si TSK personelinin barınma, beslenme, giyim gibi yasal istihkakları ile akaryakıt, yakacak, taşıma, ulaşım gibi tüketim mal ve hizmet alımlarına; yüzde 50'si ise stratejik hedef planı (SHP) 2012 yılı programı modernizasyon ihtiyaçlarına planlanmıştır'' diye konuştu.

Bakan Yılmaz, Savunma Sanayi Müsteşarlığının özel bütçesinin, savunma projelerinin haricinde kalan müsteşarlık idari giderlerine ait toplam 33 milyon 919 bin TL olduğunu bildirdi.

AK Parti Kırıkkale Milletvekili ve Milli Savunma Komisyonu Başkanı Oğuz Kaan Köksal, içinde bulunduğu coğrafyadan dolayı Türkiye'nin mutlaka güçlü bir milli savunma politikası izlemek durumda olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin en küçük silahını bile bir zamanlar dışarıdan aldığını, şimdi dışarıya ürün ve teknoloji ihraç ettiğini dile getiren Köksal, ''Savunma sanayine teşekkür etmek lazım'' dedi.

Köksal, MKEK'nin mevcut personel politikası içerisinde ar-ge çalışması yapmasının zor olduğunu ifade ederek, MKEK'nin yeni bir kanuna ihtiyacı olduğunu söyledi.

Köksal, TSK'nın sadece Türkiye'de değil uluslararası bir çok ülkede barışın temini için görev yaptığını kaydetti.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, ''Çukurca'da 25 şehidin olduğu olayda istihbaratla bu saldırıdan nasıl haberdar olamıyoruz?'' diye sordu.

''Nerede zafiyetimiz, eksikliğimiz var bunları öğrenmek istiyoruz'' diyen Çam, istihbaratın gerekli şekilde akmadığını savundu.

Çam, ''Gerçekten Başbakan, bakanların, milletvekillerinin söylediği gibi TSK'nın, AKP hükümetine karşı bir komplosu mu var? Yoksa söylenenlerin maddi temeli yok mudur?'' sorusunu yöneltti.

CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, darbelerin demokrasiye indirildiğini belirtti ve hala hiç birinin hesabının sorulamadığını ifade etti.

Kurt, ''TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesiyle işe başlamanın yararlı olacağını düşünüyorum'' dedi.

ABD'nin Türkiye'ye samimi davranmadığı kanaatinde olduğunu ifade eden Kurt, ''Terörle ilgili hem bizi hem terör örgütünü idare ettiği ve çatışmanın devamını istediği izlenimi yaygındır'' diye konuştu.

Kurt, ''Ergenekon, Balyoz ve Andıç soruşturmaları ile davaların sonuçlandırılamamasının TSK'yı yıprattığını, TSK'yı yıprattığı için de Türkiye'de huzursuzluk yarattığını'' söyledi.

AK Parti Şanlıurfa Abdülkerim Gök, ''Askerlik yoklama sisteminde bir alana, parka toplanıyoruz. Bunu devlet hastanelerinde yapmak işi mantalitesine uygun olabilir mi?'' diye sordu.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, TSK'nın moral çöküntü içerisinde olduğunu savunarak, ''Toplumumuz, TSK'nın moral çöküntüsü içinde olmasını kabul edemiyor, edemez. Herkes TSK'nın güçlü, herkesi alt edecek güçte olmasını arzu ediyor'' dedi.

Kuşoğlu, bedelli askerlikle ilgili Başbakan Erdoğan'ın ''hep ucunu tuttuğunu'' ifade ederek, ''Ne yapılacağını bilelim. 'Böyle bir şey şu kadar sürede gündeme getireceğiz ya da getirmeyeceğiz' deyip bu konuyu kapatmak lazım, uzatmamak lazım. Sıkıntı doğuyor'' dedi.

BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, ''son 20 günde günde ortalama 10 gencin yaşamını yitirdiğini'' söyledi.

Adil Kurt, ''Bu ülkede yaşayan insanların birbirine karşı bu kadar acımasız hale gelmesini hazmedemiyorum. Çok vahim bir durum. Bunun önüne geçecek politikalar geliştirilmeli'' dedi. Kurt, ''Güçlü ordu Türkiye'yi güçlü kılmayacaktır, güçlü demokrasi bizi güçlü kılacaktır'' diye konuştu.

Adil Kurt'un konuşmasından sonra söz alan Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, buradaki herkesin halkın temsilcisi olduğunu unutulmaması gerektiğini söyledi. Elvan, şunları kaydetti:

''Herkes düşüncesini açıkça konuşabilmeli ama temel hak ve özgürlükler ilkesinden ayrılarak haklı bir yaklaşım içerisinde bulunmanın ve bunu da demokrasi adı altında yapmanın çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum.

Her şeyi tartışalım ama Türk kökenli vatandaşımız terörist faaliyette bulunsa 'o terörist değildir' diyemeyiz. Kökeni ne olursa olsun, şiddete bulaşırsa, terörist faaliyetlerde bulunursa o teröristtir. Şiddeti, terörü destekleyerek hiç bir yere gidemeyiz. 'Benim kardeşim, ona nasıl terörist derim' denmemeli.''

BDP'li Adil Kurt yeniden söz alarak, ''Şiddet kimden gelirse gelsin karşıyız ve tasvip etmiyoruz. Bu ülkenin gençleri ölmemelidir'' dedi.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Nejat Koçer'in ''Samimi değilsiniz'' sözüne Kurt, ''Bunu siz test edemezsiniz'' karşılığını verdi.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, ''24 askerimiz şehit olduğu zaman niye bu açıklamayı yapmadınız'' diye konuştu.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ve CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş, astsubayların özlük haklarıyla ilgili sorunları dile getirdiler.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, 28 Şubat'ın hesabının sorulamadığını iddia ederek, ''Adalet ve Kalkınma Partisi 28 Şubat'ların bir ürünüdür'' dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığının bütçeleri üzerinde milletvekilleri söz aldı.

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) son yıllarda haksız eleştirilere uğradığını belirterek, ''TSK bu ülkenin gözbebeğidir'' diye konuştu.

Türeli, CHP olarak her türlü darbenin karşısında olduklarını söyledi.

BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Türkiye'nin komşuları ile sıkıntılar yaşadığını ifade ederek, ''Bazı ülkelerle her an savaş olabilecekmiş gibi bir tablo var'' ifadesini kullandı.

''Milli Savunma Bakanlığı en önemli bakanlık olmasına rağmen kaç kişi bakanın kim olduğunu tanıyor?'' diye soran Aydoğan, ''Ben de uzun yıllar kim olduğunu bilmiyordum ama Genelkurmay Başkanın kim olduğunu herkes bilir. Genelkurmay Başkanı, bakanlığın bir bürokratıdır. İnsanlar bakanı tanımadığı, Genelkurmay Başkanını tanıdığı sürece, bu ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir'' dedi.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, hiç kimsenin terör eylemlerine mazeret bulmaması ve onun propagandasını yapmaması gerektiğini söyledi.

''Eğer PKK terör örgütü değilse, yaptığı insanlık dışı eylemler görmezden geliniyor demektir'' diyen Akçay, şöyle konuştu:

''İhanet, küstahlık ve şımarıklık PKK terör örgütünün eylemlerinden kaynaklanıyor. Terör eylemleri yaptıkça, amacına bir adım daha yaklaştığını düşünüyor ve taraftarlarını da buna inandırıyor; medyanın da desteği var. Hükümetin bu konuyu teşhis ve tedavisinde yanlışlıklar var. Bunun kabahati hep devlette aranıyor. Peki hırsızın hiç mi kabahati yok? Terör örgütünün yok edilememesinin sebebi, halkın küçük bir zemininde zemin bulması.

Kaynağını kaçaklıktan alıyor, aldığı haraçlar fasa fisodur. Bu şekilde dağda 5 bin kişiyi besleyip eylem yaptırabilmektedir. Siz terör örgütünün eylemleri karşısında, terörün gerekçelerine ve taleplerine karşı mısınız? Oslo'da yüzde 95 anlaşıldığına göre, onların taleplerine karşı değilsiniz demektir.''
Akçay, 57. Hükümet döneminde ''MHP'siz Hükümet'' senaryoları yapıldığını ifade ederek, ''Bazı ülkelerin ve askerlerin de bu senaryolarda yer aldığını biliyoruz. MHP bu oyunu bozmak için seçimlere gitmiştir'' açıklamasında bulundu.

MHP'li Akçay, ''28 Şubat'ta kim zarar gördü? Kimlerin zarar gördüğü herkesin malumu. Ne yapabildiniz? Daha da mükafatlandırdınız. 28 Şubat'ın hesabını soramıyorsunuz. Adalet ve Kalkınma Partisi 28 Şubat'ların bir ürünüdür'' diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'a, ''Yanınızdaki askerlere inanıyor musunuz? Yarın onlar balyozcu, andıççı çıkarsa ne yapacaksınız? Önce onlara inanacaksınız'' diye sordu.

Hesap sorulacak yerin siyaset kurumu, Hükümet olduğunu belirten Aslanoğlu, ''Kimse askere hesap sormasın'' dedi. Mevlüt Aslanoğlu, askerin, hükümetlerin verdiği reçeteyi uyguladığını söyledi.

''Askerimiz, MGK'nın uygulamasını istediği şeyi uyguluyor, niye askere kızıyorsun? Onlar canlarını veriyor. Kim canını vermek ister?'' diyen Aslanoğlu, ''Siyaset kurumu askerine karşı samimi değil. Lafla olmaz, yürekle olur bu iş'' diye konuştu.

CHP'li Aslanoğlu, komutanların içinde kendi çıkarı için hareket edenler varsa, bunların da temizlenmesi gerektiğini ifade ederek, ''Bir hanımefendi (BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan) 'Bunlar olmazsa bir çok insanın ölümü ile sonuçlanır' dedi. Burada ölüm konuşulur mu? Burada barışı, demokrasiyi konuşmalıyız'' görüşünü dile getirdi.

Aslanoğlu, bedelli askerlik konusunda artık halkın oyalanmaması gerektiğini söyledi.

Komisyon Başkanı Lütfi Elvan da TSK'nın halkın gözbebeği olduğunu belirterek, ''Bu ülke yönetiminde mutlak söz sahibi olan, halkın temsilcisi olan Meclistir ve siyaset kurumudur'' görüşünü ifade etti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlik konusunda henüz yaşı belirlemediklerini ancak, 35 yaş üstü olursa 200 bin kişinin bundan yararlanabileceğini söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Türkiye'de şu ana kadar 3 sefer bedelli askerlik uygulamasının çıkarıldığını anımsattı.

1987 yılında çıkarılan uygulamanın 40 yaşından büyükler için getirildiğini belirten Yılmaz, o dönemde bundan 198 bin kişinin yararlanmasının öngörüldüğünü, 18 bin kişinin yararlandığını, oranın yüzde 9 olduğunu ifade etti. 1992 yılında çıkarıldığında ise hak sahibi 243 bin kişi bulunduğunu, ancak 35 bin kişinin faydalandığını ve oranın yüzde 14'e geldiğini ifade eden Yılmaz, 1999 yılında çıkarılan da ise hak sahibi 344 bin kişi bulunmasına rağmen, yararlanan kişi sayısının 72 bin, oranın ise yüzde 21 olduğunu bildirdi.

Yılmaz, ''Şimdi ise yaşa göre değişmekle birlikte, henüz yaşı belirlemedik ama 35 yaş üstü olursa, yararlanacak 200 bin kişi var'' dedi.

Geçmişteki bu uygulamalara bakılacağını dile getiren Yılmaz, ''Ne zaman?'' sorusu üzerine ''Bayramdan sonra'' karşılığını verdi.

Bakan Yılmaz, ''Zaten şu ana kadar bir çok çalışmalar var. Önümüze de bir çalışma getirdiler. Ancak, çalışma yapılacak. Silahlı kuvvetlerimizin de ihtiyacını dikkate alarak bir çalışmayı getirecekler, ondan sonra bunu Bakanlar Kurulu'na getireceğiz'' diye konuştu.

Yılmaz, ''Yıl başından önce olabilir mi?'' sorusuna ''Tarih vermiyorum'' karşılığını verdi.


Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, İsrail'e gönderilen 5 Heron motorundan iki tanesinin geldiğini, üç tanesinin de en kısa zamanda geleceğini söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, milli insansız hava araçlarının geliştirilmesi süreci içerisinde ara çözüm olarak 2005 yılında 10 adet Heron uçağının alımına ilişkin sözleşmenin imzalandığını anımsattı.

Heronların 2010 yılının başından itibaren etkin olarak kullanıldığını belirten Yılmaz, Heronların alım sözleşmesi kapsamında garanti hükümlerinin bulunduğunu, bu çerçevede motorların bakımının bugüne kadar imalatçı firma tarafından yapıldığını kaydetti. Yılmaz, bu çerçevede İsrail'e gönderilen 5 Heron motorundan iki tanesinin geldiğini, üç tanesinin de en kısa zamanda geleceğini söyledi.

Heronların yedek motorlarının bulunduğunu belirten Yılmaz, ''Bugüne kadar Heronların hepsinin atıl olduğu hiç bir durum söz konusu olmamıştır'' dedi.

Heronların kötü hava koşullarında çalışmadığını söyleyen Yılmaz, garanti süresinin bitmesine müteakip Türkiye'de mevcut sanayi imkanlarıyla söz konusu bakımların yapılması için Tusaş ile sözleşme yapıldığını bildirdi.

Türkiye'nin en doğusundan en batısına kadar sınavları başarıyla geçen herkesin öğrenci olarak TSK'ya alındığını ve böyle bir ayrımın olmadığını söyleyen Yılmaz, uzman jandarmaların birinci dereceye yükselmelerine ve 2 bin 200 ek gösterge almalarına imkan tanıyan kanun tasarısının Başbakanlığa gönderildiğini ve en kısa sürede Meclise sevkinin planlandığını anlattı.

İntihar ve şüpheli ölümlerle ilgili bir soru üzerine İsmet Yılmaz, ''TSK'da 2001 yılında gerçekleşen intihar sayısı 131, 2007'de 157 iken 2009 yılında 75, 2010 yılında da 80. Dolayısıyla yüz binde 27'den yüz binde 16'ya düşmüştür. Bu sayılar gittikçe azalmaktadır. Bunu azaltmak için her türlü psikolojik ve tıbbi destekler askere alınırken verilmektedir'' diye konuştu. (16:06)



*** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.***