2010-03-25 - 13:59
TBMM ANAYASA KOMİSYONU...
TBMM Anayasa Komisyonu'nda görüşülen seçim kanunlarında değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifinde, siyasi partiler ve adayların seçim döneminde, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapmasına imkan verilmesi kabul edildi.
TBMM Anayasa Komisyonunda görüşülen seçim
kanunlarında değişiklik öngören yasa teklifinin 3 maddesi kabul edildi.

Komisyonda, AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek'in ''Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'' ile ''Milletvekili Seçimi
Kanunu''nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifi, Alt Komisyon metni
üzerinden ele alıyor.

Görüşmeler başlarken söz alan Alt Komisyon Başkanı ve AK Parti Sakarya
Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, alt komisyonda yapılan değişiklikler hakkında
bilgi verdi.

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, yerel lehçe ve dillerde propaganda
yapılmasına olanak sağlayan maddeye karşı çıkarak, bu maddenin Anayasanın
değiştirilemez maddelerine aykırı olduğunu öne sürdü. Anayasada devletin dilinin
Türkçe olduğu hükmünün bulunduğuna işaret eden Bal, ''Anayasa ile uyumlu olmayan
bir maddenin Alt Komisyonda tasarıya eklenmesine karşıyız'' dedi.

Bu uygulamaların milli birliğe zarar verebileceğini, ayrıca terör
örgütünü tahrik ederek vatandaşlar üzerinde baskıyı artırabileceğini dile getiren
Bal, yaşanan bazı tarihi olayların göz ardı edilmemesini istedi. Osmanlı
döneminin çok kültürlü, çok dilli ve çok dinli uygulamasının üniter ve milli bir
devlette uygulanamayacağını ifade eden Bal, bu maddenin çıkarılmasını istedi.

Bal, konuşmasında HAVELSAN'ın geliştirdiği bir oy sayma makinesi
bulunduğu bildirerek, bu makinelerle oy sayımında yaşanan sorunların ortadan
kalkacağını, aynı zamanda oy zarflarında da tasarruf edileceğini söyledi. Seçim
kurulu görevlilerin eğitilmesiyle bu makinelerin kullanılabileceğini belirten
Bal, HAVELSAN uzmanlarının Komisyonda aleti tanıtmasını istedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek, elektronik oylama konusunda bir
prototip geliştirildiğini kaydederek, ancak incelendiğinde bunun açıkları
bulunduğunu, bu nedenle geliştirilmeye muhtaç olduğunu söyledi.

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, MHP'li Bal'ın Türkçe dışındaki
lehçe ve dillerde propaganda yapılmasına karşı çıkmasına itiraz ederek, bu
bakışın ''bireyin var olma realitesini yok saymak anlamına geldiğini'' savundu.
Geylani, Komisyonun, ''anadil özgürlüğünü desteklemesini'' istedi.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Alt Komisyon metninin tereddüt ve
tartışmaları gidermekten uzak olduğunu söyledi.

Teklifin ilk 3 maddesi kabul edildi. Seçime katılan siyasi partilerden,
son yapılan genel seçimlerde en çok oyu almış 4 siyasi parti ve son dönemde
TBMM'de grubu bulunan siyasi parti, o siyasi parti genel başkanları tarafından
yazılı olarak yetki verilmiş olması şartıyla, YSK'da bir asil ve bir yedek
temsilci bulundurabilecek.

Teklifin, ''açık yerlerde güneşin batmasını izleyen 2 saatin sonundan
güneşin doğmasına kadar toplu olarak, sözlü propaganda yapılamayacağına'' ilişkin
maddesi kabul edildi. Düzenleme uzun süre tartışılırken, ''güneşin batışı ve
doğuşu'' ibareleri yerine saat yazılması konusundaki öneri reddedildi.

''Seçim büroları''na ilişkin madde de kabul edildi. Buna göre, siyasi
partiler ve bağımsız adaylar, kamuya ait bina ve tesisler dışında kalan yerlerde
seçim büroları açabilecek. Bu bürolarda görüntülü ve sesli propaganda
yapılabilecek.

Seçim bürosu olarak kullanılamayacak yerler arasına banka ve üretici
birliklerine ait tesisler de alındı. Diğer faaliyetler saklı kalmak koşuluyla,
seçim bürolarında görüntülü ve sesli propaganda yapılabilecek, saat 23.00'e kadar
halka açık faaliyette bulunulabilecek.

Teklifin görüşmeleri öğleden sonra devam edecek.

TBMM Anayasa Komisyonda, siyasi partiler ve
adayların seçim döneminde, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel
olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapmasına imkan
veren düzenleme kabul edildi.

Komisyonda, ''Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanun'' ile ''Milletvekili Seçimi Kanunu''nda değişiklik yapılmasını öngören
teklifinde, Alt Komisyon tarafından eklenen madde aynen benimsendi.

Bina göre, propaganda için kulanlan el ilanları ve diğer her türlü
matbuatlar üzerinde, Türk bayrağı, dini ibareler bulundurulması yasak olacak.
Radyo ve televizyonlarda yapılacak propaganda yayınlarıyla, diğer seçim
propagandalarında Türkçe'nin kullanılması esas olacak. Ancak siyasi partiler ve
adaylar seçim döneminde, Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen temel niteliklerine,
devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olmamak şartıyla, Türk
vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları yerel dil ve
lehçelerde de sözlü propaganda yapabilecek.

TBMM Anayasa Komisyonda görüşülen seçim
kanunlarında değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifinde, siyasi partiler ve
adayların seçim döneminde, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel
olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapmasına imkan
verilmesi kabul edildi.

Komisyonda, ''Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında
Kanun'' ile ''Milletvekili Seçimi Kanunu''nda değişiklik yapılmasını öngören
teklifinin görüşmeleri sürüyor. Alt Komisyonda eklenen, siyasi parti ve adayların
seçim döneminde, günlük yaşamda kullanılan geleneksel dil ve lehçelerde sözlü
propaganda yapmasına ilişkin madde, Komisyonda uzun süre tartışıldı.

MHP, Alt Komisyon tarafından teklife eklenen maddenin çıkarılmasını, BDP
Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ise radyo ve televizyonda yapılacak propaganda
yayınları ile diğer seçim propagandalarında Türkçe'nin yanı sıra farklı dil ve
lehçelerin kullanılmasına imkan verilmesi için önerge verdi.

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, yazılı ve sözlü propagandanın birlikte
düzenlenmesi gerektiğini belirterek, ''Türkçe dışında sözlü propaganda serbest
olacak ama yazılı propaganda yasak olacak. Bu nasıl uygulanacak? Bir şey
yapacaksanız ya tam yapın ya da yapmayın'' dedi.

MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, teklifte konuyla ilgili düzenleme
bulunmadığını ifade ederek, Alt Komisyonda konulan düzenlemeye karşı olduklarını
söyledi. Bal, ''Farklılıkları ayrıştırarak, kanatarak ülke bütünlüğü
savunulamaz'' diye konuştu.

MHP Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Alt Komisyonda yapılan değişiklikle
ilgili muhalefet şerhi bulunduğunu söyledi.

BDP'li Geylani ise eşitlik ilkesinin düşünce ve düşünceyi ifadeyle
başladığını ve bunun da anadille ifadesinin anlam taşıdığını savunarak, ana dil
yasağının seçimin eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesi önünde engel olduğunu
savundu. Geylani, sadece sözlü propagandaya imkan sağlanmasının sorunu
çözmeyeceğini ifade etti.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, tasarının geçen hafta
yapılan görüşmelerinde söz alan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın Türkçe
dışında sözlü propaganda yapılması önerisinde bulunduğunu ifade ederek, ''Kendisi
burada niye yok. Bu madde görüşüldüğü için mi? Doğrusu ben üzüldüm'' dedi.

CHP'li üyeler, Kart'ın İstanbul'a gittiğini söyledi.

Daha sonra yapılan oylamada MHP'li Bal ve BDP'li Geylani'nin önergesi
kabul edilmedi.

Önerge üzerinde konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, konunun demokratik gelişimine işaret ederek, 2001 yılında yapılan
değişiklikle, ''Kanunla yasaklanmış olan herhangi bir dilde yayın yapılamaz''
hükmünün Anayasadan çıkarıldığını, bunun ardından TRT ve RTÜK kanunlarında
değişiklik yapıldığını hatırlattı.

Sonraki dönemde TRT'de sabah kuşağında sınırlı zaman diliminde Türkçe
dışındaki farklı dillerde yayın yapıldığını, ardından RTÜK Yönetmeliğinde yapılan
değişiklikle yayın süresinin 24 saate çıkarıldığını, ayrıca altyazı ve yayının
Türkçe tekrar şartının da kaldırıldığını anlatan Arınç, 14 yayıncı kuruluşa da
yayın izni verildiğini, bugün TRT'nin bir kanalının sürekli Kürtçe yayın
yaptığına dikkati çekti.

Seçim döneminde gittiği 15 ilde herkesin kendi dilinde konuştuğunu
belirten Arınç, teklifte yapılan düzenlemeyi uygun bulduklarını ifade etti.
Arınç, ''Propaganda imkanı tanınması doğrudur, doğaldır, Türkiye'de artık
kullanılmaktadır. Siyasi Partiler Yasasında bu konudaki düzenleme, işlemez hale
gelmiştir. Bunu da ayrıca düşünmek gerekir'' diye konuştu.

Tartışmaların ardından madde kabul edildi. Buna göre, propaganda için
kulanlan el ilanları ve diğer her türlü matbuatlar üzerinde, Türk bayrağı, dini
ibareler bulundurulması yasak olacak. Radyo ve televizyonlarda yapılacak
propaganda yayınlarıyla, diğer seçim propagandalarında Türkçe'nin kullanılması
esas olacak. Ancak siyasi partiler ve adaylar seçim döneminde, Cumhuriyetin
Anayasada belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne aykırı olmamak şartıyla, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında
geleneksel olarak kullandıkları yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda
yapabilecek.

Kabul edilen diğer maddelere göre, vatandaşların elektronik posta
adreslerine gönderilecek mesajla ile taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli,
görüntülü, yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamayacak. Oy verme
gününden önceki 10 günlük sürede, yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın araçları
ile kamuoyu araştırmaları, anketler, tahminler, bilgi ve iletişim telefonları
yoluyla mini referandum gibi adlarla bir siyasi partinin veya adayın lehine veya
aleyhine veya vatandaşın oyunu etkileyecek biçimde yayın yapılması ve herhangi
bir surette dağıtımı yasak olacak. Bu sürenin dışında yapılacak yayınlarda
tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uyulması şartı aranacak. Kamuoyu
araştırmaları ve anketlerinin kim tarafından, kaç denekle yapıldığı ve kim
tarafından finanse edildiğinin açıklanması da zorunlu olacak.

Seçim döneminde broşür, el ilanı, parti bayrağı, poster, afiş, CD, DVD
dışında hediye ve eşantiyon dağıtımı da yasak olacak.

Komisyonda, 4 maddesi daha kabul edilen teklifin görüşmeleri sürüyor.(13:59)