
2021-04-07 - 18:53
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, kabul edildi.
Komisyon, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, teklifin öngördüğü düzenlemeler hakkında bilgi verdi.
Ök'ün sunumunun ardından teklifin geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinde genişletilmesini, daha iyi hale getirilmesini isteyecekleri maddelerin bulunduğunu belirterek, "Ama kaldırılmasını isteyeceğimiz bir madde yok. Ancak bunları konuşacak bir zemin de yok." dedi.
Kuşoğlu, teklifin çok önemli olduğunu ifade ederek, tekliflerin "torba kanun" şeklinde komisyona gelmesini eleştirdi. Kuşoğlu, bu teklifle, ceza ve tevkif evlerinin de çitçi borçlarının da amme alacaklarının da görüşüleceğini, bunun da sağlıklı olmayacağını savundu.
Son yıllarda özel sektör yatırımlarının çoğunun yurt dışında gerçekleştiğini kaydeden Kuşoğlu, Türklerin, Türkiye'den fazla yurt dışına yatırım yaptığını öne sürdü. Kuşoğlu, bu kadar istihdam sorunu varken yatırımların dışarıya yapılması ve buna yönelik çözüm üretilmemesinin bir garabet olduğunu iddia etti.
Böyle bir ortamda kurumlar vergisinin artırıldığına işaret eden Kuşoğlu, kurumlar vergisinde 900 bine yakın mükellef olduğunu, bunların ilk bininin ağırlıklı olarak ödeme yaptığını söyledi. Bu mükellefler de kaçırılırsa ne olacağını soran Kuşoğlu, sadece tüketim üzerinden vergi alan bir ülke haline gelineceğini öne sürdü.
Kuşoğlu, "Teklifte çok karşı çıkacağımız bir madde yok. Genişletilmesini, daha iyi hale getirilmesini, ıslah edilmesini, yaygınlaştırılmasını isteyeceğimiz maddeler var ama kaldırılmasını isteyeceğimiz bir madde yok. Ancak bunları konuşacak bir zemin de yok. Keşke burada tarımdan sorumlu bir bakanımız olsa tarımı anlatsaydı." diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, komisyonun, 6 yıldır tek bir reforma imza atmadığını ancak reform yapma iradesi ve birikimi olduğunu belirterek, reform talebinde bulundu.
Duruma göre bir refleks gösterildiğini, ekonominin iyi olmadığını savunan Paylan, "Şu ana kadar yapılanlar doğru olsaydı gayri safi hasılamız, işsizliğimiz, yoksulluğumuz bu durumda olmazdı." dedi.
Ülkenin, dümeni kırılmış bir gemi gibi nereye gittiğinin belli olmadığını, parlayan değil, sönen bir yıldız olarak göründüğünü ileri süren Paylan, "Merkez bankaları deli gibi para basarken, su bolken biz kuraklığı çekiyoruz." diye konuştu.
Paylan, ekonomi kötüyken salgınla krizin katmerlendiğini savunarak, vatandaşa merhem olacak bir yasanın görüşülmediğini ileri sürdü.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, mikro bile denilemeyecek, kıyıdan köşeden alınan tedbirlerle sorunların çözülemeyeceğini ifade ederek, "Hükümete tavsiyem; var olan güven ve istikrarı, her alınan kararla bozucu söz ve fiillerden uzak durması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankası Başkanı'nın ani değişikliği, gece yarısı kararları ve belirsizlikler yaratılmasının, güveni, istikrarı bozduğunu öne süren Usta, kurun bir lira artmasının ekonomiye maliyetinin 550 milyar lira olduğunu söyledi.
Ekonomiye dair eylem planında yer alanların, teklifte bulunmadığını iddia eden Usta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davranışları değişmediği sürece Nobel ödülü almış Merkez Bankası Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı getirilse dahi başarılı olunamayacağını öne sürdü.
MHP Genel Başkan Yardımcısı, Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2021'i reform yılı ilan ettiğini, eylem planları açıkladığını, bu konularda yoğun çalışmalar olduğunu bildiğini ve ilerleyen günlerde herkesin beklediği düzenlemelerin geleceğini bildirdi.
Yerinde, olması gerekli değişikliler yapıldığını dile getiren Kalaycı, kurumlar vergisi oranının artırılması hakkında MHP olarak, sık sık vergi oranında değişiklik yapılmasının doğru olmadığını düşündüklerini, bunun yatırımcı açısından olumsuzluğa yol açtığını belirtti.
Kalaycı, 2021'in ilk üç aylık döneminde mevcut vergi oranı uygulanmasının doğru olacağını, 1 Nisan'dan itibaren mükelleflerin beyanname vermeye başladıklarını ifade etti. Kalaycı, bunu etkilemeyecek bir düzenlemenin doğru olacağını, ikinci, üçüncü, dördüncü dönemler için oranın yüzde 25 uygulanabileceğini vurguladı.
"Esnafa destek yapılmıyor" söylemini yadırgadığını belirten Kalaycı, biraz insaflı olmak gerektiğini söyledi. Kalaycı, yapılan destekleri sıralayarak, "felaket, kriz, kaos" demekle, bir şey elde edilemeyeceğini, gerçekleri görmek gerektiğini anlattı.
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, 2020'nin, hiç kimsenin istediği bir yıl olmadığını vurgulayarak, bütçenin ana gelir kaynağının vergiler olduğunu ifade etti.
Öztürk, bu kanunları zaman zaman düzenlemek gerektiğini dile getirerek, 2020'yi dünya negatif büyümeyle bitirirken Türkiye'nin 1,8 pozitif büyümeyle tamamladığını anımsattı.
ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Japonya'nın ekonomileri küçülürken Türkiye'nin ekonomisinin büyüdüğüne dikkati çeken Öztürk, "2021 yılının daha iyi olacağını hepimiz görüyoruz." dedi.
Ekonomide büyüme, enflasyonu ve işsizliği düşürme gibi hedefler olduğunu ancak bunların zaman zaman birbirleriyle çeliştiğini anlatan Öztürk, ekonomi büyürken enflasyonun ya da işsizliğin düşmesinin aynı anda mümkün olmayabileceğini kaydetti.
Amerika ve Avrupa'da çok büyük destekler verildiğinin söylendiğini aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
"Amerika basıyor doları gönderiyor. Rezerv para. Bütün dünyaya veriyor. Bizim böyle bir imkanımız yok. Bir taraftan dış ticaret açığını karşılamak zorundasınız. Ödemeler dengesinde en büyük etki neydi; turizm gelirleriydi. Hepiniz biliyorsunuz 2020'de turizm gelirlerinde 30 milyar dolar gibi büyük bir açık verdik. Yine dış ticarette, ihracatta, bütün dünyada ekonomiler küçülünce 12 milyar dolar civarında da oradan bir kaybımız var. Bütün bunları ortaya koyduğunuzda biz 2020 yılını 1,8 gibi bir büyümeyle kapatıyorsak bu bizim için de sevinilmesi gereken bir olaydır. Yeter mi yetmez. Güçlü, büyüyen bir Türkiye hedefine doğru gitmek için her şeyden önce ekonomimizi, dış ticaret açığımızı düzeltmemiz, cari açığımızı asgariye indirmemiz hatta pozitife geçirmemiz lazım."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, eleştirilere cevap verdi.
Ök, iktidara geldiklerinde yüzde 56 olan sosyal güvenlik sistemini kullanım oranının yüzde 99'a çıktığını söyledi.
Pandemiyle mücadelede ciddi harcamalar yapıldığına işaret eden Ök, ilaç, tıbbi malzeme, test ve benzeri şeyler için 16,8 milyar liralık bir harcama gerçekleştirildiğini aktardı.
Komisyonda dile getirilen, "Ülkeye güvensizliği, istikrarsızlığı getiren kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu" eleştirilerine Ök, "Bizim Cumhurbaşkanımız ülkeye, insanlara tam tersine güven, umut getirmiştir." diye karşılık verdi.
Ök, yapılanlar karşısında vatandaşların 19 yıldır teveccühlerini gösterdiğini belirtti.
"Kod 29" ile işten çıkarmalarla ilgili Ök, bu şekilde 2018'de işten çıkarılanların 233 bin 430, 2019'da 194 bin 524, 2020'de 176 bin 662 kişi olduğunu belirtti. Kod 29'un düzeni bozacak, gayri ahlaki şekilde sistemi bozanların işten çıkarılması anlamına geldiğini anımsatan Ök, 2020'de artış olmadığının sayısal verilerle de görüldüğünü ifade etti. Ok, "Burada yanlış bilgi olduğunu düşünüyorum. Ciddi bir artış söz konusu değil." diye konuştu.
Komisyonda teklif maddelerinin görüşmelerine geçildi.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan ve ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Düzenlemeyle, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor. Bu Kanun'a tabi olan kamu kurum ve kuruluşlarına, muhafazası tehlikeli veya masraflı olan menkul malların da pazarlık usulüyle satış imkanı tanınıyor.
Menkul mallar, elektronik ortamda veya tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin parayla satılabilecek. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar ile muhafazası tehlikeli veya masraflı olan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilecek.
Artırmaya iştirak edeceklerden menkul mala biçilen değerin yüzde 5'i nispetinde para teminat olarak alınacak. Alacaklı amme idareleri, menkul malın türü veya değeriyle satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak halleri belirlemeye, para yerine teminat mektubu alınmasına karar vermeye yetkili olacak.
Kanun teklifiyle artırma sonucunda kendisine ihale edilen malı almaktan vazgeçen kişilerden, yıllık yüzde 5 oranındaki faiz yerine tecil faizi oranında faiz alınacak. Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermezse mal ikinci defa artırmaya çıkarılacak ve en çok artırana ihale olunacak. Mal birinci defa kendisine ihale olunan kimseden, iki ihale arasındaki fark ve diğer zararlar ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz veya ikinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve birinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil edilecek. Ayrıca o mal için idarece yapılan her tür masraf alınarak mal kendisine terk olunacak. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam edecek.
Birinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihalenin yapılamaması veya birinci artırmada kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi ya da verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi üzerine ikinci artırma yapılacak.
İkinci artırmada mal kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi halinde, bu kimseden ikinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve ikinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil edilecek. Ayrıca o mal için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak suretiyle mal kendisine terk olunacak. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam edecek.
Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca fiziki ortamın yanı sıra elektronik ortamda açık artırmayla satılabilecek. Satış komisyonunun oluşumu alacaklı amme idarelerince belirlenecek. Komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
İhale bedelinin tamamını ödemediği için ihalenin feshine sebep olan kimse, teklif ettiği bedelle bir sonraki ihale bedeli arasındaki farktan, diğer zararlardan ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faizden sorumlu olacak. Bu tutar, teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil dairesince tahsil edilecek.
Bir malı almaktan vazgeçtiği için mesuliyeti bulunan kişilerden alınan teminattan gerekli mahsup yapıldıktan sonra bakiye teminat tutarı irat kaydedilecek.
Düzenlemeyle söz konusu Kanun'a "Menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda satışı" başlıklı madde ekleniyor. Buna göre, menkul ve gayrimenkul mallar kanun hükümlerine göre elektronik ortamda açık artırmayla satılabilecek. Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılacak. Elektronik ortamda satışı yapılacak menkul mallar için her halükarda satış ilan edilecek. Satışa ilişkin farklı mecralarda yapılan ilan ile elektronik ortamda yapılan ilan metinleri arasında farklılık bulunması halinde elektronik ortamda yapılan ilan esas alınacak. Elektronik ortamda satışa sunulan mala ilişkin artırma sonucu izleyen ilk iş günü elektronik ortamda ilan edilecek.
Artırma tarihinden önce teklif almaya, tekliflerde asgari artırım bedelini, teklif verme sürelerini, alınacak teminat türünü, artırma sonucunu belirten ilanda yer alacak hususlarla elektronik ortamda yapılacak satışa ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Teklifle, yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinde, 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi bulunan ve ücretsiz izne ayrılan çalışanlardan halihazırda uygulanmakta olan nakdi ücret desteğinden faydalanmayanlara, 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak, ücretsiz izne ayrıldıkları dönem için, günlük 50 lira ödeme yapılması öngörülüyor. Ayrıca halihazırda nakdi ücret desteği alan kişiler için de destek tutarı 50 liraya çıkarılıyor.
Yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 Mart ayına ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle İşsizlik Fonundan karşılanacak.
İş yeri ile ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişilerin sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu destekten yararlanılamayacak.
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece uygulamadan yararlandırılacak. Düzenleme kapsamında prim desteğinden yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan prim desteği tutarı işverenden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecek.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, tütün ürünleri, alkollü içecekler, sade ve meyveli gazozlar, meyve suları gibi ürünlerin yer aldığı III sayılı cetveldeki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinasyon suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinyi işletmelere verildiği anda vergilendirilecek.
Teklifle, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nda değişiklik yapılıyor.
Buna göre, hükümlü, usul ve esasları Adalet Bakanlığınca belirlenmek suretiyle, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilecek. Hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgrafların, alıcısı dışındaki kişilerin erişimini engelleyici tüm tedbirler alınarak hükümlünün talebine göre posta yoluyla veya elektronik ortamda alıcısına ulaştırılabilecek.
Kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hükümlüye gelen veya hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilecek veya fiziki olarak saklanacak. Bunlar, amacı dışında kullanılamayacak, kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinecek.
Bu hüküm, hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflara uygulanmayacak.
Teklifle, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin ziyaretçileriyle yaptığı kapalı görüşlere ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, önceden bilgilendirilmek suretiyle, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ziyaretçileriyle yapacakları görüşmeler, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurum yönetimi tarafından dinlenebilecek ve elektronik cihazlar da dahil olmak üzere kaydedilebilecek. Bu kayıtlar, amacı dışında kullanılamayacak ve kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak. Bu kayıtlar herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinecek.
Teklifle, hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında dikkate alınan 3 aylık dönem, 12 aya çıkarılıyor.
İş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde 180 günden az kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlara hastalık ve analık halinde ödeneğe esas tutulacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırının 2 katını geçemeyecek.
Prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmayan dönemler için geriye yönelik prim teşviki, destek ve indirimlerden yararlanılamayacak. Yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki, destek ve indirim ile değiştirilemeyecek.
Yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranı 2021 yılı kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı kurum kazançları için ise yüzde 23 oranında uygulanacak. Bu madde, 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine) ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yatırım hizmetleri ve faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü emanet ve alacaklar, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem veya herhangi bir şekilde verdiği yazılı talimat tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil edilmemesi halinde Yatırımcı Tazmin Merkezine emaneten devredilecek.
Yatırımcı Tazmin Merkezine devredilen sermaye piyasası araçlarından doğan bedelsiz pay iktisabı ve kar payı alma hakkı dışındaki pay sahipliği hakları, bunların Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından hak sahiplerine iadesine kadar donacak.
31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına aktarılmış olan tarımsal kredi borçları, yapılandırılacak.
Bankacılık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair madde tekliften çıkarıldı. Tekliften çıkartılan bu maddeye göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve her türlü alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabi olacaktı.
Zaman aşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak bildirim ve ilanı müteakiben Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilecek ve mevduat, katılım fonu ile alacaklar devir tarihinde, kiralık kasa muhteviyatı ve emanetler ise nakde dönüştürülme tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na gelir kaydedilecekti.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu, mevduat, katılım fonu ve alacaklar ile nakde dönüşen kiralık kasa muhteviyatı ve emanetleri, hak sahipleri tarafından başvurulması halinde, Fona devredilen tutarla sınırlı olarak iade etmeye yetkili olup faiz, nema ve benzeri başkaca ilave taleplerde bulunulamayacaktı.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, teklifin öngördüğü düzenlemeler hakkında bilgi verdi.
Ök'ün sunumunun ardından teklifin geneli üzerindeki görüşmelere geçildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinde genişletilmesini, daha iyi hale getirilmesini isteyecekleri maddelerin bulunduğunu belirterek, "Ama kaldırılmasını isteyeceğimiz bir madde yok. Ancak bunları konuşacak bir zemin de yok." dedi.
Kuşoğlu, teklifin çok önemli olduğunu ifade ederek, tekliflerin "torba kanun" şeklinde komisyona gelmesini eleştirdi. Kuşoğlu, bu teklifle, ceza ve tevkif evlerinin de çitçi borçlarının da amme alacaklarının da görüşüleceğini, bunun da sağlıklı olmayacağını savundu.
Son yıllarda özel sektör yatırımlarının çoğunun yurt dışında gerçekleştiğini kaydeden Kuşoğlu, Türklerin, Türkiye'den fazla yurt dışına yatırım yaptığını öne sürdü. Kuşoğlu, bu kadar istihdam sorunu varken yatırımların dışarıya yapılması ve buna yönelik çözüm üretilmemesinin bir garabet olduğunu iddia etti.
Böyle bir ortamda kurumlar vergisinin artırıldığına işaret eden Kuşoğlu, kurumlar vergisinde 900 bine yakın mükellef olduğunu, bunların ilk bininin ağırlıklı olarak ödeme yaptığını söyledi. Bu mükellefler de kaçırılırsa ne olacağını soran Kuşoğlu, sadece tüketim üzerinden vergi alan bir ülke haline gelineceğini öne sürdü.
Kuşoğlu, "Teklifte çok karşı çıkacağımız bir madde yok. Genişletilmesini, daha iyi hale getirilmesini, ıslah edilmesini, yaygınlaştırılmasını isteyeceğimiz maddeler var ama kaldırılmasını isteyeceğimiz bir madde yok. Ancak bunları konuşacak bir zemin de yok. Keşke burada tarımdan sorumlu bir bakanımız olsa tarımı anlatsaydı." diye konuştu.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, komisyonun, 6 yıldır tek bir reforma imza atmadığını ancak reform yapma iradesi ve birikimi olduğunu belirterek, reform talebinde bulundu.
Duruma göre bir refleks gösterildiğini, ekonominin iyi olmadığını savunan Paylan, "Şu ana kadar yapılanlar doğru olsaydı gayri safi hasılamız, işsizliğimiz, yoksulluğumuz bu durumda olmazdı." dedi.
Ülkenin, dümeni kırılmış bir gemi gibi nereye gittiğinin belli olmadığını, parlayan değil, sönen bir yıldız olarak göründüğünü ileri süren Paylan, "Merkez bankaları deli gibi para basarken, su bolken biz kuraklığı çekiyoruz." diye konuştu.
Paylan, ekonomi kötüyken salgınla krizin katmerlendiğini savunarak, vatandaşa merhem olacak bir yasanın görüşülmediğini ileri sürdü.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, mikro bile denilemeyecek, kıyıdan köşeden alınan tedbirlerle sorunların çözülemeyeceğini ifade ederek, "Hükümete tavsiyem; var olan güven ve istikrarı, her alınan kararla bozucu söz ve fiillerden uzak durması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankası Başkanı'nın ani değişikliği, gece yarısı kararları ve belirsizlikler yaratılmasının, güveni, istikrarı bozduğunu öne süren Usta, kurun bir lira artmasının ekonomiye maliyetinin 550 milyar lira olduğunu söyledi.
Ekonomiye dair eylem planında yer alanların, teklifte bulunmadığını iddia eden Usta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davranışları değişmediği sürece Nobel ödülü almış Merkez Bankası Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanı getirilse dahi başarılı olunamayacağını öne sürdü.
MHP Genel Başkan Yardımcısı, Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2021'i reform yılı ilan ettiğini, eylem planları açıkladığını, bu konularda yoğun çalışmalar olduğunu bildiğini ve ilerleyen günlerde herkesin beklediği düzenlemelerin geleceğini bildirdi.
Yerinde, olması gerekli değişikliler yapıldığını dile getiren Kalaycı, kurumlar vergisi oranının artırılması hakkında MHP olarak, sık sık vergi oranında değişiklik yapılmasının doğru olmadığını düşündüklerini, bunun yatırımcı açısından olumsuzluğa yol açtığını belirtti.
Kalaycı, 2021'in ilk üç aylık döneminde mevcut vergi oranı uygulanmasının doğru olacağını, 1 Nisan'dan itibaren mükelleflerin beyanname vermeye başladıklarını ifade etti. Kalaycı, bunu etkilemeyecek bir düzenlemenin doğru olacağını, ikinci, üçüncü, dördüncü dönemler için oranın yüzde 25 uygulanabileceğini vurguladı.
"Esnafa destek yapılmıyor" söylemini yadırgadığını belirten Kalaycı, biraz insaflı olmak gerektiğini söyledi. Kalaycı, yapılan destekleri sıralayarak, "felaket, kriz, kaos" demekle, bir şey elde edilemeyeceğini, gerçekleri görmek gerektiğini anlattı.
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, 2020'nin, hiç kimsenin istediği bir yıl olmadığını vurgulayarak, bütçenin ana gelir kaynağının vergiler olduğunu ifade etti.
Öztürk, bu kanunları zaman zaman düzenlemek gerektiğini dile getirerek, 2020'yi dünya negatif büyümeyle bitirirken Türkiye'nin 1,8 pozitif büyümeyle tamamladığını anımsattı.
ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Japonya'nın ekonomileri küçülürken Türkiye'nin ekonomisinin büyüdüğüne dikkati çeken Öztürk, "2021 yılının daha iyi olacağını hepimiz görüyoruz." dedi.
Ekonomide büyüme, enflasyonu ve işsizliği düşürme gibi hedefler olduğunu ancak bunların zaman zaman birbirleriyle çeliştiğini anlatan Öztürk, ekonomi büyürken enflasyonun ya da işsizliğin düşmesinin aynı anda mümkün olmayabileceğini kaydetti.
Amerika ve Avrupa'da çok büyük destekler verildiğinin söylendiğini aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
"Amerika basıyor doları gönderiyor. Rezerv para. Bütün dünyaya veriyor. Bizim böyle bir imkanımız yok. Bir taraftan dış ticaret açığını karşılamak zorundasınız. Ödemeler dengesinde en büyük etki neydi; turizm gelirleriydi. Hepiniz biliyorsunuz 2020'de turizm gelirlerinde 30 milyar dolar gibi büyük bir açık verdik. Yine dış ticarette, ihracatta, bütün dünyada ekonomiler küçülünce 12 milyar dolar civarında da oradan bir kaybımız var. Bütün bunları ortaya koyduğunuzda biz 2020 yılını 1,8 gibi bir büyümeyle kapatıyorsak bu bizim için de sevinilmesi gereken bir olaydır. Yeter mi yetmez. Güçlü, büyüyen bir Türkiye hedefine doğru gitmek için her şeyden önce ekonomimizi, dış ticaret açığımızı düzeltmemiz, cari açığımızı asgariye indirmemiz hatta pozitife geçirmemiz lazım."
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, eleştirilere cevap verdi.
Ök, iktidara geldiklerinde yüzde 56 olan sosyal güvenlik sistemini kullanım oranının yüzde 99'a çıktığını söyledi.
Pandemiyle mücadelede ciddi harcamalar yapıldığına işaret eden Ök, ilaç, tıbbi malzeme, test ve benzeri şeyler için 16,8 milyar liralık bir harcama gerçekleştirildiğini aktardı.
Komisyonda dile getirilen, "Ülkeye güvensizliği, istikrarsızlığı getiren kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu" eleştirilerine Ök, "Bizim Cumhurbaşkanımız ülkeye, insanlara tam tersine güven, umut getirmiştir." diye karşılık verdi.
Ök, yapılanlar karşısında vatandaşların 19 yıldır teveccühlerini gösterdiğini belirtti.
"Kod 29" ile işten çıkarmalarla ilgili Ök, bu şekilde 2018'de işten çıkarılanların 233 bin 430, 2019'da 194 bin 524, 2020'de 176 bin 662 kişi olduğunu belirtti. Kod 29'un düzeni bozacak, gayri ahlaki şekilde sistemi bozanların işten çıkarılması anlamına geldiğini anımsatan Ök, 2020'de artış olmadığının sayısal verilerle de görüldüğünü ifade etti. Ok, "Burada yanlış bilgi olduğunu düşünüyorum. Ciddi bir artış söz konusu değil." diye konuştu.
Komisyonda teklif maddelerinin görüşmelerine geçildi.
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan ve ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Düzenlemeyle, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor. Bu Kanun'a tabi olan kamu kurum ve kuruluşlarına, muhafazası tehlikeli veya masraflı olan menkul malların da pazarlık usulüyle satış imkanı tanınıyor.
Menkul mallar, elektronik ortamda veya tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin parayla satılabilecek. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar ile muhafazası tehlikeli veya masraflı olan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilecek.
Artırmaya iştirak edeceklerden menkul mala biçilen değerin yüzde 5'i nispetinde para teminat olarak alınacak. Alacaklı amme idareleri, menkul malın türü veya değeriyle satış şeklini esas alarak teminat alınmayacak halleri belirlemeye, para yerine teminat mektubu alınmasına karar vermeye yetkili olacak.
Kanun teklifiyle artırma sonucunda kendisine ihale edilen malı almaktan vazgeçen kişilerden, yıllık yüzde 5 oranındaki faiz yerine tecil faizi oranında faiz alınacak. Müşteri malı almaktan vazgeçer veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermezse mal ikinci defa artırmaya çıkarılacak ve en çok artırana ihale olunacak. Mal birinci defa kendisine ihale olunan kimseden, iki ihale arasındaki fark ve diğer zararlar ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz veya ikinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihale yapılamadığı takdirde birinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve birinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca bir hüküm alınmasına hacet kalmaksızın teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil edilecek. Ayrıca o mal için idarece yapılan her tür masraf alınarak mal kendisine terk olunacak. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam edecek.
Birinci artırmada talip çıkmaması sebebiyle ihalenin yapılamaması veya birinci artırmada kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi ya da verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi üzerine ikinci artırma yapılacak.
İkinci artırmada mal kendisine ihale olunan kimsenin malı almaktan vazgeçmesi veya verilen mühlet içinde bedelin tamamını vermemesi halinde, bu kimseden ikinci ihale bedeli ve diğer zararlar ve ikinci ihale bedeli üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faiz, ayrıca teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil edilecek. Ayrıca o mal için idarece yapılan her nevi masraflar alınmak suretiyle mal kendisine terk olunacak. Mal bedeli ihale yapılan şahıstan tahsil edilemediği müddetçe asıl borçlunun borçlu sıfatı devam edecek.
Gayrimenkuller, satış komisyonlarınca fiziki ortamın yanı sıra elektronik ortamda açık artırmayla satılabilecek. Satış komisyonunun oluşumu alacaklı amme idarelerince belirlenecek. Komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
İhale bedelinin tamamını ödemediği için ihalenin feshine sebep olan kimse, teklif ettiği bedelle bir sonraki ihale bedeli arasındaki farktan, diğer zararlardan ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında faizden sorumlu olacak. Bu tutar, teminattan mahsubu yapıldıktan sonra bakiyesi tahsil dairesince tahsil edilecek.
Bir malı almaktan vazgeçtiği için mesuliyeti bulunan kişilerden alınan teminattan gerekli mahsup yapıldıktan sonra bakiye teminat tutarı irat kaydedilecek.
Düzenlemeyle söz konusu Kanun'a "Menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda satışı" başlıklı madde ekleniyor. Buna göre, menkul ve gayrimenkul mallar kanun hükümlerine göre elektronik ortamda açık artırmayla satılabilecek. Açık artırma, ilanda belirtilen gün ve saat aralığında ve teklif verme yoluyla yapılacak. Elektronik ortamda satışı yapılacak menkul mallar için her halükarda satış ilan edilecek. Satışa ilişkin farklı mecralarda yapılan ilan ile elektronik ortamda yapılan ilan metinleri arasında farklılık bulunması halinde elektronik ortamda yapılan ilan esas alınacak. Elektronik ortamda satışa sunulan mala ilişkin artırma sonucu izleyen ilk iş günü elektronik ortamda ilan edilecek.
Artırma tarihinden önce teklif almaya, tekliflerde asgari artırım bedelini, teklif verme sürelerini, alınacak teminat türünü, artırma sonucunu belirten ilanda yer alacak hususlarla elektronik ortamda yapılacak satışa ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Teklifle, yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinde, 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi bulunan ve ücretsiz izne ayrılan çalışanlardan halihazırda uygulanmakta olan nakdi ücret desteğinden faydalanmayanlara, 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin olarak, ücretsiz izne ayrıldıkları dönem için, günlük 50 lira ödeme yapılması öngörülüyor. Ayrıca halihazırda nakdi ücret desteği alan kişiler için de destek tutarı 50 liraya çıkarılıyor.
Yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde 2021 Mart ayına ait muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilen sigortalılar için 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle İşsizlik Fonundan karşılanacak.
İş yeri ile ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmemesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi, mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişilerin sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen sigortalının fiilen çalıştırılmadığının tespit edilmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması durumlarında bu destekten yararlanılamayacak.
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece uygulamadan yararlandırılacak. Düzenleme kapsamında prim desteğinden yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan prim desteği tutarı işverenden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecek.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle, tütün ürünleri, alkollü içecekler, sade ve meyveli gazozlar, meyve suları gibi ürünlerin yer aldığı III sayılı cetveldeki malların komisyoncular vasıtasıyla veya konsinasyon suretiyle satışında imalatçı tarafından bu malların komisyoncuya veya konsinyi işletmelere verildiği anda vergilendirilecek.
Teklifle, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu'nda değişiklik yapılıyor.
Buna göre, hükümlü, usul ve esasları Adalet Bakanlığınca belirlenmek suretiyle, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilecek. Hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgrafların, alıcısı dışındaki kişilerin erişimini engelleyici tüm tedbirler alınarak hükümlünün talebine göre posta yoluyla veya elektronik ortamda alıcısına ulaştırılabilecek.
Kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hükümlüye gelen veya hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks ve telgraflar dijital olarak kaydedilecek veya fiziki olarak saklanacak. Bunlar, amacı dışında kullanılamayacak, kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinecek.
Bu hüküm, hükümlü tarafından resmi makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup, faks ve telgraflara uygulanmayacak.
Teklifle, ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin ziyaretçileriyle yaptığı kapalı görüşlere ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, önceden bilgilendirilmek suretiyle, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ziyaretçileriyle yapacakları görüşmeler, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurum yönetimi tarafından dinlenebilecek ve elektronik cihazlar da dahil olmak üzere kaydedilebilecek. Bu kayıtlar, amacı dışında kullanılamayacak ve kanunda açıkça belirtilen haller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak. Bu kayıtlar herhangi bir soruşturma ve kovuşturmaya konu edilmemiş ise en geç bir yıl sonunda silinecek.
Teklifle, hastalık ve analık sigortasından ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında dikkate alınan 3 aylık dönem, 12 aya çıkarılıyor.
İş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde 180 günden az kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlara hastalık ve analık halinde ödeneğe esas tutulacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırının 2 katını geçemeyecek.
Prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmayan dönemler için geriye yönelik prim teşviki, destek ve indirimlerden yararlanılamayacak. Yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki, destek ve indirim ile değiştirilemeyecek.
Yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranı 2021 yılı kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı kurum kazançları için ise yüzde 23 oranında uygulanacak. Bu madde, 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine (özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayan hesap dönemine) ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Yatırım hizmetleri ve faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü emanet ve alacaklar, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem veya herhangi bir şekilde verdiği yazılı talimat tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil edilmemesi halinde Yatırımcı Tazmin Merkezine emaneten devredilecek.
Yatırımcı Tazmin Merkezine devredilen sermaye piyasası araçlarından doğan bedelsiz pay iktisabı ve kar payı alma hakkı dışındaki pay sahipliği hakları, bunların Yatırımcı Tazmin Merkezi tarafından hak sahiplerine iadesine kadar donacak.
31 Aralık 2020 tarihi itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar hesaplarına aktarılmış olan tarımsal kredi borçları, yapılandırılacak.
Bankacılık Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair madde tekliften çıkarıldı. Tekliften çıkartılan bu maddeye göre, bankalar nezdindeki mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve her türlü alacaklardan hak sahibinin en son talebi, işlemi veya herhangi bir yazılı talimatı tarihinden başlayarak 10 yıl içinde aranmayanlar zamanaşımına tabi olacaktı.
Zaman aşımına uğrayan her türlü mevduat, katılım fonu, emanet, kiralık kasa ve alacaklar banka tarafından hak sahibine ulaşılamaması halinde, yapılacak bildirim ve ilanı müteakiben Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilecek ve mevduat, katılım fonu ile alacaklar devir tarihinde, kiralık kasa muhteviyatı ve emanetler ise nakde dönüştürülme tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na gelir kaydedilecekti.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunu, mevduat, katılım fonu ve alacaklar ile nakde dönüşen kiralık kasa muhteviyatı ve emanetleri, hak sahipleri tarafından başvurulması halinde, Fona devredilen tutarla sınırlı olarak iade etmeye yetkili olup faiz, nema ve benzeri başkaca ilave taleplerde bulunulamayacaktı.