Komisyon, AK Parti Ordu Milletvekili Mahmut Özer başkanlığında toplandı.
CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, usule ilişkin söz alarak, teklifin, tali olarak Adalet ile Plan ve Bütçe komisyonlarında da görüşülmesi gerektiğini ancak komisyonların teklifi görüşmeme kararı aldıklarını söyledi.
Yasama süreci açısından bunun doğru olmadığını belirten Özçağdaş, "Yangından mal kaçırır gibi görüşmenin bir anlamı yoktur. Meclisin saygınlığını artırmak istiyorsak yasamaya gerekli zaman verilmesi gerekiyor. Bu yasa teklifiyle ilgili daha önce olduğu gibi CHP ya da diğer gruplar Anayasa Mahkemesine itiraz edecek, Anayasa Mahkemesinden dönecek." ifadelerini kullandı.
Özer, teklifin görüşüleceği esas komisyon olarak tali komisyonlara ilgili yazıları ilettiklerini ve komisyonların toplanmayacaklarını bildirdiklerini dile getirerek, bundan sonraki süreçte herhangi bir işlem yapamayacaklarını kaydetti.
Teklife yönelik "yangından mal kaçırma" şeklinde bir usul izlemediklerini vurgulayan Özer, ilgili taraflar, sivil toplum kuruluşları ve sendikaların görüşlerinin alınacağını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de teklifin, tali komisyonlarda görüşülmesini istedi.
- "Eğitim sisteminin niteliğine pozitif katkı sağlayacak"
Komisyonda daha sonra teklifin ilk imza sahibi AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, düzenlemeye ilişkin bilgi verdi.
Teklifin, eğitim sisteminin niteliğine pozitif katkı sağlayacağını vurgulayan Maviş, eğitimin dönüşümü açısından tüm dünyada bir geçiş süreci yaşandığını dile getirdi. Toplumsal, siyasal ve ekonomik dönüşümlerin, kavramakta zorlanılan bir hızda gerçekleştiğini belirten Maviş, "Bütün hızlı dönüşüm ve gelişmeler, öğretmen yetiştirme sistemlerimizi yenilemeyi, güncellemeyi, sürekli hale getirmeyi zorunlu kılmaktadır." diye konuştu.
Teklif hazırlanırken dünyadaki öğretmen yetiştirme sistemlerinin incelendiğini kaydeden Maviş, "Milli eğitim sistemimizin üst politika belgelerindeki tavsiyeler dikkate alınmıştır. Velilerimizden gelen arayış ve talepler, öğretmenlerimizin yönlendirmeleri hesaba katılmıştır." dedi.
Maviş, teklifle, öğretmen yetiştirme sisteminin güçlendirilmesi için Milli Eğitim Akademisi kurulacağını anlatarak, düzenlemeyle öğretmenlerin önemli kazanımlar elde edeceğini ve mesleğin statüsünün güçlendirileceğini söyledi.
Anayasa Mahkemesinin, 2022 yılında yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bazı maddelerini iptal ettiğini anımsatan Maviş, her şeye rağmen 2022'de yapılan bu ilk düzenlemeyle öğretmenlerin önemli kazanımlar elde ettiğini; böylelikle mesleğin statüsünü güçlendiren bir sonucun ortaya çıktığını anlattı. Maviş, bu düzenlemeden sonra 657 bin 425 öğretmenin uzman ve başöğretmen ünvanı kazandığını ve bunun mali sonuçlarından da yararlandığını kaydetti.
Maviş, "Anayasa Mahkemesinin Kanun'un bazı hükümlerinin iptaline yönelik verdiği karar, önümüzde devam eden iş ve işlemlerimizin yürütülebilmesi açısından bir yasal zorunluluk doğurmuştur. Hukuk devletinin gereği olarak bu yasal zorunluluğu gidermek elbette temel amacımızdır. Ancak Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararını da bir fırsat bilerek, temel perspektifimiz, kamuoyunun beklentileri, güncel ihtiyaçlar dikkate alınarak daha kapsamlı yeniden bir kanun teklifi hazırlanması yoluna gidilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Teklifi hazırlarken farklı ülkelerde halen uygulanan öğretmen geliştirme ve istihdam sistemlerinin incelendiğini anlatan Maviş, Türkiye'de de bu konuda birçok kuruluşun çalışmalarının incelendiğini söyledi. Maviş, düzenleme için tüm çalışmalardan yararlandıklarını, Cumhur İttifakı'nın komisyon üyeleriyle istişare ederek teklifi hazırladıklarını belirtti.
Teklifin maddelerine ilişkin bilgi veren Maviş, teklifle eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında uygulanacak cezaların yarı oranında artırılacağını da kaydetti.
- "Bu teklif tümüyle Anayasa'ya aykırı"
CHP milletvekilleri, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle önerge verdi.
Önerge üzerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Emir, teklifin tüm yönleriyle, ayrıntılı şekilde, komisyon çalışmasının bir mutfağa dönüştürüldüğü süreçte yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Emir, teklifin, "tali komisyonlara yeterli süre verilmediği için adeta kaçırılarak komisyondan geçirilmeye çalışıldığını" öne sürdü.
Anayasa gereği kanun tekliflerinin sadece milletvekillerince hazırlanabileceğine işaret eden Emir, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, düzenlemeye ilişkin "kanun teklifini hazırladıkları" yönündeki açıklamasının, Anayasa'ya aykırı olduğunu ifade etti.
Emir, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatarak, "Anayasa Mahkemesi kararları bizi bağlıyorsa, 9 ay boyunca ne yaptınız? Niye Meclisi çalıştırmadınız? Bugün bizi alelacele kanun yapma noktasına niye taşıyorsunuz? Bu teklif tümüyle Anayasa'ya aykırıdır. Bakanlığın hazırladığı bir tasarıdır." diye konuştu.
- "İptal gerekçeleri detaylı ve dikkatli şekilde incelenerek teklif hazırlandı"
Teklifle, Milli Eğitim Bakanı'na önemli yetkiler verildiğini söyleyen Emir, idareye son derece geniş yetkiler verilerek Anayasa Mahkemesinin bazı maddelerini yine iptal edeceği bir teklifle karşı karşıya olunduğunu savundu.
AK Parti'li Maviş, Anayasa'ya aykırılık iddialarına yanıt verirken, Anayasa Mahkemesinin Öğretmenlik Meslek Kanunu'na yönelik iptal gerekçelerinin detaylı ve dikkatli şekilde incelenerek teklifin hazırlandığını bildirdi.
Maviş'in, tüm dünyada milletvekillerinin, yürütmenin görüşünü de alarak teklif hazırladığını söylemesi üzerine CHP milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde kanun tekliflerinin milletvekillerince hazırlanması gerektiğini belirterek tepki gösterdi. Bunun üzerine CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı.
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, TBMM Adalet Komisyonu üyesi olduğunu belirterek, teklifin, "Öğretmen adaylarına ilişkin mali ve sosyal hükümler" ve "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Komisyon Başkanı Özer'in, Milli Eğitim Bakanlığı görevinde bulunduğu sırada yasalaşan Öğretmen Meslek Kanunu'nun, bu teklifin kanunlaşması halinde yürürlükten kaldırılacağını söyledi.
Başkan Özer, Bakanlığı döneminde yaptıklarının arkasında olduğunu vurgulayarak, Anayasa Mahkemesinin, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin iptal kararlarının gerekçesinin, özlük haklarının yönetmelikle değil kanunla düzenlenmesi gerektiği yönünde olduğunu belirtti.
CHP'nin anayasaya aykırılık önergesi kabul edilmedi.
Teklifin tümü üzerinde söz alan İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, kanun teklifinin "öğretmenlere yönelik bir mobbing kanunu" olduğunu iddia etti.
Düzenlemenin, öğretmenlik mesleğini tehdit edici nitelikte olduğunu savunan Sunat, "Bu, meslek kanunu adı altında Akademi dayatmasıdır, ceza dayatmasıdır; öğretmen atamalarının tamamen kontrol altına alınmasıdır." diye konuştu.
Milli Eğitim Akademisi'ne yönelik hükümleri eleştiren Sunat, "Akademi, eğitim fakültelerine paralel bir yapılanma içerisinde. Önümüzdeki süreçte öğretmen yetiştirme işini herhalde devralmayı düşünüyorsunuz. Milli Eğitim Akademisi, eğitim fakültesi mezunlarına asla uygulanmamalıdır. Zaten formasyon ve alan eğitimiyle mezun olan diploma sahibi öğretmenlere yeniden eğitim vermenin bir anlamı da yoktur." ifadelerini kullandı.
Nitelikli öğretmen yetiştirilmesi için nüfusu 1 milyonu aşan illerde öğretmen liseleri açılmasını isteyen Sunat, Türkiye'de neden 100'den fazla eğitim fakültesi bulunduğunu sordu.
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Tekirdağ'da deprem riski nedeniyle yıkılan okulların yerine yenilerinin yapılmadığını söyledi.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer, eski Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk döneminde tüm Türkiye'deki okulların güçlendirilmesi, yıkımı ve yapımıyla ilgili raporun tamamlandığını, bunun için önemli tutarda kaynak aktarıldığını anlattı. Çalışmaların, kendisinin Milli Eğitim Bakanlığı görevinde bulunduğu dönemde ciddiyetle sürdürüldüğünü dile getiren Özer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in de aynı hassasiyetle çalışmaları sürdürdüğünü kaydetti.
- "O yol açılmamış olsaydı bugün bu tartışmaların yapılabilmesi mümkün değildi"
AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Toy, toplumsal yaşamın bugün, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar hızlı ve sürekli şekilde değişim içerisinde olduğunu; bu değişime sebep olan en önemli etkenlerden birinin insan bilgisinin çoğalması, derinleşmesi ve tüm dünyaya hızla yayılması olduğunu söyledi.
Dünyanın, teknolojik gelişmelerdeki sıçramalarla belirli dönemlerde büyük atılımlar yaşadığını ve bu atılımların ülkelerin ekonomik gelişmişliklerini, sosyal yapılarını ve bireylerin günlük yaşamlarını önemli oranda etkilediğini vurgulayarak, "Bu durum göz önüne alındığında, öğretmenlerin bu sürece intibak sağlaması çok önemli bir hususken, gelişen ve değişen dünyada toplumların bu değişimlere ayak uydurması ve hatta toplumda istenilen değişimlerin gerçekleşmesi en kolay ve hızlı olarak öğretmenler marifetiyle mümkün olacaktır." diye konuştu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini anımsatan Toy, "Geçen sürede mevcut Kanun'un bazı hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi, öğretmenlik mesleğini tüm yönleriyle düzenleyen bir kanun olmadığı algısı ve güncel ihtiyaçlar sebebiyle bugün görüşeceğimiz kanun teklifi hazırlanmıştır. Teklifle öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, göreve yeni atanan öğretmenlerin mesleğe uyumu; öğretmen, yönetici ve diğer personelin mesleki gelişimi, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve görevde yükselmeleri için eğitim programları hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek üzere Bakanlığa bağlı Milli Eğitim Akademisi kurulacak." değerlendirmesinde bulundu.
Toy, teklif sayesinde Akademi ile öğretmenlerin yetiştirilmesi konusundaki farklılıkların giderileceğini vurgulayarak, bir öğretmenin aldığı üniversite eğitimiyle yaklaşık 40 yıl süren meslek yaşamını hızla değişen dünyada sağlıklı, etkin ve verimli sürdürebilmesinin beklenemeyeceğine işaret etti. Toy, "Milli Eğitim Akademisi, hiçbir şekilde yükseköğretim kurumlarının alternatifi veya muadili bir yapılanma değildir. Aksine Akademi, üniversitelerle yoğun işbirliği içerisinde ve yetiştirme sürecinin tamamlayıcısı niteliğindedir." diye konuştu.
Komisyon Başkanı Özer, Toy'un, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin sözlerini anımsatarak, yürürlükteki yasanın bu alanda bir başlangıç olduğunu, öğretmenlikle ilgili tüm meseleleri kapsamadığını daha önce dile getirdiklerini anlattı. Özer, "Eğer o yol açılmamış olsaydı bugün zaten Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili bu tartışmaların yapılabilmesi mümkün değildi. Dolayısıyla bu işlerde süreklilik vardır, önceki bir sonrakinin devam etmesiyle ilgili bir katkı sağlar." dedi.
- "Eğitim fakültelerinde revizyona gidilmeli"
CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i eleştirerek, "Yusuf Tekin'in aklı, fikri, zihni Milli Eğitim Akademisi'ni çıkarmak. Bu kanun teklifi bunun aracı, bir paravan. Tek dert kadrolaşmak." ifadesini kullandı.
Özçağdaş, Türkiye'deki devlet okullarında temizlik ve güvenlik hizmetlerinin velilerin sırtına yıkıldığını söyledi. Bunun üzerine, AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı.
Eğitim fakültelerinde yetiştirilemeyen öğretmenlerin, Milli Eğitim Akademisinde kısa sürede nasıl yetiştirileceğini soran Özçağdaş, eğitim fakültelerinde revizyona gidilmesi gerektiğini söyledi.
Kanun teklifinin yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğini savunan Özçağdaş, "teklifin otoriter ve öğretmeni meslekten atmaya yönelik olduğunu" ileri sürdü.
Milli Eğitim Akademisi'ni eleştiren Özçağdaş, "Akademi, öğretmen seçme sisteminin bir parçası olmamalı." dedi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, özel okullarda çalışan öğretmenlerin, devlet okullarındaki öğretmenlerle asgari aynı düzeyde özlük haklarına sahip olmalarına yönelik taban maaş düzenlemesi yapılması gerektiğini söyledi.
- "Öğretmen kendisini koruyamıyor"
MHP Samsun Milletvekili İlyas Topsakal, teklifte öğretmenlere yönelik şiddet olaylarında uygulanacak cezaların artırılmasının öngörüldüğünü belirterek, "Öğretmenlere yönelik şiddet olaylarında kamu davası da açılması gerekiyor. Çünkü öğretmen kendisini koruyamıyor. Biz de öğretmen kökenliyiz. Bir müdahale olduğu zaman çevresel şartlar veya durumunuz sizi korkutuyor ve o davayı savunamıyorsunuz." diye konuştu.
Öğretmenlerin özlük haklarına yönelik şikayetler aldıklarını anlatan Topsakal, bu konuda dikkatli ve hassas davranılması gerektiğini belirtti. Topsakal, "Hazırlık aşamasında ödenecek ücretlerle ilgili, diğer kurumlarda üçte iki ödeme yapılıyormuş, yarın bir gün 'siz üçte bir ödüyorsunuz, diğerleri üçte iki ödüyor.' şeklinde bir tartışmaya mahal vermemek için uyumlu hareket etmek lazım. 'Hazırlık eğitiminde gerekçesiz devam etmediğiniz zaman 3 yıl sonra bir daha aynı eğitimi alırsınız' diyor. O süre bir yıla indirilebilir. Şube müdürleriyle ilgili hüküm var, biraz da Maliye ile ilgili. Bize çok şikayet geldi o konuda." değerlendirmelerinde bulundu.
Türkiye'deki çocukların, Avrupa ülkelerindeki çocuklar gibi dini ve milli günleri idrak etmesini istediğini dile getiren Topsakal, "Bilgiden ziyade bir millette ritüel olmazsa o milleti bir bütünlük ve davranış biçimi çerçevesinde tutamazsınız." dedi.
Milli Eğitim Akademisi'nin gerekli olduğunu vurgulayan Topsakal, Akademi planlanırken YÖK'e düşen görevler olduğunu söyledi.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, öğretmenlere hak ettiği değerin verileceği bir yasa hazırlanması gerektiğini, bu teklifin gerektiği gibi hazırlanmadığını öne sürdü. Karaman, "Yangından mal kaçırma tutumu uygun değil. Olgunlaşmadan, istişare edilmeden, 'yaptım oldu' diyerek yapılan işlerin neticesinde hepimiz kaybedeceğiz." ifadelerini kullandı.
Düzenlemeye ilişkin tali komisyonlar olan Adalet ile Plan ve Bütçe komisyonlarının teklifi görüşmeme kararlarının, TBMM Başkanlığına "görevlerini yapmadıkları" şeklinde iletilmesini isteyen Karaman, "Biz bu teklifin, önceki Kanun ile aynı kaderi paylaşmasını istemiyoruz. Çünkü bir yanlışı düzeltmek, sıfırdan inşa etmekten çok daha zordur. Bu süreçlerde harcanan emek ve mağdur olan insanımız ise cabası." dedi.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde görüşmeler tamamlandı.
Komisyonda, sendika temsilcileri teklif üzerinde görüşlerini dile getirdi.
Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yeni bir düzenlemenin TBMM'ye sunulmasını kıymetli bulduklarını söyledi.
Teklifte rotasyonun yer almamasını önemsediklerini anlatan Çakırcı, "Uzman öğretmen ve başöğretmenlikte sınav şartının kaldırılmasını kıymetli buluyoruz. 20 yılı dolduran tüm öğretmenlere, uzman öğretmenlik şartı aranmaksızın başöğretmen olabilme imkanı getirilmesini, yaz tatili ilgili tartışmaların teklife yansımamış olmasını da önemsiyoruz. Teklifte şiddet ile ilgili caydırıcı hükümlere yer verilmesini kıymetli buluyoruz." diye konuştu.
Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik konusunda mali düzenlemelere teklifte yer verilmesini isteyen Çakırcı, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını talep etti.
Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı, öğretmenlere yönelik meslek kanununu olumlu bulduklarını belirtti. Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin, öğretmenlerin tüm mesleki sürecini kapsamasını istediklerini anlatan Urfalı, teklifte yer almasını istedikleri düzenlemeleri sıraladı. Urfalı, teklifte de yer alan sözleşmeli öğretmenliğe karşı olduklarını söyledi.
"Milli Eğitim Akademisi'nin öğretmen yetiştirme sürecinin bir parçası olmasını doğru bulmuyoruz." diyen Urfalı, öte yandan Akademi'de eğitim alan öğretmen ücretlerinin, mesleğe yeni başlayan bir öğretmen kadar olması gerektiğini de belirtti.
Urfalı, öğretmenlerin maaş ve özlük koşullarının mesleğin itibarına uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
- "Özel eğitim kurumlarındaki öğretmenlere taban ücret uygulaması getirilsin"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Genel Başkanı Kadem Özbay, teklifin, "öğretmeni mesleksizleştirme ve öğretmenlik mesleğini bitirme düzenlemesi olduğunu" savundu.
Teklifi eleştiren Özbay, düzenleme hakkında görüşlerinin alınmadığını söyledi.
Komisyon Başkanı Mahmut Özer, Özbay'ın, "komisyonda hiç öğretmenler odası görmemiş kişilerin görüşlerini dinlediğini" söylemesi üzerine, Özbay'a tepki gösterdi.
Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, teklifle 100'ün üzerinde eğitim fakültesinin yok sayıldığını, öğretmen olarak atanacakları Milli Eğitim Akademisi'ne tabi tutulmasının atama önündeki yeni engeli oluşturacağını savundu.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali, özel eğitim kurumlarının sayısının kontrolsüz şekilde arttığını, 400 bine yakın öğretmenin bu kurumlarda çalıştığını söyledi. Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlere yönelik taban ücret uygulaması getirilmesini isteyen Edebali, bunun işverenleri de rahatlatacağını dile getirdi.
Komisyon Başkanı Özer, özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerin korunmasına yönelik somut adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Eğitim Gücü Sen Genel Sekreteri Sinem Akşemsettinoğlu, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sürelerinin düşürülmesini istedi.
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Fatih Aksoy ise teklifin beklentilerden uzak olduğunu ve teklifin müfettişler elinde "silaha" dönüşebileceğini savundu.
Teklifin maddeleri üzerinde görüşmelere geçildi.
Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin ilk 4 maddesi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi.
Teklifin maddeleri üzerinde söz alan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, tüm tarafların katkısıyla yeni bir düzenleme hazırlanmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, sendikalar ve öğretmenlerin teklife yönelik eleştirilerini aktararak, "Böyle devam ederse bu yasa Genel Kurulda da böyle tartışılır ve Anayasa Mahkemesine gider." ifadesini kullandı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, muhalefetin öğretmenlik mesleğine yönelik önerilerini dile getirmelerini istedi ve muhalefet milletvekillerinin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile görüşmelerinin uygun olabileceğini söyledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğulları, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in öğretmenlerin saygınlığını yükseltmeye çalıştığını vurguladı.
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, komisyondaki soru ve eleştirileri yanıtlarken, eğitim fakültelerinin kontenjanlarının yüzde 20-25 azaltıldığını, gelecek yıllarda daha da azaltılmasının beklenebileceğini kaydetti.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, teklifin "Hizmet sınıfının değiştirilmesi" başlıklı hükmünün, yönetmelik kapsamında yürürlükte olduğunu söyledi. Şamlıoğlu, "Bu kapsamda 2024 yılında 44 öğretmenimizin hizmet sınıfı değiştirildi. Sonuç itibarıyla milletvekillerimizin hazırladığı teklifte öğretmenlerimizin lehine bir düzenleme var. Hizmet sınıfının değiştirilmesi için müfettiş şartı getiriliyor. Akabinde eğer problem varsa akademi eğitimine alınıyor, akademi eğitimi süresince de problem devam ederse ikinci farklı bir müfettiş sonrasında hizmet sınıfı değiştiriliyor. Teklifle yıllardır devam eden bir uygulama öğretmen lehine yeniden kanunla düzenleniyor." değerlendirmesinde bulundu.
Komisyonda teklifin "amaç", "kapsam", "tanımlar" ve "temel ilkeler" başlıklı ilk 4 maddesi kabul edildi.
Komisyon Başkanı Mahmut Özer, görüşmelere saat 14.00'te devam etmek üzere toplantıyı bitirdi.
