2009-11-12 - 19:24
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, milletvekillerinin; görüşünü, tepkisini, konuşarak da pankart açarak da ifade edebileceğini belirterek, ''Pankart açılabilir, 'Suçtur, ceza mahkemesine vereceğiz, yargılanacaksınız' derseniz, o sizin cehaletinizi ortaya koyar'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek,
milletvekillerinin; görüşünü, tepkisini, konuşarak da pankart açarak da ifade
edebileceğini belirterek, ''Pankart açılabilir, 'Suçtur, ceza mahkemesine
vereceğiz, yargılanacaksınız' derseniz, o sizin cehaletinizi ortaya koyar''
dedi.
Genel Kurulda, Hükümet ve komisyonun yerinde olmaması üzerine Borçlar
Kanunu Tasarısının görüşmeleri atlanarak, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest
Ticaret Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına
geçildi.
Tasarının tümü üzerinde CHP Grubunun görüşlerini dile getiren Özyürek,
daha önce Ayamama Deresi'nin ıslahı için kaynak aktarıldığını ancak bunun
kullanılmadığını söyledi. Özyürek, ''15 yıldır bu bölgenin ıslahı niçin
yapılmadı? Kaynak gerekçesine sığınamazsınız. O kaynak kullanılsaydı 31
vatandaşımız hayatını kaybetmezdi'' diye konuştu.
Özyürek, telefon dinlemelerine de değinerek, Abdülhamit döneminde bile bu
kadar dinleme olmadığını savundu. Özyürek, haberleşme özgürlüğünün, AK Parti
döneminde ortadan kaldırıldığını iddia ederek, ''Eskiden 'su sesinin önünde
konuşun, aksi halde dinlenirsiniz' denilirdi. Şimdi de Meclisin tavanından sular
akıyor, neredeyse suyun önünde konuşacağız'' dedi.
AK Parti döneminde, kadrolaşma yoluyla kuvvetler ayrılığının ortadan
kalktığını, yasama-yürütme arasındaki ilişkinin son örneğinin; Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e 10 Kasım Salı günü sergilediği
tavırda görüldüğünü söyledi.
Özyürek, milletvekillerinin, görüşünü, tepkisini, konuşarak da pankart
açarak da ifade edebileceğini, Meclis Başkanının İçtüzüğün gereğini yapacağını
kaydetti. Özyürek, diğer ülkelerde de pankart açıldığını belirterek, ''Pankart
açılabilir, Meclis Başkanı onun uyarısını yapar. 'Suçtur, ceza mahkemesine
vereceğiz, yargılanacaksınız' derseniz, o sizin cehaletinizi ortaya koyar''
dedi.
Ergenekon'u, ''Türkiye'nin yüz karası'' davası olarak nitelendiren
Özyürek, ''Başbakan, bu davanın savcısıysa, biz de hakkı yenenlerin, sesi
çıkmayanların, savunma hakkı elinden alınanların, haksız yere hapiste yatanların
avukatıyız'' görüşünü dile getirdi.
-JURASSİC PARK-
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Yargıtay telefonlarının ve İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısının telefonlarının dinlenmesi haberlerinin, ülke gündemine
bomba gibi düştüğünü söyledi.
Bal, Yargıtay üyelerinin dinlenebileceğini ancak bunun Yargıtay
üyelerinin soruşturma usulüne göre olabileceğini belirtti. Bal, buna, İstanbul
10. Ağır Ceza Mahkemesinin, yetkilerini aşarak, karar veremeyeceğini savunarak,
Yargıtay üyelerinin potansiyel suçlu görülerek, dinlendiğini iddia etti.
MHP'li Bal, ''Jurassic Park'ın yarattığı canavar, acaba Adalet
Bakanlığının içine mi girdi, onların yetkisini kullanma cesaretine ulaşarak,
Adalet Bakanlığını mı kuşattı?'' diye sordu.
Parlamenter demokratik sistemin genetiğinin değiştirildiğini, korku
imparatorluğunun kurulduğunu öne süren Bal, ''Korku, günü gelecek Jurassic Park
canavarı gibi sizin de sonunuzu getirecek'' dedi.
DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BAĞIŞ:
-''TÜRKİYE'NİN İTİBARI HİÇBİR ZAMAN BU KADAR İYİ OLMAMIŞTIR''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
''Türkiye'nin itibarı hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştır'' dedi.
Genel Kurulda, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Yasa Tasarısının görüşmeleri sırasında
milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bağış, ''Türkiye, AB'ne zaman
girebilir?'' sorusuna, ''Türkiye, AB standartlarını ne zaman yakalarsa o zaman
girebilir'' cevabını verdi.
Türkiye'nin AB standartlarına yaklaşmasının Mecliste alınacak kararlarla
olacağını belirten Bağış, ''Eğer biz bugün 1940'ların zihniyetiyle yazılmış Türk
Ticaret Kanunu ile ülkemizde iş hayatını yönetmeye çalışırken, bunu değiştirip
evrensel standartlardaki yasalarla yönetme çabamıza her maddede böyle zaman
harcarsak, bin 500 maddelik tasarının yasalaşması yıllarımızı alır. O zaman da
AB'ye girmemiz oldukça gecikir'' diye konuştu.
Bağış, siyasi boyutu olmayan ama AB ile ilgili olan düzenlemeler
konusunda muhalefetin desteğini göstermesi gerekiğine işaret ederek, ''Yoksa
Brüksel'e giderek orada ofis açmakla AB'ye girilmesine katkı sağlanmaz'' dedi.
Bakan Bağış'ın bu sözlerine CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tepki
göstererek, 'Soruma niye yanıt vermiyorsun?'' diye bağırdı. Konuşmasını sürdüren
Bağış'ın ''Türkiye'nin itibarı hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştır'' demesi
üzerine Öztürk, tepkisini sürdürdü. Bağış'ın ''Otur da dinle'' karşılığını
vermesi üzerine Öztürk, ''Konuşmasını bil'' diye bağırdı.
AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas da Öztürk'e tepki gösterdi.
Öztürk ve Kafkas'ın birbirinin üzerine yürümesine araya giren milletvekilleri ve
idare amirleri engel oldu. Bağış, Agah Kafkas'a, ''Agah Bey lütfen, vallahi
değmez'' diye seslendi.
Tartışmanın sürmesi üzerine birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut,
milletvekillerini uyardı. Bu sırada konuşmasını sürdüren Bağış, ''Türkiye,
tarihinin en itibarlı dönemini yaşamaktadır. Hepimizin gurur duyması gereken bir
gelişme de Antalya Milletvekilimiz Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM'de ilk defa
başkanlığa seçilmek için siyasi parti grupları tarafından ortak aday olarak
gösterilmesidir. Gerek AB, gerek BM'de, gerekse İKÖ ve AKPM'deki başarılar,
ülkemizin önemli rol oynadığını, birbiriyle geçinmekte zorlanan ülkeler arasında
arabuluculuk yaptığını ortaya koymuştur. Türkiye'nin itibar kaybettiğini söylemek
sadece abesle iştigaldir'' dedi.
Yarın TBMM Genel Kurulda yapılacak ''Demokratik Açılım'' görüşmelerini
hatırlatan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'deki farklı kesimlerin, Alevi, Rum, Ermeni, Kürt, Süryani,
Sünni vatandaşlarımızın, kadın ve çocuklarımızın demokratik haklarını nasıl
yükseltebileceğimiz konusunun tartışılacağı gün olacak. Yarın burada Türkiye'nin
kronikleşmiş sorunlarını ele ele vererek, birlikte çözmenin ilk adımını
atabileceğimizi umut ediyorum. Türkiye'nin on yıllardır çözemediği sorunları bu
kutlu salonda beraber çözebilme umudunu taşımak istiyorum.''
Cumhuriyet tarihinde ilk kez Yargı Reform Stratejisi ortaya konulduğunu
anlatan Bağış, bütün yargı kurumların desteğiyle hazırlanan stratejinin
uygulanmaya konulması için çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Bağış, Adalet
Bakanlığının yürüttüğü çalışmaların AB İlerleme Raporunda takdirle karşılandığını
ifade etti.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ BAHÇEKAPILI'NIN SÖZLERİ...
AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı,
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in, ''Yiğitseniz, İstanbul, Van,
Diyarbakır, Muş'ta tek başımıza gezelim, var mısınız?'' çağrısına, ''Biz varız.
Bütün arkadaşlarım, istediğiniz her yere gitmeye hazır'' diye karşılık verdi.
Genel Kurulda, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasını
Onaylayan Kanun Tasarısının görüşmelerinde söz alan Genç, Başbakan Erdoğan'ın 500
polisle gezdiğini, devletin uçağını kullandığını ileri sürdü. Genç, iktidar
sıralarına, ''Yiğitseniz, Kızılay'da, İstanbul'da, Van'da, Diyarbakır'da, Muş'ta
ben de siz de tek başımıza gezelim, var mısınız?'' diye seslendi.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur
Bahçekapılı, Erdoğan'ın, Türkiye'nin her iline, ilçesine, kasabasına Başbakan
sıfatıyla gittiğini belirterek, ''Elbette ki korunacaktır. Eğer siz, korumasız
olmuyor diye ülkenin çeşitli yerlerine gidemiyorsanız, o sizin sorununuzdur.
Demek ki korktuğunuz bir şey var. Biz milletvekilleri olarak, bu ülkenin her
iline, ilçesine, köşesine, sokağına tek başımıza gidebilme cesareti
gösterebiliyoruz. Buyurun siz de gösterin. Bizi davet ettiniz, biz varız. Bütün
arkadaşlarım, istediğiniz her yere gitmeye hazırdır'' diye konuştu.
Tasarı üzerinde soruları yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan, tüm partilerin, milletvekillerinin, bütün illeri sık sık ziyaret
ederek, her yerde siyaset yapabilmesi gerektiğini ifade etti.
-''ÇOK AYAĞA BASTIK''-
AK Parti Ordu Milletvekili Hilmi Güler, Genç'in konuşmasında, doğalgazda
formül değişikliğiyle Türkiye'nin zarara uğratıldığına yönelik sözlerine sataşma
olduğu gerekçesiyle yanıt verdi.
Böyle bir zararın olmadığını, fiyatı Mavi Akım da dahil olmak üzere aşağı
çektiklerini kaydeden Güler, pahalı olduğu düşünülen doğalgazı kullanan il
sayısını 5'ten 65'e çıkardıklarını anımsattı.
Güler, çevre dostu bir yakıtı ülkede yaygınlaştırdıklarını dile
getirerek, ''Bu yaptığımız antlaşmalarla aldatılmışlık duygusundan kurtulduk.
Bundan dolayı çok ayağa bastık. Bunun sonucu olarak, ülkemiz bir aldatılmışlık
duygusundan kurtuldu'' diye konuştu.
-''EVLİYA VE MÜBAREK İNSAN''-
CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın,
domuz gribi aşısına yönelik Başbakan'dan ''papara yediğini'', Başbakan'ın, Meclis
Başkanı'nı ''azarladığını'' ancak halen bu görevlerine devam ettiklerini söyledi.
Ağyüz, onurlu iktidarların olduğu ülkelerde, bu tür olayların yaşanması halinde 1
saniye bile istifa etmekten tereddüt duyulmayacağını savundu.
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç'ın dün Diyarbakır'da ''Güneş ışınları dağa vuracak da, orada Atatürk
çıkacak da onu selamlayacak, Allah sana akıl fikir versin'' sözlerini eleştirdi.
Öğüt, Atatürk'ün, ''evliya ve mübarek'' bir insan olduğunu, Allah tarafından
dağlarda gölgesinin oluştuğunu kaydetti.
Öğüt, ''Acaba Arınç, Damal'ın nerede olduğunu biliyor mu, gitmiş mi,
ilgilendi mi?'' diye sorarak, Arınç'ı, Atatürk'ün dağa yansıyan siluetini görmesi
için Damal'a davet etti. Öğüt, Arınç'ın, ''duygusallaşarak, ağlayarak, devlet
adamlığı yapamayacağını'' iddia etti.
Türkiye ile Karadağ arasında Serbest Ticaret Anlaşmasını Onaylayan Kanun
Tasarısı, yapılan iki oylamada da yeterli çoğunluk sağlanamadığı kabul edilemedi.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bunun üzerine birleşimi yarın saat 13.00'de
toplanmak üzere kapattı.
milletvekillerinin; görüşünü, tepkisini, konuşarak da pankart açarak da ifade
edebileceğini belirterek, ''Pankart açılabilir, 'Suçtur, ceza mahkemesine
vereceğiz, yargılanacaksınız' derseniz, o sizin cehaletinizi ortaya koyar''
dedi.
Genel Kurulda, Hükümet ve komisyonun yerinde olmaması üzerine Borçlar
Kanunu Tasarısının görüşmeleri atlanarak, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest
Ticaret Antlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısına
geçildi.
Tasarının tümü üzerinde CHP Grubunun görüşlerini dile getiren Özyürek,
daha önce Ayamama Deresi'nin ıslahı için kaynak aktarıldığını ancak bunun
kullanılmadığını söyledi. Özyürek, ''15 yıldır bu bölgenin ıslahı niçin
yapılmadı? Kaynak gerekçesine sığınamazsınız. O kaynak kullanılsaydı 31
vatandaşımız hayatını kaybetmezdi'' diye konuştu.
Özyürek, telefon dinlemelerine de değinerek, Abdülhamit döneminde bile bu
kadar dinleme olmadığını savundu. Özyürek, haberleşme özgürlüğünün, AK Parti
döneminde ortadan kaldırıldığını iddia ederek, ''Eskiden 'su sesinin önünde
konuşun, aksi halde dinlenirsiniz' denilirdi. Şimdi de Meclisin tavanından sular
akıyor, neredeyse suyun önünde konuşacağız'' dedi.
AK Parti döneminde, kadrolaşma yoluyla kuvvetler ayrılığının ortadan
kalktığını, yasama-yürütme arasındaki ilişkinin son örneğinin; Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e 10 Kasım Salı günü sergilediği
tavırda görüldüğünü söyledi.
Özyürek, milletvekillerinin, görüşünü, tepkisini, konuşarak da pankart
açarak da ifade edebileceğini, Meclis Başkanının İçtüzüğün gereğini yapacağını
kaydetti. Özyürek, diğer ülkelerde de pankart açıldığını belirterek, ''Pankart
açılabilir, Meclis Başkanı onun uyarısını yapar. 'Suçtur, ceza mahkemesine
vereceğiz, yargılanacaksınız' derseniz, o sizin cehaletinizi ortaya koyar''
dedi.
Ergenekon'u, ''Türkiye'nin yüz karası'' davası olarak nitelendiren
Özyürek, ''Başbakan, bu davanın savcısıysa, biz de hakkı yenenlerin, sesi
çıkmayanların, savunma hakkı elinden alınanların, haksız yere hapiste yatanların
avukatıyız'' görüşünü dile getirdi.
-JURASSİC PARK-
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, Yargıtay telefonlarının ve İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısının telefonlarının dinlenmesi haberlerinin, ülke gündemine
bomba gibi düştüğünü söyledi.
Bal, Yargıtay üyelerinin dinlenebileceğini ancak bunun Yargıtay
üyelerinin soruşturma usulüne göre olabileceğini belirtti. Bal, buna, İstanbul
10. Ağır Ceza Mahkemesinin, yetkilerini aşarak, karar veremeyeceğini savunarak,
Yargıtay üyelerinin potansiyel suçlu görülerek, dinlendiğini iddia etti.
MHP'li Bal, ''Jurassic Park'ın yarattığı canavar, acaba Adalet
Bakanlığının içine mi girdi, onların yetkisini kullanma cesaretine ulaşarak,
Adalet Bakanlığını mı kuşattı?'' diye sordu.
Parlamenter demokratik sistemin genetiğinin değiştirildiğini, korku
imparatorluğunun kurulduğunu öne süren Bal, ''Korku, günü gelecek Jurassic Park
canavarı gibi sizin de sonunuzu getirecek'' dedi.
DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BAĞIŞ:
-''TÜRKİYE'NİN İTİBARI HİÇBİR ZAMAN BU KADAR İYİ OLMAMIŞTIR''
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
''Türkiye'nin itibarı hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştır'' dedi.
Genel Kurulda, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının
Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Yasa Tasarısının görüşmeleri sırasında
milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bağış, ''Türkiye, AB'ne zaman
girebilir?'' sorusuna, ''Türkiye, AB standartlarını ne zaman yakalarsa o zaman
girebilir'' cevabını verdi.
Türkiye'nin AB standartlarına yaklaşmasının Mecliste alınacak kararlarla
olacağını belirten Bağış, ''Eğer biz bugün 1940'ların zihniyetiyle yazılmış Türk
Ticaret Kanunu ile ülkemizde iş hayatını yönetmeye çalışırken, bunu değiştirip
evrensel standartlardaki yasalarla yönetme çabamıza her maddede böyle zaman
harcarsak, bin 500 maddelik tasarının yasalaşması yıllarımızı alır. O zaman da
AB'ye girmemiz oldukça gecikir'' diye konuştu.
Bağış, siyasi boyutu olmayan ama AB ile ilgili olan düzenlemeler
konusunda muhalefetin desteğini göstermesi gerekiğine işaret ederek, ''Yoksa
Brüksel'e giderek orada ofis açmakla AB'ye girilmesine katkı sağlanmaz'' dedi.
Bakan Bağış'ın bu sözlerine CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk tepki
göstererek, 'Soruma niye yanıt vermiyorsun?'' diye bağırdı. Konuşmasını sürdüren
Bağış'ın ''Türkiye'nin itibarı hiçbir zaman bu kadar iyi olmamıştır'' demesi
üzerine Öztürk, tepkisini sürdürdü. Bağış'ın ''Otur da dinle'' karşılığını
vermesi üzerine Öztürk, ''Konuşmasını bil'' diye bağırdı.
AK Parti Çorum Milletvekili Agah Kafkas da Öztürk'e tepki gösterdi.
Öztürk ve Kafkas'ın birbirinin üzerine yürümesine araya giren milletvekilleri ve
idare amirleri engel oldu. Bağış, Agah Kafkas'a, ''Agah Bey lütfen, vallahi
değmez'' diye seslendi.
Tartışmanın sürmesi üzerine birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut,
milletvekillerini uyardı. Bu sırada konuşmasını sürdüren Bağış, ''Türkiye,
tarihinin en itibarlı dönemini yaşamaktadır. Hepimizin gurur duyması gereken bir
gelişme de Antalya Milletvekilimiz Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM'de ilk defa
başkanlığa seçilmek için siyasi parti grupları tarafından ortak aday olarak
gösterilmesidir. Gerek AB, gerek BM'de, gerekse İKÖ ve AKPM'deki başarılar,
ülkemizin önemli rol oynadığını, birbiriyle geçinmekte zorlanan ülkeler arasında
arabuluculuk yaptığını ortaya koymuştur. Türkiye'nin itibar kaybettiğini söylemek
sadece abesle iştigaldir'' dedi.
Yarın TBMM Genel Kurulda yapılacak ''Demokratik Açılım'' görüşmelerini
hatırlatan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'deki farklı kesimlerin, Alevi, Rum, Ermeni, Kürt, Süryani,
Sünni vatandaşlarımızın, kadın ve çocuklarımızın demokratik haklarını nasıl
yükseltebileceğimiz konusunun tartışılacağı gün olacak. Yarın burada Türkiye'nin
kronikleşmiş sorunlarını ele ele vererek, birlikte çözmenin ilk adımını
atabileceğimizi umut ediyorum. Türkiye'nin on yıllardır çözemediği sorunları bu
kutlu salonda beraber çözebilme umudunu taşımak istiyorum.''
Cumhuriyet tarihinde ilk kez Yargı Reform Stratejisi ortaya konulduğunu
anlatan Bağış, bütün yargı kurumların desteğiyle hazırlanan stratejinin
uygulanmaya konulması için çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Bağış, Adalet
Bakanlığının yürüttüğü çalışmaların AB İlerleme Raporunda takdirle karşılandığını
ifade etti.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ BAHÇEKAPILI'NIN SÖZLERİ...
AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı,
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'in, ''Yiğitseniz, İstanbul, Van,
Diyarbakır, Muş'ta tek başımıza gezelim, var mısınız?'' çağrısına, ''Biz varız.
Bütün arkadaşlarım, istediğiniz her yere gitmeye hazır'' diye karşılık verdi.
Genel Kurulda, Türkiye ile Karadağ Arasında Serbest Ticaret Anlaşmasını
Onaylayan Kanun Tasarısının görüşmelerinde söz alan Genç, Başbakan Erdoğan'ın 500
polisle gezdiğini, devletin uçağını kullandığını ileri sürdü. Genç, iktidar
sıralarına, ''Yiğitseniz, Kızılay'da, İstanbul'da, Van'da, Diyarbakır'da, Muş'ta
ben de siz de tek başımıza gezelim, var mısınız?'' diye seslendi.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Ayşenur
Bahçekapılı, Erdoğan'ın, Türkiye'nin her iline, ilçesine, kasabasına Başbakan
sıfatıyla gittiğini belirterek, ''Elbette ki korunacaktır. Eğer siz, korumasız
olmuyor diye ülkenin çeşitli yerlerine gidemiyorsanız, o sizin sorununuzdur.
Demek ki korktuğunuz bir şey var. Biz milletvekilleri olarak, bu ülkenin her
iline, ilçesine, köşesine, sokağına tek başımıza gidebilme cesareti
gösterebiliyoruz. Buyurun siz de gösterin. Bizi davet ettiniz, biz varız. Bütün
arkadaşlarım, istediğiniz her yere gitmeye hazırdır'' diye konuştu.
Tasarı üzerinde soruları yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan, tüm partilerin, milletvekillerinin, bütün illeri sık sık ziyaret
ederek, her yerde siyaset yapabilmesi gerektiğini ifade etti.
-''ÇOK AYAĞA BASTIK''-
AK Parti Ordu Milletvekili Hilmi Güler, Genç'in konuşmasında, doğalgazda
formül değişikliğiyle Türkiye'nin zarara uğratıldığına yönelik sözlerine sataşma
olduğu gerekçesiyle yanıt verdi.
Böyle bir zararın olmadığını, fiyatı Mavi Akım da dahil olmak üzere aşağı
çektiklerini kaydeden Güler, pahalı olduğu düşünülen doğalgazı kullanan il
sayısını 5'ten 65'e çıkardıklarını anımsattı.
Güler, çevre dostu bir yakıtı ülkede yaygınlaştırdıklarını dile
getirerek, ''Bu yaptığımız antlaşmalarla aldatılmışlık duygusundan kurtulduk.
Bundan dolayı çok ayağa bastık. Bunun sonucu olarak, ülkemiz bir aldatılmışlık
duygusundan kurtuldu'' diye konuştu.
-''EVLİYA VE MÜBAREK İNSAN''-
CHP Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın,
domuz gribi aşısına yönelik Başbakan'dan ''papara yediğini'', Başbakan'ın, Meclis
Başkanı'nı ''azarladığını'' ancak halen bu görevlerine devam ettiklerini söyledi.
Ağyüz, onurlu iktidarların olduğu ülkelerde, bu tür olayların yaşanması halinde 1
saniye bile istifa etmekten tereddüt duyulmayacağını savundu.
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç'ın dün Diyarbakır'da ''Güneş ışınları dağa vuracak da, orada Atatürk
çıkacak da onu selamlayacak, Allah sana akıl fikir versin'' sözlerini eleştirdi.
Öğüt, Atatürk'ün, ''evliya ve mübarek'' bir insan olduğunu, Allah tarafından
dağlarda gölgesinin oluştuğunu kaydetti.
Öğüt, ''Acaba Arınç, Damal'ın nerede olduğunu biliyor mu, gitmiş mi,
ilgilendi mi?'' diye sorarak, Arınç'ı, Atatürk'ün dağa yansıyan siluetini görmesi
için Damal'a davet etti. Öğüt, Arınç'ın, ''duygusallaşarak, ağlayarak, devlet
adamlığı yapamayacağını'' iddia etti.
Türkiye ile Karadağ arasında Serbest Ticaret Anlaşmasını Onaylayan Kanun
Tasarısı, yapılan iki oylamada da yeterli çoğunluk sağlanamadığı kabul edilemedi.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bunun üzerine birleşimi yarın saat 13.00'de
toplanmak üzere kapattı.
