2006-04-03 - 13:00
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, son günlerde
strateji olarak devreye sokulmak istenen bir eylem türünün, bilinçli
şekilde yaygınlaştırıldığını söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, terörün toplumsallaştırılmak
istendiğini, sokakların terör örgütüne terk edildiğini ifade ederek,
''Son olaylar, göz göre göre, bağırarak geldi. Sürpriz değildi'' dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, son günlerde
strateji olarak devreye sokulmak istenen bir eylem türünün, bilinçli
şekilde yaygınlaştırıldığını söyledi.
İstanbul'un ortasında dün, teröristlerin, ülkenin bütünlüğünü
tehdit eden gösterilerini ''pervasızca'' sürdürdüğünü belirten Koç,
''Sayın Başbakan, mikrofon bulduğu her platformda, havanda su dövmeye
devam ediyor. Sayın Başbakan'ı, boş konuşma şampiyonu olarak ilan
edebiliriz. Bu kadar çok boş, boşa konuşan bir başbakan portresine,
Türkiye, herhalde şimdiye kadar rastlamadı'' diye konuştu.
Haluk Koç, terör örgütünün uyguladığı stratejiye karşı, Hükümet'in
alternatif önlemler almaması veya alamamasının, en öncelikli sorun
olduğunu kaydetti. Koç, iktidarın, terör örgütünün siyasi muhatap
kabul edilmesi yönünde açık, gizli, dolaylı, dolaysız tüm
girişimlerin, çoğu kez tuzağa düşerek önünü açtığını savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçen yıl önce ''Kürt meselesi
yoktur'', bundan 3-4 ay sonra ise ''Kürt meselesi vardır'' dediğini
vurgulayan Koç, ''Yaptığımız tüm uyarılara, sağduyulu tüm kesimlerin
değerlendirmelerine rağmen 3-5 ön koşullu danışmanın yön verdiği
Başbakan, bu tutumunun, bölgedeki terör olaylarını ve bölücülüğü hızla
tırmandıracağını fark edememiş ve gaflet içine düşmüştür'' şeklinde
konuştu.
-''OLAYLAR, BAĞIRARAK GELDİ''-
Haluk Koç, son olayların ''göz göre göre, bağırarak geldiğini''
belirterek, bunların sürpriz olmadığını söyledi. Koç, nevruz ile
tırmandırılan sivil itaatsizlik ve kentleri saran şiddet olaylarının
ilk adımlarının Şemdinli'de başlatıldığını ifade etti.
Terörün toplumsallaştırılmak istendiğini dile getiren Koç, şöyle
konuştu:
''Olaylar ne yazık ki Hükümet ve Sayın Başbakan tarafından
algılanamamıştır. Olaylar önceden değerlendirilip ön alınamamıştır.
Terör, artık güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki silahlı
çatışma boyutundan çıkartılıp, toplumun içine, halkın içine sokulmaya
çalışılmaktadır
En acı ve kabul edilemez olanı, bölgede bir otorite kaymasının
ortaya çıkmasıdır. Bölge halkı tamamen güvencesiz ve sahipsiz
bırakılmıştır. Hükümetin aczi, yetersizliği, beceriksizliği ortadadır.
Başbakan, hala olayların dününü, bugününü tam değerlendirmekten
uzaktır, boş konuşmaya devam etmektedir. Konuşmalarında ve
değerlendirmelerinde, ortada bir bölücü terör örgütü ve tırmandırdığı
olayların arkasında hangi devletler, kurumlar, örgütler, kişiler var?
Bu konularda en ufak bir yorum yok. Başbakan'ın söylediklerini alt
alta yazsanız, 'boşa konuşma monologları' adlı bir kitap meydana
getirebilirsiniz.''
-''TERÖRLE MÜCADELEYİ DE ÖZELLEŞTİRECEK''-
Grup Başkanvekili Koç, geçen hafta TBMM Genel Kurulu'nda konuyu
gündeme getirdiklerini, hükümet sırasında ise sadece Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın yer aldığını anımsatarak, ''Maliye Bakanı'na
bıraksanız, terörle mücadeleyi de özelleştirecek zihniyete sahip''
dedi.
''Gel-gitleriyle sadece Türkiye'de, değil, tüm dünyada ünlenen
Sayın Başbakan, konunun ağırlığının fakında değil'' diyen Koç,
sokakların terör örgütüne terk edildiğini savundu. Koç, Türkiye'nin en
temel konusu, terörde Hükümet'ten ''çıt çıkmadığını'' ifade ederek,
''İş ulema, mecelleye geldi mi tutabilene aşkolsun Sayın Başbakan'ı''
dedi. Koç, iktidarın Türkiye için zararlı olduğunu öne sürdü.
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan daha sağduyulu davrandığına yönelik
sözlerinin anımsatılması üzerine Koç, ''Terör örgütünün siyasi
yelpazede sözcülüğünü üstlenenlerin ifadeleri hakkında muhatap kabul
ederek yorum yapmak istemiyorum'' karşılığını verdi.
CHP'nin terörle mücadeledeki çekincelerinin sorulması üzerine Koç,
bireysel haklar konusunda her türlü çözüm önerisine açık olduklarına
işaret ederek, ''Ama istenen haklar bir etnik gruba dönük olursa;
bunun, devletin birliği, ülkenin hukuksal yapısı bağlamında
karşılıksız bırakılmasının altını çiziyorum. Talepler etnik gruba
dönük olursa, Anayasa'da belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti
tanımıyla bağdaşan talepler olmadığının bilincindeyiz'' diye konuştu.
Koç, Erdoğan'ın, yerel yöneticileriyle yaptığı toplantıda,
''Yolsuzluk yapanın gözünün yaşına bakmayacağız, gerekirse partiden
atarız'' dediğini ifade ederek, ''Boş konuşuyor demiştim. Onu dinleyen
zevat, kenarda Maliye Bakanı'nı görünce, 'Her türlü Ali Dibo işlerinde
bulunabiliriz, nasıl olsa Maliye Bakanı'na dokunamayan Başbakan, bize
haydi haydi dokunamaz' diye, kendilerine hafifletme payı
çıkarıyorlardır'' dedi.
istendiğini, sokakların terör örgütüne terk edildiğini ifade ederek,
''Son olaylar, göz göre göre, bağırarak geldi. Sürpriz değildi'' dedi.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, son günlerde
strateji olarak devreye sokulmak istenen bir eylem türünün, bilinçli
şekilde yaygınlaştırıldığını söyledi.
İstanbul'un ortasında dün, teröristlerin, ülkenin bütünlüğünü
tehdit eden gösterilerini ''pervasızca'' sürdürdüğünü belirten Koç,
''Sayın Başbakan, mikrofon bulduğu her platformda, havanda su dövmeye
devam ediyor. Sayın Başbakan'ı, boş konuşma şampiyonu olarak ilan
edebiliriz. Bu kadar çok boş, boşa konuşan bir başbakan portresine,
Türkiye, herhalde şimdiye kadar rastlamadı'' diye konuştu.
Haluk Koç, terör örgütünün uyguladığı stratejiye karşı, Hükümet'in
alternatif önlemler almaması veya alamamasının, en öncelikli sorun
olduğunu kaydetti. Koç, iktidarın, terör örgütünün siyasi muhatap
kabul edilmesi yönünde açık, gizli, dolaylı, dolaysız tüm
girişimlerin, çoğu kez tuzağa düşerek önünü açtığını savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, geçen yıl önce ''Kürt meselesi
yoktur'', bundan 3-4 ay sonra ise ''Kürt meselesi vardır'' dediğini
vurgulayan Koç, ''Yaptığımız tüm uyarılara, sağduyulu tüm kesimlerin
değerlendirmelerine rağmen 3-5 ön koşullu danışmanın yön verdiği
Başbakan, bu tutumunun, bölgedeki terör olaylarını ve bölücülüğü hızla
tırmandıracağını fark edememiş ve gaflet içine düşmüştür'' şeklinde
konuştu.
-''OLAYLAR, BAĞIRARAK GELDİ''-
Haluk Koç, son olayların ''göz göre göre, bağırarak geldiğini''
belirterek, bunların sürpriz olmadığını söyledi. Koç, nevruz ile
tırmandırılan sivil itaatsizlik ve kentleri saran şiddet olaylarının
ilk adımlarının Şemdinli'de başlatıldığını ifade etti.
Terörün toplumsallaştırılmak istendiğini dile getiren Koç, şöyle
konuştu:
''Olaylar ne yazık ki Hükümet ve Sayın Başbakan tarafından
algılanamamıştır. Olaylar önceden değerlendirilip ön alınamamıştır.
Terör, artık güvenlik güçleri ile teröristler arasındaki silahlı
çatışma boyutundan çıkartılıp, toplumun içine, halkın içine sokulmaya
çalışılmaktadır
En acı ve kabul edilemez olanı, bölgede bir otorite kaymasının
ortaya çıkmasıdır. Bölge halkı tamamen güvencesiz ve sahipsiz
bırakılmıştır. Hükümetin aczi, yetersizliği, beceriksizliği ortadadır.
Başbakan, hala olayların dününü, bugününü tam değerlendirmekten
uzaktır, boş konuşmaya devam etmektedir. Konuşmalarında ve
değerlendirmelerinde, ortada bir bölücü terör örgütü ve tırmandırdığı
olayların arkasında hangi devletler, kurumlar, örgütler, kişiler var?
Bu konularda en ufak bir yorum yok. Başbakan'ın söylediklerini alt
alta yazsanız, 'boşa konuşma monologları' adlı bir kitap meydana
getirebilirsiniz.''
-''TERÖRLE MÜCADELEYİ DE ÖZELLEŞTİRECEK''-
Grup Başkanvekili Koç, geçen hafta TBMM Genel Kurulu'nda konuyu
gündeme getirdiklerini, hükümet sırasında ise sadece Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan'ın yer aldığını anımsatarak, ''Maliye Bakanı'na
bıraksanız, terörle mücadeleyi de özelleştirecek zihniyete sahip''
dedi.
''Gel-gitleriyle sadece Türkiye'de, değil, tüm dünyada ünlenen
Sayın Başbakan, konunun ağırlığının fakında değil'' diyen Koç,
sokakların terör örgütüne terk edildiğini savundu. Koç, Türkiye'nin en
temel konusu, terörde Hükümet'ten ''çıt çıkmadığını'' ifade ederek,
''İş ulema, mecelleye geldi mi tutabilene aşkolsun Sayın Başbakan'ı''
dedi. Koç, iktidarın Türkiye için zararlı olduğunu öne sürdü.
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan daha sağduyulu davrandığına yönelik
sözlerinin anımsatılması üzerine Koç, ''Terör örgütünün siyasi
yelpazede sözcülüğünü üstlenenlerin ifadeleri hakkında muhatap kabul
ederek yorum yapmak istemiyorum'' karşılığını verdi.
CHP'nin terörle mücadeledeki çekincelerinin sorulması üzerine Koç,
bireysel haklar konusunda her türlü çözüm önerisine açık olduklarına
işaret ederek, ''Ama istenen haklar bir etnik gruba dönük olursa;
bunun, devletin birliği, ülkenin hukuksal yapısı bağlamında
karşılıksız bırakılmasının altını çiziyorum. Talepler etnik gruba
dönük olursa, Anayasa'da belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti
tanımıyla bağdaşan talepler olmadığının bilincindeyiz'' diye konuştu.
Koç, Erdoğan'ın, yerel yöneticileriyle yaptığı toplantıda,
''Yolsuzluk yapanın gözünün yaşına bakmayacağız, gerekirse partiden
atarız'' dediğini ifade ederek, ''Boş konuşuyor demiştim. Onu dinleyen
zevat, kenarda Maliye Bakanı'nı görünce, 'Her türlü Ali Dibo işlerinde
bulunabiliriz, nasıl olsa Maliye Bakanı'na dokunamayan Başbakan, bize
haydi haydi dokunamaz' diye, kendilerine hafifletme payı
çıkarıyorlardır'' dedi.
