2020-10-27 - 12:30
2021 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerindeki görüşmeler başladı. Komisyonda, konuşmaların tamamlanmasının ardından, 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin maddelerine geçilmesi kabul edildi.
Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Mersin Milletvekili Lütfi Elvan başkanlığında toplandı.

Elvan, bütçe görüşmelerine yönelik usulün belirlenmesi için oylama yapılacağını söyledi.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 2021 yılı bütçesinin, "hiçbir açıklama yapılmadan, sahipsiz şekilde" Meclise sunulduğunu savunarak, "Şimdiye kadar konunun ilgilisi açıklama yapmadan bütçe sunulmadı. İlk kez böyle bir şey oluyor." dedi.

Bütçenin, 17 Ekim Cumartesi saat 24.00'e kadar sunulmak zorunda olduğunu hatırlatan Kuşoğlu, "O gün Meclise sunulduğuyla ilgili saat 21.54'te bir giriş kaydı var ancak saat 24.00'e kadar bekledik, böyle bir bilgi almadık. Bu da Türkiye Cumhuriyeti'nin geleneklerine, usulüne aykırı bir durumdur." diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da milletvekili danışmanlarının komisyon salonuna alınmasının engellendiğini dile getirerek, eleştirilerde bulundu.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, bütçe görüşmelerinin halka yansıması gerektiğini savunarak, görüşmelerin canlı yayınlanmasını talep etti.

Belli sivil toplum kuruluşlarının ve konfederasyonların da görüşmelere katılmasını isteyen Paylan, uzlaşılacak üçer sivil toplum kuruluşunu dinleyebileceklerini söyledi.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, bütçe görüşmelerinin canlı yayınlanmamasını eleştirdi.

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, "Sayın Yılmaz, bugüne kadar hangi bütçe canlı yayınlandı? sorusunu yöneltti.

Komisyonda, siyasi parti temsilcileri bütçe teklifi, kesinhesap teklifi ve Sayıştay raporları üzerinde görüşlerini açıkladı.

CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini savunarak, "Bu zor dönemde duygularımızı bir tarafa bırakıp aklıselimle davranmaya, doğru kararların oluşmasına birlikte çaba harcamaya ihtiyacımız var." dedi.

Bu konuda siyasi çıkarların ön plana alınmasından vazgeçilmesi gerektiğini belirten Şener, "Ülkenin menfaatlerini, Türkiye'nin geleceğini ne yaparsak daha olumlu etkileriz? Bunun arayışı içinde olmalıyız. Bu açıdan bütçeler önemlidir." diye konuştu.

Dünyayla rekabet için en iyiyi bulma zorunluluğu bulunduğunu söyleyen Şener, "En iyiyi yakalamadığınız takdirde geleceğin dünyasında zayıf düşmeye, yok olmaya mahkumsunuz demektir. Bunun için ne yapacaksak, en iyisini yapacağız. 'Bu bütçe iyidir...' Bu bütçenin, dünyanın diğer ülkeleri içinde en iyi bütçe olması lazım. En iyisi değilse, 'iyilik' sizi kotarmaz, en iyisini yapanlar sizi ezer geçerler. Fabrikalarınız işlemez olur. Gençleriniz işsiz kalır. Hayat standardınız sürekli düşer. Dış siyasette sürekli günlük konuşur, kükrersiniz, etkin olamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.

Şener, AK Parti'nin 2002'de tek başına iktidara geldiğinde, Merkez Yürütme Kurulu'nda, "Yeni kurulan bir partinin iktidar olarak başlaması yanlış olmuştur. Keşke muhalefetten başlasaydı. Tüm kadrolar, muhalefetten iktidarın nasıl olacağını, muhalefetin nasıl olacağını, devlet çarkının nasıl döndüğünü görse, bundan sonra iktidara gelse iyi olurdu." dediğini anlatarak, "18 yıllık iktidar döneminden sonra muhalefeti görmeyen bu partinin muhalefete ihtiyacı var. Bu iktidarın, hesaba çekilmeden önce nefislerini hesaba çekmeleri için muhalefete ihtiyacı var." ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, iktidarın, siyasal, toplumsal ve ekonomik krizle Türkiye'yi batıracağını savunarak, "Yapacağınız en doğru şey, erken seçime gidin." dedi.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, vatandaşın borcunun gırtlağına dayandığını, çiftçinin mazot alamadığı için tarlasını süremediğini, ciddi bir işsizlik olduğunu öne sürerek, "Bu bütçe, toplumdaki en büyük sorun olan işsizliğe çare üreten bir bütçe değil." diye konuştu.

Usta, bu bütçe ve programın, milletin fakirleştiğini ortaya koyduğunu, ekonomik sorunları, borç sorununu çözemediğini iddia etti.

"Türkiye 1990'lı yıllara gidiyor." diyen Usta, dış borcun arttığını, makro ekonomik problemlerin de sürdüğünü savundu. Usta, "Türkiye, bütçe açığı ve cari açığın birlikte yaşandığı ikiz açığa gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanvekili, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, "Milli birlik ve dayanışma ruhuyla, ekonomide yerli ve milli diriliş sayesinde Türkiye'nin, bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen lider ülke seviyesine mutlaka çıkacağına inanıyoruz." dedi.

Aksu, 223 kamu idaresinin 2021 yılı bütçesi ile 225 kamu idaresinin kesin hesabını görüştüklerine işaret etti. Aksu, bütçenin, ilk kez program bütçe esaslarına göre hazırlandığını, bunun, yeni ve önemli bir aşamaya geçişi ifade ettiğini aktardı.

2021 yılı toplam vergi gelirlerinin 922,7 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise 178,4 milyar lira olmasının hedeflendiğini anımsatan Aksu, "Bütçelerin, hep toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlanması ve ödeneklerin buna göre tahsisi, gelir dağılımı adaletinin sağlamaya katkı sunması, istihdamı ve üretimi desteklemesi, adaletten güvenliğe, eğitimden sağlığa, temel kamu hizmetlerinin nitelikli sunumuna ve erişilebilirliğe imkan sağlaması, aynı zamanda muhtacı koruması, yoksulu gözetmesi gerekiyor." diye konuştu.

Aksu, bütçe teklifine bakıldığında kaynakların, bu doğrultuda öncelikli olarak yatırıma, eğitime, sağlığa, sosyal koruma ve desteğe ayrıldığını, özellikle salgın nedeniyle oluşan belirsizlikleri gidermeye, öngörülebilir bir ekonomik düzen tesis etmeye, yatırımcı, üretici, çalışanlar ve dar gelirli vatandaşlar için güvenli bir gelecek inşasına yönelik olduğunu belirtti.

Hedeflenen gelirlerin, ekonomide çarkların tam manasıyla dönmeye başlamasına da bağlı olarak elde edilebileceğinin görüldüğünü ifade eden Aksu, bu yönüyle, bütçeyle gelir dağılımı adaletinin tesisine katkı sağlanacağını, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin artacağını söyledi.

Türkiye'nin bir yandan etkili bir terörle mücadele yürüttüğünü, diğer yandan da egemenlik haklarının korunması, milletin huzur ve güvenliğinin sağlanması için adeta 7 ayrı cephede, 7 düvele karşı mücadele verdiğini belirten Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye bu mücadeleden taviz vermeden, vatandaşlarımızın refahını artıracak ve ülkemizi lider ülke yapmayı başaracak kapasite, birikim ve yeteneğe sahiptir. Milli birlik ve dayanışma ruhuyla, ekonomide yerli ve milli diriliş sayesinde Türkiye'nin, bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen lider ülke seviyesine mutlaka çıkacağına inanıyoruz.

Kovid-19 salgını nedeniyle büyük yaralar alan dünya ekonomisi gibi Türkiye ekonomisi de bu süreçten etkilendi. Henüz salgın devam etse de hükümetimiz ve devletimiz tarafından ekonomide çarkları döndürmeye ve vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmaya dönük etkili tedbirler alınmış, kararlar süratle uygulanmıştır. Ekonomik gelişmelerin ve bütçe değerlendirmesinin, dünya ekonomisiyle birlikte Türkiye ekonomisini de etkileyen olumsuzlukların dikkate alınarak yapılması doğru olacaktır. Bu çerçevede Türkiye'nin verdiği çok cepheli mücadeleyle geçirdiği zorlu süreç göz ardı edilmemeli."

AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, Türkiye ekonomisinin, 2003-2019 arasında görülmeyen boyutta küresel krizlere rağmen ortalama yüzde 5,3 oranında büyüdüğünü belirtti.

Öztürk, ekonomik büyüklük olarak 2001'de dünyada 23. sırada bulunan Türkiye'nin, 16. sıraya kadar yükseldiğini, döviz kurlarındaki artış sonunda 2019 itibarıyla 19. sırada yer aldığını, satın alma gücü paritesine göre de 2001'de 17. sıradayken 2019 itibarıyla 13'üncü sırada olduğunu kaydetti.

AK Parti'li Öztürk, 2018'de ortaya çıkan ekonomik sorunlara karşı alınan tedbirlerle bu sorunların olumsuz etkilerinin 2019'un ikinci yarısından itibaren atlatılmaya başlandığını belirterek, yılın binde 9 oranında büyüyerek kapatıldığını söyledi.

"Dünyayı etkisi altına alan Kovid 19 salgınına rağmen üçüncü çeyrekte başlayan güçlü toparlanma sayesinde 2020 yılını da pozitif büyümeyle kapatacağımızı öngörüyoruz." diyen Öztürk, 17 yıldır yapılan çalışmalarla alt-orta gelir grubundaki Türkiye'nin, üst-orta gelir grubuna yükseldiğini aktardı.

Öztürk, 2001'de kişi başına milli gelir 3 bin 100'dan 2019'da 9 bin 213 dolara; satın alma gücü paritesine göre de kişi başına gelirin 9 bin 279 dolardan 28 bin 424 dolara çıktığını bildirdi. Öztürk, 2021-2023 dönemi için öngörülen yıllık ortalama yüzde 5,3'lük büyüme hedefiyle ekonomide yeniden dengelemeyi sağlamanın ve refah seviyesini artırmanın amaçlandığını kaydetti.

Cemal Öztürk, faiz bütçesinden vatandaş odaklı bütçeye geçiş sağlayarak oluşturulan mali alanla, memurların, asgari ücretlilerin, engellilerin, yaşlıların, işçilerin, esnafın unutulmadığını ifade etti.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Cumhurbaşkanlığınca hazırlanan 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kitapçığını göstererek, "çöp" benzetmesinde bulundu, bu belgenin bundan sonra üretilmemesinin daha doğru olacağını ileri sürdü.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yılmaz'a tepki gösterdi.

Araya giren Komisyon Başkanı Lütfi Elvan, "Bu, size yakışan bir ifade değil." diyerek, Yılmaz'ı uyardı. Durmuş Yılmaz, bunun üzerine "çöp" ifadesini geri aldığını söyledi.

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, kendisinin de 2021 yılı bütçe teklifine "çöp" dediğini, bu belgenin geçersiz hale gelen bir doküman olduğunu savundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, "çöp" ifadesinin hakaret olmadığını, işe yaramayan, kullanımı gereksiz bulunan anlamına geldiğini savunarak, "Bunu hakaret kelimesi olarak almak, yalnızca polemik yaratmaktır." dedi.

Tartışmanın ardından söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Gerekli eleştiriler yapılır. Biz bu eleştirilere cevabımızı veririz ancak 'çöp' şeklinde hakaret edilerek bir eleştiri söz konusu olamaz. Tüm kurumlarımızın yaptığı bir çalışma var. Kurumlarımızın yaptığı çalışmanın ardından sunulan bütçeye çöp denilmesini kabul edemeyiz, reddediyoruz." dedi.

Görüşmeler sırasında söz alan HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, 18 yıllık iktidar döneminde 2008'den sonra farklılaşma yaşandığını, 2008'e kadar mali disipline uyan bir iktidar olduğunu belirterek, 2008-2009'da yaşanan ekonomik krizin Türkiye'yi vurduğunu iddia etti.

"İktidar partisinin iktisat tercihleri ve vizyonu sorunlu." diyen Katırcıoğlu, iktidarın, krizden çıkmanın, pandeminin getirdiği yaraları sarmanın yolu olarak özel sektörün karlılığının artmasını öngördüğünü ama bunun yanlış olduğunu öne sürdü.

Asıl olarak üretim ve talebi arttırmak gerektiğine değinen Katırcıoğlu, "Yapılması gereken şey özellikle çalışanlara, yoksullara, dar gelirli vatandaşlara yönelik gelir transferi yapmaktır. Maliye politikası böyle bir biçimde dizayn edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Halkın ekonomik olarak zor durumda olduğunu savunan Katırcıoğlu, halkın durumunu dikkate alan politikalar kurulması gerektiğini söyledi.

AK Parti Aydın Milletvekili Bekir Kuvvet Erim, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Türkiye'nin AK Parti hükümetleriyle 2002 yılından beri Cumhuriyet tarihinde görülmemiş düzeyde kalkındığını, geliştiğini kaydetti.

Pandeminin Türkiye'nin büyüme hızını düşürdüğünü ancak toparlanma sürecine girildiğini belirten Erim, "Türkiyemiz büyümeye devam edecek." dedi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, 2021 bütçesinden iki türlü beklenti içinde bulunmanın her vatandaşın hakkı olduğunu belirterek, bu beklentilerden birinin, ülkenin genel ekonomik sorunlarına çözüm getirmesi olduğunu ifade etti.

Diğer beklentinin de kişisel, bireysel olarak vatandaşın ekonomik sorunlarına, işsizliğe çözüm bulması olduğuna değinen Türkkan, "Bütçe teklifinden gördüğümüz kadarıyla makro ekonomik sorunların çözüme kavuşmasını beklemek gerçekten hayal. Türkiye Cumhuriyeti kur, enflasyon ve faiz sarmalının içine giriyor ve bütçe bunların hiçbirine çözüm getirecek durumda değil maalesef." değerlendirmesinde bulundu.

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, bütçenin halkın bütçesi olmadığını savunarak, halkın ve gelecek nesillerin borçlandırıldığını ileri sürdü.

Emecan, bütçenin halktan kopuk ve bihaber bir bütçe olduğunu ifade etti.

AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, Türkiye'nin demokrasi ve ekonomi yolunda aldığı mesafenin somut sonuçlarının, Kovid-19 salgını sürecinde görüldüğünü söyledi.

"Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı salgın sürecini hem sağlık altyapımızla hem gıda ve temizlik tedarik zincirimizle hem de kamu güvenliği bakımından örnek bir yönetimle göğüslediğimize inanıyorum." diyen Ök, bu tablonun, Türkiye'nin son 18 yılda sağlığın yanında eğitimden adalete, güvenlikten sosyal desteklere, ulaşımdan tarıma, enerjiden sanayiye her alanda yaptığı yatırımların da güzel bir işareti olduğunu kaydetti.

Salgın sürecinde yalnızca vatandaşların sağlığı değil, ekonominin sağlığıyla ilgili de adımlar attıklarını belirten Ök, "2021 yılı bütçesinin temel misyonu, koronavirüs salgını nedeniyle bütün ülkelerin siyasi ve ekonomik olarak yeniden yapılanma sürecine girdiği bu dönemde, Türkiye ekonomisinin yoluna daha da güçlü şekilde devam etmesini sağlamaktır." diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bu yıl bütçe sürecinde önemli aksaklıklar yaşandığını söyleyerek, önce bütçe sürecini başlatan Orta Vadeli Program'ın (OVP), bir aya yakın gecikmeyle çıkarıldığını, ardından 2021 bütçesinin bir gün de olsa gecikmeli olarak Meclise sunulduğunu savundu.

2021 yılı bütçesinin ufuk vermesinin mümkün olmadığını ve bütçede tutarlılık bulunmadığını savunan Öztrak, "Millete, yatırımcısına, işçisine, çiftçisine, esnafına 'Senin derdine derman olacağım.' demeyen bir bütçe. İş olsun, torba dolsun anlamında bir bütçe." dedi.

Bürokratların, OVP'yi ve 2021 yılı bütçesini, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleriyle de istişare ederek yeniden yapması önerisinde bulunan Öztrak, "Ufuk veren bir bütçeyi, programı milletin önüne koyamazsanız, bu buhrandan çıkamayız." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 2021 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi ve 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında milletvekillerinin soruları ve eleştirilerini yanıtladı.

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun iktidarı eleştiren sözlerine yanıt veren Fuat Oktay, "(Bütçe görüşmelerine iktidarın yalanlarıyla başladık) diyen sayın vekile sözlerini iade ederek konuşmama başlamak istiyorum. Yine 'insan kaçırma' diye ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti devletinde insan kaçırma diye bir şey yoktur. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan aynaya bak. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan Diyarbakır annelerine bak. Bunu en iyi siz bilirsiniz. İnsan kaçırmanın ne olduğunu görmek istiyorsan git dağlara bak, kaçırılan kızlara bak, çocuklara bak, kadınlara bak, yetişkinlere bak." diye konuştu.

Oktay, 2021 bütçesinin amacını ve neyi ifade ettiğini bütçe sunuş konuşmasında açıkladığını anımsatarak, eleştiri ve sorular üzerine bu hususa bir kez daha değinip, genel bir değerlendirme yapmak istediğini söyledi.

2021 bütçesinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'dan aldığı yetkiyle, hizmet odaklı şekilde hazırlattığını, AK Parti hükümetlerinin Meclis'e sunulan 19'uncu bütçesi olduğunu hatırlatan Fuat Oktay, "Bütçemiz, yeni ekonomi programları hedefleriyle uyumlu olarak hem yatırımların artırılmasını hem de enflasyon ve cari açığın azaltılmasını amaçlayan, ayrıca Kovid-19 salgınıyla mücadelemizi destekleyecek nitelikte işlevsel bir bütçedir. 19 yıllık bir birikimin, emeği ve milletimizi, vatandaşlarımızı merkeze alan bir bütçedir." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, bu bütçede 2002 yılı öncesi bütçelerinde olmayan ama 2003'ten itibaren her yıl büyüyen ve artan, yetimin, garip gurabanın hakkı, insanlara devletin uzanan eli, onların darda kaldığı yerde kapılarını çalan şefkatli yardımı olduğunu anlatarak, "Bu bütçede vatandaşlarımızın evine kadar ulaştırılan yardımlar, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaşan ayni ve nakdi yardımlar vardır. Bu bütçede ihtiyaç olduğunda gidebildiği, ulaşabildiği hastanenin, sağlık ocağının parası vardır, ulaşabildiği, alabildiği ilacın parası vardır. Bu bütçede pandemi sırasında güvendiği, erişebildiği ve varlığından dolayı gurur duyduğu salgın hastanelerinin parası vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Bütçede okul paralarının, üniversite öğrencilerinin ödemediği harçların, memurun, işçinin alın terinin karşılığının bulunduğunu dile getiren Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bütçede salgın sırasında işçinin elinden tutan devletin sağladığı destekler vardır. Bu bütçede iç ve dış düşmanlara korku salan ve gücüne güç katan etkin ve etkili savunma ve güvenlik sağlayan askerimizin, polisimizin, korucumuzun emeği ve alın teri vardır. Birileri onları yok etmeye, birileri onları öldürmeye çalışsa bile. Sonuna kadar yanında olacağız, sonuna kadar da bu bütçeyi ayıracağız. Bu bütçede güçlenen savunma kabiliyetimizin karşılığı vardır. Bölgesinde ve dünyada güçlü Türkiye'nin göstergesi olan yerli ve milli savunma teknolojilerimizin izleri vardır. Üzerlerine titrediğimiz engelli evlatlarımızı evlerinden alıp eğiten, bakan ve onları evlerine bırakan devlet ana anlayışımızın tecellisi olan bir bütçe vardır. Bu bütçe büyüyen, kalkınan Türkiye'ye harç olan, taş üstüne taş koyan, inşa eden, dağları tünellerle delen, mübarek topraklarımızın üzerini raylarla, yollarla döşeyen, çiftçimizin tarlasına, toprağına su götüren, taşkınlardan koruyan, şehirlerine içme suyu götüren, bir afet olduğunda da anında yanında olan bir bütçedir. 2021 bütçesi, Kovid-19 salgınının tüm dünyayı dize getirdiği bir süreçte, hastalarını teşhis ve tedaviden aciz hatta yol kenarlarında sedyelerde ölüme terk eden, bırakın vatandaşlarını sağlık personeline dahi koruyucu temininde zorlanan sözde gelişmiş ülkelerin yanında her şartta ve güçlü ve her duruma hazırlıklı olan Türkiye'nin bütçesidir. Tarımda bereketin, çalışma hayatında adaletin, ticarette ve ihracatta yeni rekorların bütçesidir, bütçesi olacaktır."

Fuat Oktay, bütçenin, yenilikçilik, Ar-Ge ve dijital dönüşümü daha da güçlendireceğini, tüm vatandaşların ortak hayallerini, hedeflerini ve beklentilerini kuşatacak yapıda şekillendiğini bildirdi.

Bütçe hazırlık çalışmalarının önceki yıllarda olduğu gibi yine çok önceden başlatıldığını belirten Oktay, titizlikle yürütülen bütçe hazırlıkları sonucunda 2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin, ekleriyle birlikte anayasal süresi içinde 17 Ekim'de yüce Meclis'e sunulduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2021 yılı itibarıyla performans esaslı program bütçe uygulamasına geçileceğini, program bütçenin bir çok ülkenin uyguladığı en ileri düzey bütçeleme sistemi olduğunu anlattı.

Amerika, Avustralya, Kanada, Hollanda, Fransa, İsveç, Avusturya, Rusya ve bir çok OECD ülkesinin program bütçeleme yaklaşımını benimsediğini dile getiren Oktay, program bütçenin, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği artırmayı amaçlayan bir bütçeleme sistemi olduğunu söyledi.

Bu amaçlara ulaşmak için ülkenin ihtiyaçları kapsamında 68 programdan oluşan bütçeyi hazırlayarak Meclis'e sunduklarını belirten Fuat Oktay, "Program bütçe kapsamında analitik bütçe sınıflandırılması da kullanılmaya devam edilecek olup, bu sınıflandırmadan elde edilen kazanımlar program bütçede korunmaya devam edilecektir. Ayrıca mevcut bütçe sisteminde uygulanan analitik bütçe sınıflandırmasının ürettiği bütün mali istatistikler yayınlanacaktır." şeklinde konuştu.

****HABERİN DEVAMINA "İLGİLİ DOKÜMANLAR" BÖLÜMÜNDEN ULAŞABİLİRSİNİZ.****