
2004-11-26 - 15:24
Komisyon, arama ve el koymayı düzenleyen maddeleri benimsedi. Buna göre, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
TBMM Adalet Komisyonu'nda ele alınan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasarısı'nın 10 maddesi daha kabul edildi.
Komisyon, Türk hukuk sistemine ilk kez getirilen ''adli kontrol'' uygulaması üzerinde uzlaşma sağlayamadı. Tutuklamayı gerektirebilecek bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine ''adli kontrol'' altına alınması ve bazı güvenlik tedbiri alınmasını düzenleyen maddeler, uzun süre tartışıldı. Üzerinde uzlaşmaya varılamayan maddeler, uzmanların çalışması amacıyla daha sonra yeniden görüşülmek üzere atlandı.
Komisyon, arama ve el koymayı düzenleyen maddeleri benimsedi. Buna göre, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak. Bu hüküm, suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda
ise uygulanmayacak.
Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamayacak.
"ÖZGÜRLÜK HOŞ BİR TÜRKÜ..."
Komisyonda, aramada belge ve kağıtları inceleme yetkisinin kime verileceği uzun süre tartışıldı ancak uzlaşma sağlanamadı. Komisyon görüşmelerine katılan emniyet ve asker temsilciler, hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisinin sadece hakime bırakılması, Cumhuriyet savcısının belge ve kağıtları inceleyebilmesinin zilyedin rızasına bağlı tutulmasına karşı çıkarak, özellikle gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bunun sıkıntı yaratabileceğini ileri sürdü.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu düzenlemenin ''Türkiye şartlarında sıkıntı yaratıp yaratmayacağı'' endişelerine işaret ederek, kolluk güçlerinin ''ateş hattında ve kelle koltukta'' görev yaptığını belirtti; Cumhuriyet savcısına ulaşılmayan durumlarda bu yetkinin kolluğa bırakılmasına imkan verilebileceğini söyledi.
Çiçek, ''Eğer savcı, 'bana 24 saat ulaşabilirsiniz' diyorsa tabii ki bu yetkisini başka kişilere devretmesin. Ama öyle durumlar oluyor ki bazen savcıya ulaşılmıyor veya savcı o sırada başka bir görevde oluyor. Bunun gecikmesinde sakınca doğarsa savcıya bir inisiyatif tanımak gerekir'' dedi.
Çiçek'in bu önerisi üzerine komisyon üyeleri farklı görüşler dile getirdi. CHP'li milletvekilleri ile AK Parti'li bazı üyeler, düzenlemenin aynen tasarıda olduğunu gibi korunmasını istedi. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, ''Avrupa'da faşizmin ayak sesleri duyulduğunda ve Türkiye'de Şeyh Said olayı patlak verdiğinde yapılan düzenlemeden daha geriye gidecek bir düzenleme yapılmamasını'' isteyerek, aksi halde demokratikleşme iddialarının havada kalacağını ileri sürdü.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, düzenlemelerin Türk halkı için yapıldığı sözlerinin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü ve ''Öyle olsaydı bu düzenlemeler 15 yıl önce yapılırdı. Hepimiz biliyoruz ki bunlar AB uyum süreci için yapılıyor. Olaya terör perspektifinden bakmayalım'' diye konuştu.
Adalet Bakanı Çiçek'in ''Özgürlük hoş bir türkü...Ben de seviyorum ama bazı kafiyesi Türkiye gerçeklerine uymuyor'' sözlerine AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, ''Sayın Bakanın özgürlüğü türküye benzetmesini anlayışla karşılıyorum, 'gazel okuyorsunuz' da diyebilirdi'' dedi.
''DEVLET SIRRI'' VE TELEFON DİNLEMEYE İLİŞKİN DÜZENLEMELER KABUL EDİLDİ
TBMM Adalet Komisyonu, ''devlet sırrı'' ve telefon dinlemeyi ilişkin düzenlemeleri benimsedi. Komisyon, daha önce üzerinde uzlaşma sağlanamayan ''devlet sırrı''na ilişkin maddeleri, değişiklik önergeleriyle kabul etti. Buna göre, bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, ''devlet sırrı'' olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, Anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, ''devlet sırrı'' sayılacak.
Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenecek. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra bu tanık açıklamalarından sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecek. ''Devlet sırrı'' niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilecek. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilecek.
ARAMA VE EL KOYMA
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri tarafından arama yapılabilecek.
Askeri mahallerde yapılacak arama, hakim ve Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askeri makamlar tarafından yerine getirilecek
Arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisi, hakim ve Cumhuriyet savcısına ait olacak.
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri el koyma işlemini gerçekleştirecek.
MALVARLIĞI VE BİLGİSAYAR KAYITLARI
Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine ilişkin şüphe bulunan durumlarda, şüpheli veya sanığa ait malvarlığına el konulabilecek.
Arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, bilgisayarlarda yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandıracak delil bulunursa, bu deliller koruma altına alınacak ve durum derhal Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.
Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmi veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hakimin veya gecikmesinde sakınca olan
hallerde ise Cumhuriyet savcısının kararıyla el konulabilecek.
Suçun bir şirketin faaliyeti kapsamında işlendiği konusunda güçlü şüphenin varlığı ve gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması durumunda, soruşturma sürecinde mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili kayyum atayabilecek.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkanı bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine kamu kurum ve kuruluşları veya özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine ait bilgisayar sistemlerinde kayıtlı veriler taranabilecek ve çözülebilecek.
TELEFON DİNLEME
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkanının bulunmaması durumunda hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli ya da sanığın telefonları tespit edilip dinlenebilecek ve kayda alınabilecek.
Telefon dinlemenin hangi suçlarda mümkün olacağı da maddede belirtiliyor. Bu suçlar arasında; göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, rüşvet, silahlı örgüt, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları bulunuyor.
Belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyecek, kayda alamayacak.
Komisyon, Türk hukuk sistemine ilk kez getirilen ''adli kontrol'' uygulaması üzerinde uzlaşma sağlayamadı. Tutuklamayı gerektirebilecek bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine ''adli kontrol'' altına alınması ve bazı güvenlik tedbiri alınmasını düzenleyen maddeler, uzun süre tartışıldı. Üzerinde uzlaşmaya varılamayan maddeler, uzmanların çalışması amacıyla daha sonra yeniden görüşülmek üzere atlandı.
Komisyon, arama ve el koymayı düzenleyen maddeleri benimsedi. Buna göre, yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak. Bu hüküm, suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda
ise uygulanmayacak.
Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamayacak.
"ÖZGÜRLÜK HOŞ BİR TÜRKÜ..."
Komisyonda, aramada belge ve kağıtları inceleme yetkisinin kime verileceği uzun süre tartışıldı ancak uzlaşma sağlanamadı. Komisyon görüşmelerine katılan emniyet ve asker temsilciler, hakkında arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisinin sadece hakime bırakılması, Cumhuriyet savcısının belge ve kağıtları inceleyebilmesinin zilyedin rızasına bağlı tutulmasına karşı çıkarak, özellikle gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bunun sıkıntı yaratabileceğini ileri sürdü.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, bu düzenlemenin ''Türkiye şartlarında sıkıntı yaratıp yaratmayacağı'' endişelerine işaret ederek, kolluk güçlerinin ''ateş hattında ve kelle koltukta'' görev yaptığını belirtti; Cumhuriyet savcısına ulaşılmayan durumlarda bu yetkinin kolluğa bırakılmasına imkan verilebileceğini söyledi.
Çiçek, ''Eğer savcı, 'bana 24 saat ulaşabilirsiniz' diyorsa tabii ki bu yetkisini başka kişilere devretmesin. Ama öyle durumlar oluyor ki bazen savcıya ulaşılmıyor veya savcı o sırada başka bir görevde oluyor. Bunun gecikmesinde sakınca doğarsa savcıya bir inisiyatif tanımak gerekir'' dedi.
Çiçek'in bu önerisi üzerine komisyon üyeleri farklı görüşler dile getirdi. CHP'li milletvekilleri ile AK Parti'li bazı üyeler, düzenlemenin aynen tasarıda olduğunu gibi korunmasını istedi. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, ''Avrupa'da faşizmin ayak sesleri duyulduğunda ve Türkiye'de Şeyh Said olayı patlak verdiğinde yapılan düzenlemeden daha geriye gidecek bir düzenleme yapılmamasını'' isteyerek, aksi halde demokratikleşme iddialarının havada kalacağını ileri sürdü.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, düzenlemelerin Türk halkı için yapıldığı sözlerinin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü ve ''Öyle olsaydı bu düzenlemeler 15 yıl önce yapılırdı. Hepimiz biliyoruz ki bunlar AB uyum süreci için yapılıyor. Olaya terör perspektifinden bakmayalım'' diye konuştu.
Adalet Bakanı Çiçek'in ''Özgürlük hoş bir türkü...Ben de seviyorum ama bazı kafiyesi Türkiye gerçeklerine uymuyor'' sözlerine AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, ''Sayın Bakanın özgürlüğü türküye benzetmesini anlayışla karşılıyorum, 'gazel okuyorsunuz' da diyebilirdi'' dedi.
''DEVLET SIRRI'' VE TELEFON DİNLEMEYE İLİŞKİN DÜZENLEMELER KABUL EDİLDİ
TBMM Adalet Komisyonu, ''devlet sırrı'' ve telefon dinlemeyi ilişkin düzenlemeleri benimsedi. Komisyon, daha önce üzerinde uzlaşma sağlanamayan ''devlet sırrı''na ilişkin maddeleri, değişiklik önergeleriyle kabul etti. Buna göre, bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, ''devlet sırrı'' olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, Anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, ''devlet sırrı'' sayılacak.
Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenecek. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra bu tanık açıklamalarından sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecek. ''Devlet sırrı'' niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilecek. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilecek.
ARAMA VE EL KOYMA
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri tarafından arama yapılabilecek.
Askeri mahallerde yapılacak arama, hakim ve Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askeri makamlar tarafından yerine getirilecek
Arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisi, hakim ve Cumhuriyet savcısına ait olacak.
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri el koyma işlemini gerçekleştirecek.
MALVARLIĞI VE BİLGİSAYAR KAYITLARI
Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine ilişkin şüphe bulunan durumlarda, şüpheli veya sanığa ait malvarlığına el konulabilecek.
Arama, el koyma, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, bilgisayarlarda yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandıracak delil bulunursa, bu deliller koruma altına alınacak ve durum derhal Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.
Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmi veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hakimin veya gecikmesinde sakınca olan
hallerde ise Cumhuriyet savcısının kararıyla el konulabilecek.
Suçun bir şirketin faaliyeti kapsamında işlendiği konusunda güçlü şüphenin varlığı ve gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması durumunda, soruşturma sürecinde mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili kayyum atayabilecek.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkanı bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine kamu kurum ve kuruluşları veya özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine ait bilgisayar sistemlerinde kayıtlı veriler taranabilecek ve çözülebilecek.
TELEFON DİNLEME
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmalarda, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkanının bulunmaması durumunda hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli ya da sanığın telefonları tespit edilip dinlenebilecek ve kayda alınabilecek.
Telefon dinlemenin hangi suçlarda mümkün olacağı da maddede belirtiliyor. Bu suçlar arasında; göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, rüşvet, silahlı örgüt, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları bulunuyor.
Belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyecek, kayda alamayacak.