
2017-11-10 - 12:09
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kalkınma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri görüşüldü. Görüşmeler sonunda Kalkınma Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile kalkınma ajanslarının 2018 yılı bütçeleri komisyonda kabul edildi.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kalkınma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçelerinin görüşülmesine başlandı.
AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç başkanlığında toplanan komisyonun 22. turunda Kalkınma Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile kalkınma ajanslarının bütçeleri görüşülecek.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, komisyon programının beşinci kez değiştirildiğini belirterek, iki önemli bakanlık olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçelerinin aynı gün görüşülecek olmasını eleştirdi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, olağanüstü zamanlarda program değişikliklerinin olabileceğini, ancak böyle bir durum söz konusu olmadığı halde bakanlık bütçelerinin görüşme takviminde değişiklik yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Komisyon Başkanvekili Erdinç ise bu tür değişiklikliklerin her zaman olduğunu anımsatarak, geçen yıl da 6 kez programın değiştiğine dikkati çekti.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, komisyonda sunumunu yapmaya başladı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2018 bütçesinin görüşmelerinde söz alan bazı milletvekilleri, yerli otomobili kendi seçim çevrelerinde istemelerinin gerekçelerini anlattı.
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, babası doğmadan 5 yıl önce, Türkiye'nin 1944 yılında ilk uçağını ürettiğini; Amerika'nın da kendisi doğmadan önce aya gitttiğini söyledi. Şimşek, "Her şeye rağmen 2019 yılında otomobil üretilecek olmasından duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum." dedi.
İstanbul ve Marmara merkezli projelerden vazgeçilerek, yapılacak olan otomobil fabrikalarının mutlaka, ikinci Marmara olmaya aday olan Adana- Mersin-Niğde-Aksaray-Kayseri bölgesi içerisinde seçilecek bir yere yapılması gerektiğini belirten Şimşek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'den bu konuyu Bakanlar Kurulunda gündeme getirmesini istedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, yerli otomobil ile Türkiye'nin tarihi bir atılım yaptığını ifade etti.
"Bu atılımda bölgemizin de imzası olsun istiyoruz." diyen Aydemir, "Erzurum başta olmak üzere bölgemizde yerli otomobil üretimi için yeterli altyapısı olan iller var. Mesela yerli otomobili Erzurum'da üretin. Bu hal bölgemizde yaşanan göçü bütünüyle sıfıra indirecektir; buna inancımız tamdır." dedi.
Bunun, aynı zamanda bölgedeki beyin ve sermaye göçünü de önleyeceğini dile getiren Aydemir, Doğu Anadolu Bölgesi'nin, katma değer üreten bir bölge olacağını söyledi. Aydemir, "Eğer yerli otomobil üretimi bütün mümkün değilse, o zaman herhangi bir aksamına yönelik üretim noktaları bölgemizde tesis edilmelidir. Bunu bölgede göçün, dahası terörün de sonlandırılması adına tarihi bir fırsat olarak gördüğümüzü belirtelim." diye konuştu.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, konuşmasında, "Yerli ve milli otomobilin Zonguldak'ta yapılması istiyoruz." dedi.
Bakan Özlü'nün konuyla ilgili bir açıklamasında "Şehirleri yarıştıracağız." dediğini anımsatan Çaturoğlu, "Zonguldak buna taliptir. Çünkü tarihi, kültürel, bilgi ve teknoloji birikimi, Cumhuriyetin ilk sanayi başkenti oluşu, organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleriyle birlikte buna Zonguldak layıktır, Zonguldak buna hazırdır. Zonguldak'a pozitif ayrımcılık yapmanızı bekliyoruz. Bu, aynı zamanda Zonguldak-Bartın-Karabük havzasında sanayinin, ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesiyle birlikte sadece madenciliğe bağlı olmasının önünü açacak ve bağımlı olmaktan kurtaracak önemli bir hadisedir." değerlendirmesinde bulundu.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kalkınma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri görüşülüyor.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, genç Cumhuriyetin ulusal bir program yaptığını, bunu da Lozan'da kendisine dayatılan kapitülasyonlara, Osmanlı'nın borçlarına rağmen ve bazı ülkelerle ihtilafların yaşandığı bir dönemde gerçekleştirildiğini belirtti.
Son günlerde yaşanan olayların, mali disiplin sağlanacağına ilişkin sözlerin tam tersinin yapıldığını ortaya koyduğunu savunan Temizel, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Torba Tasarı'da ise 37 milyar dolarlık ek bir borçlanma yetkisi verilmesinin talep edildiğini anımsattı.
Temizel, "Eğer mali disiplini koruyorsanız, aşağıdaki o kanunu bir kez daha gözden geçirmeniz lazım." diye konuştu.
Mali disiplin konusunda çok ciddi endişelerinin bulunduğunu anlatan Temizel, özel hesap uygulaması sonucu aktarılan tutarlarla ilgili Meclisin hesap soramadığını kaydetti.
Temizel, "Özel hesaplarla ilgili olarak devletin yıllardan beri yaptığı bir denetim yoktur. Sorunlar halının altında kabardı. Bunlar er geç denetlenecek, zamanaşımı gibi bir şey söz konusu olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle bölge kalkınma idaresi başkanlıkları ve kalkınma ajanslarının mali disiplin açısından denetim dışında kaldığına işaret eden Temizel, bu durumun değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan adalet ve kalkınma kavramlarına uygun davranılmasını, adaletli bir kalkınma yapılmasını beklediklerini ancak son zamanlarda buna uygun davranılmadığını öne sürdü.
Kalkınmanın emekle olabileceğini anlatan Paylan, "Kalkınma dediğimiz iş gücüdür, emektir, iş güvenliğidir." dedi.
"Siz kimi kalkındırıyorsunuz?" sorusunu yönelten Paylan, AK Parti iktidarı döneminde belli bir küçük zümrenin kalkındırıldığını iddia etti.
Kalkınmada bölgesel eşitsizliklerin de devam ettiğini belirten Paylan, eşitsizliği gidermenin yolunun ise o bölgelere pozitif ayrımcılık uygulamak olduğunu kaydetti.
Paylan, TÜİK'in bütün dünyaya güven veren, özerk bir kuruluş olmasını istediklerini vurguladı.
MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya ise Türkiye'nin terörle yoğun şekilde mücadele ettiğini anımsatarak, "Öncelikle kalkınmanın da adaletin de sağlanabilmesi için terörle mücadelede başarı gösterilmesi gerekir. Başta PKK, FETÖ olmak üzere bilimum terör örgütlerinden Türkiye artık kendini kurtarmalı, bu işin kökünü kazımalı." diye konuştu.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, 2018'de kamu ve özel kesim yatırımları toplamının ilk kez 1 trilyon lirayı geçeceğini belirterek, "Özel kesimin 922 milyar, kamunun ise 141,2 milyar liralık yatırımı söz konusu olacak." dedi.
Elvan, bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumu öncesinde, Gazi Mustafa Kemal'in ebediyete intikalinin 79. yılında Atatürk, silah arkadaşları ve vatan için şehit düşenleri rahmet, minnet ve saygıyla andığını söyledi.
Küresel büyümenin yukarı yönlü olduğunu, ancak hala 2008 krizi öncesi büyüme rakamlarına ulaşılamadığını dile getiren Elvan, küresel ticaret hacminin de artış eğiliminde seyrettiğini fakat içe kapanma, korumacılık politikalarının artması, küresel sermaye akışının yavaşlaması gibi faktörler neticesinde, dünyanın son 5 yıldır ticaretsiz büyüme trendine girdiği kaydetti.
Elvan, 2017-2020 sürecinde küresel ticaret hacminin, bir miktar küresel büyümenin üzerinde olacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Orta Vadeli Program (OVP) döneminde enflasyon oluşturmayan, istihdam dostu, yatırım ve ihracat odaklı, verimlilik artışına dayalı yapıyla ortalama yüzde 5,5 büyüme hızına ulaşılmasının hedeflendiğine dikkati çeken Elvan, "2017 temmuz dönemi itibarıyla son 1 yılda istihdam 1 milyon 122 bin artmasına rağmen, çalışma çağındaki nüfusun artması nedeniyle işsizlik oranı 10,7 ile bir önceki yıla göre aynı kalmıştır. Orta vadede istihdam odaklı büyüme hedefimiz doğrultusunda, işsizlik oranlarının aşağı çekilmesi amaçlanmaktadır." diye konuştu.
Elvan, enflasyonun kademeli olarak aşağı çekilmesinin OVP hedefleri arasında yer aldığının altını çizerek, 2018'de alınacak tedbirlerin etkileriyle enflasyonda gerilemenin başlayacağını, OVP dönemi sonunda ise enflasyonun kademeli olarak yüzde 5'e inmesinin beklendiğini söyledi.
OVP'de bu yıl sonunda ihracatın yüzde 9,8 artışla,156,5 milyar dolar olarak gerçekleşmesinin beklendiğini aktaran Elvan, "Önümüzdeki dönemde ekonominin üretim ve ticaret yapısının, mal ve hizmet ihracatını destekleyecek kompozisyona gelmesi, yüksek teknolojili ihracatın artırılması, ithal girdilere bağımlılığın azaltılması, küresel ticaret hacminin artması ve ticaret ortaklarımızda büyümenin kuvvetlenmesi öngörülmüştür. 2020 yılında ulaşmak istediğimiz hedef ise 195 milyar dolardır." ifadesini kullandı.
Elvan, ithalat için beklenen program tahmininin 2017 yılı için 222 milyar dolar olduğunu kaydederek, program döneminde büyümeyle birlikte ithalatta artışın öngörüldüğünü söyledi.
Güçlü ihracat performansına rağmen emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı dış ticaret hadlerindeki kötüleşme, altın dengesindeki bozulma, yurt içi talep ve üretimdeki ivemelenme kaynaklı ithalat artışına bağlı olarak cari açıkta yükselme kaydedildiğini belirten Elvan, cari açığın finansmanı için doğrudan yabancı yatırımların payını artıracak yapısal önlemler alındığını kaydetti. Bu yıl cari açığın milli gelire oranının yüzde 4,6 olmasının beklendiğine işaret eden Elvan, altın hariç cari açığın milli gelire oranının yüzde 3,7'ye gerilediğini söyledi.
Elvan, dünya ihracatında Türkiye'nin payının küresel ölçekte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen arttığını vurgulayarak, "15 Temmuz darbe girişimi sonrası ekonominin canlılığını koruması ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından aldığımız tedbirler neticesinde, kamu kesimi borçlanma gereği gayrisafi yurtiçi hasılaya oran olarak 2017'de yüzde 2,4, genel devlet açığının yine yüzde 2,4, bütçe açığının ise yüzde 2 civarında olması beklenmektedir. 2018, 2019 ve 2020 döneminde kamu kesimi borçlanma gereğinde, genel devlet ve bütçe açığında bir azalma görülecek." şeklinde konuştu.
Kamu ve özel sektör yatırımları hakkında da konuşan Elvan, hükümet olarak bu konuyu bütüncül bir bakış açısıyla ele aldıklarını söyledi. Kamu ve özel sektör yatırımlarının birbirini tamamlayacak alanlara yönlendirildiğini anlatan Elvan, yatırımların finansmanında kamu-özel iş birliği yöntemlerinden azami ölçüde yararlanılmaya çalışıldığını ifade etti.
2018 yılı yatırım ödeneklerinin tahsisinde büyüme odaklı öncelikli projeler ortaya konulduğunu belirten Elvan, söz konusu proje alanları hakkında bilgi verdi.
Elvan, bu yıl kamunun 127,5 milyar, özel kesimin de 801 milyar lira olmak üzere toplam 928,6 milyar liralık sabit sermaye yatırımı öngörüldüğünü dile getirerek, "2018 yılı programımızda ise kamu ve özel kesim yatırımları ilk kez 1 trilyon lirayı geçecek. Özel kesimin 922 milyar lira, kamunun ise 141,2 milyar liralık yatırımı söz konusu olacak." dedi.
Gelecek yıl kamu yatırım ödeneklerinin sektörel payları açısından değerlendirildiğinde ilk sırada ulaştırmanın yer aldığını kaydeden Elvan, bu alanı eğitim, tarım, sağlık ve enerji sektörlerinin takip ettiğini bildirdi.
Kamu-özel iş birliği yöntemiyle gerçekleştirilen projelere ilişkin de bilgi veren Elvan, halen işletmede 187, yapım aşamasında ise 34 olmak üzere toplam 221 projenin bulunduğunu kaydetti. Elvan, projelerin toplam yatırım tutarının 60,1 milyar, toplam sözleşme tutarının 131,4 milyar dolar olarak hesaplandığını söyledi.
Yoksulluk ve gelir dağılımı konusunda son 15 yılda önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Elvan, kişi başına günlük harcaması 4,3 doların altında olan nüfusun payının 2002'de yüzde 30,3 iken 2015 yılında yüzde 1,58'e gerilediğinin altını çizdi.
İnsani gelişmişlik endeksinde de olumlu gelişmeler yaşandığını dile getiren Elvan, "Şu anda biz yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyoruz ama en yüksek insani gelişme kategorisine girmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Elvan, bu yıl sonunda tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 25, yatırımların oranının ise yüzde 29,5 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, söz konusu oranların OVP dönemi sonunda sırasıyla yüzde 26,5 ve yüzde 30,4'e yükselmesini öngördüklerini kaydetti.
Sulama projelerine ilişkin bilgi de veren Elvan, bu alanda yüzde 47'lik bir gerçekleşme yaşandığını dile getirerek, "Silvan Barajı'nın tamamlanmasıyla bu oran yüzde 70'e ulaşacak ki hedefimiz 2019 sonu itibarıyla Silvan Barajı'nı tamamlamak." ifadesini kullandı.
Kalkınma ajanslarının gelecek dönemde çok daha etkin bir rol almasını öngördüklerini kaydeden Elvan, 2018'de il düzeyinde yatırım destek ve strateji eylem planları oluşturacaklarını bildirdi. Elvan, bu kapsamda bir ilde temel öncelikli alanların belirlenmesi, bu alanlara ne tür yatırımların yapılması gerektiği, kamunun ve özel sektörün üzerine düşen sorumlululukları 81 il için ortaya koyacaklarını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) çalışmaları hakkında da konuşan Elvan, 2012-2017 döneminde TÜİK'in veri ürettiği konu sayısının 71'den 94'e, haber bülteni sayısının 269'dan 353'e yükseldiğini söyledi.
Elvan, TÜİK'in nüfus projeksiyonu çalışmasını yenilediğini ifade ederek, "İnşallah önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlamış olacağız." dedi.
Elvan, bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, altına dayalı tahvil ve kira sertifikasına ilişkin vergi uygulaması konusunda bazı internet sitelerinde yer alan haberlerle ilgili açıklama yaptı.
Bunun aslında yapılmış bir düzenleme olduğuna işaret eden Elvan, şunları söyledi:
"Basında, sanki yeni bir vergi uygulaması gibi anlaşılmış. Böyle bir şey söz konusu değil. Döviz ve altına dayalı menkul kıymetler ile bunların dayanak varlıklarının tabi olduğu vergi uygulamalarının gözden geçirilmesi, Orta Vadeli Programda yer alıyor. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde bir düzenleme yaptık. Yüzde 10 olan altına dayalı tahvil ve kira sertifikasındaki stopaj oranını yüzde sıfıra indirdik. Arkadaşlar sunum kitapçığında, bu konuyu 'yapılacaklar' kısmına sehven koymuş."
Komisyonda konuşan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, kamuda kurumsal kalite anlamında bir geriye gidişin olduğunu savunarak, son yıllardaki birtakım istisnalarla bugüne kadar getirilen hukuki yapıların zedelendiğini ileri sürdü.
Yatırım ortamının güven vermediğini, yabancı yatırımcıların gelmemesinin yanı sıra mevcut yatırımcıların da yurt dışına çıktığını söyleyen Kuşoğlu, 2016'da 6 bine yakın, 1 milyon dolar ve üzeri mevduat sahibinin yurt dışına çıktığını, Türkiye'nin yatırım ortamı anlamında güven kaybettiğini iddia etti.
Kamuda, gereksiz yere altın ve döviz biriktirildiğini de ifade eden Kuşoğlu, "Borçlanarak rezerv biriktiriyoruz. Bu neden yapılıyor?" sorusunu yöneltti.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye'nin ekonomik ve stratejik politikalarının taksiminde etkin bir bakanlığın olması gerektiğini belirterek, Kalkınma Bakanlığının teşkilat ve yönetim örgütlenmesinin buna göre şekillendirilmesinin önemine dikkati çekti.
Gelir eşitsizliğinin arttığını, büyümenin ise kimyasının bozuk olduğunu ileri süren Aksu, dış ticaret açığının büyüdüğüne ve enflasyonun düşürülemediğine işaret etti.
AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, ekonomik göstergelerde önemli iyileşmeler olduğunu belirterek, 2017 yılında önemli bir büyüme seviyesinin yakalandığını söyledi.
Sanayileşme hızının, üretim hacminin ve çeşitliliğinin artırılması gerektiğini dile getiren Kavcıoğlu, üretim şartlarının geliştirilmesi için birçok teşviğin sunulduğunu kaydetti.
Kavcıoğlu, yatırım teşvikiyle elde edilecek paydanın bütün ülkeye eşit şekilde dağıtılması gerektiğini bildirdi.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, kalkınmanın, taşradaki kentlerin en önemli beklentisi olduğunu ifade ederek, bölgesel yatırımların bölge halkı için taşıdığı önemine dikkati çekti.
"Demokrasi, hukuk, eşitlik olmadan kalkınma olmaz." diyen Durmaz, kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesini beklediklerini aktardı.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, GAP'ın, Türkiye'yi uluslararası alanda markalaştıran bir proje olduğunu belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, büyüme endekslerine bakıldığında Türkiye'nin durumunun hiç de iç açıcı olmadığını savunarak, ekonomiye güvenin azaldığını ileri sürdü.
İstihdamın olmadığı bir büyümenin yaşandığını iddia eden Bekaroğlu, sağlanan teşviklere rağmen yeni istihdam yaratılmadığını, bunun nedeninin ise ekonomiye karşı güvensizlik olduğunu öne sürdü.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, AK Parti'nin izlediği politikaların, ülkenin doğusunda yaşayan halkta yeni bir uyanışı ve heyecanı da beraberinde getirdiğini kaydederek, "Evladı olduğum coğrafya ne siyasi ne ekonomik yönden eskisi gibi istismar alanı değildir." diye konuştu.
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, bölgeler arası eşitsizliklerle büyük kentlere göçün olumsuz bir tablo oluşturduğunu ifade ederek, büyüme merkezli kalkınma politikalarının yoksulluğu ortadan kaldıramadığını söyledi.
AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, verimli tarımsal toprakların bulunduğu illerde sanayi kuruluşlarının gelişmesine karşın, verimsiz arazilere sahip illerde ise zor şartlarda tarımın yapılmaya çalışıldığını dile getirdi.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, Türkiye'nin, vizyoner bir planlama ile insan ve bilgi temelli bir ekonomik atılım yapması gerektiğini kaydetti.
Günay, bölgesel bazlı teşviklerin yanı sıra ürün ve proje bazlı teşviklerin de gündeme getirilebileceğini anlattı.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, büyüyen bir ekonomide işsiz sayısının artamayacağını belirterek, Türkiye'deki genç nüfusun yüzde 26,7'sinin ne herhangi bir okulda okuduğunu ne de bir işte çalıştığını söyledi.
Türkiye'nin hem siyasi hem de ekonomik anlamda kötü yönetildiğini savunan Çam, Türk halkının demokrasi ve dünyayla bütünleşmek istediğini kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Türkiye'nin planlı bir büyüme ve kalkınmaya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, 11. Kalkınma Planı'nın Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşcı, AK Parti'nin başarısında, bugüne kadarki yatırımların payının büyük olduğunu bildirdi.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, kalkınmanın, yaşam kalitesini yükseltecek ve insanlara eşit fırsatları verecek bir düzen kurmak olarak ele alınması gerektiğini ancak Türkiye'deki büyümenin buna olanak tanımadığını savundu.
Böke, "Bu bütçe bir OHAL bütçesi, bir eğitimsizlik bütçesi, hukuksuzluk bütçesi. Bu bütçeden kalkınma çıkmaz." görüşünü ileri sürdü.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***
AK Parti Adana Milletvekili Mehmet Şükrü Erdinç başkanlığında toplanan komisyonun 22. turunda Kalkınma Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile kalkınma ajanslarının bütçeleri görüşülecek.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, komisyon programının beşinci kez değiştirildiğini belirterek, iki önemli bakanlık olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçelerinin aynı gün görüşülecek olmasını eleştirdi.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, olağanüstü zamanlarda program değişikliklerinin olabileceğini, ancak böyle bir durum söz konusu olmadığı halde bakanlık bütçelerinin görüşme takviminde değişiklik yapılmasının uygun olmadığını söyledi.
Komisyon Başkanvekili Erdinç ise bu tür değişiklikliklerin her zaman olduğunu anımsatarak, geçen yıl da 6 kez programın değiştiğine dikkati çekti.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, komisyonda sunumunu yapmaya başladı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının, Plan ve Bütçe Komisyonundaki 2018 bütçesinin görüşmelerinde söz alan bazı milletvekilleri, yerli otomobili kendi seçim çevrelerinde istemelerinin gerekçelerini anlattı.
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, babası doğmadan 5 yıl önce, Türkiye'nin 1944 yılında ilk uçağını ürettiğini; Amerika'nın da kendisi doğmadan önce aya gitttiğini söyledi. Şimşek, "Her şeye rağmen 2019 yılında otomobil üretilecek olmasından duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum." dedi.
İstanbul ve Marmara merkezli projelerden vazgeçilerek, yapılacak olan otomobil fabrikalarının mutlaka, ikinci Marmara olmaya aday olan Adana- Mersin-Niğde-Aksaray-Kayseri bölgesi içerisinde seçilecek bir yere yapılması gerektiğini belirten Şimşek, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'den bu konuyu Bakanlar Kurulunda gündeme getirmesini istedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, yerli otomobil ile Türkiye'nin tarihi bir atılım yaptığını ifade etti.
"Bu atılımda bölgemizin de imzası olsun istiyoruz." diyen Aydemir, "Erzurum başta olmak üzere bölgemizde yerli otomobil üretimi için yeterli altyapısı olan iller var. Mesela yerli otomobili Erzurum'da üretin. Bu hal bölgemizde yaşanan göçü bütünüyle sıfıra indirecektir; buna inancımız tamdır." dedi.
Bunun, aynı zamanda bölgedeki beyin ve sermaye göçünü de önleyeceğini dile getiren Aydemir, Doğu Anadolu Bölgesi'nin, katma değer üreten bir bölge olacağını söyledi. Aydemir, "Eğer yerli otomobil üretimi bütün mümkün değilse, o zaman herhangi bir aksamına yönelik üretim noktaları bölgemizde tesis edilmelidir. Bunu bölgede göçün, dahası terörün de sonlandırılması adına tarihi bir fırsat olarak gördüğümüzü belirtelim." diye konuştu.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, konuşmasında, "Yerli ve milli otomobilin Zonguldak'ta yapılması istiyoruz." dedi.
Bakan Özlü'nün konuyla ilgili bir açıklamasında "Şehirleri yarıştıracağız." dediğini anımsatan Çaturoğlu, "Zonguldak buna taliptir. Çünkü tarihi, kültürel, bilgi ve teknoloji birikimi, Cumhuriyetin ilk sanayi başkenti oluşu, organize sanayi bölgeleri ve endüstri bölgeleriyle birlikte buna Zonguldak layıktır, Zonguldak buna hazırdır. Zonguldak'a pozitif ayrımcılık yapmanızı bekliyoruz. Bu, aynı zamanda Zonguldak-Bartın-Karabük havzasında sanayinin, ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesiyle birlikte sadece madenciliğe bağlı olmasının önünü açacak ve bağımlı olmaktan kurtaracak önemli bir hadisedir." değerlendirmesinde bulundu.
Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kalkınma Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri görüşülüyor.
CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, genç Cumhuriyetin ulusal bir program yaptığını, bunu da Lozan'da kendisine dayatılan kapitülasyonlara, Osmanlı'nın borçlarına rağmen ve bazı ülkelerle ihtilafların yaşandığı bir dönemde gerçekleştirildiğini belirtti.
Son günlerde yaşanan olayların, mali disiplin sağlanacağına ilişkin sözlerin tam tersinin yapıldığını ortaya koyduğunu savunan Temizel, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Torba Tasarı'da ise 37 milyar dolarlık ek bir borçlanma yetkisi verilmesinin talep edildiğini anımsattı.
Temizel, "Eğer mali disiplini koruyorsanız, aşağıdaki o kanunu bir kez daha gözden geçirmeniz lazım." diye konuştu.
Mali disiplin konusunda çok ciddi endişelerinin bulunduğunu anlatan Temizel, özel hesap uygulaması sonucu aktarılan tutarlarla ilgili Meclisin hesap soramadığını kaydetti.
Temizel, "Özel hesaplarla ilgili olarak devletin yıllardan beri yaptığı bir denetim yoktur. Sorunlar halının altında kabardı. Bunlar er geç denetlenecek, zamanaşımı gibi bir şey söz konusu olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle bölge kalkınma idaresi başkanlıkları ve kalkınma ajanslarının mali disiplin açısından denetim dışında kaldığına işaret eden Temizel, bu durumun değiştirilmesi gerektiğini bildirdi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan adalet ve kalkınma kavramlarına uygun davranılmasını, adaletli bir kalkınma yapılmasını beklediklerini ancak son zamanlarda buna uygun davranılmadığını öne sürdü.
Kalkınmanın emekle olabileceğini anlatan Paylan, "Kalkınma dediğimiz iş gücüdür, emektir, iş güvenliğidir." dedi.
"Siz kimi kalkındırıyorsunuz?" sorusunu yönelten Paylan, AK Parti iktidarı döneminde belli bir küçük zümrenin kalkındırıldığını iddia etti.
Kalkınmada bölgesel eşitsizliklerin de devam ettiğini belirten Paylan, eşitsizliği gidermenin yolunun ise o bölgelere pozitif ayrımcılık uygulamak olduğunu kaydetti.
Paylan, TÜİK'in bütün dünyaya güven veren, özerk bir kuruluş olmasını istediklerini vurguladı.
MHP Adana Milletvekili Mevlüt Karakaya ise Türkiye'nin terörle yoğun şekilde mücadele ettiğini anımsatarak, "Öncelikle kalkınmanın da adaletin de sağlanabilmesi için terörle mücadelede başarı gösterilmesi gerekir. Başta PKK, FETÖ olmak üzere bilimum terör örgütlerinden Türkiye artık kendini kurtarmalı, bu işin kökünü kazımalı." diye konuştu.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, 2018'de kamu ve özel kesim yatırımları toplamının ilk kez 1 trilyon lirayı geçeceğini belirterek, "Özel kesimin 922 milyar, kamunun ise 141,2 milyar liralık yatırımı söz konusu olacak." dedi.
Elvan, bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumu öncesinde, Gazi Mustafa Kemal'in ebediyete intikalinin 79. yılında Atatürk, silah arkadaşları ve vatan için şehit düşenleri rahmet, minnet ve saygıyla andığını söyledi.
Küresel büyümenin yukarı yönlü olduğunu, ancak hala 2008 krizi öncesi büyüme rakamlarına ulaşılamadığını dile getiren Elvan, küresel ticaret hacminin de artış eğiliminde seyrettiğini fakat içe kapanma, korumacılık politikalarının artması, küresel sermaye akışının yavaşlaması gibi faktörler neticesinde, dünyanın son 5 yıldır ticaretsiz büyüme trendine girdiği kaydetti.
Elvan, 2017-2020 sürecinde küresel ticaret hacminin, bir miktar küresel büyümenin üzerinde olacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Orta Vadeli Program (OVP) döneminde enflasyon oluşturmayan, istihdam dostu, yatırım ve ihracat odaklı, verimlilik artışına dayalı yapıyla ortalama yüzde 5,5 büyüme hızına ulaşılmasının hedeflendiğine dikkati çeken Elvan, "2017 temmuz dönemi itibarıyla son 1 yılda istihdam 1 milyon 122 bin artmasına rağmen, çalışma çağındaki nüfusun artması nedeniyle işsizlik oranı 10,7 ile bir önceki yıla göre aynı kalmıştır. Orta vadede istihdam odaklı büyüme hedefimiz doğrultusunda, işsizlik oranlarının aşağı çekilmesi amaçlanmaktadır." diye konuştu.
Elvan, enflasyonun kademeli olarak aşağı çekilmesinin OVP hedefleri arasında yer aldığının altını çizerek, 2018'de alınacak tedbirlerin etkileriyle enflasyonda gerilemenin başlayacağını, OVP dönemi sonunda ise enflasyonun kademeli olarak yüzde 5'e inmesinin beklendiğini söyledi.
OVP'de bu yıl sonunda ihracatın yüzde 9,8 artışla,156,5 milyar dolar olarak gerçekleşmesinin beklendiğini aktaran Elvan, "Önümüzdeki dönemde ekonominin üretim ve ticaret yapısının, mal ve hizmet ihracatını destekleyecek kompozisyona gelmesi, yüksek teknolojili ihracatın artırılması, ithal girdilere bağımlılığın azaltılması, küresel ticaret hacminin artması ve ticaret ortaklarımızda büyümenin kuvvetlenmesi öngörülmüştür. 2020 yılında ulaşmak istediğimiz hedef ise 195 milyar dolardır." ifadesini kullandı.
Elvan, ithalat için beklenen program tahmininin 2017 yılı için 222 milyar dolar olduğunu kaydederek, program döneminde büyümeyle birlikte ithalatta artışın öngörüldüğünü söyledi.
Güçlü ihracat performansına rağmen emtia fiyatlarındaki artış kaynaklı dış ticaret hadlerindeki kötüleşme, altın dengesindeki bozulma, yurt içi talep ve üretimdeki ivemelenme kaynaklı ithalat artışına bağlı olarak cari açıkta yükselme kaydedildiğini belirten Elvan, cari açığın finansmanı için doğrudan yabancı yatırımların payını artıracak yapısal önlemler alındığını kaydetti. Bu yıl cari açığın milli gelire oranının yüzde 4,6 olmasının beklendiğine işaret eden Elvan, altın hariç cari açığın milli gelire oranının yüzde 3,7'ye gerilediğini söyledi.
Elvan, dünya ihracatında Türkiye'nin payının küresel ölçekte yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen arttığını vurgulayarak, "15 Temmuz darbe girişimi sonrası ekonominin canlılığını koruması ve sürdürülebilir büyümenin sağlanması açısından aldığımız tedbirler neticesinde, kamu kesimi borçlanma gereği gayrisafi yurtiçi hasılaya oran olarak 2017'de yüzde 2,4, genel devlet açığının yine yüzde 2,4, bütçe açığının ise yüzde 2 civarında olması beklenmektedir. 2018, 2019 ve 2020 döneminde kamu kesimi borçlanma gereğinde, genel devlet ve bütçe açığında bir azalma görülecek." şeklinde konuştu.
Kamu ve özel sektör yatırımları hakkında da konuşan Elvan, hükümet olarak bu konuyu bütüncül bir bakış açısıyla ele aldıklarını söyledi. Kamu ve özel sektör yatırımlarının birbirini tamamlayacak alanlara yönlendirildiğini anlatan Elvan, yatırımların finansmanında kamu-özel iş birliği yöntemlerinden azami ölçüde yararlanılmaya çalışıldığını ifade etti.
2018 yılı yatırım ödeneklerinin tahsisinde büyüme odaklı öncelikli projeler ortaya konulduğunu belirten Elvan, söz konusu proje alanları hakkında bilgi verdi.
Elvan, bu yıl kamunun 127,5 milyar, özel kesimin de 801 milyar lira olmak üzere toplam 928,6 milyar liralık sabit sermaye yatırımı öngörüldüğünü dile getirerek, "2018 yılı programımızda ise kamu ve özel kesim yatırımları ilk kez 1 trilyon lirayı geçecek. Özel kesimin 922 milyar lira, kamunun ise 141,2 milyar liralık yatırımı söz konusu olacak." dedi.
Gelecek yıl kamu yatırım ödeneklerinin sektörel payları açısından değerlendirildiğinde ilk sırada ulaştırmanın yer aldığını kaydeden Elvan, bu alanı eğitim, tarım, sağlık ve enerji sektörlerinin takip ettiğini bildirdi.
Kamu-özel iş birliği yöntemiyle gerçekleştirilen projelere ilişkin de bilgi veren Elvan, halen işletmede 187, yapım aşamasında ise 34 olmak üzere toplam 221 projenin bulunduğunu kaydetti. Elvan, projelerin toplam yatırım tutarının 60,1 milyar, toplam sözleşme tutarının 131,4 milyar dolar olarak hesaplandığını söyledi.
Yoksulluk ve gelir dağılımı konusunda son 15 yılda önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Elvan, kişi başına günlük harcaması 4,3 doların altında olan nüfusun payının 2002'de yüzde 30,3 iken 2015 yılında yüzde 1,58'e gerilediğinin altını çizdi.
İnsani gelişmişlik endeksinde de olumlu gelişmeler yaşandığını dile getiren Elvan, "Şu anda biz yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyoruz ama en yüksek insani gelişme kategorisine girmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.
Elvan, bu yıl sonunda tasarrufların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 25, yatırımların oranının ise yüzde 29,5 seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, söz konusu oranların OVP dönemi sonunda sırasıyla yüzde 26,5 ve yüzde 30,4'e yükselmesini öngördüklerini kaydetti.
Sulama projelerine ilişkin bilgi de veren Elvan, bu alanda yüzde 47'lik bir gerçekleşme yaşandığını dile getirerek, "Silvan Barajı'nın tamamlanmasıyla bu oran yüzde 70'e ulaşacak ki hedefimiz 2019 sonu itibarıyla Silvan Barajı'nı tamamlamak." ifadesini kullandı.
Kalkınma ajanslarının gelecek dönemde çok daha etkin bir rol almasını öngördüklerini kaydeden Elvan, 2018'de il düzeyinde yatırım destek ve strateji eylem planları oluşturacaklarını bildirdi. Elvan, bu kapsamda bir ilde temel öncelikli alanların belirlenmesi, bu alanlara ne tür yatırımların yapılması gerektiği, kamunun ve özel sektörün üzerine düşen sorumlululukları 81 il için ortaya koyacaklarını belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) çalışmaları hakkında da konuşan Elvan, 2012-2017 döneminde TÜİK'in veri ürettiği konu sayısının 71'den 94'e, haber bülteni sayısının 269'dan 353'e yükseldiğini söyledi.
Elvan, TÜİK'in nüfus projeksiyonu çalışmasını yenilediğini ifade ederek, "İnşallah önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlamış olacağız." dedi.
Elvan, bakanlığının 2018 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, altına dayalı tahvil ve kira sertifikasına ilişkin vergi uygulaması konusunda bazı internet sitelerinde yer alan haberlerle ilgili açıklama yaptı.
Bunun aslında yapılmış bir düzenleme olduğuna işaret eden Elvan, şunları söyledi:
"Basında, sanki yeni bir vergi uygulaması gibi anlaşılmış. Böyle bir şey söz konusu değil. Döviz ve altına dayalı menkul kıymetler ile bunların dayanak varlıklarının tabi olduğu vergi uygulamalarının gözden geçirilmesi, Orta Vadeli Programda yer alıyor. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde bir düzenleme yaptık. Yüzde 10 olan altına dayalı tahvil ve kira sertifikasındaki stopaj oranını yüzde sıfıra indirdik. Arkadaşlar sunum kitapçığında, bu konuyu 'yapılacaklar' kısmına sehven koymuş."
Komisyonda konuşan CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, kamuda kurumsal kalite anlamında bir geriye gidişin olduğunu savunarak, son yıllardaki birtakım istisnalarla bugüne kadar getirilen hukuki yapıların zedelendiğini ileri sürdü.
Yatırım ortamının güven vermediğini, yabancı yatırımcıların gelmemesinin yanı sıra mevcut yatırımcıların da yurt dışına çıktığını söyleyen Kuşoğlu, 2016'da 6 bine yakın, 1 milyon dolar ve üzeri mevduat sahibinin yurt dışına çıktığını, Türkiye'nin yatırım ortamı anlamında güven kaybettiğini iddia etti.
Kamuda, gereksiz yere altın ve döviz biriktirildiğini de ifade eden Kuşoğlu, "Borçlanarak rezerv biriktiriyoruz. Bu neden yapılıyor?" sorusunu yöneltti.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türkiye'nin ekonomik ve stratejik politikalarının taksiminde etkin bir bakanlığın olması gerektiğini belirterek, Kalkınma Bakanlığının teşkilat ve yönetim örgütlenmesinin buna göre şekillendirilmesinin önemine dikkati çekti.
Gelir eşitsizliğinin arttığını, büyümenin ise kimyasının bozuk olduğunu ileri süren Aksu, dış ticaret açığının büyüdüğüne ve enflasyonun düşürülemediğine işaret etti.
AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, ekonomik göstergelerde önemli iyileşmeler olduğunu belirterek, 2017 yılında önemli bir büyüme seviyesinin yakalandığını söyledi.
Sanayileşme hızının, üretim hacminin ve çeşitliliğinin artırılması gerektiğini dile getiren Kavcıoğlu, üretim şartlarının geliştirilmesi için birçok teşviğin sunulduğunu kaydetti.
Kavcıoğlu, yatırım teşvikiyle elde edilecek paydanın bütün ülkeye eşit şekilde dağıtılması gerektiğini bildirdi.
CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, kalkınmanın, taşradaki kentlerin en önemli beklentisi olduğunu ifade ederek, bölgesel yatırımların bölge halkı için taşıdığı önemine dikkati çekti.
"Demokrasi, hukuk, eşitlik olmadan kalkınma olmaz." diyen Durmaz, kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesini beklediklerini aktardı.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, GAP'ın, Türkiye'yi uluslararası alanda markalaştıran bir proje olduğunu belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, büyüme endekslerine bakıldığında Türkiye'nin durumunun hiç de iç açıcı olmadığını savunarak, ekonomiye güvenin azaldığını ileri sürdü.
İstihdamın olmadığı bir büyümenin yaşandığını iddia eden Bekaroğlu, sağlanan teşviklere rağmen yeni istihdam yaratılmadığını, bunun nedeninin ise ekonomiye karşı güvensizlik olduğunu öne sürdü.
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, AK Parti'nin izlediği politikaların, ülkenin doğusunda yaşayan halkta yeni bir uyanışı ve heyecanı da beraberinde getirdiğini kaydederek, "Evladı olduğum coğrafya ne siyasi ne ekonomik yönden eskisi gibi istismar alanı değildir." diye konuştu.
HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, bölgeler arası eşitsizliklerle büyük kentlere göçün olumsuz bir tablo oluşturduğunu ifade ederek, büyüme merkezli kalkınma politikalarının yoksulluğu ortadan kaldıramadığını söyledi.
AK Parti Nevşehir Milletvekili Ebubekir Gizligider, verimli tarımsal toprakların bulunduğu illerde sanayi kuruluşlarının gelişmesine karşın, verimsiz arazilere sahip illerde ise zor şartlarda tarımın yapılmaya çalışıldığını dile getirdi.
AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, Türkiye'nin, vizyoner bir planlama ile insan ve bilgi temelli bir ekonomik atılım yapması gerektiğini kaydetti.
Günay, bölgesel bazlı teşviklerin yanı sıra ürün ve proje bazlı teşviklerin de gündeme getirilebileceğini anlattı.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, büyüyen bir ekonomide işsiz sayısının artamayacağını belirterek, Türkiye'deki genç nüfusun yüzde 26,7'sinin ne herhangi bir okulda okuduğunu ne de bir işte çalıştığını söyledi.
Türkiye'nin hem siyasi hem de ekonomik anlamda kötü yönetildiğini savunan Çam, Türk halkının demokrasi ve dünyayla bütünleşmek istediğini kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Türkiye'nin planlı bir büyüme ve kalkınmaya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, 11. Kalkınma Planı'nın Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı.
AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşcı, AK Parti'nin başarısında, bugüne kadarki yatırımların payının büyük olduğunu bildirdi.
CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, kalkınmanın, yaşam kalitesini yükseltecek ve insanlara eşit fırsatları verecek bir düzen kurmak olarak ele alınması gerektiğini ancak Türkiye'deki büyümenin buna olanak tanımadığını savundu.
Böke, "Bu bütçe bir OHAL bütçesi, bir eğitimsizlik bütçesi, hukuksuzluk bütçesi. Bu bütçeden kalkınma çıkmaz." görüşünü ileri sürdü.
***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***