2013-11-21 - 09:46
2014 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA...
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanlığı ile AB Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçeleri görüşüldü.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.

Komisyon'da, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık bütçesinin sunuşuna başlamadan önce söz alan CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, bütçe görüşmeleri nedeniyle yoğun şekilde çalıştıklarını belirterek, "Sabah 04.00'lere kadar çalışıyor, ertesi gün de erken saatlerde geliyoruz. Bu kadar yoğun çalışma içindeyken, bir de Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinin bir saat erkene alınması bizi sıkıntıya düşürüyor. İnsan haklarına aykırı bir çalışma içindeyiz. Sayın Bakan'ın elbette yurtdışı görevleri var, ülkeyi temsile gidiyor ama o bir ay önce belli olan bu program için Komisyon'a saygı gösterip bizi bu sıkıntıya sokmaması gerekirdi" dedi.

Komisyon Başkanı Lütfu Elvan, "Bu konuda bir sorumlu arıyorsanız o benim. Gruplarla yaptığım görüşmede ısrar edilseydi saat 10.00'da toplanırdık ama sağ olsunlar bize gerekli kolaylığı, müsamahayı gösterdiler. Haklısınız, günde 16-17 saat çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl zamana yayarak günde bir bakanlığı görüşmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.

Bazı CHP milletvekillerinin "söylersiniz ama yapmazsınız" demesi üzerine Elvan, "olur, olur" karşılığını verdi.

Daha sonra Bakan Davutoğlu, bakanlık bütçesinin sunuşuna başladı. Davutoğlu, konuşmasına başlarken, toplantı saatindeki değişikliğin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Rusya'ya gitmesinden kaynaklandığını belirterek, Komisyon üyelerinin gösterdiği anlayışa teşekkür etti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme ve protokoller çerçevesinde paralel adımların atılması ve Türk-Ermeni ilişkilerinde bütün dünyada bir normalleşme ve karşılıklı anlayış geliştirilmesi konusundaki, ortak tarih komisyonu da dahil olmak üzere, yürüteceğimiz çalışmalar devam edecek" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesinde uluslararası konjonktürdeki değişim ve Türk dış politikasında ana prensipler çerçevesinde son bir yılda yaşananlar hakkında sunum yaptı.

Uluslararası duruma ilişkin genel bir değerlendirme yapan Davutoğlu, Türkiye'nin son 10 yılda üç ayaklı bir restorasyonu başarıyla sürdürdüğünü söyledi. Bunları demokrasi temelli siyasi restorasyon, ekonomik restorasyon ve dış politika restorasyonu olarak tanımlayan Davutoğlu, siyasi ve ekonomik restorasyon ile dış politika restorasyonunun iç içe geçtiğini kaydetti.

Davutoğlu, "Türkiye , son 10 yılda aktif bir dış politika ile bölgesel ve uluslararası etkinliğini artırmış, hem demokrasisinin sağlam temellere oturması hem de dış ekonomik ilişkilerin çeşitlenmesiyle bu dış politika değişimi, paradigma değişimi arasında doğrudan irtibat kurulmuştur" dedi.

Son bir ayda yaptığı temasları ve Türkiye'ye yapılan üst düzey ziyaretleri aktaran Davutoğlu, bunların Türkiye'nin etkinliğini açık şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerini ele alan ve bu kapsamda Irak'a yaptığı son ziyareti değerlendiren Davutoğlu, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, bölgede tırmandırılmaya çalışılan Sünni-Şii geriliminin aşılabilmesi için temaslar yaptığını aktardı.

Davutoğlu, "Bütün bunlar açık bir şekilde ortaya koyuyor ki komşu ülkelerle ilişkilerde son dönemde yaşanan paradigmatik değişim en olumlu çizgide devam edecektir" diye konuştu.

Suriye, Güney Kıbrıs ve Ermenistan ile sıkıntıların bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, Kıbrıs konusunda iki ayaklı bir politika izlediklerini, bir taraftan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni güçlendirirken, diğer taraftan adadaki barış görüşmelerini teşvik ettiklerini söyledi.

Davutoğlu, Rum seçimleri sonrası bir fırsat doğduğunu ifade ederek, "Kıbrıs'ta liderler arasında görüşmeler başlar başlamaz KKKTC temsilcisi Atina'ya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi temsilcisi Ankara'ya ziyarette bulunarak bu ilişkileri daha da artırıcı faaliyetleri yürüteceğiz. Önümüzdeki aylarda müzakere sürecine ivme katmak istiyoruz" dedi.

Bunlar sürerken KKTC'yi güçlendirdiklerini dile getiren Davutoğlu, KKTC'nin dış temsilcilik sayısının 20'ye çıktığını, kişi başı gelirin 2002 yılındaki 4 bin 409 dolar seviyesinden 16 bin dolara yükseldiğini belirtti.

Ermenistan-Azerbaycan ihtilafının Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in geçen hafta Türkiye'yi ziyareti sırasında detaylı şekilde ele alındığını belirten Davutoğlu, son Washington ziyaretinde konuyu ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile de görüştüğünü söyledi. Davutoğlu, ABD'de bu görüşmeleri yaptığı saatlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın görüştüklerini ve Karabağ sorununun çözümü için süreci en üst düzeyde tekrar başlatma kararı aldıklarını hatırlattı.

Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Rusya'ya yapacağı ziyarette konuyu Rus yetkililerle de ele alacaklarını, daha sonra da Azerbaycan ile istişarelerinin süreceğini kaydetti.

Davutoğlu, "Biz Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ihtilafın kardeş Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarında işgalin kaldırılmasını sağlayacak şekilde bir an önce hızlandırılmasına önem veriyoruz" dedi.

Davutoğlu, "Tabii buna paralel olarak Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme ve protokoller çerçevesinde paralel adımların atılması ve Türk-Ermeni ilişkilerinde bütün dünyada bir normalleşme ve karşılıklı anlayış geliştirilmesi konusundaki, ortak tarih komisyonu da dahil olmak üzere, yürüteceğimiz çalışmalar devam edecek" ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, insani boyut bağlamında Türkiye'nin, Suriye'ye herhangi bir dönemde, herhangi bir ülkenin, herhangi bir krizde yapabileceği katkıyı çok çok aşan büyük bir insani tepki gösterdiğini belirterek, "Suriye halkının insani dramını bir anlamda hafifletebilmek için 2 milyar dolara ulaşan yardımlar yaptık" dedi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının 2014 yılı bütçesinin görüşmeleri öncesinde Türk dış politikasına ilişkin sunum yaptı.

Davutoğlu, Türkiye ile komşu ülkeler arasında yürütülen mekanizmaların en önemli araçlarından birinin Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) olduğunu, bu mekanizma sayesinde 14 ülkeyle son 4 yıl içinde 358 anlaşma imzalandığını kaydetti.

Komşu ülkelerle yürütülen çalışmalardan örnekler veren Davutoğlu, Yunanistan ile 87 yıl içinde 35 anlaşma imzalandığını, son iki YDSK toplantısında ise tüm Cumhuriyet tarihi boyunca imzalanandan daha fazla bir rakama ulaşarak, 48 anlaşmaya imza koyduklarını belirtti. Davutoğlu, "Bu, bütün diğer ülkelere de sirayet ettirilebilecek bir yansımadır. Bütün komşu ülkelerle vizeleri kaldırmak, serbest ticaret anlaşması imzalamak suretiyle bu entegrasyon, maksimum işbirliği alanını genişletmeye kararlıyız" dedi.

Komşu bölgelere de değinen Davutoğlu, Türkiye'nin, Balkanlar, Güneydoğu Asya ve Karadeniz'de pek çok ülkeyle ikili mekanizmalar kurduğunu ve özellikle Balkanlar?da sağlıklı işleyen üçlü mekanizmalar yürüttüğünü ifade etti. Davutoğlu, Bosna-Hersek ve Kosova krizlerinin çözümünde her zamanki öncü rolünü oynayan Türkiye'nin, bütün bölgeyi kuşatan projeler ürettiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin Balkanlar ve Karadeniz bölgesi ile ticari ilişkilerinde son 10 yılda katettiği ilerlemeye işaret eden Davutoğlu, söz konusu bölgelerle dış ticaretin 4 milyar dolardan 17 milyar dolara, toplam ticaretin ise 10 milyar dolardan 60 milyar dolara yükseldiğini söyledi.

Kafkasya ve Orta Asya'da da ikili, üçlü ve bölgesel işbirliği alanları ürettiklerini anlatan Davutoğlu, bölgesel açıdan en önemli stratejik adımlardan birinin de Türk Konseyi'nin kurulması olduğunu vurguladı.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın, son dönemde önemli değişimler yaşayan bir komşu havza olduğunu belirten Davutoğlu, ?Büyük bir dönüşüm yaşanıyor, tabiri caizse yüzyılın dönüşümü son üç yıldır bütün Ortadoğu toplumlarını hareketlendirdi. Aynen 90'lı yıllarda Balkanlar'da olduğu gibi. Onun için bu gelişmeleri sabırla takip etmek lazım" dedi.

Balkanlar'da o dönemde istikrarsızlık ve gerilimler yaşandığını hatırlatan Davutoğlu, bugün ise bölgede demokrasinin kalıcı şekilde yerleşmeye başladığına dikkati çekti. Davutoğlu, "Ortadoğu'daki değişim de sancılı oluyor, birçok çatışmalar, gerilimler ortaya çıkıyor. Ama nihai kertede şunu söylemek gerekir, Ortadoğu'da Soğuk Savaş yapılanmalarının sonuna gelindi" diye konuştu

"Türkiye olarak her zaman Ortadoğu halklarının haklı taleplerinin yanında yer aldık" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin önem verdiği temel hususları; ulusal çıkarlar ve güvenlik, insani boyut, halkların kendi iradeleri doğrultusunda geleceği belirleme hakkına saygı ve bölgesel barışın temini olarak sıraladı.

Bu anlamda 2013 yılının çok parlak geçmediğini kaydeden Davutoğlu, 2011'de Arap halklarının devrimsel heyecanının ivme kazandığını, 2012'de pek çok ülkede geçici yönetimler oluştuğunu hatırlatarak, 2013'te ise bir durağanlık ve eski statüko yanlılarının geçmişe dönme çabalarının gözlendiğini belirtti.

Suriye'nin bu değişim rüzgarından belki de en olumsuz etkilenen ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, Suriye halkının daha fazla özgürlük için barışçıl gösterilere başladığını, ancak Beşşar Esed yönetiminin saldırılarla karşılık vererek, kendi halkına karşı kıyım yaptığını söyledi.

Türkiye'nin Suriye politikasına değinen Bakan Davutoğlu, ilk dönemde Suriye yönetimiyle yürütülen angajmanın yanı sıra, bölgesel ve küresel angajmanlar kapsamında gösterilen çabaları anlattı. Cenevre süreçleri için de katkıda bulunduklarını aktaran Davutoğlu, "Cenevre-2 toplantısının gerçekleşebilmesi için bütün taraflarla görüşerek, bunun mümkünse Aralık ayında, değilse en geç Ocak ayında gerçekleşmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Ülkedeki insani duruma da dikkati çeken Davutoğlu, "İnsani boyut bağlamında Türkiye, Suriye'ye herhangi bir dönemde, herhangi bir ülkenin, herhangi bir krizde yapabileceği katkıyı çok çok aşan büyük bir insani tepki gösterdi. Suriye halkının insani dramını bir anlamda hafifletebilmek için 2 milyar dolara ulaşan yardımlar yaptık" diye konuştu.

Şu anda 2 milyon Suriyeli?nin yurtdışında mülteci konumunda olduğunu, 7 milyon kişinin yerlerinden edildiğini, 5 milyon insanın ise acil gıda, su ve ilaç ihtiyacı olduğunun altını çizen Davutoğlu, uluslararası toplumun yeterli ve etkin faaliyeti yürütmediğini, Suriye rejiminin de işbirliği yapmadığını söyledi.

Davutoğlu, "Suriye'deki gelişmelerin Irak ve Lübnan'da mezhep çatışmasına yol açmaması için de yoğun gayret içindeyiz" dedi.

Afrika'ya yönelik açılım konusunda da bilgi veren Davutoğlu, bölgedeki büyükelçilik sayısının 35'e çıktığını ve dış ticaretin 23 milyar dolara yükseldiğini belirterek, "2023 hedefimiz Afrika'da 100 milyar dolara ulaşmak" diye konuştu.

Asya- Pasifik açılımı konusunda da Davutoğlu, bölgede yoğun ikili ilişkiler geliştirdiklerini vurgulayarak, son olarak Brunei, Sri Lanka, Myanmar ve Kamboçya'da 4 yeni büyükelçilik açıldığını anımsattı. Barış süreçleri bağlamında Afganistan, Myanmar ve Filipinler'de iç barış ve uzlaşı süreçlerine katkıda bulunduklarını aktaran Davutoğlu, geçen hafta, Arakan'daki sorunları yerinde dinlemek üzere Myanmar'ı ikinci kez ziyaret ettiğini söyledi.

Davutoğlu, Latin Amerika ve Karayipler bölgesine ilişkin olarak da Türkiye'nin burada 6 yeni büyükelçilik açtığını, tüm Latin Amerika örgütlerine gözlemci ya da diyalog ortağı olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin uluslararası platformlardaki etkinliğinin arttığını da vurgulayan Davutoğlu, 2015-2016 dönemi BM Güvenlik Konseyi üyeliği için yoğun bir kampanya yürütüldüğüne, öte yandan, İstanbul'un bir BM merkezi olması için anlaşma imzalandığına işaret etti.

Türkiye'nin, 2015'te G-20 Zirvesi, 2016'da Dünya Enerji Kongresi, 2017'de ise Dünya Petrol Zirvesi'nde ev sahipliği yapacağını, 2016'da İslami İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanlığını ilk defa üstleneceğini kaydeden Davutoğlu, "Bölgesel ve küresel örgütlere üyelik bağlamında, Türkiye'nin üye, gözlemci, diyalog ortağı olmadığı hiçbir bölgesel ve uluslararası örgüt kalmayacak" diye konuştu.

Türkiye'nin, yurtdışı temsilcilik sayısını 163'ten 221?e, büyükelçilik sayısını ise 94'ten 129?a yükselterek dünyada en fazla temsil edilen 7. ülke konumuna geldiğini belirten Davutoğlu, "'Türkiye yalnızlaştı mı?' diye bazı sorular açmak isteyenlere önümüzdeki en güzel cevap budur" ifadesini kullandı.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***