2010-03-24 - 14:21
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga başkanlığında toplanan TBMM Çevre Komisyonu, ''Tali komisyon'' olarak Kara Avcılığı Kanununda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısını görüştü.
AK Parti Yozgat Milletvekili Osman Coşkun, her
doğan ve evlenen kişi için 10'ar tane ağaç dikilmesini önerdi. Çevre ve Orman
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahir Küçük de geçen yıl Ankara'da doğan 70 bin
bebek için fidan dikildiğini, uygulamayı diğer illere de yaymayı düşündüklerini
söyledi.
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga başkanlığında toplanan TBMM
Çevre Komisyonu, ''Tali komisyon'' olarak Kara Avcılığı Kanununda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısını görüştü.
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Küçük, tasarının 4 önemli
kanunda değişiklik yaptığını söyledi. Küçük, Kara Avcılığı Kanunu, Orman Kanunu,
Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat Kanunu, Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapan tasarının, 30'un üzerinde maddede
değişiklik öngördüğünü belirtti.
Küçük, tasarıyla, uygulamadaki sıkıntıları ortadan kaldırmayı, mevzuatı
günün değişen şartlarına göre güncelleştirmeyi, kanunlar arasındaki farklılıkları
gidermeyi amaçladıklarını vurguladı.
Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Başkanı İsmet Kasapoğlu, tasarıdaki
madencilik sektörüne yönelik düzenlemelerle ilgili endişelerini dile getirdi.
Kasapoğlu, tasarıda, ruhsat vermeyle ilgili ''verilebilir'' ibaresinin
belirsizliğe yol açtığını ifade etti. Kasapoğlu, tasarının mevcut haliyle
yasalaşması halinde, ülke madenlerinin yasaklanması anlamına geleceğini, bunun da
Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Kasapoğlu, madenciliğe tahsis edilen orman
alanlarının 10 binde 9 olduğunu kaydetti.
Bunun üzerine söz alan Orman Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşaviri Harika
Ardor, tasarıda, ''Devlet ormanları sınırları içinde maden aranması ve
işletilmesiyle, madencilik faaliyeti için zorunlu olan; tesis, yol, enerji, su,
haberleşme ve altyapı tesislerine, bedeli alınarak, Çevre ve Orman Bakanlığınca
ruhsat süresini geçmemek üzere izin verilebilir'' ibaresinin değiştirileceğini
söyledi. Ardor, ibarenin, ''Temdit dahil, ruhsat süresini geçmemek üzere Çevre ve
Orman Bakanlığınca izin verilir'' şeklinde değiştirilmesinin öngörüldüğünü
bildirdi.
Ardor, yapmak istedikleri değişiklikle, devlet ormanları sınırları
içindeki gen koruma alanları, orman içi dinlenme yerleri, nadir ekosistemlerin
bulunduğu alanlar gibi belirtilen yerlerde maden aranması ve işletilmesi için
maden ruhsatı verilmesinin bakanlığın iznine bağlanacağını belirtti.
Ardor, ayrıca madencilik faaliyetleri sonucu doğal yapısı bozulan orman
alanlarının, rehabilite edilmesine yönelik bir değişikliği de gündeme
getireceklerini dile getirdi.
AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, hangi sahalarda maden
aranmayacağının, tüm kurumların görüşleri alınarak belirlenmesi gerektiğini
söyledi. Öztürk, taş ocaklarıyla, stratejik madenciliğin ayırt edilmesi
önerisinde bulundu.
AK Parti Yozgat Milletvekili Osman Coşkun, Almanya'da Hitler'in, kamu
arazilerini, ''Ağaçlandırma yapın, sonra bunun ticaretini yapabilirsiniz''
diyerek halka verdiğini, bunun üzerine Almanya'nın baştan aşağı orman haline
geldiğini söyledi.
Coşkun, Türkiye'de de kamuya ait arazilerin bu şekilde ''Orman yapın,
sonra satabilirsiniz, ticaretini yapabilirsiniz'' şeklinde verilmesi halinde
ormanların artıp artmayacağını sordu. Coşkun, kişilerin evlenebilmeleri için, her
doğan çocuk için 10'ar ağaç dikilmesi halinde, yurt dışında olduğu gibi bir
şehirden başka bir şehre orman içinde gidilebileceğini anlattı. Coşkun,
Anadolu'da bakacak ağaç bulamadıklarını ifade ederek, ''Böyle bir çalışma
yapılabilir mi?'' sorusunu yöneltti.
Müsteşar Yardımcısı Küçük, 2008'de, 5 yıl süreyle ağaçlandırma
seferberliği ilan ettiklerine işaret ederek, fidanlıkların sayısını
artırdıklarını belirtti. Küçük, 5 yılın sonunda Trakya büyüklüğünde bir alanı
ağaçlandırmış olacaklarını vurgulayarak, çoğu ülkede orman alanı azalırken,
Türkiye'de arttığını kaydetti.
Küçük, geçen yıl Ankara'da 70 bin bebeğin doğduğunu ve her biri için
fidan diktiklerini dile getirerek, bunun diğer şehirlere de yaygınlaştırmayı
istediklerini söyledi.
Çevre Komisyonu, görüşmelerin ardından, tasarıyı tali komisyon olarak
benimsedi.
Tasarıya göre, av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu
alanlarda ticari amaçlı olmayan fotoğraf ve film çekimi turlarıyla, eko-turizm
faaliyetleri yapılabilecek.
Atmaca ve eğitilmiş diğer hayvanlarla av yapanların ''Avcılık Belgesi''
alması için ''Silah taşıma ehliyetine sahip olmaları aranmayacak. Belgeyi, 18
yaşını dolduran, avcılık ve av yaban hayatıyla ilgili eğitim alan, yapılan
sınavlarda başarılı olanlar alabilecek.
Tasarı, Merkez Av Komisyonunun yapısında da değişiklik yapıyor.
Komisyonda, Bakan veya Müsteşar yer almayacak, üye sayısı 21'den 25'e çıkacak.
Komisyonda, ayrıca Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yerine, Emniyet Genel
Müdürlüğünden, örnek veya özel avlak işletmecileri temsilcileri de bulunacak.
İl av komisyonlarının üye sayısı da 11'den 13'e çıkarılacak.
Yaban hayatı alanlarına kedi, köpek gibi evcil hayvanlar
bırakılamayacak.
Uluslararası sözleşmelerle ticareti yasaklanan, korunan veya avlanmasına
izin verilen yaban hayvanlarının, yabancı turistler tarafından izinsiz avlanması
yasa dışı ihracat teşebbüsü olarak kabul edilecek ve 6 aydan 2 yıla kadar hapisle
5 bin güne kadar adli parası cezası verilecek.
Uluslararası sözleşmelerle ticaretine düzenleme getirilen, ticareti
Bakanlıkça kısmen veya tamamen yasaklanan ve izinsiz olarak yurt dışından
getirilen yaban hayvanlarının canlı, cansız olarak ve bunların et, yumurta, deri,
post, boynuz ve benzeri parçalarıyla, bunların türevlerinin satın alınması,
satılması ve bulundurulması yasa dışı ithalat olarak kabul edilecek ve 2 yıldan 6
yıla kadar hapisle 6 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
Başkasına ait ruhsatlı yivsiz av tüfeğini avda kullananlarla, ruhsatsız
yivsiz av tüfeğini avda kullananların tüfeklerine el konulacak. Bu kişilere idari
para cezası kesilecek.
Yasak avlanmayı ihbar edenlere, kabahatte kullanılan araç ve gereçlere el
koyanlarla, fiili gerçekleştirenleri yakalayanlara ikramiye ödenecek.
Devlet ormanları içindeki örnek avlaklarda, yaban hayvanlarının tabii
olarak üretimi ve avlandırılması için gerçek ve tüzel kişilere izin
verilebilecek. İzin süresi 10 yıla kadar, memeli türler için ise 29 yıla kadar
olabilecek.
Tasarının yasalaşıp yürürlüğe gireceği tarihten önce ellerinde av ve
yaban hayvanlarıyla, bunlardan elde edilen parça ve türevleri bulunanlara, 1 yıl
içerisinde başvurmaları halinde bulundurma belgesi verilecek.
Daha önce vize edilen avcılık belgeleri, bir sonraki mali yılbaşına kadar
geçerli olacak.
Devlet ormanları sınırları içinde maden aranması ve işletilmesiyle,
madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve alt yapı
tesislerinin kurulmasına, ruhsat süresini geçmemek üzere Çevre ve Orman Bakanlığı
izin verebilecek.
Devletçe baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu maksatlı
kullanılan her türlü yapı ham maddesi üretimi için yapılacak madencilik
faaliyetleriyle zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak.
Madencilik faaliyetleri sonucunda doğal yapısı bozulan alanların inşaat,
yıkıntı ve hafriyat atıklarıyla doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale
getirilmesi amacıyla mücavir alanlarda büyükşehir belediyelerine ve il
belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilecek.
Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atıksu, petrol, doğalgaz,
altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak
hayvanları barınağı ve mezarlıkların; devlete ait sağlık, eğitim ve spor
tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın devlet ormanları
üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret bulunması halinde,
gerçek ve tüzel kişilere bedeli karşılığında Çevre ve Orman Bakanlığınca izin
verilebilecek.
Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı amacıyla verilen
izinlere konu tesislerin asli üniteleri dışındaki bölümlerinin, diğer izinlerde
ise izin verilen tesislerin tamamının veya bir bölümünün kiralanmasına veya
özelleştirme ya da yap-işlet-devret modeli uygulamaları kapsamında işletme
hakkının devredilmesine müsaade edilebilecek.
Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü, sellerin ve taşkınların
kontrol altına alınması, heyelanların ve çığların önlenmesi amacıyla dere, çay ve
ırmakların su toplama havzalarında çalışmalar yapacak. Genel Müdürlük,
çölleşmeyle de mücadele edecek.
Orman Genel Müdürlüğü bünyesindeki Orman Koruma ve Yangınla Mücadele
Dairesi Başkanlığı yerine, Orman Koruma Dairesi Başkanlığı ve Orman Yangınlarıyla
Mücadele Daire Başkanlığı adı altında 2 daire oluşturulacak. (14:21)
doğan ve evlenen kişi için 10'ar tane ağaç dikilmesini önerdi. Çevre ve Orman
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahir Küçük de geçen yıl Ankara'da doğan 70 bin
bebek için fidan dikildiğini, uygulamayı diğer illere de yaymayı düşündüklerini
söyledi.
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga başkanlığında toplanan TBMM
Çevre Komisyonu, ''Tali komisyon'' olarak Kara Avcılığı Kanununda ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısını görüştü.
Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Küçük, tasarının 4 önemli
kanunda değişiklik yaptığını söyledi. Küçük, Kara Avcılığı Kanunu, Orman Kanunu,
Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat Kanunu, Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanunda değişiklik yapan tasarının, 30'un üzerinde maddede
değişiklik öngördüğünü belirtti.
Küçük, tasarıyla, uygulamadaki sıkıntıları ortadan kaldırmayı, mevzuatı
günün değişen şartlarına göre güncelleştirmeyi, kanunlar arasındaki farklılıkları
gidermeyi amaçladıklarını vurguladı.
Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Başkanı İsmet Kasapoğlu, tasarıdaki
madencilik sektörüne yönelik düzenlemelerle ilgili endişelerini dile getirdi.
Kasapoğlu, tasarıda, ruhsat vermeyle ilgili ''verilebilir'' ibaresinin
belirsizliğe yol açtığını ifade etti. Kasapoğlu, tasarının mevcut haliyle
yasalaşması halinde, ülke madenlerinin yasaklanması anlamına geleceğini, bunun da
Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Kasapoğlu, madenciliğe tahsis edilen orman
alanlarının 10 binde 9 olduğunu kaydetti.
Bunun üzerine söz alan Orman Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşaviri Harika
Ardor, tasarıda, ''Devlet ormanları sınırları içinde maden aranması ve
işletilmesiyle, madencilik faaliyeti için zorunlu olan; tesis, yol, enerji, su,
haberleşme ve altyapı tesislerine, bedeli alınarak, Çevre ve Orman Bakanlığınca
ruhsat süresini geçmemek üzere izin verilebilir'' ibaresinin değiştirileceğini
söyledi. Ardor, ibarenin, ''Temdit dahil, ruhsat süresini geçmemek üzere Çevre ve
Orman Bakanlığınca izin verilir'' şeklinde değiştirilmesinin öngörüldüğünü
bildirdi.
Ardor, yapmak istedikleri değişiklikle, devlet ormanları sınırları
içindeki gen koruma alanları, orman içi dinlenme yerleri, nadir ekosistemlerin
bulunduğu alanlar gibi belirtilen yerlerde maden aranması ve işletilmesi için
maden ruhsatı verilmesinin bakanlığın iznine bağlanacağını belirtti.
Ardor, ayrıca madencilik faaliyetleri sonucu doğal yapısı bozulan orman
alanlarının, rehabilite edilmesine yönelik bir değişikliği de gündeme
getireceklerini dile getirdi.
AK Parti Hatay Milletvekili Mustafa Öztürk, hangi sahalarda maden
aranmayacağının, tüm kurumların görüşleri alınarak belirlenmesi gerektiğini
söyledi. Öztürk, taş ocaklarıyla, stratejik madenciliğin ayırt edilmesi
önerisinde bulundu.
AK Parti Yozgat Milletvekili Osman Coşkun, Almanya'da Hitler'in, kamu
arazilerini, ''Ağaçlandırma yapın, sonra bunun ticaretini yapabilirsiniz''
diyerek halka verdiğini, bunun üzerine Almanya'nın baştan aşağı orman haline
geldiğini söyledi.
Coşkun, Türkiye'de de kamuya ait arazilerin bu şekilde ''Orman yapın,
sonra satabilirsiniz, ticaretini yapabilirsiniz'' şeklinde verilmesi halinde
ormanların artıp artmayacağını sordu. Coşkun, kişilerin evlenebilmeleri için, her
doğan çocuk için 10'ar ağaç dikilmesi halinde, yurt dışında olduğu gibi bir
şehirden başka bir şehre orman içinde gidilebileceğini anlattı. Coşkun,
Anadolu'da bakacak ağaç bulamadıklarını ifade ederek, ''Böyle bir çalışma
yapılabilir mi?'' sorusunu yöneltti.
Müsteşar Yardımcısı Küçük, 2008'de, 5 yıl süreyle ağaçlandırma
seferberliği ilan ettiklerine işaret ederek, fidanlıkların sayısını
artırdıklarını belirtti. Küçük, 5 yılın sonunda Trakya büyüklüğünde bir alanı
ağaçlandırmış olacaklarını vurgulayarak, çoğu ülkede orman alanı azalırken,
Türkiye'de arttığını kaydetti.
Küçük, geçen yıl Ankara'da 70 bin bebeğin doğduğunu ve her biri için
fidan diktiklerini dile getirerek, bunun diğer şehirlere de yaygınlaştırmayı
istediklerini söyledi.
Çevre Komisyonu, görüşmelerin ardından, tasarıyı tali komisyon olarak
benimsedi.
Tasarıya göre, av ve yaban hayvanlarının ve yaban hayatının korunduğu
alanlarda ticari amaçlı olmayan fotoğraf ve film çekimi turlarıyla, eko-turizm
faaliyetleri yapılabilecek.
Atmaca ve eğitilmiş diğer hayvanlarla av yapanların ''Avcılık Belgesi''
alması için ''Silah taşıma ehliyetine sahip olmaları aranmayacak. Belgeyi, 18
yaşını dolduran, avcılık ve av yaban hayatıyla ilgili eğitim alan, yapılan
sınavlarda başarılı olanlar alabilecek.
Tasarı, Merkez Av Komisyonunun yapısında da değişiklik yapıyor.
Komisyonda, Bakan veya Müsteşar yer almayacak, üye sayısı 21'den 25'e çıkacak.
Komisyonda, ayrıca Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yerine, Emniyet Genel
Müdürlüğünden, örnek veya özel avlak işletmecileri temsilcileri de bulunacak.
İl av komisyonlarının üye sayısı da 11'den 13'e çıkarılacak.
Yaban hayatı alanlarına kedi, köpek gibi evcil hayvanlar
bırakılamayacak.
Uluslararası sözleşmelerle ticareti yasaklanan, korunan veya avlanmasına
izin verilen yaban hayvanlarının, yabancı turistler tarafından izinsiz avlanması
yasa dışı ihracat teşebbüsü olarak kabul edilecek ve 6 aydan 2 yıla kadar hapisle
5 bin güne kadar adli parası cezası verilecek.
Uluslararası sözleşmelerle ticaretine düzenleme getirilen, ticareti
Bakanlıkça kısmen veya tamamen yasaklanan ve izinsiz olarak yurt dışından
getirilen yaban hayvanlarının canlı, cansız olarak ve bunların et, yumurta, deri,
post, boynuz ve benzeri parçalarıyla, bunların türevlerinin satın alınması,
satılması ve bulundurulması yasa dışı ithalat olarak kabul edilecek ve 2 yıldan 6
yıla kadar hapisle 6 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
Başkasına ait ruhsatlı yivsiz av tüfeğini avda kullananlarla, ruhsatsız
yivsiz av tüfeğini avda kullananların tüfeklerine el konulacak. Bu kişilere idari
para cezası kesilecek.
Yasak avlanmayı ihbar edenlere, kabahatte kullanılan araç ve gereçlere el
koyanlarla, fiili gerçekleştirenleri yakalayanlara ikramiye ödenecek.
Devlet ormanları içindeki örnek avlaklarda, yaban hayvanlarının tabii
olarak üretimi ve avlandırılması için gerçek ve tüzel kişilere izin
verilebilecek. İzin süresi 10 yıla kadar, memeli türler için ise 29 yıla kadar
olabilecek.
Tasarının yasalaşıp yürürlüğe gireceği tarihten önce ellerinde av ve
yaban hayvanlarıyla, bunlardan elde edilen parça ve türevleri bulunanlara, 1 yıl
içerisinde başvurmaları halinde bulundurma belgesi verilecek.
Daha önce vize edilen avcılık belgeleri, bir sonraki mali yılbaşına kadar
geçerli olacak.
Devlet ormanları sınırları içinde maden aranması ve işletilmesiyle,
madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve alt yapı
tesislerinin kurulmasına, ruhsat süresini geçmemek üzere Çevre ve Orman Bakanlığı
izin verebilecek.
Devletçe baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu maksatlı
kullanılan her türlü yapı ham maddesi üretimi için yapılacak madencilik
faaliyetleriyle zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak.
Madencilik faaliyetleri sonucunda doğal yapısı bozulan alanların inşaat,
yıkıntı ve hafriyat atıklarıyla doldurularak ağaçlandırmaya hazır hale
getirilmesi amacıyla mücavir alanlarda büyükşehir belediyelerine ve il
belediyelerine bedeli karşılığında izin verilebilecek.
Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atıksu, petrol, doğalgaz,
altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak
hayvanları barınağı ve mezarlıkların; devlete ait sağlık, eğitim ve spor
tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın devlet ormanları
üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret bulunması halinde,
gerçek ve tüzel kişilere bedeli karşılığında Çevre ve Orman Bakanlığınca izin
verilebilecek.
Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesisi yapımı amacıyla verilen
izinlere konu tesislerin asli üniteleri dışındaki bölümlerinin, diğer izinlerde
ise izin verilen tesislerin tamamının veya bir bölümünün kiralanmasına veya
özelleştirme ya da yap-işlet-devret modeli uygulamaları kapsamında işletme
hakkının devredilmesine müsaade edilebilecek.
Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü, sellerin ve taşkınların
kontrol altına alınması, heyelanların ve çığların önlenmesi amacıyla dere, çay ve
ırmakların su toplama havzalarında çalışmalar yapacak. Genel Müdürlük,
çölleşmeyle de mücadele edecek.
Orman Genel Müdürlüğü bünyesindeki Orman Koruma ve Yangınla Mücadele
Dairesi Başkanlığı yerine, Orman Koruma Dairesi Başkanlığı ve Orman Yangınlarıyla
Mücadele Daire Başkanlığı adı altında 2 daire oluşturulacak. (14:21)
