
2009-01-28 - 15:50
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, Filistin sorununa değinirken, MHP'nin adını anmadan, ''kendi üslup
kırıntısından menkul bir şekilde sıfat yapıştırdığını'' ileri sürdü.
Vural, Başbakanın konuşmasında, ''Öldürülen masum çocuk, kadın ve
insanlara sadece seyirci kalmak, olayları kınamayla geçiştirmek doğrudur.
Bazılarına göre mümkündür, ama kusura bakmasınlar AK Parti'de bu mümkün
değildir'' ifadesini kullandığını hatırlatarak, '''Sayın Başbakan, siz
kınamaktan, ağlamaktan başka ne yaptınız? Başbakanlık duvarlarını Yahudi ağlama
duvarına çevirdiniz? Bu milletin bilmediği ne tepkiyi gösterdiniz? Irak'ta 1,5
milyon insan ölürken ne yaptınız?'' diye sordu.
Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın ''suçluluk kompleksiyle''
Filistinli'lerle ilgili bir tavır ortaya koyduğunu iddia ederek, Başbakan
Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Ankara'da yaptığı görüşmeye
değindi.
Başbakanın, Olmert ile Gazze konusunu görüşmediğini söylediğini, ancak
Başbakanlık ile İsrail'in Ankara Büyükelçisinin yaptığı açıklamalarda, Gazze'deki
durumun görüşüldüğünün açıklandığını öne süren Vural, şöyle devam etti:
''Kim yalan söylüyor? MHP ve Genel Başkanının üslubunda, yalan söylemek
yoktur. Doğruları yüzüne karşı söylemek vardır. Göründüğümüz gibi oluruz,
olduğumuz gibi görünürüz. Sizin gibi değiliz biz. MHP'ye 'yalan söylüyorsunuz'
demek, Başbakanın aynaya bakarak söylediği bir sözdür. Bunu kendisine iade
ediyoruz. Mızrak çuvala sığmıyor. Sayın Başbakan, milletin oylarıyla seçilmiş
muhalefete laf atacağına, İsrail Büyükelçisi ile görüşsün. Sayın Başbakanı
doğruları paylaşmaya davet ediyoruz. Sayın Başbakan'ın, MHP Genel Başkanı
hakkında 'yalan söylüyorsunuz' ifadesini, üslup kırıntısının bir kalıntısı olarak
görüyorum. Askerlerimizin başına çuval geçirilirken gıkı çıkmayan birisi,
yabancılar karşısında süklüm büklüm duran, milletimize karşı horozlanan birisine
yakıştırılacak tek bir sıfat vardır; güdük kaldınız.''
Başbakan Erdoğan'ın, grup toplantısında medya pazarlamasına girdiğini,
ancak onu ''takanın'' da bulunmadığını, ifade eden Vural, ''Başbakan 'boykot
uygulayın' diyor ama tirajları artıyor, bu ibret olmadı. Sen kimsin, millet niye
seni dinlesin? Kral mısın? Vatandaş neyi okuyacağını bilmiyor mu, vatandaş senin
kuyruğun mu? Sen kendine bak'' diye konuştu.
Vural, Başbakan Erdoğan'ın bütün konuşmalarının ''yalan rüzgarı''
olduğunu ileri sürerek, ''Başbakan, 'Kriz teğet geçti' diyor, ama vatandaş
işyerini kapatıyor. İşsizler ordusuna yığınlar katılıyor. Sayın Başbakan,
Bilderberg'te, Davos'ta dünya patronlarıyla toplantı yapıyor. Başbakanın
ifadeleri ile fikri arasında ciddi bir çelişki var. Fikir ve zikir firarisi
konumunda olan Başbakanın, 'yalan söylüyorsunuz' ifadesini çok talihsiz ve
seviyesiz yaklaşım tarzı olarak görüyoruz'' dedi.
-ETİK KURULUNUN KARARI
Etik Kurulunun MHP'nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı hakkında
verdiği kararı da eleştiren Vural, şunları söyledi:
''AKP, siyasal gücünü kaybetme telaşı içerisinde yerel seçimler öncesinde
siyasi tezgahlarına ve baskılarına devam ediyor. Etik Kurulunun, Adana Büyükşehir
Belediyesi ile ilgili verdiği karar dikkate alındığı zaman, bu araçları siyasi
amaçla kullandıkları açığa çıktı. Etik Kurulu, siyasi davrandı. Bu karar,
Başbakanın 'temayül yoklaması yapacağız' dedikten sonra, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı buna katılmayacağını ifade etti. Bunun üzerine düzenlenmiş bir
rapordur. 27 Kasım'da temayül yoklaması yapılacağı kararı açıklanıyor. Durak, 1
Aralık'ta bu yoklamaya katılmayacağını ifade ederek istifa ediyor. Kurul
başvuruyu 4 Aralıkta gündeme alıyor. Tesadüf mü bu? Ey Etik Kurulu, Zahid Akman
hakkında neredeydiniz? Moskova'dan yüzükler gelirken neredeydiniz, gemiler
alınırken neredeydiniz? Bu tamamen siyasi amaçlıdır. Etik Kurulu, kamu
görevlilerle ilgili karar veriyor ama bu Hükümetin etiği kalmamış ki... Bütün
AKP'li belediyelerde tutuklanmaların arttığı, arazi, çeteleşmelerin oluştuğu bir
dönemdeyiz. Nedense bu, Etik Kurulu AKP'ye çalışmadı.''
Erdoğan'ın, Filistin sorununa değinirken, MHP'nin adını anmadan, ''kendi üslup
kırıntısından menkul bir şekilde sıfat yapıştırdığını'' ileri sürdü.
Vural, Başbakanın konuşmasında, ''Öldürülen masum çocuk, kadın ve
insanlara sadece seyirci kalmak, olayları kınamayla geçiştirmek doğrudur.
Bazılarına göre mümkündür, ama kusura bakmasınlar AK Parti'de bu mümkün
değildir'' ifadesini kullandığını hatırlatarak, '''Sayın Başbakan, siz
kınamaktan, ağlamaktan başka ne yaptınız? Başbakanlık duvarlarını Yahudi ağlama
duvarına çevirdiniz? Bu milletin bilmediği ne tepkiyi gösterdiniz? Irak'ta 1,5
milyon insan ölürken ne yaptınız?'' diye sordu.
Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın ''suçluluk kompleksiyle''
Filistinli'lerle ilgili bir tavır ortaya koyduğunu iddia ederek, Başbakan
Erdoğan'ın İsrail Başbakanı Ehud Olmert ile Ankara'da yaptığı görüşmeye
değindi.
Başbakanın, Olmert ile Gazze konusunu görüşmediğini söylediğini, ancak
Başbakanlık ile İsrail'in Ankara Büyükelçisinin yaptığı açıklamalarda, Gazze'deki
durumun görüşüldüğünün açıklandığını öne süren Vural, şöyle devam etti:
''Kim yalan söylüyor? MHP ve Genel Başkanının üslubunda, yalan söylemek
yoktur. Doğruları yüzüne karşı söylemek vardır. Göründüğümüz gibi oluruz,
olduğumuz gibi görünürüz. Sizin gibi değiliz biz. MHP'ye 'yalan söylüyorsunuz'
demek, Başbakanın aynaya bakarak söylediği bir sözdür. Bunu kendisine iade
ediyoruz. Mızrak çuvala sığmıyor. Sayın Başbakan, milletin oylarıyla seçilmiş
muhalefete laf atacağına, İsrail Büyükelçisi ile görüşsün. Sayın Başbakanı
doğruları paylaşmaya davet ediyoruz. Sayın Başbakan'ın, MHP Genel Başkanı
hakkında 'yalan söylüyorsunuz' ifadesini, üslup kırıntısının bir kalıntısı olarak
görüyorum. Askerlerimizin başına çuval geçirilirken gıkı çıkmayan birisi,
yabancılar karşısında süklüm büklüm duran, milletimize karşı horozlanan birisine
yakıştırılacak tek bir sıfat vardır; güdük kaldınız.''
Başbakan Erdoğan'ın, grup toplantısında medya pazarlamasına girdiğini,
ancak onu ''takanın'' da bulunmadığını, ifade eden Vural, ''Başbakan 'boykot
uygulayın' diyor ama tirajları artıyor, bu ibret olmadı. Sen kimsin, millet niye
seni dinlesin? Kral mısın? Vatandaş neyi okuyacağını bilmiyor mu, vatandaş senin
kuyruğun mu? Sen kendine bak'' diye konuştu.
Vural, Başbakan Erdoğan'ın bütün konuşmalarının ''yalan rüzgarı''
olduğunu ileri sürerek, ''Başbakan, 'Kriz teğet geçti' diyor, ama vatandaş
işyerini kapatıyor. İşsizler ordusuna yığınlar katılıyor. Sayın Başbakan,
Bilderberg'te, Davos'ta dünya patronlarıyla toplantı yapıyor. Başbakanın
ifadeleri ile fikri arasında ciddi bir çelişki var. Fikir ve zikir firarisi
konumunda olan Başbakanın, 'yalan söylüyorsunuz' ifadesini çok talihsiz ve
seviyesiz yaklaşım tarzı olarak görüyoruz'' dedi.
-ETİK KURULUNUN KARARI
Etik Kurulunun MHP'nin Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı hakkında
verdiği kararı da eleştiren Vural, şunları söyledi:
''AKP, siyasal gücünü kaybetme telaşı içerisinde yerel seçimler öncesinde
siyasi tezgahlarına ve baskılarına devam ediyor. Etik Kurulunun, Adana Büyükşehir
Belediyesi ile ilgili verdiği karar dikkate alındığı zaman, bu araçları siyasi
amaçla kullandıkları açığa çıktı. Etik Kurulu, siyasi davrandı. Bu karar,
Başbakanın 'temayül yoklaması yapacağız' dedikten sonra, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı buna katılmayacağını ifade etti. Bunun üzerine düzenlenmiş bir
rapordur. 27 Kasım'da temayül yoklaması yapılacağı kararı açıklanıyor. Durak, 1
Aralık'ta bu yoklamaya katılmayacağını ifade ederek istifa ediyor. Kurul
başvuruyu 4 Aralıkta gündeme alıyor. Tesadüf mü bu? Ey Etik Kurulu, Zahid Akman
hakkında neredeydiniz? Moskova'dan yüzükler gelirken neredeydiniz, gemiler
alınırken neredeydiniz? Bu tamamen siyasi amaçlıdır. Etik Kurulu, kamu
görevlilerle ilgili karar veriyor ama bu Hükümetin etiği kalmamış ki... Bütün
AKP'li belediyelerde tutuklanmaların arttığı, arazi, çeteleşmelerin oluştuğu bir
dönemdeyiz. Nedense bu, Etik Kurulu AKP'ye çalışmadı.''