
2008-11-17 - 18:00
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayi Müsteşarlığının 2009 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma
Sanayi Müsteşarlığının 2009 yılı bütçeleri kabul edildi.
Milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Gönül, mübadeleye
ilişkin sözleriyle ilgili açıklamada bulundu. Brüksel'de düzenlenen Avrupa
Birliği (AB) savunma bakanları toplantısına katıldığını, Türkiye
Büyükelçiliğindeki Atatürk'ü anma töreninde bir konuşma yaptığını anlatan Gönül,
bir devlet kurulurken, iki hususun önem taşıdığını, bunlardan birinin ''milletin
teşekkülü ve ihyası'' diğerinin de ''ekonominin ihyası'' olduğunu söyledi. Gönül,
şöyle konuştu:
''Atatürk'ün bu manada ne kadar dirayetle hareket ettiğini anlatmak
üzere, İzmir Kongresini, kapitülasyonların kaldırılmasıyla kazandığımız ekonomik
hususu anlattım. Sonra da Osmanlı'nın dayandığı milletler sistemini, Osmanlı bir
imparatorluktu veya cihan devletiydi, milletler sistemi değişik ıslahatlar
yapılmasına rağmen toparlanamadı. Neden? Çünkü Fransız ihtilalinin getirdiği
milliyetçilik hareketleri vardı. Atatürk'ün yaptığı Cumhuriyeti kurmak ve bunun
yanında 'nation bulding' olarak gerekli tedbirleri almaktı. 'Mübadelede bunlardan
biridir' diye söyledik.
Şimdi mübadele, belki bugünün çok gerisinde kalmış ama yapılan ve
şükranla bahsedilen iyilikler söylenirken, 'Şu mahsurlu tarafları da oldu' demek
bana düşmez. Ama bilinmesi gereken, bu ülkede biz kimseyi zorla dışarı
göndermedik. Nasıl oldu? Daha Cumhuriyet kurulmadan, 30-31 Ocak 1923'de
Yunanlılarla mübadele anlaşması yapıldı. Bu, Cemiyeti Akvam'ın nezareti altında
yürütüldü. 4 Yunanlı, 4 Türk, 3 de Cemiyeti Akvam temsilcisi vardı. Tahminlere
göre, '1,5 milyon biz gönderdik. 500 bin de biz aldık.' Elbette üzüntüler oldu,
başka şeyler oldu ama bir vakayı tespitten ibarettir bu. Yoksa kimsenin zorla bir
yere götürüleceği yoktur. Nitekim yanlış aktarılınca, oradaki arkadaşlar
anlayamadı bunu, belki de başka kasıtları vardı.''
-''AZINLIKLAR ZENGİNLİĞİMİZDİR''-
Brüksel dönüşü İstanbul'da havaalanında bir basın toplantısı yaparak
konuya açıklama getirdiğini anlatan Gönül, şöyle konuştu:
''(Tarihteki bir olayın anlatılmasından ibarettir. Bugünle ilgisi yoktur)
dedim. Osmanlı'da azınlık yoktu, milletler vardı. Milli devlete geçince,
azınlıklar oldu ve bunlar, anlaşmalarla oldu. O, o günde kalan bir olaydır. Ve
azınlıklar, bugün zenginliğimizdir. Elbette vergilerini veriyorlar, askere
gidiyorlar, ihracatımızda önemli yardımları var. Kaldı ki böyle olmasa bile,
hiçbir iş yapmasalar bile, bu insanların ülkede yaşamaya hakları var. Yani 'Biz
müsamaha ediyoruz da burada yaşıyorlar' değildir, hakları var. Bu ülke üzerinde
hakları var, bu haklarının gereğini biz onlardan istiyoruz, onlar da bizlerden
istiyorlar. Sözlerimi şöyle tamamladım: AB üyesi olmaya çalıştığımız bir zamanda,
yabancı sermayeyi cezbetmeye çalıştığımız bir zamanda, bunları bugünün olayı gibi
anlatmak fevkalade yanlıştır.''
Gönül, açıklamalarının yanlış aktarıldığını belirterek, şunları
kaydetti:
''Mağdurlar için üzüntüden başka diyeceğimiz bir şey yoktur. Konu,
bugünün konusu değildir. Konu, 10 Ocak'ta Atatürk'ün bir milleti meydana
getirirken, öngörülerinin bir şükran duygusu olarak ifadesinden ibarettir.
Brüksel'de yaptığım konuşmamda bakanlığımızın hiçbir katkısı yoktur, tamamen
benim tarafımdan yapılmıştır. Hükümetimizin hiçbir görüşü yoktur. Yani
asacaksanız, beni asacaksınız. Ne yapacaksanız, bana yapacaksınız. Yoksa
kimsenin bir dahli yoktur.''
-PARALI ASKERLİK-
Bedelli askerlikle ilgili sorulara kendisinin ''Gündemimizde yok'',
Genelkurmay Başkanlığının da ''Bugün için mümkün değildir'' diye yanıt verdiğini
anımsatan Gönül, paralı askerlik için yeni kanun çıkarmaya ihtiyaç olmadığını
söyledi. Mevcut kanunda, ''Genelkurmayın ihtiyaç fazlası bildirmesi halinde,
paralı askerliğin tatbikata konulacağına'' yer verildiğini belirten Gönül, bu
nedenle ''Gündemimizde yok'' diye açıklama yaptığını kaydetti. Gönül, ''Çünkü
Genelkurmay, bize 'İhtiyaç fazlası var' diye bildirmiyor. Genelkurmay da 'mümkün
değil' diyor. İhtiyaç fazlası yok. Çünkü 2003 yılında askerlik süreleri kısalttı.
Bu asker mevcudumuzun yüzde 17 azalması manasına geldi. Şimdi Türkiye'nin içinde
bulunduğu stratejik ortamı v.s hesaba katarsanız, bugün için Genelkurmay'dan
böyle bir teklifin gelmesini biz de beklemiyoruz'' diye konuştu.
-GİZLİ HABERLEŞME-
Gönül, ''TSK'da haberleşmede gizlilik sağlanabiliyor mu?'' sorusuna da
''Haberleşmede gizlilik kesin sağlanabiliyor. özeleştirmeyle haberleşme
hatlarının özel şirkete verilmesinden önce, askerimiz tedbirini almıştı. Hem özel
hatlar hem kriptolu haberleşme vasıtasıyla en ileri seviyede gizlilik
sağlanmaktadır'' yanıtını verdi.
-''TAVRIM, TARZIM BELLİ''-
CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin'in, kendisine, ''Bir dindar
cumhurbaşkanı seçiliyor. Ondan önceki cumhurbaşkanları dindar değil miydi?
Atatürk'ten başlayarak, hepsi dindardı. Burada amaç, dinci cumhurbaşkanıysa, ona
bir şey söylemiyorum''şeklindeki sözlerine yanıt verirken de Gönül, ''Dindar
Cumhurbaşkanı'' ifadesinin kendisine ait olmadığını söyledi.
Gönül, sadece bakanların olduğu bir yerde yapılan konuşmaların
çarpıtılarak dışarıya sızdırıldığını ifade ederek, ''Sağolun. Arkadaşlarımız,
bana iltifat ettiler. Herhalde bu iltifatı uygun görmeyen birisinin, beni
yıpratmak için söylediği bir söz olsa diye düşünüyorum'' dedi.
Kamudaki hizmetinin 48 yılı geçtiğini, hep vitrinde olduğunu belirten
Gönül, ''Tavrım, tarzım belli'' diye konuştu.
-EGE'DEKİ DURUM-
Gönül, Türkiye'nin, Ege'deki tutum ve davranışlarında hiçbir değişiklik
olmadığını belirtti.
Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığı sorununda yeni gelişmeler olduğunu ifade
eden Gönül, ''Basına yansıdığı gibi Meis adası güneyinde bugünlerde bir
anlaşmazlık var. 1 fırkateynimiz şuan görevi başındadır'' dedi.
Kıbrıs görüşmelerinin en önemli hususlarından birinin ''garantörlük''
olduğunu belirten Gönül, Türk askerinin adada kalmaya devam edeceğini söyledi.
Anti personel mayınları ihalesinin, ''Bu ihalenin, askerle ve Milli
Savunma Bakanlığı bütçesiyle yapılmasının mümkün olmadığının anlaşılması üzerine,
Maliye Bakanlığına verildiğini'' anlatan Gönül, NATO standartlarında bir mayın
imha fabrikasının hizmete girdiğini belirtti.
Gönül, 2009 yılı bütçesinde döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı
gerekli planlamanın yapıldığını, kurdaki yükselmeye rağmen ek bütçeye ihtiyaç
olmayacağını bildirdi.
Gönül, Savunma Sanayii Destekleme Fonunun dış denetimine ilişkin yasal
düzenleme yapacaklarını belirtti. Savunma Sanayi Müsteşarlığı binasının
bulunmadığını, geçen yıl bina yapımı için bütçeye kaynak konulduğunu, ancak
binanın yapılamadığını anlatan Gönül, bütçesindeki düşüşün bundan kaynaklandığını
söyledi.
Gönül, helikopter, uçak, tank projelerindeki gelinen noktanın,
Türkiye'nin silah sanayinde ulaştığı gelişmeyi gösterdiğini belirtti.
-IRAK'TA HAVA SAHASININ DEVRİ-
Gönül, ABD ile istihbarat paylaşımına ilişkin soruyu yanıtlarken de eski
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'den sonrası, Türkiye'nin 5 Kasım'a kadar sınır
ötesi harekat için dayanağının ''sıcak takip'' olduğunu söyledi. Gönül, ''Şimdi
hiçbir konuda ABD'den izin almaya ihtiyacımız yoktur. Hele hele operasyonlarda
hiç ihtiyacımız yoktur. Ancak başka bir ülkeye giriyorsanız, hava sahası kimin
kontrolündeyse elbette mutabakata ihtiyacınız var. 5 Kasım'da yapılan budur.
Çünkü Irak'ın hava sahasından ABD sorumludur. Şimdi gündemde olan anlaşmaya göre
de bu hava sahasının sorumluluğunun devri, tamamen terkten önceki bir tarihe
alınmıştır'' diye konuştu.
Gönül, subay-astsubay özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin hep
gündemlerinde olduğunu, elden geldiği kadar bir şeyler yapılmaya çalışıldığını
söyledi.
Komisyonda, daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünün bütçelerinin
görüşülmesine başlandı.