-“Bundan sonra bizim için esas mesele, bir daha terör örgütünün asla ve asla faaliyet yapmayacağı şekilde Türkiye topraklarının terörsüz hale getirilmesidir. Türkiye topraklarının dışında, sınır ötesinde de Türkiye'ye düşmanca tutum içerisinde olan hiçbir terör örgütüne müsaade edilmemesidir. Bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz”
-“Terörsüz Türkiye, vatanseverlerin ortak hedefidir. Terörsüz Türkiye, emperyalizme karşı uyanık olanların ortak bir şekilde istediği hedeftir. Buna ulaşacağız Allah'ın izniyle. Hep öyle söylüyorum. Bu sefer mutlaka başaracağız. Bu sefer ya biz başaracağız ya emperyalizm başaracak. Allah'ın izniyle başaracağımıza inanıyoruz ve güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz”
-“Bu topraklarda yaşayan 86 milyon vatandaşımızın her birisi, al bayrağın altında yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıdır, hepsi birbirinin kardeşidir. Bunun için gayretle belli bir noktaya doğru geliyoruz. İnşallah sonuç alacağız”
-“(Terörsüz Türkiye) Bunu istemeyenler olabilir. Bunun olmaması için gayret gösterenler olabilir. Hiç önemli değil. Milletin kahir ekseriyeti bu çalışmalara destek veriyor ve bir an evvel bu işin bitirilmesini arzu ediyor. Bu arzu istikametinde Allah'ın da yardımıyla, milletin de desteğiyle, siyasi akılla bu süreci inşallah aşacağız”
Meclis Başkanı Kurtulmuş, Aksaray Belediyesi Gençlik ve Bilim Merkezi’nde düzenlenen programda, kentin sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Aksaray’da yoğun bir program gerçekleştirdiklerini belirterek, bu programda da kentin nabzını tutan, zihnini oluşturan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir arada bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.
Dünyanın ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin fevkalade karmaşık bir dönemden geçtiğini ve mevcut dünya şartlarının her an değiştiğini dile getiren Kurtulmuş, “Böylesine bir dünyada, Türkiye'nin de bildiği ezberleriyle yoluna devam etmesi mümkün değil. Bu coğrafyada, Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz bu dönemde gerçekten güçlü bir ülke olarak ayakta durmamız lazım.” ifadesini kullandı.
Güçlü bir ülke için toplumsal birlikteliğin en yüksek seviyede olmasını da önemsediklerini belirten Kurtulmuş, “Aramıza başkalarının sokmaya çalıştığı ve bundan sonra da kullanmak için niyet edecekleri farklılıklarımızı da bizim için bir zenginlik alanı haline çevirmemiz lazım. Etnik farklılıklarımızın, mezhep meşrep farklılıklarımızın, siyasi görüş farklılıklarımızın, hayat tarzları farklılıklarımızın ayrıştırma vesilesi olmasına müsaade etmememiz gerekir. Bunun için de milli mefkure etrafında bütünleşerek aynı vatanın evlatları, aynı bayrağın altında bir arada olan insanlar, aynı yurdun, aynı vatanın sahipleri olduğumuzu bilerek bir araya geleceğiz ve her birimiz hangi işi yapıyorsak o işi en iyi şekilde yapacağız. Türkiye'nin bu coğrafyada güçlü, büyük bir ülke olmak mecburiyeti var. Başka türlü ayakta durulmaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin demokrasi standartlarını daha yukarıya çıkartması ve daha güçlü bir demokratik toplum oluşturması mecburiyetinin bulunduğunu söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'de herkesin farklılıklara saygı duyarak yoluna devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin 50 yılının terörle mücadeleyle geçtiğini anımsatan Kurtulmuş, terör dolayısıyla binlerce şehidin verildiğini, on binlerce insanın hayatını kaybettiğini belirtti. Kurtulmuş, terörün ülkeye maliyetini de anımsattı.
Terör örgütlerinin bu coğrafyanın başına bela edildiğini söyleyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu coğrafyada Türkleri, Kürtleri, Arapları, Acemleri, Sünnileri, Şiileri birbirine kim düşürdü? Şöyle son 30 yılı gözünüzün önünden geçirin. Özellikle Irak'ın işgaliyle birlikte başlayan süreçte önce Irak paramparça hale geldi, ardından Suriye 13 yıl bir iç savaşın içerisine sokuldu, değil şehirler mahalleler bölündü. Lübnan, zaten yönetilemez bir hale geldi. Libya aynı şekilde, Afrika ülkeleri aynı şekilde; Yemen bölündü, Sudan bölündü, bütün bölge hallaç pamuğu gibi atıldı. Niçin? Emperyalistler rahat etsinler diye. Yeminle söyleyebilirim ki bu emperyalistler Türk'ü çok seviyorlar da Kürt'ten nefret ediyorlar değiller. Kürt'ü çok seviyorlar da Arap’ı sevmiyor değiller. Sünni'yi severler de Şii'yi sevmez değiller. Vallahi de billahi de bu bölgenin halklarının hepsinden nefret ederler. Zaten Siyonist emperyalizmin ideolojisinde ‘goyim’ diye bir şey var. Yani kendisinden olmayanı insan bile görmüyor. Sizi, beni, kimseyi, dinimize, diyanetimize bakmıyor. Lübnanlı Maruni ile Lübnanlı Şii'yi birbirinden ayırmıyor. Efendim Sosyalist Kürt'le dindar Kürt'ü birbirinden ayırmıyor. Hepsini goyim olarak görüyor. Türk'ü de aynı şekilde insansı bir varlık olarak görüyor. Şimdi akıl, akıldan üstün olmayı gerektirir. Yani emperyalizmin bir aklı varsa, bizim de onlardan daha üstün bir aklımız vardır. Olmak mecburiyetindedir. Biz onların planlarına asla teslim olamayız. Onun için kendi içimizde Türkiye'de bir daha hiçbir terör örgütünün faaliyet gösteremeyecek şekilde terörü sona erdirmek ve terörsüz bir Türkiye'yi inşa etmek mecburiyetimiz var.”
Terörsüz Türkiye hedefinde çok mesafe kat edildiğini dile getiren Kurtulmuş, bu kapsamda TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında da bilgi verdi.
Komisyonda, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, iş dünyası, sendikalardan temsilcilerin, kanaat önderlerinin gelerek görüşlerini ifade ettiklerini aktaran Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şunu söyleyebilirim. 134 kişi söz aldı. Bunların hepsi kayıt altına alındı. Bir tanesi bile ‘Ben Türkiye'de terörün bitmesini istemiyorum, Terörsüz Türkiye'yi istemiyorum’ demedi. Şehit ailelerimiz, onların yakınları başta olmak üzere kim geldiyse ‘Evet, bu iş bitsin, bu işin bitmesiyle birlikte de bu ülkenin milli birliğini, beraberliğini sağlayacak daha kuvvetli adımları hep beraber atalım.’ dediler. Geldiğimiz bu nokta, Türkiye için önemli bir noktadır. Artık ümit ediyorum ki son dönemece geliyoruz. Bundan sonra bizim için esas mesele, bir daha terör örgütünün asla ve asla faaliyet yapmayacağı şekilde Türkiye topraklarının terörsüz hale getirilmesidir. Türkiye topraklarının dışında, sınır ötesinde de Türkiye'ye düşmanca tutum içerisinde olan hiçbir terör örgütüne müsaade edilmemesidir. Bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.”
Kurtulmuş, Türkiye’nin 50 yılını heba eden, 50 yıldır ülkenin ayağına pranga gibi vurulan terör örgütünü, tamamen tasfiye edeceklerini ve Türkiye'de bir daha asla terörün diliyle konuşulmayacağını belirtti.
“Terörün beslendiği yer neresidir? Nefret dilidir. Terörün beslendiği yer ötekileştirmedir.” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu topraklarda yaşayan 86 milyon vatandaşımızın her birisi, al bayrağın altında yaşayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıdır, hepsi birbirinin kardeşidir. Bunun için gayretle belli bir noktaya doğru geliyoruz. İnşallah sonuç alacağız. Bunu istemeyenler olabilir. Bunun olmaması için gayret gösterenler olabilir. Hiç önemli değil. Milletin kahir ekseriyeti bu çalışmalara destek veriyor ve bir an evvel bu işin bitirilmesini arzu ediyor. Bu arzu istikametinde Allah'ın da yardımıyla, milletin de desteğiyle, siyasi akılla bu süreci inşallah aşacağız.”
Türkiye’nin, bu bölgenin en güçlü devleti olarak, bu bölgenin en olgun devlet yapısına sahip olan ülkesi olarak sadece kendisi için değil, bütün coğrafyadaki halklar için birliğin, beraberliğin, kardeşliğin örneği olacak bir çalışmayı ortaya koyduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Ümit ediyorum ki sadece bu bölge için de değil, bütün dünya için çatışma çözümlerinde, yani terörle mücadele konusundaki tecrübelerde ‘Türkiye örneği’ diyeceğimiz bir örnek ortaya konulmuş olacak.” diye konuştu.
Birlik ve beraberlik içerisinde, milli menfaatlerden asla ödün vermeden çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Kurtulmuş, “Bir kere daha açıklıkla, bazılarının dezenformasyonları dolayısıyla söylüyorum. Anayasanın ilk dört maddesinde hiçbir tartışma yapılmaksızın, şimdiye kadar yapılmadı, bundan sonra da yapılmayacak. Yani bir federasyon, ayrı bir bölge, özel bir bölge yapılmaksızın, resmi dilin Türkçenin dışında başka bir dilin olma talebini gündeme getirmeksizin, ülkemizde vatandaşlarımızın arasındaki bütün farklılıklar neyse bunları koruyarak, bunları bir büyüklük, bir birlik vesilesi haline getireceğiz ve inşallah Türkiye'de demokratik standartları yüksek bir ülkenin vatandaşları olarak hep beraber yaşayacağız. Allah yardımcımız olsun. Zor olduğunu biliyorum. İsteyenlerin büyük çoğunluğunu oluşturmakla birlikte, istemeyenlerin de tahrip gücünün zaman zaman ortaya çıkabileceğini biliyorum.” ifadesini kullandı.
Terörsüz Türkiye hedefi başarıya ulaştığı zaman, bu meselenin bir siyaset meselesi olmadığının herkes tarafından görüleceğini dile getiren Kurtulmuş, “Terörsüz Türkiye, vatanseverlerin ortak hedefidir. Terörsüz Türkiye, emperyalizme karşı uyanık olanların ortak bir şekilde istediği hedeftir. Buna ulaşacağız Allah'ın izniyle. Hep öyle söylüyorum. Bu sefer mutlaka başaracağız. Bu sefer ya biz başaracağız ya emperyalizm başaracak. Allah'ın izniyle başaracağımıza inanıyoruz ve güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.” dedi.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin soru ve görüşlerini dinledi.
Programda, Aksaray Valisi Mehmet Ali Kumbuzoğlu, AK Parti Aksaray Milletvekilleri Cengiz Aydoğdu, MHP Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı, Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer de yer aldı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Aksaray Sivil Toplum Buluşması” sonrası programa İlişkin paylaşımda bulundu.
Kurtulmuş, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Anadolu irfanının kalbi olan güzel şehrimiz Aksaray’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldik.
Türkiye’nin bu coğrafyada güçlü ve büyük bir ülke olma mecburiyeti var. Bunun için de “millî mefkûre” etrafında bütünleşerek, aynı vatanın evlatları olduğumuzu bilerek bir araya geleceğiz.
Terörsüz Türkiye, vatanseverlerin ve emperyalizme karşı uyanık olanların ortak bir hedefidir ve Allah’ın izniyle bu hedefimize ulaşacağız.
Aksaraylı kıymetli hemşehrilerime gösterdikleri ev sahipliği dolayısıyla teşekkür ediyor, sivil toplum alanında faaliyet gösteren tüm kuruluşlarımıza çalışmalarında üstün başarılar diliyorum.”
