2016-02-09 - 10:37
2016 YILI BÜTÇESİ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU'NDA...
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İLE Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2016 yılı bütçelerinin görüşmeleri tamamlandı.
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçesinin görüşmeleri başladı.

Komisyonda, bakanlığın yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün de 2016 yılı bütçeleri ele alınıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bakanlığının bütçesinin sunumuna başladı.

Plan ve Bütçe Komisyonunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşan Albayrak, AK Parti hükümetleri döneminde bakanlığın yürüttüğü çalışmaları ve çeşitli alanlarda gerçekleştirdiği projeleri anlattı.

Türkiye'nin enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik hedeflerine değinen Bakan Albayrak, elektrik enerjisi kurulu güç kapasitesinin 2023'te 110 bin megavatın üzerine, toplam elektrik enerjisi üretiminin ise Referans Talep Senaryosuna göre, 414 milyar kilovatsaat seviyelerine yükseltilmesinin hedeflendiğini belirtti.

2023'e kadar nükleer santrallerden elektrik üretimine geçileceğini açıklayan Albayrak, üçüncü nükleer santral için de çalışmaların başlatılacağını bildirdi.

Albayrak, linyit ve taşkömürü kaynaklarının önemli bir bölümünün 2023'e kadar elektrik enerjisi üretimi amacıyla değerlendirilmesini amaçladıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"2019 sonuna kadar elektrik enerjisi üretimi portföyünde yerli kömürün payının artırılması, toplam doğalgaz depolama kapasitesinin 5,3 milyar metreküpe ve toplam geri üretim kapasitesinin 100 milyon metreküp üzerine çıkarılması hedeflenmektedir. 2019 sonuna kadar yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim santrallerinin toplam kurulu gücünün 45 bin megavatın üzerine çıkarılması ve 2023'e kadar teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek hidroelektrik potansiyelimizin elektrik enerjisi üretiminde kullanılması hedeflenmektedir. Ayrıca, yenilenebilir elektrik üretim tesislerinin etkin olarak kullanılabilmesi için, hidroelektrik santrallerde pompaj depolama gibi modellerin geliştirilmesi, elektrik üretimi portföyünde rüzgar enerjisinin önemli bir noktaya getirilmesi, güneş enerjisine dayalı kurulu gücün 2019 sonuna kadar 3 bin megavata çıkarılması ve jeotermal enerjiden elektrik üretimi açısından kurulu gücün 2019 sonunda 700 megavata çıkarılması hedeflenmektedir."

Bakan Albayrak, 2023'te gayri safi yurt içi hasıla başına tüketilen enerji yoğunluğunun 2011 değerine göre en az yüzde 20 azaltılmasının ve elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımında teknik kayıpların asgariye indirilmesinin amaçlandığını kaydetti.

Albayrak, elektrik enerjisi dağıtımında kayıp kaçak oranının azaltılması ve 2019 sonuna kadar kamu sorumluluğundaki elektrik enerjisi üretim santrallerinde ihtiyaç duyulan bakım, onarım, rehabilitasyon ve modernizasyon çalışmalarının tamamlanmasının hedefleri arasında bulunduğunu vurguladı.

Enerji verimliliği ile ilgili düzenleyici çerçevenin geliştirilmesi ve teşviklerin etkinliğinin artırılmasını, binalarda enerji verimliliğinin sağlanmasını ve kamuoyu farkındalığının oluşturulması için çalıştıklarını ifade eden Albayrak, şunları söyledi:

"Ülke, kaynak ve güzergah çeşitlendirmesine yönelik olarak 2019 sonuna kadar doğalgaz ithalatında tek bir ülkeye bağımlılığın en fazla yüzde 50 seviyesinde olması, doğalgaz kaynaklı elektrik enerjisi üretiminin toplam üretim içindeki payının yüzde 38?in altında muhafaza edilmesinin sağlanması, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji portföyümüz içindeki payının artırılması ve ulusal petrol stoklarının güvenli düzeyde muhafazasının sürdürülmesi hedeflenmektedir."

Albayrak, Türkiye'nin jeopolitik konumunu etkin kullanarak, enerji alanında bölgesel iş birliği süreçleri çerçevesinde Türkiye'yi enerji üssü ve enerji koridoru haline getirmeye yönelik enerji borsası ve uluslararası piyasa entegrasyonu projelerinin güçlendirileceğini anlattı.

Uluslararası enterkonneksiyon kapasitesinin 2019 sonuna kadar iki katına çıkarılmasının ve transit petrol ve doğalgaz boru hattı projelerinde Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik liderliğinin sürdürülmesinin hedeflendiğini vurgulayan Albayrak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Maden işletmelerinin çevreye uyum planlarının denetiminin yapılmasına ara vermeden devam edilmesi hedeflenmektedir. Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla da 2016 sonuna kadar EPİAŞ bünyesinde doğalgaz dengeleme ve gün öncesi piyasalarının işlerlik kazanması için altyapı çalışmalarının tamamlanması ile enerji yatırım süreçlerini kolaylaştırmak üzere lisans, ruhsat, izin işlemlerinde istenen belgelerin azaltılması ve elektronik ortamda temini mümkün olan belgelerin başvuru sahiplerinden alınmaması yönünde düzenleme yapılmasını hedefliyoruz. Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu hammaddelerin yurtdışından da temini için, proje bazlı arama, geliştirme ve yatırım konularında işbirliği yapılabilmesini teminen gerekli çalışmaların yapılması hedeflenmektedir."

Bakan Albayrak, tabii kaynakların etkin yönetimi ve ekonomiye katkısını artırmak amacıyla da Türk madencilik işlemlerinin e-Devlet Projesi kapsamında elektronik ortamda yürütülmesi ve 2019 sonuna kadar kademeli olarak enerji dışı doğal kaynaklar için kamu tarafından yapılan sondaj miktarının 200 bin metre seviyesine çıkarılması için çalışmaların sürdürüleceğini belirtti.

Plan ve Bütçe Komisyonunda, Albayrak'ın sunumunun ardından milletvekilleri usul hakkında söz istedi.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, kapsamı, çalışma alanı geniş olan bakanlıklarla ilgili katkı sunma, eleştirme haklarının bulunduğunu bildirdi.

Bütçeler üzerinde 10 dakika konuşma sürelerine ek olarak 2 dakika verildiğini anımsatan Yıldırım, "Ancak 30 dakika konuşma için 75 dakika gibi ek süre verilmesi, Bakan kullanmasa bile doğru olmamıştır" dedi.

Yıldırım, bakanların sunumlarının, görüşmelerden bir gün önce kendilerine verilmesini talep etti.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, enerji verimliliğinden bahsederken, kendi zamanlarını ve enerjilerini de verimli kullanmaları gerektiğini ifade etti.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a, dünkü sunumunda, "Bakanlar Kurulunun gizli başbakanı gibi özel tolerans gösterildiğini" öne sürdü. Çam, Albayrak'ın, milletvekili ve bakan olduğuna işaret ederek, "Ayrıca Sarayın damadı, özel bir ayrıcalık tanınıyor burada. Doğru bir tutum değildir, diğer bakanlara karşı da haksızlıktır. Kimse imtiyaz sahibi değildir, olmamalıdır" diye konuştu.

Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, Albayrak'ın 60 dakika konuştuğuna işaret etti.

Bilgiç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, çok geniş bir bakanlık olduğu için sunum, cevap kısmının da her bütçe görüşmesinde uzun sürdüğünü anımsattı.

Çam'a, "Siz ne olarak burada oturuyorsunuz, babanızın oğlu olarak mı?" diye soran Bilgiç, kimin, nerenin damadı, çoluk çocuğu olduğunun, kimseyi ilgilendirmediğini, Albayrak'ın da bakan olarak burada oturduğunu vurguladı.

Çam'ın, "Başka bir unvanı daha var ama" sözlerine Bilgiç, "Siz unvan gibi görüyorsunuz ama bizim tarafta öyle değil. Sizin tarafta nasıl görünüyor bilmiyorum" karşılığını verdi.

AK PARTİ İzmir Milletvekili Hamza Dağ, usul tartışmasının, üslup tartışmasına döndüğünü bildirdi. Dağ, başka atıflarda bulunarak, konuyu farklı yerlere götürmenin doğru olmayacağını belirtti.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, 2014 harcamalarının doğru yapılıp yapılmadığıyla ilgili Albayrak'ın bilgi vermesi gerektiğini öne sürdü.

MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, sunumunun Albayrak'ı tatmin ettiğini düşünmediğini savunarak, "Güzel bilgi, içerik var ancak bakanlar sunumu hazırlarken odak, temel noktalara değinmesi lazım. O bakanlıklarla ilgili belli başlı hususların akılda kalması gerekir; benim kalmadı" dedi.

Usta, bütçelerin yıllık, geçen yılın performansı ve gelecek yılın hedeflerinin olması gerektiğini belirtti. Erhan Usta, sunumda en son yılın performansıyla ilgili hiçbir bilgi verilmediğini, 2002 kıyaslaması yapıldığını savundu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yaklaşık 120 sayfalık sunum kitabının, birkaç gün önce komisyona sunulduğunu anlattı. Albayrak, sunumun ise özet bilgiler halinde yaklaşık 20 sayfalık olduğunu belirtti.

Albayrak, "Sunumu dikkatli şekilde takip eden milletvekilleri ve basın fark ettiyse, dünkü, bugünkü, gelecek resmi özelinde Türkiye'nin enerji politikaları noktasında, enerji arz ve güvenliği, yerli, yenilenebilir kaynaklara yönelik strateji ve vizyonu, Türkiye'nin bölgesinde, ülkesinde enerji arz güvenliğiyle ilgili stratejilerinden bahsettik" diye konuştu.

İlk bütçe sunumu olduğunu, kendisi gibi ilk kez katılanların da bulunduğunu anlatan Albayrak, "Hangi bakanlık, sunumu iki saat yaptı onu da bilmiyorum. Başkan, bana yarım saat ve daha sonra ek süre verdi. 55- 60 dakikada bitirmeye çalıştık" ifadesini kullandı.

Usta'nın, "Hedef yok" eleştirisine de yanıt veren Albayrak, 2014, 2015, 2016 yıllarıyla ilgili, 2014 ile 2015 arasında kurulu gücün, üretim kapasitesinin artışlarıyla ilgili bir çok konuda bilgi verdiğini dile getirdi.

AK PARTİ olarak, iktidara bugün gelmediklerine dikkati çeken Albayrak, 2002'de Türkiye'yi bir noktada devraldıklarını anlattı.

Albayrak, şunları kaydetti:

"13 yıllık dönemde, Türkiye'yi bir çok alanda olduğu gibi enerji alanında da bir yerden bir yere getirdik. Bunu halkımızın bilmesi lazım. Türkiye'nin geçmişini tabii ki de zikredeceğiz. Türkiye ekonomik olarak nereden nereye gelmiş; yatırımları, dünle kıyaslayacağız. Türkiye, öyle bir coğrafyadan geçiyor ki öyle sıkıntılarla boğuşuyor ki, kapımızdan istikrarsızlığın, savaşın, gerginliğin eksik olmadığı, Irak savaşı ile başlayan, Suriye gerginliğiyle devam eden, bölgede artan tansiyona, enerji arz ve güvenliğini tehdit eden bütün bu sorunlara, 2008'de yaşanan küresel krizle birlikte oluşan likitide yokluğuna, yatırım ortamının kötüleşmesiyle birlikte Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde çekilen yatırım oranlarının düşmesine rağmen enerji sektöründe de hem mevcut yatırımların, hem iyileştirmelerin hem de özel sektörle birlikte, özel sektörün önünü açmakla birlikte önemli mesafe katetti."

Plan ve Bütçe Komisyonu?nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmelerde konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, kurumun 15 yıldır, elektrik, doğal gaz, petrol ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) piyasalarını düzenleyerek denetlediğini belirterek, bu kapsamda petrol piyasasında 13 bin 608, elektrik piyasasında bin 948, doğal gaz piyasasında 308 ve LPG piyasasında 10 bin 914 olmak üzere toplam 26 bin 778 lisans verildiğini bildirdi.

Elektrik sektöründe arz güvenliği ve sistemin geleceği açısından en çok önem verilen konunun, üretim yatırımlarının gerçekleşmesi olduğunu ifade eden Yılmaz, kurumdan lisans alan projelerden son 10 yılda yaklaşık 34 bin 675 megavat kurulu gücündeki yeni kapasitenin sisteme dahil edildiğini vurguladı.

Yılmaz, 2015 sonu itibarıyla tüm işlemleri tamamlanarak özel sektöre ait 4 bin 287,6 megavat yeni ve ilave santral ile 257,9 megavat lisanssız santralin geçici kabulü yapılarak toplam 4 bin 545,5 megavat güç artışı olduğunu belirtti.

Geçen sene devreye alınan bu gücün yaklaşık yüzde 82?sini oluşturan 3 bin 544 megavatın yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olmasının memnuniyet verici bir başka gelişme olarak değerlendirdiklerini dile getiren Yılmaz, kurum tarafından bugüne kadar doğal gaz piyasasında 69?u dağıtım lisansı olmak üzere toplamda 308 lisans verildiğinin altını çizdi.

Yılmaz, doğal gaz piyasasına yönelik çalışmalarında öne çıkan hususun, şehirlerde doğal gaz dağıtımına yönelik faaliyetler olduğunu belirterek, "2002?de sanayi ile konutta 5 şehrimize, sadece sanayide ise 9 şehrimize giden doğal gaz iletim hattı, 2015 yılı sonu itibarıyla doğal gaz dağıtım ihaleleri ve Boru Hatları İle Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) iletim hattı genişlemesine bağlı olarak 77 şehrimize ulaşmıştır? diye konuştu.

EPDK tarafından petrol piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesine yönelik kapsamlı çalışmalar sürdürüldüğüne işaret eden Yılmaz, bu çerçevede, petrol piyasasına ilişkin ikincil mevzuatın gerek AB müktesebatıyla gerekse gümrük, dış ticaret ve çevre mevzuatıyla uyumlaştırılmasını amaçlayan çalışmalar sürdürüldüğünün altını çizdi.

Kurum tarafından verilen lisanslar kapsamında, LPG piyasasında 2015 sonu itibarıyla 84 LPG dağıtıcı, 104 LPG depolama, 56 LPG taşıma, 9 LPG tüp imalatı, 103 LPG tüp muayenesi, tamiri ve bakımı ve 10 bin 558 otogaz bayilik lisansı olmak üzere toplam 10 bin 914 lisans sahibinin faaliyet gösterdiğini belirten Yılmaz, 2015 yılı içinde 7 LPG dağıtıcı lisansı, 6 adet LPG depolama lisansı, 5 adet taşıma lisansı ve 965 adet otogaz bayilik lisansı olmak üzere toplam 983 lisans verildiğini söyledi.

Yılmaz, kurumun bütçesi hakkında da bilgi vererek, 2016 yılı Bütçe Tasarısında Kurumun elektrik piyasasından 47 milyon 500 bin lira, doğalgaz piyasasından 51 milyon lira, petrol piyasasından 83 milyon lira ve LPG piyasasından 17 milyon 500 bin lira olmak üzere toplam 199 milyon lira gelir elde edilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Buna ek olarak iletim ek ücreti karşılığında 15 milyon lira ve diğer gelirler adı altında 20 milyon 290 bin lira gelir elde edileceğinin tahmin edildiğine dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

?Bu çerçevede, 2016 yılı bütçe toplamı 217 milyon 290 bin liradır. Bu tutarın, 104 milyon 400 bin lirasını mal ve hizmet alım giderleri, 67 milyon 190 bin lirasını personel giderleri ve sosyal güvenlik kurum primi giderleri, 41 milyon 900 bin lirasını sermaye gideri ve 3 milyon 800 bin lirasını cari transfer giderleri oluşturmaktadır. Mal ve hizmet alım gideri olarak tahmin edilen 104 milyon 400 bin liranın, 67 milyon 300 bin lirası petrol ve LPG piyasalarının denetimi ve kontrolü amacıyla İçişleri Bakanlığı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile yapılan protokol ile ?Ulusal Marker? kapsamında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile yapılan protokol sonucunda, ilgili yerlere aktarılacak olan tutarlar ile laboratuvar analiz ücretleri ve akredite laboratuvar ve denetim çalışmalarında kullanılacak kiralık taşıt ve telefon giderlerinden oluşmaktadır. Kurumumuzun 2017 yılı bütçe rakamı 226 milyon 871 bin lira, 2018 yılı bütçe rakamı 229 milyon 501 bin lira olarak tahmin edilmektedir. "

AK PARTİ Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, "Nükleer santrallerin çevre ve insana zarar verecek şekilde kaza yapma riski, kullandığımız diğer teknolojik ürünlere göre yok denecek kadar az" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, (EPDK) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) 2016 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, Türkiye'nin kendi öz kaynaklarına dönmesinin tek yolunun, devlet gelirlerini, enerji kullanımındaki yüksek vergilere bağlamaktan vazgeçmesi olduğunu belirtti.

Nükleer enerjinin Türkiye için doğru çözüm olup olmadığını soran Temizel, Türkiye'nin bu sektörde bir şeyler yapması, sürekli kullanmasa bile bir atom santrali olması gerektiğini vurguladı.

Zekeriya Temizel, ancak Türkiye'nin iki incisinde, atom santrali konusunda kötü sicili olan Japonya ve Rusya'nın santral yapacağını kaydetti.

AK PARTİ Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, Soma ve Ermenek facialarından sonra yaşamını yitiren madencilerin yakınlarına iş imkanı sağlandığını anımsatarak, bu imkanın, özellikle Zonguldak taş kömürü havzasında madencilik faaliyetini yürütürken şehit düşen madencilerin yakınlarına da sağlanmasını istedi.

AK PARTİ Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, nükleer enerji konusunda bilgi birikim alt yapısının hazır olmadığını, çok fazla bilgi kirliliği bulunduğunu, bu konuda toplumu bilinçlendirme çalışması yapmaları, farkındalık yaratmaları gerektiğini belirtti.

Nükleer enerjinin, çevre dostu olduğunu ifade eden Savaş, nükleer santrallerin çevre ve insana zarar verecek şekilde kaza yapma riskinin, kullandıkları diğer teknolojik ürünlere göre yok denecek kadar az olduğunu ifade etti.

Savaş, dünyada 30 ülkede 440 işleyen nükleer reaktörün, enerji talebinin yüzde 17'sini karşıladığını anlattı.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, bakanın sunumunda "insanın" olmadığını, madenlerde hayatını kaybedenlerle ilgili tek cümlenin bulunmadığını savundu.

Son 30 yılda bin 600 işçinin madenlerde öldüğünü anımsatan Çam, özelleştirme, sendikasızlaştırma, denetimsizlik ile işçi ölümleri arasında bağ bulunduğunu vurguladı.

Çam, Samsun'dan İskenderun'a kadar onlarca termik santral lisansı verildiğini, sahillerin çöplüğe dönüşeceğini, canlıların yaşayamayacağını öne sürdü.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, kaçak elektrik kullanımında Diyarbakır, Siirt gibi bölge illerine yüklenildiğini belirterek, "Bölgede işsizlik oranı yüzde 60, 70'lerde, işsizlik oranı çok yüksek. Ne yapacak bu adam, tabii ki kaçak elektrik kullanacak. İstanbul'da 20 milyon insan yaşıyor. Bunların önemli bir kısmının kaçak elektrik kullandığını biliyorum" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, "kömür madenlerinin devredilmesinin, işletilmesinin, devredilen madenlerden ihalesiz ve fahiş fiyatlarla kömür alınmasının yolsuzluk, hukuken ise suç olduğunu" ileri sürdü.

Erdoğdu, "Cumhurbaşkanının damadı çok iyi enerjiden anlıyor olsa bile geçmişte enerji işiyle uğraşmış bir şirketin yöneticiliğini yapmıştır. Atamayı yapan birinin, kendi damadının atamasını yapmasını doğru görmüyorum. Enerji işini bilecek çok nitelikli milletvekili vardır" dedi.

***HABERİN DEVAMINA İLGİLİ DOKÜMANLAR KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ***