2007-04-11 - 18:20
CHP'NİN KANALTÜRK'E PARA VERDİĞİ İDDİASI...
AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a, ''3 milyon doları hibe olarak mı, avans olarak mı, borç olarak mı verdiniz? Siyasi Partiler Yasası acaba buna cevaz veriyor mu?, Bu hibeyle ne amaçlanmıştır? Yoksa 14 Nisan'daki mitingin hazırlık paraları mıdır?'' sorularını yöneltti.
Kapusuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti olarak
kuruldukları günden bugüne kadar şeffaflık, açıklık politikası, hesap
verebilirlilik anlayışıyla yola çıktıklarını söyledi.
Bu anlayışın en belirgin örneğini, partilerinin gelir-giderlerini resmi
internet sitesinde yayınlamalarının oluşturduğunu ifade eden Kapusuz, ''Eğer siz
hesaplarınızı herkese açık tutabiliyorsanız bundan daha şeffaf bir anlayış
bulamazsınız'' dedi.
Salih Kapusuz, ana muhalefet partisinin dokunulmazlıkların kaldırılmasını,
şeffaf olunmasını istediğini belirterek, ancak son günlerde yaşanan bazı
gelişmelerin bu sözlerin sloganlardan ibaret olduğunu, samimi olmadığını ortaya
koyduğunu söyledi.

-14 NİSANDAKİ MİTİNG-

14 Nisan Cumartesi günü Ankara'da miting düzenleneceğini anımsatan Kapusuz,
hiç bir zaman yasakçı mantıkla hareket etmediklerini kaydetti. Kapusuz, geçen
hafta bir siyasi partinin Sıhhiye Meydanında miting düzenlediğini ve mitinge
Anadolu'dan bir çok vatandaşın katıldığını söyledi.
14 Nisanda yapılacak mitingi CHP'nin düzenlediğini, desteklediğini, ancak
öne çıkmaya çekindiğini ileri süren Kapusuz, ''DSP gibi mert, cesur olsun.
Mitingin neresinde olduğunu açıkça ifade etsin'' demesine karşın, CHP'nin
''miting bizim değil, olsa söyleriz'' cevabını verdiğini anlattı.
AK Parti Grup Başkanvekili Kapusuz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
kuzeni, CHP Denizli Milletvekili Mehmet Neşşar'ın, binlerce elektronik davetiye
göndererek vatandaşları mitinge katılmaya çağırdığını söyledi.
Bu mesajın telefonuna da geldiğini söyleyen Kapusuz, internet üzerinden
gelen davetiyeyi gösterdi.
CHP'nin Bursa Yıldırım örgütünün de vatandaşları mitinge çağıran mesajlar
attığını ifade eden Salih Kapusuz, ''Acaba bu, gıyabi bir başkası tarafından
organize gösterilmek istenen bir olay mıdır? CHP bunun dışında da bunun böyle
gösterilmesini isteyen bir çevre mi vardır?'' diye sordu.
Kapusuz, Ankara'ya otobüslerin bütün ilçelerden gece 01.00 sıralarında
hareket edeceğini gördüklerini de anlattı.

-''SİZLERE HAVALE EDİYORUM''-

AK Parti'li Kapusuz, ''(Sayın Baykal doğruları mı söylemiyor? Yoksa mitingi
organize eden Mehmet Neşşar da CHP bunun dışında mı?) diye hepiniz
düşünüyorsunuz. Yoksa dışında oldukları söylemine ne kadar inanıyorsunuz? sizlere
havale ediyorum'' diye konuştu.
İnsanların sözleriyle fiillerinin buluştukları yerin samimi yer olduğunu
söyleyen Kapusuz, ''Göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün. Mertçe
çıkın, 'Bu bizim mitingdir' deyin'' dedi.

-KANALTÜRK'E 3 MİLYON DOLAR İDDİASI-

Salih Kapusuz, CHP'nin yandaşı gibi hareket eden bir medya kuruluşuna 3
milyon dolar hibede bulunduğu iddialarının basında yer aldığını belirtti.
Partili yetkililerin, bunu avans olarak verdiklerini söylemesine rağmen, TV
kuruluşunun bunu inkar ettiğini ifade eden Kapusuz, ''Verildi mi verilmedi mi?
Yoksa başka bir Kanaltürk var da oraya mı verildi? CHP'nin, Halk TV diye, avans
vererek bu tür çalışmaları yaptırabileceği bir kanal daha var. Acaba oraya
verdiler de yanlış adrese mi gönderdik diye tereddüt ediyorlar. Kamuoyunun
bunların hepsini bilmesi lazım. Siz bu parayı Kanaltürk'e mi, Halk TV'ye mi
gönderdiniz?'' diye konuştu.

-CHP LİDERİ BAYKAL'A SORULAR-

AK Parti Grup Başkanvekili Kapusuz, Deniz Baykal'a, açıklaması gerektiğini
belirttiği şu soruları yöneltti:
''Nerede sizin millete verdiğiniz şeffaflık sözünüz? Nerede sizin
hesaplarınız? 3 milyon doları hibe olarak mı, avans olarak mı, borç olarak mı
verdiniz? Siyasi Partiler Yasası acaba buna cevaz veriyor mu? Böyle bir
alışverişi uygun buluyor mu? Böyle bir avansı, hibeyi, ilişkiyi nasıl karşılıyor
diye bakmak lazım. Kanun hükümlerine aykırı olarak bağışta bulunan kimse veya
bağışı kabul eden parti sorumlusu, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılır.
Siyasi partilerden ticari kuruluşlara bağış yapılamayacağı, sözkonusu
kanunun amir hükmü olduğuna göre, kanal ile yapılan sözleşmeyi nasıl izah
ediyorsunuz? Bu hibeyle ne amaçlanmıştır? Yoksa mitingin hazırlık paraları mıdır?
Bu yıl CHP'ye aktarılan Hazine yardımı amacı doğrultusunda kullanılmakta
mıdır?
CHP'nin Kanaltürk ile yaptığı sözleşme bir reklam sözleşmesi niteliğindeyse,
reklam gelirlerini düzenli olarak RTÜK'e bildirmesi gereken kanal, CHP'nin 3
milyon dolar ödeme yapmasını neden bildirmemiştir?
CHP Siyasi Partiler Kanununa aykırı olarak başka hibeler de yapmış mıdır?
CHP'nin para transferleri, harcama olarak belgelendirilmiş midir? Bu para
vergilendirilmiş midir?
Kanaltürk televizyonunun bu parayı gelirlerinde göstermediği bilgisi doğru
mudur?
CHP, sözkonusu yardımları yıllık hesaplarında göstermiş midir?''
Salih Kapusuz, CHP'nin, Kanaltürk'e bir seferde 3 milyon dolar ödemesine
rağmen, Türk Tarih Kurumuna ait olan parayı ancak mahkemeye zoruyla
ödeyebildiğini söyledi.

-''CHP ENDİŞE Mİ EDİYOR?''-

Kaçmak ve kavga etmenin çözüm olmadığını belirten Kapusuz, ''CHP, bir şeyden
mi endişe ediyor? İçeriye milletvekillerini getiremeyecek, birliğini, bütünlüğünü
koruyamayacak... Sayın Baykal, milletvekillerinden endişe duyduğu için mi kaçıyor
bu seçimlerden?'' dedi.
Salih Kapusuz, 1996'da CHP'nin verdiği önergeyle içtüzük değişikliği
yapıldığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili Anayasa'ya aykırı bir çok iddiada bulunan
CHP'nin anlayışını, bu önergenin tekzip ettiğini ifade eden Kapusuz, önergede,
''... Anayasa'nın 96. maddesi, TBMM; üye tam sayısının 3'te biriyle toplanır ve
toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar verir, ancak karar yeter sayısı
üye tam sayısının 4'te birinin bir fazlasından az olamaz...'' denildiğini
hatırlattı.
Kapusuz, bunun bir ilke kuralı olduğunu ve Anayasa'da tersine bir hüküm
yoksa, bütün kararlarda bu yeter sayının uygulanacağını kaydetti.
Bir gazetecinin, kapatılan RP'nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın,
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçildiği TBMM'deki oylamadan önce,
nitelikli çoğunluk olması gerektiğini söylediğini ifade ederek, ''O ekipte
varmıydınız?'' diye sorması üzerine Kapusuz, ''O dönemde Erbakan Meclis'te
değildi, biz de milletvekili değildik'' cevabını verdi.