2007-01-10 - 18:30
TBMM GENEL KURULU...
TBMM Genel Kurulunda, kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ile hisse satış işlemleri için tanınan ve 2005'te sona eren 5 yıllık sürenin 10 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifi kabul edildi.
Kanunun 3. maddesi üzerinde CHP grubu adına söz alan Mersin Milletvekili
Mustafa Özyürek, bugün burada özelleştirmenin değil, kamu bankalarının
yabancılaştırılmasının konuşulduğunu söyledi.
Halk Bankasını İspanyolların alacağının söylendiğini dile getiren Özyürek,
Ziraat ve Halk Bankasının bir ihtisas bankası olduğunu, dolayısıyla bu bankaların
özelleştirilmesinin yanlış olacağını kaydetti.
AK Parti Hükümetinin ''mirasyedi'' mantığıyla elde avuçta ne varsa
sattığını, bunu da yapısal dönüşüm gibi halka sunduğunu ifade eden Özyürek, ''Bu
bankaları seçim öncesi satın almak isteyen firmalar, hesaplarını çok iyi yapsın.
Kamu bankalarının özelleştirilmesi durumunda CHP, bu bankaları tekrar alacak ve
kamuya yeniden kazandıracak'' diye konuştu.
Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Muzaffer Kurtulmuşoğlu da
özelleştirmelerden elde edilen gelirlerin, yatırıma harcanması gerektiğini
vurguladı.
AK Parti Kütahya Milletvekili Alaettin Güven ise Türkiye'nin
özelleştirmeleri 22 yıl önce konuştuğunu, kendilerinden önceki 13 hükümetin
gündeminin değişmez maddesinin, özelleştirmeler olduğunu belirtti.
Güven, daha önceki dönemde 8, kendi iktidarlarının son 3 yılında ise 18
milyar dolar özelleştirme yapıldığını söyledi.

-''KÖPRÜYÜ SATTIRMAM ZİHNİYETİ''-

AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Yeni, CHP'li Özyürek'in ''iktidara
gelmeleri durumunda kamu bankalarını geri alacakları'' yönünde ifadeler
kullandığını belirterek, ''Halkımız, 'Köprüyü sattırmam' diyen zihniyetin hala
yerinde durduğunu görüyor'' dedi.
Milletvekillerinin madde üzerindeki sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan da özelleştirmenin yapısal bir reform olduğunu, bunu iktidar
olmadan parti programına koyduklarını söyledi.
AK Parti hükümeti olarak özelleştirmeleri gerçekleştireceklerini vurgulayan
Unakıtan, özelleştirmenin yapılmadığı ülkelerde serbest rekabetten
bahsedilemeyeceğini anlattı.

-''FEDAKARCA ÇALIŞIYORLAR''-

Unakıtan, kamu bankalarında arkadaşlarının fedakarca çalıştığını ifade
ederek, şunları kaydetti:
''Her türlü riski üzerlerine alarak çalışıyorlar. Neden? Bir yere kredi
verebilmek için... Kredi vermezseniz kimse bir şey demiyor. Vermezsen 'niye
vermedin' diyen yok, ama verirsen 10 tane müfettiş orada bekliyor. O zaman bu
yöneticiler nasıl iş yapar? İkide bir haklarında soruşturma, mahkeme... Bu
şartlar altında bankaları ileri bir duruma getiriyorlar. Kamu bankalarının karlı
duruma geçmelerinin nedeni şu, bu bankaları siyasilerin emrinden kurtardık.''
Bakan Unakıtan, biraz önce bir milletvekili arkadaşının yanına geldiğini ve
bir bankada bilirkişi olması için davette bulunduklarını söylediğini dile
getirerek, ''Halk Bankasından 11 milyon dolar kredi almış, kredi için Yalınayak
köyünde 100 dönüm arazi, bilmem neresinde 2 daire... Topla topla 200 bin dolar
etmez. Köyü satsan o kadar etmez. O tarihte kimse siyasi iktidar, emir vermiş,
kredi verilmiş. Biz onları kaldırdık, ondan dolayı bu bankalar kar ediyor'' diye
konuştu.

-''HÜKÜMETE BAKIN, HÜKÜMETE''-

CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu'nun ''Yimpaş'' ile ilgili laf
atması üzerine Unakıtan, bunun, konularıyla ilgisinin bulunmadığını söyledi.
KOBİ'lere verilen kredilere de değinen Unakıtan, sözlerini şöyle tamamladı:
''KOBİ'ler bugün ucuz kredi alıyorsa, bunu sağlayan Halk Bankası değil,
Hükümettir. Aradaki faiz farkını biz Hükümet olarak ödüyoruz. Bu farkı hangi
bankaya verseniz, seve seve kredi verir. Halk Bankası KOBİ'lere kredi vermeye
devam edecek. Burada 'Benim çiftçim, köylüm' diye konuşuluyor. O çiftçinin,
köylünün nasıl kredi aldığına bakan yok. Çiftçi bugün ucuz kredi alıyorsa, bu
hükümet tarafından veriliyor. Hükümetin yaptığını bankalarla karıştırmayınız.
Bankam bitti bu iş gitti... Bu Hükümet giderse bu iş biter. Hükümete bakın
hükümete...''
Genel Kurulda daha sonra kamu bankalarının yeniden yapılandırılması ile
hisse satış işlemleri için tanınan ve 2005'te sona eren 5 yıllık sürenin 10 yıla
çıkarılmasını öngören yasa teklifi kabul edilerek yasalaştı.