2007-10-08 - 12:40
TBMM Anayasa Komisyonunda, 21 Ekimde referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11. cumhurbaşkanı seçimine ilişkin düzenleme içeren geçici 18 ve 19. maddelerin metinden çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi kabul edildi.
TBMM Anayasa Komisyonunda, 21 Ekimde referanduma
sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11.
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin düzenleme içeren geçici 18 ve 19.
maddelerin metinden çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi
kabul edildi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan
Anayasa Komisyonu, anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmeleri
tamamladı.
AK Parti milletvekillerinin teklifi, MHP ve DTP'nin de desteğiyle kabul edildi.
Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, toplantıyı açarken, kişisel görüşünün
böyle bir değişikliğe gerek olmadığı yönünde bulunduğunu bildirerek,
ancak süren tartışmaları sonlandırmak amacıyla böyle bir değişikliğe
gerek görüldüğünü söyledi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, gündeme geçmeden önce söz isteyerek,
Şırnak'ta 13 askerin şehit düştüğü saldırıyla ilgili olarak, ''Hükümetin
artık boş sözler söylemek ve icazet arayışına girmek yerine terörle
mücadelede üzerine düşeni yapmalıdır. Hükümet, uluslararası hukuktan
doğan haklarını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin haklarını ve
yetkilerini savunmalı ve korumalıdır'' dedi.
Teklif sahiplerinden AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin da
saldırıyı kınayarak, alçakça tehditlerin bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da netice alamayacağını söyledi.
Teklif hakkında bilgi veren Ergin, 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin
süreci anlattı. Referanduma sunulan teklifin bir ihtiyaca cevap
verdiğini ifade eden Ergin, bunun, AK Parti tarafından keyfi olarak
hazırlanmadığını savundu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine
ilişkin Anayasa değişikliği yapılırken referandum sürecinin 120 günden
45 güne indirilmesi amacıyla yasal değişiklik de yapıldığını, ancak
bunun 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Meclise iade
edildiğini hatırlatan Ergin, ''Bu yasa iade edilmemiş olsaydı bugünkü
hukuki zemin böyle gelişmeyecekti. Referandum genel seçim öncesinde veya
seçimle birlikte yapılacaktı. Böyle çelişkili bir durum da ortaya
çıkmayacaktı'' dedi.
Referandumda ''evet'' çıkmasının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumunu
tartışmalı kılmayacağını savunan Ergin, CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP
Lideri Devlet Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamaları sonrasında sorunun
giderilmesi yönündeki çağrılara duyarsız kalmalarının mümkün olmadığını,
bunun üzerine kendilerinin de partilerle görüştükten sonra söz konusu
teklifi Meclis Başkanlığına sunduklarını anlattı.
-''YASAMA ORGANI SEÇİME MÜDAHALE EDEMEZ''-
DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, teklif üzerinde görüşlerini dile
getirirken, Ergin'in sözlerinin tümünün siyasi gerekçe olduğunu, bunun
içinde hukuki gerekçe bulunmadığını iddia ederek, teklifin hukukun
evrensel ilkeleri ve Anayasanın çok sayıdaki maddesine aykırı olduğunu
ileri sürdü. 11 Eylülden bu yana sınır kapılarında vatandaşların oy
kullandığını, ancak şimdi oylanan metinde değişikliğe gidildiğine işaret
eden İçli, yasama organının keyfi nedenlerle hareket edemeyeceğini,
kişiye özel yasal düzenleme yapamayacağını ve Anayasaya bağlı olması
gerektiğini söyledi.
Milletvekilleri olarak kısa süre önce Anayasa üzerine yemin ettiklerini
anımsatan İçli, ''AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesine
öfkeleri üzerine siyasi gücünü kullanarak anayasada değişiklik yapamaz.
Bu, yasama organının nasıl kaotik bir ortama düşürüldüğünü gösteriyor.
Daha önce benzeri durum milletvekili seçilemeyen Recep Tayyip Erdoğan'da
da yaşanmıştı'' dedi.
Devam eden süreçle ilgili tek yetkili kurum olan YSK'nin seçim takvimini
ilan ettiğini, ancak şimdi yasama organının referandum metninde
değişikliğe giderek bazı maddelerini bu metinden ayırmak isteğini
kaydeden İçli, ''Bu yasayı ayıramazsınız. Yasanın son maddesi, tümünün
birlikte referanduma sunulacağını öngörüyor. Yasama organı bir seçime
müdahale edemez'' diye konuştu.
İçli, Komisyonunun, teklifin maddelerine geçilmeden reddedilmesi
gerektiğini söyledi.
Komisyon Başkanı Kuzu'nun, ''Peki referandumun ortadan kaldırılması
yönünde bir teklif mümkün değil mi?'' sorusu üzerine İçli, ''Bana göre o
da mümkün değil'' yanıtını verdi. Bunun üzerine Kuzu, 21. Dönemde
milletvekili maaşlarıyla ilgili yapılacak referandumun çıkarılan bir
yasayla engellendiğini hatırlatarak, ''O çalışmanın içinde siz de
vardınız'' dedi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet
İyimaya'nın da o çalışma içinde olduğunu belirten İçli, ''Kendilerine
sorun'' dedi. İçli, Kuzu'nun sorusunu yinelemesi üzerine, kendilerinin
dönemin Cumhurbaşkanı ile görüştüklerini, bunun üzerine yeni bir hüküm
ihdas edildiğini söyledi.
-ŞAHİN VE İYİMAYA-
Adalet Bakanı Şahin, benzer bir uygulamanın 2001 yılında yapıldığını
hatırlatarak, ''Bana göre bu teklifin yasalaşmasında bir sakınca ve
mahsur yoktur'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya da Komisyonunun kurucu iktidar
yetkisini kullandığına işaret ederek, bu nedenle bir sınırlamaya tabi
olmadığını söyledi. İyimaya, ''Süreç sona erdikten sonra müdahale
edebiliyorsa şimdi haydi haydi müdahale edilebilir'' görüşünü ifade etti.
-''MİSİLLEME MANTIĞIYLA DEVLET YÖNETEN BİR ANLAYIŞ''
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Anayasa Mahkemesinin ''367
kararı''nın ardından Türkiye'de iktidar eliyle kaotik bir ortam
yaratıldığını belirterek, ülkenin ''sorumsuz ve öngörüsüz bir iktidar
anlayışının dayatmalarıyla karşı karşıya olduğunu'' ileri sürdü.
''Tamamen misilleme mantığıyla devleti yönetmeye çalışan bir siyasi
anlayışı görüyoruz'' diyen Kart, YSK'nın da sorumluluk almaktan çekinen
bir yapıda olduğunu, kendilerinin aylardan beri soruna parmak
basmalarına rağmen basının son günlerde bunu gündeme taşıdığını ifade
etti.
''AKP'nin dayatmacı anlayışına omuz veren siyasi bir anlayış gelişiyor''
diyen Kart, günlerden beri sınır kapılarında kullanılan oyları, ''3-5
bin oy sonucu etkilemez'' denilerek geçiştirilemeyeceğini vurguladı.
Yapılmak istenen değişikliğin referandumun içeriğiyle ilgili olduğunu,
19. maddenin ise tüm paketi ilgilendirdiğine dikkati çeken Kart,
teklifi, ''hukuk ve siyaset skandalı'' olarak tanımladı. Kart,
referandumun ortadan kaldırılıp kaldırılmayacağı tartışmalarına da
işaret ederek ''Öyle garabet bir durumla karşı karşıyayız ki neresinden
tutarsak elimizde kalıyor. Bu hukuk ihlalini tümden kaldıramıyorsunuz.
Süreç devam ederken 'ben bunu değiştiriyorum' diyemezsiniz' dedi. 22
Temmuzda malzeme olarak kullandığınız bir şeyi şimdi gerek kalmadığı
için kaldırıp atmak istiyorsunuz. YSK, üzerine düşeni yapmalı,
sorumluluk almalıdır'' diye konuştu.
Kart, referandumda ''evet'' çıkması halinde Meclisin yaptığı 11.
Cumhurbaşkanı seçiminin anayasal dayanağı kalmamış olacağını savunarak,
Abdullah Gül'ün şimdiye kadarki kararlarıyla ilgili meşruiyet tartışması
yaşanacağını söyledi.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
TBMM Anayasa Komisyonunda, 21 Ekimde
referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11.
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin geçici 18 ve 19. maddelerin metinden
çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi kabul edildi.
MHP ve DTP'nin de destek verdiği teklifin adı ''5678 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması
Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'' olarak
değiştirildi.
Teklif üzerindeki görüşmelerde söz alan CHP Manisa Milletvekili Şahin
Mengü, yapıcı olmak ve tartışılan hukuki durumun düzeltilmesinden yana
olduklarını söyledi. YSK'nın, referandumun kabul edilmesinden sonra,
''Yeni bir durum ortaya çıktı'' diyerek, cumhurbaşkanı seçim sürecini
başlatabileceğini öne süren Mengü, bunun da yeni tartışmaları gündeme
getireceğini savundu. Mengü, yeni Anayasa çalışması içinde konunun
değerlendirilmesi ve referandumun tümüyle durdurulmasını istedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da sözlerine Şırnak'taki terör
olaylarını kınayarak başladı. AK Parti'ye en büyük desteği Recep Tayyip
Erdoğan'ın Başbakan olmasını sağlayarak CHP'nin verdiği iddia eden Bal,
her cumhurbaşkanı seçiminin demokrasiye zarar verici yönlerini tespit
ettiklerini kaydetti. Parlamenter demokratik sistem üzerine ara rejim
gölgesini düşürmemek için o dönemde erken seçim önerdiklerini ifade eden
Bal, o tarihte Mecliste bulunan siyasi partilerin, erken seçim talebini
benimsemediklerini kaydetti. Bal,''Bir tek şeyi benimsediler.
Tahterevalli siyaseti gibi, birbirlerini suçlayarak cumhurbaşkanı
seçiminden siyasi rant çıkarma peşinde koştular'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2006'nın ocak, şubat, mart
aylarında cumhurbaşkanının ''uzlaşma'' ile seçilmesini önerdiğini, ancak
AK Parti ve CHP'nin ''zıtlaşma'' yolunu izlediklerini, bunun siyasi kriz
doğurduğunu öne süren Faruk Bal, doğan siyasi krizin, hukuki bir çözüme
kavuşturulmak istendiğini söyledi.
MHP'li Bal, ''Siyasi krizi, hukuki boyutta çözdürmek, siyasi krize
bulunacak hukuki çözüm kimseyi tatmin etmeyecektir, etmemiştir de.
Burada görüştüğümüz kanun, e-muhtıraya veya Anayasa Mahkemesine bir
misilleme harekatı olarak, alelacele yazılmış, enine boyuna düşünülmeden
hazırlanmıştır'' diye konuştu.
Bal, nisan-mayıs aylarında yaşanan siyasi krizin Türkiye'ye çok ciddi
zarar verdiğini, bunun çözümsüzlük şeklinde devam ettiğini ifade ederek,
''Bu çözümü eğer burada sağlayamazsak, farklı mecralarda arayış,
Türkiye'ye daha ciddi krizlerin doğmasına, nisan ve mayıs aylarında
yaşanan krizden daha ağır krizi yaşatma riskini ortaya koyar'' dedi.
Toplumun bölünmesini önlemek; hükümeti, işsizlik ve terör gibi
Türkiye'nin gerçek sorunlarıyla karşı karşıya getirmek istediklerini
belirten Bal, ''Bu sanal tartışma ortamından Türkiye'yi kurtarmak
istiyoruz'' diyerek, referandumun tümünün ortadan kaldırılması ya da
geçici maddeler 18 ve 19'ın paketten çıkarılması yönünde iki önerisi
bulunduğunu söyledi.
-''KRİZ TACİRLERİ''-
AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de Meclisin kendi aldığı
kararı değiştirme yetkisi olduğunu, referandumu ortadan kaldıracak bir
karar alınabiliyorsa, paketin içindeki maddelerin de çıkartılmasının
mümkün olabileceğini ifade etti. Üstün, Türkiye'de birilerinin kriz
tacirliğine soyunduğunu ileri sürdü.
AK Parti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut da son terör olaylarını
anımsatarak, Meclisin bu olayların önlenmesi için gerekli tedbirleri en
kısa sürede almasını istedi. Yakut, Meclisin 11. cumhurbaşkanını
seçtiğini, bu konuda düzenleme içeren geçici madde 19'un uygulanma
olanağının kalmadığını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay ise MHP'li Bal'ın eleştirilerine
katılmadığını söyledi. CHP'nin, cumhurbaşkanı seçiminden önce erken
seçim yapılması yönünde ısrarcı bir tavır sergilediğini ifade eden Okay,
''CHP uzlaşmayı, teslimiyet olarak kabul etmiyor'' dedi.
-''HATADAN DÖNMEK DE ERDEMDİR''-
''Elimizde halk deyimiyle 'El içinde vasiyet ettik, ölmesek olmaz'
tabiriyle bir yasa var'' diyen Okay, kamuoyunda tartışılan yeni Anayasa
taslağında cumhurbaşkanının yetkileri, nitelikleri ve görevinin gündeme
geleceğini söyledi.
''O zaman niçin bu referandum? Ne artısı var? Topluma ve Türkiye'ye ne
katkısı var?'' diye soran Okay, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin apar
topar düzenleme yapılmasını eleştirerek, halkın niçin oy vereceği
konusunda bilgilendirilmediğini savundu.
Hatadan dönmenin bir erdem olduğunu dile getiren CHP'li Okay, ''Böyle
aceleyle, kol bükmek, 'Ben işi hallettim' demek değil, uzlaşarak çözelim
bu işi. Parlamento çoğunluğu, egemen olabilir. Ama Türkiye için yanlış
yapmayalım. Türkiye'yi 21 Ekime, bir kaotik ortama hep birlikte
taşımayalım. Gelin bunu geri alın. Ondan sonra Anayasa değişikliklerini
konuşalım, orada değerlendirelim'' diye konuştu.
-''CUMHURBAŞKANI SEÇİM YASASI YOK''-
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, komisyonun teklifi
görüşemeyeceği yönündeki görüşlere katılmadığını kaydetti.
CHP'li Mengü'nün ''Geçici maddeler 18 ve 19 çıkarılsa bile, YSK seçim
süreci başlatabilir'' dediğini anlatan Ergin, cumhurbaşkanlığı seçim
yasası bulunmadığı için buna imkan olmadığını söyledi.
AK Parti'li Ergin, ''Geçici 19. madde böyle bir düzenleme içermekteydi.
Bu madde çıkarılırsa, YSK, cumhurbaşkanı seçimini hangi usule göre
yapacaktır. Buna katılmıyorum'' dedi.
-REFERANDUMUN MALİYETİ-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın referandumun 200 trilyona mal olacağı
yönündeki ifadesinin doğru olmadığını, YSK'nın referandumun maliyetinin
103 trilyon olduğunu açıkladığını belirten Sadullah Ergin, ''Bunun 30
trilyonu harcanmıştır. Bu referandumun yapılması ya da yapılmamasının
maliyeti 70 trilyon lira olacaktır. Az bir rakam mıdır tartışılır. Rakam
önemli bir rakamdır ama 200 trilyon olarak ifade edilmesi rahatsızlık
oluşturmaktadır'' diye konuştu.
CHP'li Kart'ın, AK Parti iktidarını ''sorumsuz ve öngörüsüz'' diye
nitelemesine de tepki gösteren Ergin, milletin 22 Temmuz seçimlerinde AK
Parti'yi hak ettiği yere getirdiğini söyledi.
-''SANAL TARTIŞMA DEVAM EDECEK''-
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, referandumun halkın gündeminde
bulunmadığını öne sürdü.
MHP'li Bal'ın sanal tartışmaları sona erdirmek için destek olacaklarını
ifade ettiğini anımsatan Dibek, geçici maddeler 18 ve 19'un
kaldırılmasından sonra da sanal tartışmaların devam edeceğini savundu.
-MHP'NİN TAM DESTEĞİ-
MHP Ankara Milletvekili Cihan Paçacı da Türkiye'yi yeni bir gerginlik ve
kutuplaşmadan kurtarmaları gerektiğini ifade ederek, ''TBMM üyeleri
olarak, her meselede siyasi kazanç ve kayıp hesabı yapmamalıyız. Yeni
gerginlik yaratmak yerine, mevcut gerginleri çözmeliyiz. Bu yasada
değişiklik şarttır. MHP, ikili teklif sunmuştur. Birisi referandumun
tamamının kaldırılması, diğeri de geçici 18 ve 19. maddelerin
kaldırılması yönündedir. Komisyon, hangi öneriyi benimserse benimsesin,
tam destek vereceğiz'' dedi.
-''GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM...''-
AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de Anayasa Mahkemesinin
cumhurbaşkanı seçimi için toplantı yeter sayısının 367 olduğu yönünde
verdiği kararı eleştirdi.
Karar için geçmişte, ''Hukuka işkence yapmak sonucunu getirmiştir.
Zücaciye dükkanına fil sokmuştur'' dediğini anımsatan Akgün, milletin,
referandumdan haberi olmadığı yönündeki değerlendirmelere de
katılmadığını söyledi.
AK Parti'li Akgün, ''Göbeğini kaşıyan adam, aslında Türkiye'nin
gündemini çok iyi takip ediyor. Türkiye'nin gündemine hakim. Yeri
geldiği zaman, müdahale hakkını kullanıyor. Seçim sonuçlarını doğru
değerlendirirken, yerine göre doğrudan müdahale hakkını millet kendisi
kullanıyor. Millet, referandumda nasıl davranacağını çok iyi biliyor''
diye konuştu.
-''MHP'NİN KARARI OLUMLU, YAPICI MUHALEFET''-
Mevlüt Akgün, kriz unsuru olan cumhurbaşkanı seçimlerini Türkiye'nin
gündeminden kaldırmayı amaçladıklarını ifade ederek, MHP'nin kararını
çok olumlu gördüklerini bildirdi.
CHP'nin ''kaos, kriz üreten'' muhalefetini çok gördüklerini ileri süren
Akgün, MHP'nin ki gibi yapıcı muhalefet anlayışına ihtiyaç olduğunu
söyledi.
CHP'li Mengü ve MHP'li Bal, Anayasa Mahkemesi kararına yönelik sözleri
dolayısıyla Akgün'ü eleştirdi.
DSP'li Tayfun İçli'nin, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozbağ'a
''Sayın bürokrat'' diye hitap etmesi gülüşmelere neden oldu. Bozbağ'ın
''AK Parti Grup Başkanvekili'' olduğu ifade etmesi üzerine İçli, ''Sayın
Bakanın yanında oturunca...'' karşılığını verdi.
-TEKLİF-
Görüşmelerin ardından AK Parti milletvekillerince verilen teklif kabul
edildi. Teklife MHP ve DTP de destek verdi.
Bu arada, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi''nin adı, ''5678 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması
Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'' olarak
değiştirildi.
Teklif, 21 Ekimde referanduma sunulacak ve cumhurbaşkanının halk
tarafından seçilmesini de düzenleyen anayasa paketinin 6. maddesi içinde
yer alan, ''Seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin 11.
cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasına imkan tanıyan'' geçici 18. maddesi
ile ''Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11.
Cumhurbaşkanı seçiminde de uygulanmasını'' öngören geçici 19.
maddesinin, metinden çıkarılmasını öngörüyor.
Teklif, kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmesini ve halkoyuna
sunulması durumunda maddelerin tümünün oylanmasını düzenliyor.
sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11.
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin düzenleme içeren geçici 18 ve 19.
maddelerin metinden çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi
kabul edildi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan
Anayasa Komisyonu, anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmeleri
tamamladı.
AK Parti milletvekillerinin teklifi, MHP ve DTP'nin de desteğiyle kabul edildi.
Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, toplantıyı açarken, kişisel görüşünün
böyle bir değişikliğe gerek olmadığı yönünde bulunduğunu bildirerek,
ancak süren tartışmaları sonlandırmak amacıyla böyle bir değişikliğe
gerek görüldüğünü söyledi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, gündeme geçmeden önce söz isteyerek,
Şırnak'ta 13 askerin şehit düştüğü saldırıyla ilgili olarak, ''Hükümetin
artık boş sözler söylemek ve icazet arayışına girmek yerine terörle
mücadelede üzerine düşeni yapmalıdır. Hükümet, uluslararası hukuktan
doğan haklarını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin haklarını ve
yetkilerini savunmalı ve korumalıdır'' dedi.
Teklif sahiplerinden AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin da
saldırıyı kınayarak, alçakça tehditlerin bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da netice alamayacağını söyledi.
Teklif hakkında bilgi veren Ergin, 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin
süreci anlattı. Referanduma sunulan teklifin bir ihtiyaca cevap
verdiğini ifade eden Ergin, bunun, AK Parti tarafından keyfi olarak
hazırlanmadığını savundu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine
ilişkin Anayasa değişikliği yapılırken referandum sürecinin 120 günden
45 güne indirilmesi amacıyla yasal değişiklik de yapıldığını, ancak
bunun 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Meclise iade
edildiğini hatırlatan Ergin, ''Bu yasa iade edilmemiş olsaydı bugünkü
hukuki zemin böyle gelişmeyecekti. Referandum genel seçim öncesinde veya
seçimle birlikte yapılacaktı. Böyle çelişkili bir durum da ortaya
çıkmayacaktı'' dedi.
Referandumda ''evet'' çıkmasının, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumunu
tartışmalı kılmayacağını savunan Ergin, CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP
Lideri Devlet Bahçeli'nin konuyla ilgili açıklamaları sonrasında sorunun
giderilmesi yönündeki çağrılara duyarsız kalmalarının mümkün olmadığını,
bunun üzerine kendilerinin de partilerle görüştükten sonra söz konusu
teklifi Meclis Başkanlığına sunduklarını anlattı.
-''YASAMA ORGANI SEÇİME MÜDAHALE EDEMEZ''-
DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, teklif üzerinde görüşlerini dile
getirirken, Ergin'in sözlerinin tümünün siyasi gerekçe olduğunu, bunun
içinde hukuki gerekçe bulunmadığını iddia ederek, teklifin hukukun
evrensel ilkeleri ve Anayasanın çok sayıdaki maddesine aykırı olduğunu
ileri sürdü. 11 Eylülden bu yana sınır kapılarında vatandaşların oy
kullandığını, ancak şimdi oylanan metinde değişikliğe gidildiğine işaret
eden İçli, yasama organının keyfi nedenlerle hareket edemeyeceğini,
kişiye özel yasal düzenleme yapamayacağını ve Anayasaya bağlı olması
gerektiğini söyledi.
Milletvekilleri olarak kısa süre önce Anayasa üzerine yemin ettiklerini
anımsatan İçli, ''AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesine
öfkeleri üzerine siyasi gücünü kullanarak anayasada değişiklik yapamaz.
Bu, yasama organının nasıl kaotik bir ortama düşürüldüğünü gösteriyor.
Daha önce benzeri durum milletvekili seçilemeyen Recep Tayyip Erdoğan'da
da yaşanmıştı'' dedi.
Devam eden süreçle ilgili tek yetkili kurum olan YSK'nin seçim takvimini
ilan ettiğini, ancak şimdi yasama organının referandum metninde
değişikliğe giderek bazı maddelerini bu metinden ayırmak isteğini
kaydeden İçli, ''Bu yasayı ayıramazsınız. Yasanın son maddesi, tümünün
birlikte referanduma sunulacağını öngörüyor. Yasama organı bir seçime
müdahale edemez'' diye konuştu.
İçli, Komisyonunun, teklifin maddelerine geçilmeden reddedilmesi
gerektiğini söyledi.
Komisyon Başkanı Kuzu'nun, ''Peki referandumun ortadan kaldırılması
yönünde bir teklif mümkün değil mi?'' sorusu üzerine İçli, ''Bana göre o
da mümkün değil'' yanıtını verdi. Bunun üzerine Kuzu, 21. Dönemde
milletvekili maaşlarıyla ilgili yapılacak referandumun çıkarılan bir
yasayla engellendiğini hatırlatarak, ''O çalışmanın içinde siz de
vardınız'' dedi.
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet
İyimaya'nın da o çalışma içinde olduğunu belirten İçli, ''Kendilerine
sorun'' dedi. İçli, Kuzu'nun sorusunu yinelemesi üzerine, kendilerinin
dönemin Cumhurbaşkanı ile görüştüklerini, bunun üzerine yeni bir hüküm
ihdas edildiğini söyledi.
-ŞAHİN VE İYİMAYA-
Adalet Bakanı Şahin, benzer bir uygulamanın 2001 yılında yapıldığını
hatırlatarak, ''Bana göre bu teklifin yasalaşmasında bir sakınca ve
mahsur yoktur'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya da Komisyonunun kurucu iktidar
yetkisini kullandığına işaret ederek, bu nedenle bir sınırlamaya tabi
olmadığını söyledi. İyimaya, ''Süreç sona erdikten sonra müdahale
edebiliyorsa şimdi haydi haydi müdahale edilebilir'' görüşünü ifade etti.
-''MİSİLLEME MANTIĞIYLA DEVLET YÖNETEN BİR ANLAYIŞ''
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Anayasa Mahkemesinin ''367
kararı''nın ardından Türkiye'de iktidar eliyle kaotik bir ortam
yaratıldığını belirterek, ülkenin ''sorumsuz ve öngörüsüz bir iktidar
anlayışının dayatmalarıyla karşı karşıya olduğunu'' ileri sürdü.
''Tamamen misilleme mantığıyla devleti yönetmeye çalışan bir siyasi
anlayışı görüyoruz'' diyen Kart, YSK'nın da sorumluluk almaktan çekinen
bir yapıda olduğunu, kendilerinin aylardan beri soruna parmak
basmalarına rağmen basının son günlerde bunu gündeme taşıdığını ifade
etti.
''AKP'nin dayatmacı anlayışına omuz veren siyasi bir anlayış gelişiyor''
diyen Kart, günlerden beri sınır kapılarında kullanılan oyları, ''3-5
bin oy sonucu etkilemez'' denilerek geçiştirilemeyeceğini vurguladı.
Yapılmak istenen değişikliğin referandumun içeriğiyle ilgili olduğunu,
19. maddenin ise tüm paketi ilgilendirdiğine dikkati çeken Kart,
teklifi, ''hukuk ve siyaset skandalı'' olarak tanımladı. Kart,
referandumun ortadan kaldırılıp kaldırılmayacağı tartışmalarına da
işaret ederek ''Öyle garabet bir durumla karşı karşıyayız ki neresinden
tutarsak elimizde kalıyor. Bu hukuk ihlalini tümden kaldıramıyorsunuz.
Süreç devam ederken 'ben bunu değiştiriyorum' diyemezsiniz' dedi. 22
Temmuzda malzeme olarak kullandığınız bir şeyi şimdi gerek kalmadığı
için kaldırıp atmak istiyorsunuz. YSK, üzerine düşeni yapmalı,
sorumluluk almalıdır'' diye konuştu.
Kart, referandumda ''evet'' çıkması halinde Meclisin yaptığı 11.
Cumhurbaşkanı seçiminin anayasal dayanağı kalmamış olacağını savunarak,
Abdullah Gül'ün şimdiye kadarki kararlarıyla ilgili meşruiyet tartışması
yaşanacağını söyledi.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
TBMM Anayasa Komisyonunda, 21 Ekimde
referanduma sunulacak anayasa değişikliği paketinde yer alan ve 11.
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin geçici 18 ve 19. maddelerin metinden
çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi kabul edildi.
MHP ve DTP'nin de destek verdiği teklifin adı ''5678 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması
Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'' olarak
değiştirildi.
Teklif üzerindeki görüşmelerde söz alan CHP Manisa Milletvekili Şahin
Mengü, yapıcı olmak ve tartışılan hukuki durumun düzeltilmesinden yana
olduklarını söyledi. YSK'nın, referandumun kabul edilmesinden sonra,
''Yeni bir durum ortaya çıktı'' diyerek, cumhurbaşkanı seçim sürecini
başlatabileceğini öne süren Mengü, bunun da yeni tartışmaları gündeme
getireceğini savundu. Mengü, yeni Anayasa çalışması içinde konunun
değerlendirilmesi ve referandumun tümüyle durdurulmasını istedi.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal da sözlerine Şırnak'taki terör
olaylarını kınayarak başladı. AK Parti'ye en büyük desteği Recep Tayyip
Erdoğan'ın Başbakan olmasını sağlayarak CHP'nin verdiği iddia eden Bal,
her cumhurbaşkanı seçiminin demokrasiye zarar verici yönlerini tespit
ettiklerini kaydetti. Parlamenter demokratik sistem üzerine ara rejim
gölgesini düşürmemek için o dönemde erken seçim önerdiklerini ifade eden
Bal, o tarihte Mecliste bulunan siyasi partilerin, erken seçim talebini
benimsemediklerini kaydetti. Bal,''Bir tek şeyi benimsediler.
Tahterevalli siyaseti gibi, birbirlerini suçlayarak cumhurbaşkanı
seçiminden siyasi rant çıkarma peşinde koştular'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2006'nın ocak, şubat, mart
aylarında cumhurbaşkanının ''uzlaşma'' ile seçilmesini önerdiğini, ancak
AK Parti ve CHP'nin ''zıtlaşma'' yolunu izlediklerini, bunun siyasi kriz
doğurduğunu öne süren Faruk Bal, doğan siyasi krizin, hukuki bir çözüme
kavuşturulmak istendiğini söyledi.
MHP'li Bal, ''Siyasi krizi, hukuki boyutta çözdürmek, siyasi krize
bulunacak hukuki çözüm kimseyi tatmin etmeyecektir, etmemiştir de.
Burada görüştüğümüz kanun, e-muhtıraya veya Anayasa Mahkemesine bir
misilleme harekatı olarak, alelacele yazılmış, enine boyuna düşünülmeden
hazırlanmıştır'' diye konuştu.
Bal, nisan-mayıs aylarında yaşanan siyasi krizin Türkiye'ye çok ciddi
zarar verdiğini, bunun çözümsüzlük şeklinde devam ettiğini ifade ederek,
''Bu çözümü eğer burada sağlayamazsak, farklı mecralarda arayış,
Türkiye'ye daha ciddi krizlerin doğmasına, nisan ve mayıs aylarında
yaşanan krizden daha ağır krizi yaşatma riskini ortaya koyar'' dedi.
Toplumun bölünmesini önlemek; hükümeti, işsizlik ve terör gibi
Türkiye'nin gerçek sorunlarıyla karşı karşıya getirmek istediklerini
belirten Bal, ''Bu sanal tartışma ortamından Türkiye'yi kurtarmak
istiyoruz'' diyerek, referandumun tümünün ortadan kaldırılması ya da
geçici maddeler 18 ve 19'ın paketten çıkarılması yönünde iki önerisi
bulunduğunu söyledi.
-''KRİZ TACİRLERİ''-
AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de Meclisin kendi aldığı
kararı değiştirme yetkisi olduğunu, referandumu ortadan kaldıracak bir
karar alınabiliyorsa, paketin içindeki maddelerin de çıkartılmasının
mümkün olabileceğini ifade etti. Üstün, Türkiye'de birilerinin kriz
tacirliğine soyunduğunu ileri sürdü.
AK Parti Kayseri Milletvekili Sadık Yakut da son terör olaylarını
anımsatarak, Meclisin bu olayların önlenmesi için gerekli tedbirleri en
kısa sürede almasını istedi. Yakut, Meclisin 11. cumhurbaşkanını
seçtiğini, bu konuda düzenleme içeren geçici madde 19'un uygulanma
olanağının kalmadığını söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay ise MHP'li Bal'ın eleştirilerine
katılmadığını söyledi. CHP'nin, cumhurbaşkanı seçiminden önce erken
seçim yapılması yönünde ısrarcı bir tavır sergilediğini ifade eden Okay,
''CHP uzlaşmayı, teslimiyet olarak kabul etmiyor'' dedi.
-''HATADAN DÖNMEK DE ERDEMDİR''-
''Elimizde halk deyimiyle 'El içinde vasiyet ettik, ölmesek olmaz'
tabiriyle bir yasa var'' diyen Okay, kamuoyunda tartışılan yeni Anayasa
taslağında cumhurbaşkanının yetkileri, nitelikleri ve görevinin gündeme
geleceğini söyledi.
''O zaman niçin bu referandum? Ne artısı var? Topluma ve Türkiye'ye ne
katkısı var?'' diye soran Okay, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin apar
topar düzenleme yapılmasını eleştirerek, halkın niçin oy vereceği
konusunda bilgilendirilmediğini savundu.
Hatadan dönmenin bir erdem olduğunu dile getiren CHP'li Okay, ''Böyle
aceleyle, kol bükmek, 'Ben işi hallettim' demek değil, uzlaşarak çözelim
bu işi. Parlamento çoğunluğu, egemen olabilir. Ama Türkiye için yanlış
yapmayalım. Türkiye'yi 21 Ekime, bir kaotik ortama hep birlikte
taşımayalım. Gelin bunu geri alın. Ondan sonra Anayasa değişikliklerini
konuşalım, orada değerlendirelim'' diye konuştu.
-''CUMHURBAŞKANI SEÇİM YASASI YOK''-
AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, komisyonun teklifi
görüşemeyeceği yönündeki görüşlere katılmadığını kaydetti.
CHP'li Mengü'nün ''Geçici maddeler 18 ve 19 çıkarılsa bile, YSK seçim
süreci başlatabilir'' dediğini anlatan Ergin, cumhurbaşkanlığı seçim
yasası bulunmadığı için buna imkan olmadığını söyledi.
AK Parti'li Ergin, ''Geçici 19. madde böyle bir düzenleme içermekteydi.
Bu madde çıkarılırsa, YSK, cumhurbaşkanı seçimini hangi usule göre
yapacaktır. Buna katılmıyorum'' dedi.
-REFERANDUMUN MALİYETİ-
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın referandumun 200 trilyona mal olacağı
yönündeki ifadesinin doğru olmadığını, YSK'nın referandumun maliyetinin
103 trilyon olduğunu açıkladığını belirten Sadullah Ergin, ''Bunun 30
trilyonu harcanmıştır. Bu referandumun yapılması ya da yapılmamasının
maliyeti 70 trilyon lira olacaktır. Az bir rakam mıdır tartışılır. Rakam
önemli bir rakamdır ama 200 trilyon olarak ifade edilmesi rahatsızlık
oluşturmaktadır'' diye konuştu.
CHP'li Kart'ın, AK Parti iktidarını ''sorumsuz ve öngörüsüz'' diye
nitelemesine de tepki gösteren Ergin, milletin 22 Temmuz seçimlerinde AK
Parti'yi hak ettiği yere getirdiğini söyledi.
-''SANAL TARTIŞMA DEVAM EDECEK''-
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, referandumun halkın gündeminde
bulunmadığını öne sürdü.
MHP'li Bal'ın sanal tartışmaları sona erdirmek için destek olacaklarını
ifade ettiğini anımsatan Dibek, geçici maddeler 18 ve 19'un
kaldırılmasından sonra da sanal tartışmaların devam edeceğini savundu.
-MHP'NİN TAM DESTEĞİ-
MHP Ankara Milletvekili Cihan Paçacı da Türkiye'yi yeni bir gerginlik ve
kutuplaşmadan kurtarmaları gerektiğini ifade ederek, ''TBMM üyeleri
olarak, her meselede siyasi kazanç ve kayıp hesabı yapmamalıyız. Yeni
gerginlik yaratmak yerine, mevcut gerginleri çözmeliyiz. Bu yasada
değişiklik şarttır. MHP, ikili teklif sunmuştur. Birisi referandumun
tamamının kaldırılması, diğeri de geçici 18 ve 19. maddelerin
kaldırılması yönündedir. Komisyon, hangi öneriyi benimserse benimsesin,
tam destek vereceğiz'' dedi.
-''GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM...''-
AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de Anayasa Mahkemesinin
cumhurbaşkanı seçimi için toplantı yeter sayısının 367 olduğu yönünde
verdiği kararı eleştirdi.
Karar için geçmişte, ''Hukuka işkence yapmak sonucunu getirmiştir.
Zücaciye dükkanına fil sokmuştur'' dediğini anımsatan Akgün, milletin,
referandumdan haberi olmadığı yönündeki değerlendirmelere de
katılmadığını söyledi.
AK Parti'li Akgün, ''Göbeğini kaşıyan adam, aslında Türkiye'nin
gündemini çok iyi takip ediyor. Türkiye'nin gündemine hakim. Yeri
geldiği zaman, müdahale hakkını kullanıyor. Seçim sonuçlarını doğru
değerlendirirken, yerine göre doğrudan müdahale hakkını millet kendisi
kullanıyor. Millet, referandumda nasıl davranacağını çok iyi biliyor''
diye konuştu.
-''MHP'NİN KARARI OLUMLU, YAPICI MUHALEFET''-
Mevlüt Akgün, kriz unsuru olan cumhurbaşkanı seçimlerini Türkiye'nin
gündeminden kaldırmayı amaçladıklarını ifade ederek, MHP'nin kararını
çok olumlu gördüklerini bildirdi.
CHP'nin ''kaos, kriz üreten'' muhalefetini çok gördüklerini ileri süren
Akgün, MHP'nin ki gibi yapıcı muhalefet anlayışına ihtiyaç olduğunu
söyledi.
CHP'li Mengü ve MHP'li Bal, Anayasa Mahkemesi kararına yönelik sözleri
dolayısıyla Akgün'ü eleştirdi.
DSP'li Tayfun İçli'nin, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozbağ'a
''Sayın bürokrat'' diye hitap etmesi gülüşmelere neden oldu. Bozbağ'ın
''AK Parti Grup Başkanvekili'' olduğu ifade etmesi üzerine İçli, ''Sayın
Bakanın yanında oturunca...'' karşılığını verdi.
-TEKLİF-
Görüşmelerin ardından AK Parti milletvekillerince verilen teklif kabul
edildi. Teklife MHP ve DTP de destek verdi.
Bu arada, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun Teklifi''nin adı, ''5678 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması
Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'' olarak
değiştirildi.
Teklif, 21 Ekimde referanduma sunulacak ve cumhurbaşkanının halk
tarafından seçilmesini de düzenleyen anayasa paketinin 6. maddesi içinde
yer alan, ''Seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin 11.
cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasına imkan tanıyan'' geçici 18. maddesi
ile ''Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11.
Cumhurbaşkanı seçiminde de uygulanmasını'' öngören geçici 19.
maddesinin, metinden çıkarılmasını öngörüyor.
Teklif, kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmesini ve halkoyuna
sunulması durumunda maddelerin tümünün oylanmasını düzenliyor.
