Komisyon, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Komisyonda Ticaret Bakanlığının bütçesinin yanı sıra Helal Akreditasyon Kurumu ile Rekabet Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları da ele alınacak.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye'nin haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarında üst üste cari fazla verdiğine işaret ederek, "Bu yıl sonuna kadar yıllıklandırılmış cari işlemler açığını 9-10 milyar dolar aralığında tutmayı öngörüyoruz. Böylece milli gelirin yüzde 1 hatta daha azı bir rakam olarak cari açık sorun olmaktan çıktı." dedi.
Bolat, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
TUSAŞ'a ekim ayında gerçekleştirilen terör saldırısını lanetleyen Bolat, Türkiye'nin savunma sanayisinde ortaya koyduğu milli teknoloji hamlesinin daha da yükseleceğine işaret etti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına değinen Bolat, "Gazze'de bir yılı aşkın süredir devam eden, ayrıca Lübnan topraklarına da sıçrayan İsrail soykırımının ve vahşi katliamının bir an önce son bulmasını temenni ediyorum. Bu konudaki çalışmalarımızı artan tempoda devam ettiriyoruz." dedi.
Bolat, küresel ekonominin geçen yıl yüzde 3,3 büyüyerek tarihsel ortalamaların altında performans gösterdiğini, ticaret hacminin de aynı dönemde yüzde 1,1 küçüldüğünü belirtti.
Dünya ortalama büyüme oranının bu yıl da durgun seyir izlediğini dile getiren Bolat, küresel ekonomideki zayıf seyir, ticaret ve sanayi politikalarında artan korumacılık, yakın coğrafyada artan jeopolitik çatışmalar ve belirsizlik ortamına rağmen Türkiye ekonomisinin üretimde, istihdamda ve ihracatta büyümeye devam ettiğini söyledi.
- "Mal ithalatı 340 milyar dolara geriledi"
Bolat, net mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının son iki çeyrektir pozitif seviyede gerçekleştiğini belirterek, "2024 ilk yarı sonunda yüzde 3,8'lik büyüme oranımızda net mal ve hizmet ihracatının katkısı 1,4 yüzde puan olarak gerçekleşti. Büyümeye istihdam artışı birlikte devam ediyor. Bu yıl 1 milyondan fazla insanımız istihdama katıldı, son 22 yılda da 12 milyondan fazla vatandaşımız istihdamda yer aldı. İşsizlik oranı 17 aydır tek hanede devam ediyor." dedi.
Mal ihracatının geçen yıl 2022'ye kıyasla yüzde 0,6 artışla 255,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığına işaret eden Bolat, 2025'te mal ihracatını 279,6 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.
Mal ithalatının ise son 1 yılda yüzde 7,4 azalışla 340 milyar dolara gerilediğini bildiren Bolat, "İhracatımızda yaklaşık 8 milyar dolarlık artış, mal ithalatımızda 27,2 milyar dolarlık düşüşle dış ticaret açığımızda net 35 milyar dolarlık bir azaltma sağlandı." diye konuştu.
Bolat, tüketim malı ithalatıyla ilgili gelişmeleri de izlediklerini söyleyerek, gerektiğinde gümrük vergilerini arttırma yoluyla da bunları baskılayacaklarını söyledi.
- "Ekonomideki dengeleme süreci devam ediyor"
Hizmet ihracatında ise geçen yıl yüzde 14'lük artışla 106 milyar dolara ulaşıldığını, bunun Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olduğunu belirten Bolat, 2025'te hizmetler ihracatı hedefinin 121 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Bolat, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan eylül ayı ödemeler dengesi verilerine göre, söz konusu dönemde yıllıklandırılmış hizmet ihracatının 104,3 milyar dolar olduğunu belirterek, "Bu cari işlemler açığımızı kapamada çok önemli destek veriyor. Böylece son bir yıl içinde yaklaşık 373 milyar dolar döviz geliri kazanmış bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Cari açığın son 15 aylık dönemde yıllık 55,6 milyar dolardan yıllık 11,3 milyar dolara gerilediğini, bu kapsamda 44,4 milyar dolarlık bir azalışın başarıldığını söyleyen Bolat, şöyle devam etti.
"Haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarında üst üste cari fazla verdik. Bu yıl sonuna kadar yıllıklandırılmış cari işlemler açığını 9-10 milyar dolar aralığında tutmayı öngörüyoruz. Böylece milli gelirin yüzde 1 hatta daha azı bir rakam olarak cari açık sorun olmaktan çıktı. Artan ihracat, azalan ithalat, azalan cari işlemler açığıyla döviz işlemlerinde, döviz piyasalarında denge sağlanmış, dış ticaret gelişmeleri olarak makroekonomik istikrara katkı verdik. Böylece dış ticaret açığımız azaldı, döviz rezervlerimiz 160 milyar dolar sınırına dayandı. Ekonomideki dengeleme süreci devam ediyor."
Bolat, bu yıl mal ihracatçıları için 16,2 milyar lira, hizmet ihracatçıları için de 5,5 milyar lira desteğin devam ettiğini belirtti.
Elektronik ihracatın toplam ihracattaki payının ise bu yılın 10 ayında yüzde 2,6'ya yükseldiğini söyleyen Bolat, bunu 2028'e kadar yüzde 10'a yükseltmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Bolat, Türk Eximbank'ın ihracatçılara geçen yıl 42 milyar dolarlık ihracat kredi ve sigorta desteği sağladığını bildirerek, desteğin bu yıl sonuna kadar 50 milyar dolara yükseltileceğini söyledi.
Günlük reeskont kredi hacmini 4 milyar liraya çıkarıldığını belirten Bolat, ihracat reeskont kredilerinin faiz maliyetinin daha da düşürülmesi için çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Bolat, Türkiye'deki 19 serbest bölgede 12,7 milyar dolarlık mal ihracatı gerçekleştirildiğini, yerli üreticiyi haksız rekabet, damping ve sübvansiyonlu ve artan ithalata karşı korumak için ticaret politikası önlem ve uygulamalarını etkili biçimde kullanmaya devam ettiklerini anlattı.
Serbest ticaret anlaşmalarına da değinen Bolat, Filistin serbest ticaret anlaşmasına ilişkin tarım tavizlerinin yürürlüğe girdiğini belirtti.
- "Bu yıl fahiş fiyat ve stokçuluğa 4,6 milyar lira ceza uygulandı"
Bakan Bolat, fahiş fiyat ve stokçuluğunu engellemek amacıyla denetim faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiklerine dikkati çekerek, otomotiv ve emlak sektöründe hayata geçirdikleri düzenlemeleri aktardı.
Bu düzenlemelerle vatandaşların sıfır ve ikinci el araca ulaşmasını kolaylaştırdıklarını söyleyen Bolat, satış kampanyaları ve fiyat indirimleriyle tüketici lehinde olumlu sonuçlar elde ettiklerini bildirdi.
Bolat, cezaların etkinliğinin artırılması amacıyla fahiş fiyat artışı ve stokçuluk eylemleri için öngörülen idari para cezası tutarlarının arttırıldığını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Reklam Kurulu tarafından ekim ayı itibarıyla 16 bin 717 adet dosya karara bağlanarak toplamda 204 milyon liranın üzerinde idari para cezası uygulanmış, reklamı yapılması yasak olan mal ve hizmetlere ilişkin 104 adet erişim engeli kararı verildi. Bu yıl fahiş fiyat artışı ve stokçuluk faaliyetleri ile tüketicinin korunması kapsamında 81 ilimizde 381 bin 311 işletme denetlenerek, 4,6 milyar liranın üzerinde idari para cezası uyguladık."
Esnaf ve sanatkarlara iş yeri ve taşıt alımları için 1,5 milyon liraya kadar faiz indirimli kredi sağlandığının da altını çizen Bolat, 2002'den bugüne kadar 4 milyon 466 bin 614 kullandırdım kapsamında sağlanan kredi tutarının 544,1 milyar liraya yaklaştığına dikkati çekti.
Bolat, 2019'da ihracat yapan 38 bin 790 olan esnaf ve sanatkar sayısının geçen yıl 239 bin 969'ya ulaştığını söyledi.
Gümrük muhafaza birimlerinin de çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiğini vurgulayan Bolat, başta uyuşturucu, sigara ve akaryakıt olmak üzere her türlü eşya kaçakçılığına karşı ülke çapında birçok başarılı operasyon gerçekleştirildiğini söyledi.
Bolat, gümrüklerde 7 Kasım itibarıyla 18,5 milyar lira değerinde 17,2 ton uyuşturucu madde ve 19,4 milyar lira değerinde kaçak ticari eşya olmak üzere 37 milyar 974 milyon lira değerinde kaçak eşya ve narkotik madde ele geçirdiğini kaydetti.
Bakanlığın, amaç ve faaliyetleri doğrultusunda kullanılmak üzere, 2025 bütçesinin 56 milyar 233 milyon 383 bin lira olduğunu bildiren Bolat, kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye 6 milyar 407 milyon 209 bin 562 lira, ticaretin düzenlenmesi, geliştirilmesi ve kolaylaştırılması programına 43 milyar 2 milyon 229 bin 838 lira, tüketicinin korunması, ürün ve hizmetlerin güvenliği ve standardizasyonu programına 908 milyon 899 bin 600 lira, yönetim ve destek programına 5 milyar 854 milyon 979 lira, program dışı giderlere de 60 milyon 65 bin lira tahsis edildiğini aktardı.
Bolat, ayrıca 2025 yılı bütçe teklifinin 17 milyar 272 milyon 974 bin lirası personel giderlerine, 2 milyar 3 milyon 300 bin lirasının SGK devlet primi giderlerine, 1 milyar 809 milyon 23 bin lirasının mal ve hizmet alım giderlerine, 1 milyar 769 milyon 800 bin lirasının sermaye giderlerine, 1 milyon 600 bin lirasının sermaye transferleri tertibine, 33 milyar 376 milyon 686 bin lirasının cari transferler olmak üzere büyük ölçüde ihracatçı ve ticaret erbabının desteklenmesine ayrıldığını kaydetti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, hükümet olarak İsrail ile ticarette alınan tedbirleri net bir şekilde uyguladıklarını belirterek, "2 Mayıs'tan sonra İsrail'e yönelik olarak gümrüklerimizde hiçbir beyanname tescil edilmemiştir. İsrail'e yönelik olarak ihracat, ithalat sıfırdır. Filistin'e yapılan ticaret doğrudur ve Filistin hükümeti bundan memnundur." dedi.
Bolat, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Sunumunda Filistin ile ticaret ve İsrail'e uygulanan ticaret ambargosuna da yer veren Bolat, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin'de soykırıma ve vahşi katliamına devam ettiğini söyledi.
Bolat, Türkiye'nin, İsrail'in durdurulması, ateşkese zorlanması ve oradaki Filistinlilere yardım etme noktasında en önde gelen ülke konumunda olduğunu bildirdi. İsrail'in saldırıları sonucunda 50 bine yakın kişinin şehit olduğunu ifade eden Bolat, 100 binden fazla kişinin de yaralandığını söyledi. Bakan Bolat, Türkiye'nin zor şartlarda Filistin'e 85 bin ton yardım ulaştırmayı başardığını ve bu alanda dünyada birinci olduğunu bildirdi.
Ticaret Bakanı Bolat, 1993 Oslo Barış Anlaşması gereği Filistin Devleti'nin, İsrail toprakları içinde bir ada konumunda kaldığına işaret ederek, "Bir kara sınırı, deniz sınırı ve limanı, gümrüğü bulunmamaktadır. Dolayısıyla ticaretini İsrail'in 2 limanı üzerinden ancak yapabilmekte, ticaretinin yüzde 98'ini oradan gerçekleştirmektedir. İsrail ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Anlaşması Mart 1996'da imzalandı. AK Parti hükümetleri de 2005'te Filistin Devleti ile serbest ticaret anlaşması imzaladı. Yatırım teşvik anlaşması ve çift vergilendirmenin önlenmesi anlaşması imzalandı." diye konuştu.
Bu çerçevede 2022'de toplam 9,5 milyar dolarlık Filistin'i ve İsrail'i kapsayan toplam bir ticaret olduğunu anımsatan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistin hükümetinin ifadesi ve bilgileriyle Filistin'in toplam 7,7 milyar dolar ithalatı vardı. Bunun büyük kısmını İsrail toprakları üzerinden yapmakta, Türkiye'den de 2 milyar dolara yakın bir ithalat yapmaktaydı. Ama daha kolay geldiği için tüccarlara gümrüklerden geçişte kolaylık sağlamak için varış yeri İsrail olarak gösteriliyordu. Dolayısıyla bizim Filistin'le yaptığımız 2 milyar dolar civarındaki ticaret, Filistin kayıtlarında görünmüyordu. Ancak ateşkes konusunda dünyanın baskıları, bizim baskılarımız konusunda bir mesafe alınamayınca hükümetimiz, 9 Nisan 2024'te 54 gümrük faslında toplam 1019 üründe ihracatımızı durdurdu. Burada hemen aynı gün 'İsrail'e jet yakıtı satıyor' diye bir karalama kampanyası yapıldı. Bunu da aynı gün belgeleriyle ortaya koyduk. 2024'te en ufak bir satış yok. 7 Ekim'den sonra çok az bir 88 bin dolarlık var. 6-7 tane İsrailli tur şirketlerinin charter şirketlerinin turist getirirken havalimanından aldığı uçak benzini ihracat kaydedildiği için gerçekleşen rakam bu ve olay bu. Ama bu, sanki 'Türkiye İsrail'e jet yakıtı satıyor' diye bir karalama kampanyası yapıldı."
- "İsrail'le ticareti durduran yegane ülke Türkiye oldu"
Ticaret Bakanı Bolat, 9 Nisan'a kadar olan süreçte yapılan ticarette, ürünlerin varış yerinin İsrail olarak alınmasından dolayı "ticaretin İsrail ile yapılıyormuş gibi göründüğünü" söyledi.
2 Mayıs'ta hükümetin bir karar daha aldığını anımsatan Bolat, "Dedik ki, ihracat, ithalat İsrail'le tamamen durdurulacak ve bu kararımız dünya kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı, büyük takdir gördü. Buradaki amacımız diğer ülkelerin de benzeri bir yasak, sınırlama kararını almasını sağlamaktı. Bu konuda en büyük gayreti gösteren ve İsrail'le ticareti durduran yegane ülke Türkiye oldu." değerlendirmelerinde bulundu.
Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bütün uluslararası zirvelerde çekinmeden İsrail'in sıkıştırılması, baskı altına alınması, kalıcı ateşkese zorlanması çabalarında önde geldiğini vurguladı. Hükümet olarak bu konudaki tedbirleri net bir şekilde uyguladıklarını ifade eden Bolat, "2 Mayıs'tan sonra İsrail'e yönelik olarak gümrüklerimizde hiçbir beyanname tescil edilmemiştir. İsrail'e yönelik olarak ihracat, ithalat sıfırdır. " dedi.
Filistin hükümetinin kendilerine geldiğini anlatan Bolat, "Bize dedi ki; 'Bizim Türk mallarına ihtiyacımız var. Filistin topraklarında 6 milyon insan yaşıyor. Nablus, Beytüllahim, Doğu Kudüs, Eriha, Ramallah. Bu insanlar ne yiyip ne içecek? Ekonomi nasıl dönecek? İsrail baskısı altındayız.' Bunun üzerine bir mekanizma kurduk. Orada hiçbir inşaat yapılmıyor. Hiçbir bakım, onarım, yeni inşaat yapılmıyor. 6 milyon insandan bahsediyoruz. Birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla." şeklinde konuştu.
Bakan Bolat, bunun üzerine Filistin'e "625" gümrük koduyla kapı açtıklarını, aynı zamanda ilave bazı tarım ürünleri için taviz verdiklerini söyledi.
- "Karalama haberleri sadece İsrail'in çıkarlarına hizmet ediyor"
Amaçlarının, Filistin ekonomisinin ayakta kalmasını sağlamak olduğunun altını çizen Bolat, şunları kaydetti:
"Dedik ki, Filistin Milli Ekonomi Bakanlığının koordinasyonunda, kontrolünde size gelecek siparişleri bize ulaştıracaksınız ve bu anlamda kontrol mekanizmasıyla biz Filistin'e, varış yeri Filistin, ithalatçısı Filistinliler olmak kaydıyla bu ürünlerin girişine izin vereceğiz. Ve bu mekanizma 7 Haziran'da onlarla varılan mutabakattan sonra uygulanıyor. Biz 2 Mayıs'ta İsrail'le ticaret ambargosu koyduktan sonra şu yalan uydurulmaya başlandı; üçüncü ülkelerden zaten gidiyor. Bütün dünyaya 220 ülkeye ihracat yapıyoruz. 262,5 milyar dolar ihracatımız var, 340 milyar dolar da ithalatımız. Toplam 605 milyar dolar civarında toplam dış ticaretimiz var ve bu dış ticaretimizde dünyanın her tarafına var. Ticaretimizin yüzde 40'ı Avrupa Birliği ülkelerine. Bu anlamda Filistin'e yapılan ticaret doğrudur ve Filistin hükümeti bundan memnundur. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 16 Ağustos tarihinde TBMM'de bütün milletvekillerinin gözlerine bakarak dedi ki; 'Türkiye'ye minnettarız, şükran borçluyuz. 9,5 milyar dolar ticareti feragat ettiniz, feda ettiniz Filistin için ve Filistin'le ticaret noktasında destek alıyorsunuz.'"
Bakan Bolat, Filistin Milli Ekonomi Bakanı'nın Türkiye'yi ziyaretinde, "Biz Türkiye'den ihtiyaçlarımızı karşılamak için destek istedik. İhracat noktasında yardımcı olun. Ekonomimiz başka türlü ayakta kalamaz ve bu konudaki asılsız iddialar ve karalama haberleri sadece İsrail'in çıkarlarına hizmet ediyor." ifadelerini kullandığını aktardı.
Bu konuda iftira atmanın, Filistin'in en büyük savunucu olan Türkiye'nin çabalarını boşa çıkarmak olduğuna işaret eden Bolat, Filistin'in, kutsal bir dava olduğunu ve Filistin ekonomisini ayakta tutmak için bütün güçleriyle yanlarında yer alacaklarını vurguladı. Bolat, İsrail'in, bu barbarlığını durdurma konusunda dişe diş mücadele ettiklerini ifade etti.
Ömer Bolat, uluslararası taşımacılığın yüzde 80'inin deniz yoluyla yapıldığını ve bu alanda dünyada 7-8 egemen şirket olduğunu bildirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gemi acenteleri bu şirketlere konteynerlerini, yüklerini koyarlar ve gemiler bu yüklerini çeşitli limanlardan alırlar. Farklı konteyner, farklı acentelerin konteynerleriyle boşaltacakları limanlara sırayla giderler, boşaltırlar. Ambarlı Limanı'nda, bahsedilen konuda Ulaştırma Bakanlığımız bilgilendirdi. Türkiye'nin en büyük ithalat limanı Ambarlı'dır. İthalatımızın yüzde 20'si Ambarlı'dan yapılmaktadır. Bu çerçevede bahsedilen konteynerler Güney Kore, Çin limanlarından alınmıştır. Ambarlı'ya ve diğer ülkelere boşaltılmış, daha sonra da Ambarlı'dan alınarak tekrar Güney Kore ve Çin limanlarına gitmiştir. Haydarpaşa Limanı ile alakalı bahsedilen Kathrin isimli gemi de santrale ekipman, santral cihazlarını getirip boşaltmıştır. Daha sonra Ambarlı'dan, Antalya Serbest Bölge Limanı'ndan ve daha İzmit Derince Limanı'ndan alarak ülkemizden ayrılmıştır. Bunlarla alakalı olarak da hala 'Yok savunma ürünü götürdü, şunu yaptı, bunu yaptı' gibi hezeyanlar ayıptır. Filistin gibi bir milli meselede iktidar muhalefet birlikte hareket etmelidir."
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, yürütülen rekabet soruşturma sayısının her yıl istikrarlı olarak arttığını, bu yıl tespit edilen ihlallere verilen ceza tutarının yaklaşık 5 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
Küle, Ticaret Bakanlığı ile ilgili ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, kurumun, serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı şekilde işlemesi ile vatandaşların daha kaliteli ürün ve hizmetlere uygun şartlarda ulaşabilmesini sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı.
Yürütülen soruşturma ve incelemelerin yanı sıra tüketicileri doğrudan etkileyebilecek, yapısal veya davranışsal sorunlara yönelik de detaylı incelemeler gerçekleştirdiklerini belirten Küle, inceleme sonucunda potansiyel rekabet sorunlarına çözüm önerileri geliştirerek sektörlerin ihtiyaç duyduğu reformların şekillenmesinde aktif rol aldıklarını söyledi.
Küle, rekabeti engelleyecek birleşme ve devralmaları önlemek amacıyla da denetimleri hassasiyetle gerçekleştirdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Rekabet politikasının etkili şekilde işlemesi ve rekabetin sağladığı faydaların elde edilmesinde, kurallarının toplumca anlaşılmasının önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu doğrultuda, rekabet kültürünü toplumun farklı kesimlerine yaymak için çeşitli çalışmalar yürütüyor ve dijital dönüşüme uyum sağlamak amacıyla gerekli politika adımları atıyoruz."
- "2021'den bu yana inceleme sayıları üç kat arttı"
Küle, bölgesel ve küresel krizlerin ekonomik ve toplumsal zorluklara sebep olduğunu vurgulayarak, kanununun verdiği yetki ve araçları kullanarak rekabetin sağlıklı işlemediği sektörlere gerekli müdahaleleri yaptıklarını bildirdi.
Bilişim teknolojileri ve insan kaynağına yatırım yaparak dijital veriler üzerinde inceleme kapasitesini arttırdıklarını belirten Küle, şu bilgileri verdi:
"Yürüttüğümüz soruşturma sayılarını her yıl istikrarlı şekilde artırdık. 2021'den bu yana yerinde inceleme sayıları yaklaşık üç kat arttı. Geçtiğimiz iki yıllık dönemde tespit ettiğimiz rekabet ihlalleri kapsamında, gıda sektörüne 2,6 milyar lira, dijital pazarlara 1,5 milyar lira, işgücü piyasalarına 870 milyon lira, makine endüstrisi sektörüne 800 milyon lira, sağlık sektörüne 720 milyon lira, inşaat sektörüne 590 milyon lira, kimyasal ürünler sektörüne 250 milyon lira, ambalaj sektörüne 130 milyon lira ve eğitim sektörüne 100 milyon lira olmak üzere yaklaşık 7,7 milyar lira ceza verdik. Bu yıl tespit ettiğimiz ihlallere verdiğimiz ceza tutarı yaklaşık 5 milyar liraya ulaştı."
Küle, beyaz et sektöründe bazı teşebbüsler için devam eden soruşturmalarda, uzlaşma süreçleri sonucunda ihlal yaptığı tespit edilenlere verilen ceza tutarının toplamda 1,2 milyar liraya ulaştığını kaydetti.
Şirket çalışanlarının ücret ve yan haklarının sınırlandırması konularını da mercek altına aldıklarına dikkati çeken Küle, 2023'ten bu yana çalışan ayartmama anlaşmaları sebebiyle 32 teşebbüs için yaklaşık 370 milyon lira ceza kesildiğini söyledi.
Küle, ilaç, yapı kimyasalları ve medya sektörlerine ilişkin 49 teşebbüsü kapsayan 3 soruşturmanın ise devam ettiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Soruşturmaların yanı sıra birçok sektöre ilişkin yürüttüğümüz sektör incelemeleriyle rekabet aksaklıklarının detaylı analizini yaparak yapısal sorunlara çözüm önerileri getiriyor ve paydaşlarımıza yol haritası sunuyoruz. Süreç içerisinde alınan taahhütler ve soruşturma sürecinin sonunda teşebbüslere getirilen yükümlülükler, rekabetçi açıdan piyasalara kalıcı bir düzen getirmektedir. Google, Sahibinden, Yemek Sepeti, Obilet, Unilever gibi çok sayıda soruşturmamızda ihlal karşısında rekabetçi ortamın nasıl sağlanacağını gösteren geçici kararlar aldık. 2021'den yana 59 kararımızda ceza vermeksizin, teşebbüslerce sunulan taahhütler yoluyla rekabetin tesisini sağladık."
Küle, ayrıca Kamu İhale Kurumu ile yakın zamanda güncellenen işbirliği protokolü kapsamında, kamu ihalelerindeki rekabetçi risklerin ve olası ihlallerin tespiti amacıyla yapay zeka destekli araçların geliştirilmesi, ortak istatistiksel modelleme ve analiz çalışmaları yürütülmesi hususlarında da mutabık kaldıklarını sözlerine ekledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Ticaret Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getiriyor.
CHP Grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Talat Dinçer, hükümetin açıkladığı ekonomi verilerine bakıldığında her şeyin dört dörtlük göründüğünü ancak piyasa gerçeklerinin farklı olduğunu söyledi. İç piyasada büyük sıkıntılar yaşandığını anlatan Dinçer, alışveriş merkezleriyle (AVM) ilgili yasal düzenleme yapılmasını istedi.
Küçük esnafa sahip çıkılmadığını savunan Dinçer, "Esnafımız AVM'lerde tezgahtar oldu, üretici ve çiftçiler sermaye sahiplerine işçi oldu. AVM yasasını neden çıkarmıyoruz? Haksız rekabetin en büyüğünü AVM'ler yapıyor. Bir tuşa basarak Türkiye genelindeki bütün fiyatları kendileri belirliyor. Esnafımız alın teriyle ayakta kalmaya çalışırken, AVM'ler ülkede esnaf bırakmadı. AVM'ler açıldığı her yerde esnafımıza büyük zarar verdi. Avrupa'da küçük esnafa zarar vermesin diye AVM'ler şehrin 30-40 kilometre dışında açılıyor, üstelik cirolarından bir kısmı zarar gören esnafa aktarılıyor. Biz ise şehrin göbeğindeki en güzel arsaya AVM açıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, hükümetin dış politikasını eleştirerek, "Şimdi aynı yanlışı BRICS meselesinde yapmaya başladınız. BRICS meselesinden uzakta durmanız gerekiyor. Bu tür toplantılara katılmak sizi heyecanlandırmamalı; tam tersine tedirgin olun." ifadesini kullandı.
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, hükümetin ihracat rakamlarını sürekli gündeme getirirken, ithalat rakamlarına hiç değinmediğini; ithalat oranlarının ihracat oranlarından daha fazla olduğunu söyledi.
- "Dış ticaret dengemizin güçlenmesi, ekonomimize olumlu yansımaktadır"
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, sanayici ve esnafın, hükümetin para politikası nedeniyle büyük sorunlar yaşadığını, açıklanan rakamlarla sokağın tablosunun birbirine uymadığını savundu. Türkiye'nin temel probleminin, üretim, yatırım ve istihdamın artmaması olduğunu anlatan Temurci, bu alanlarda adım atılmaması durumunda cari açık sorununun çözülmesinin mümkün olmadığını belirtti.
MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy, 2023 yılında Türkiye'nin mal ihracatının 255,6 milyar dolara, hizmetler ihracatının ise 106 milyar dolara ulaştığını hatırlattı.
Ersoy, "Ayrıca e-ihracatımız yüzde 83,3 oranında büyüme kaydederek, 4,6 milyar dolara yükselmiştir. Dış ticaret açığımız ise 2023 Eylül ayına göre yaklaşık 35,3 milyar dolar azalarak 78,7 milyar dolara gerilemiştir. Bu azalma, özellikle cari işlemler açığımızın azaltılmasında büyük bir adım olmuştur. Bugün açıklanan rakamlara göre, 2024 Eylül ayında cari açık 9,65 milyar dolara kadar düşmüştür. Bu gelişmelerle, dış ticaret dengemizin güçlenmesi, ülke ekonomimize olumlu yansımaktadır." dedi.
AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, küresel piyasalarda yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini vurguladı.
Türkiye'nin büyüme verilerini sıralayan Erkan, "Dünyadaki birçok ülkeden önemli oranda pozitif ayrışan ekonomimizde ihracattaki artışların büyümeye katkısı şüphesiz etkili olmuştur. Kovid-19 salgını, son 2 yıldır şahit olduğumuz savaşlar ve geçtiğimiz yıl şubat ayındaki deprem felaketine rağmen ihracat rakamlarımız güçlü seyrini korumaktadır. Nitekim geçtiğimiz sene 255,6 milyar dolarlık bir ihracat performansı yakalanmıştır. Önümüzdeki dönemde de ihracatımızın daha iyi seviyelere çıkmasını bekliyoruz. Böylece dış ticaret açığında yaşanacak gerileme, cari işlemler açığındaki düşüşü de destekleyecektir." diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekilleri, Ticaret Bakanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, AVM'lerin şehir içinde yer almasının, esnafı olumsuz etkilediğini; esnafın, AVM'lerle ve sayıları her geçen gün artan zincir marketlerle rekabet etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, zincir marketlerin her tarafta açıldığına işaret ederek, bunlara yönelik bir sınırlama getirilmesini istedi.
İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş, Türkiye'nin uzun vadeli kalkınma hedefleri ve sürdürülebilir ekonomik büyümesi için yeterli bir altyapı sunulmadığını savundu.
İhracatın yeterli oranda teşvik edilmediğini söyleyen Türkeş, "Türkiye'nin dış ticaret açığını azaltmak ve dünya pazarlarında rekabet gücünü artırmak istiyorsak ihracat konusundaki desteklerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Ayrıca yurt dışı pazarlarına açılmak için yerli üreticiyi koruma konusunda da atılması gereken adımlar var. Ancak yerli üreticinin küresel rekabet karşısında yalnız bırakıldığını görüyoruz. Özellikle KOBİ'lerimiz, bu bütçeyle hayatta kalmakta zorlanacak ve büyük oyuncuların baskısı altında ezilmeye devam edecek." ifadesini kullandı.
AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, dünya ticareti küçülürken, Türkiye'nin, ticaret ve dış politikalarıyla pozitif yönde ayrıştığını vurguladı.
Ülkedeki ekonomik büyümenin uzun süredir devam ettiğine işaret eden Kırkpınar, şunları kaydetti:
"Dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 1,08'e ulaştı. Rezervlerimize baktığımızda ciddi iyileşme söz konusu. Cari açıkta ciddi düşüş var. Enflasyonun düşüş seyrettiğini görüyoruz. Bütün dünyanın enflasyon sorunu var; Türkiye de enflasyondan en çok etkilenen ülkelerden birisi. Üretici enflasyonu yüzde 30'ların altına indi ancak gıdada enflasyona karşı bir direnç olduğunu görüyoruz."
- "Türkiye'nin küresel ihracattan aldığı pay yükseldi"
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yegin, Türkiye'nin küresel ihracattan aldığı payın, tüm krizlere rağmen yükseldiğini belirterek, "2002'de 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5 iken, bugün bu sayı 24'e çıkmıştır. 2002 yılında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan ülke sayısı 8 iken bugün bu sayı 49 ülkeye yükselmiştir." dedi.
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Türkiye gibi üreterek büyümek zorunda olan bir ülke için reel sektörün hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Hükümetin uyguladığı sıkı para politikasının reel sektörü zorladığını anlatan Ösen, "Elimizdeki rakamlara göre, 2024 yılının 9 ayında 2023 yılının aynı dönemine göre, kapanan şirket sayısında yüzde 23'lük artış yaşandı. Aynı dönemde kurulan şirket sayısı ise yalnızca yüzde 17 arttı. Şu an borcunu ödeyemeyen esnafın toplam borcu, ticareti büyütmesi gereken Bakanlığınızın bütçesinin 3 katı." ifadesini kullandı.
MHP Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, KOBİ'lerin ülke ekonomisindeki önemine değinerek, KOBİ'lerin kalkınmasının önündeki bürokratik engellerin kaldırılmasını istedi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez, bir sınır kenti olmasına rağmen Hakkari'de esnafın çok zor durumda olduğunu söyledi.
- "İyileşme, dış ticaret dengemizdeki olumlu gelişmeleri göstermektedir"
MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, 2024 yılında dış ticarette birçok başarıya tanıklık ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"2024 yılı ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre, ihracat yüzde 3,6 oranında artışla 23 milyar 620 milyon dolar, ithalat yüzde 0,2 oranında azalışla 29 milyar 364 milyon dolar oldu. 2024 yılı Ocak-Ekim döneminde ise ihracat yüzde 3,2 oranında artışla 216 milyar 383 milyon dolar, ithalat yüzde 7,2 oranında azalışla 282 milyar 2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığımız, 2023 ekim ayında 6,6 milyar dolarken, 2024 yılının aynı ayında yüzde 13 azalışla 5,7 milyar dolara gerilemiştir. Bu iyileşme, dış ticaret dengemizdeki olumlu gelişmeleri göstermektedir."
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, seçim bölgesinde satılık iş yeri sayısının arttığını, işsizlik oranının arttığını ve KOBİ'lerin borç batağında olduğunu savundu.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, hükümetin izlediği politikaların, sorunların daha da büyümesine neden olduğunu ileri sürdü.
Ekonomik durumun, ülkeyi hem ulusal hem de uluslararası arenada zorladığını savunan Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
"2024'ün 9 ayında, 2023'ün aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 13,3, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 23,8, kurulan kooperatif sayısı ise yüzde 13,5 oranında azalmıştır. Bu veriler, ticari girişimlerin giderek zorlaştığını ve şirket kurmanın cesaret gerektiren bir adım haline geldiğini göstermektedir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, yüksek enflasyon, artan maliyetler ve finansman kaynaklarına erişimde yaşanan zorluklar nedeniyle faaliyetlerini sürdürmekte ciddi güçlüklerle karşı karşıyadır. Ekonominin bel kemiği olan KOBİ'ler ve küçük işletmeler, yanlış ekonomi politikaları nedeniyle ayakta kalmakta zorlanmaktadır. Bu işletmelerin karşılaştığı zorluklar, yalnızca onların değil aynı zamanda ülkemizin de geleceğini tehlikeye atmaktadır."
Komisyonda Ticaret Bakanı Ömer Bolat, milletvekillerinin sorularını yanıtlıyor.
