Önder, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti Aydın Milletvekili Seda Sarıbaş, Srebrenitsa Soykırımı'nın sadece Bosna Hersek'te değil tüm dünyada acının ve adalet arayışının sembolü haline geldiğini söyledi. Acıların ve hüznün hala taze olduğunu belirten Sarıbaş, hala evladını, yakınını toprağa verememiş binlerce insanın bulunduğunu ifade etti.
Sarıbaş, "Srebrenitsa, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andır." dedi. Soykırımı unutmayacaklarını vurgulayan Sarıbaş, Filistin'de de benzer bir kıyımın yaşandığını belirterek, "Tüm dünyaya Filistin için, Srebrenitsa için haykırmaya, bu zulmü unutturmamaya devam edeceğiz." dedi.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın da Srebrenitsa Soykırımı'nda hayatını kaybeden Bosnalıları rahmete andı. Aydın, "Bu soykırımı gerçekleştiren ve bugün halen soykırımcı olarak var olanları lanetliyorum." ifadesini kullandı.
Sığınmacılar ve iktidarın Suriye politikasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Aydın, "İktidar, Suriye ile normalleşmenin gerekliliği dile getirdi. Biz bunu kıymetli görüyoruz. Ancak bu kıymetli gördüğümüz hususu, yeniden sağlıklı adımlar atarak realize edebileceğimizi ifade ediyorum." diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar da Antalya'nın sorunlarına yönelik bir konuşma gerçekleştirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Srebrenitsa'yı da Batı'nın ikiyüzlü tavrını da unutmadık, unutmayacağız. Bugün aynı anlayışın izdüşümünü Gazze'de görüyoruz. İsrail'in soykırım suçlarına karşı bugün de aynı sessizlik var." dedi.
TBMM Genel Kurulunda grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Parti Grup Başkanvekili Bülent Kaya, İsrail'in Filistin'de uyguladığı zulmün her geçen gün devam ettiğini söyledi.
"Dışişleri Bakanlığımız tepkiden öte caydırıcı herhangi bir teması ortaya koyabilmiş değil." diyen Kaya, İsrail'in kullandığı petrolün yüzde 40'ının Bakü-Ceyhan Boru Hattı ile Türkiye üzerinden İsrail'e ulaştığını belirtti. Bunu protesto eden kişilere ise güvenlik güçlerinin sert müdahalede bulunduğunu ifade eden Kaya, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Srebrenitsa soykırımının ikinci dünya savaşının ardından insanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşet olduğunu dile getirdi. Katliamın, Avrupa'nın ortasında meydana geldiğini ve buna sessiz kalındığını vurgulayan Kavuncu, "Avrupa, Sırplı sporcuların çetnik işaretine sessiz kaldı ancak bozkurt işaretine tahammül edemedi." dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Srebrenitsa soykırımında Batı'nın sessiz kaldığını hatta bazı ülkelerin soykırıma yardım ettiğini söyledi. Srebrenitsa katliamında hayatını kaybedenleri rahmetle anan Akçay, insanlığın bir daha böyle acılar yaşamamasını diledi.
"Srebrenitsa'da yaşanan vahşetin bir benzeri bugün bütün dünyanın gözü önünde Filistin'de yaşanmaktadır." diyen Akçay, Birleşmiş Milletler ve uluslararası örgütlerin İsrail'in katliamını kınamaktan öteye gidemediğini söyledi. Akçay, Gazze'de yaşanan katliamların sona erdirilmesi konusunda TBMM'ye önemli sorumluluk düştüğünü belirtti.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Srebrenitsa katliamının Avrupa'nın gözü önünde gerçekleştiğini söyledi. Koçyiğit, "Bütün insanlık tarafından lanetlenen bu katliamda, yaşamını yitirenleri anıyorum." dedi.
- "Emekli nasıl geçinecek?"
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, emekliler ile asgari ücretle çalışanların yaşamının dayanılmaz hale geldiğini söyledi. 2 milyon emeklinin kök maşının 8 bin lira olduğunu belirten Emir, "Eğer yüzde 24 zam yapacaklarsa emeklilerin ellerine zamdan bir kuruş bile geçmeyecek. Bir an önce kök maaşın artırılması gerekiyor." diye konuştu.
2 milyon emeklinin gelirinin de 10 bin lira düzeyinde olduğunu söyleyen Emir, "2-3 bin lirayı sadaka gibi verseniz ne olacak? Emekli nasıl geçinecek? Emekli eşiyle ilaç alsa aylık ödemesi gereken para 600 lirayı bulurken emekliye 'al 12 bin lira ile geçin, sana bu zam yeter' demek insafsızlıktır." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Srebrenitsa soykırımında hayatını kaybedenleri rahmetle andı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, 11 Temmuz'un Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü ilan edildiğini belirten Gül, bunun çok anlamlı bir karar olduğunu ifade etti.
Srebrenitsa'nın Avrupa'nın ortasında bir soykırımın adı olduğunu ifade eden Gül, Srebrenitsa'nın insanlık tarihinin en kara lekelerinden birisi olduğunu vurguladı.
Dünyanın, soykırımı engelleyemediğini, yıllar sonra sadece "pardon" dediğini belirten Gül, "Srebrenitsa'yı da Batı'nın ikiyüzlü tavrını da unutmadık, unutmayacağız. Bugün aynı anlayışının izdüşümünü Gazze'de görüyoruz. İsrail'in soykırım suçlarına karşı bugün de aynı sessizlik var. 1995'te Srebrenitsa'da sınıfta kalan uluslararası toplum, bugün yine batı cephesinde yeni bir şeyin olmadığını bizlere bir kez daha göstermiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan Genel Kurulda bazı milletvekilleri, yakalarına, soykırımın sembolü olan Srebrenitsa çiçeği taktı.
TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin "Sivas ve Başbağlar katliamı"na ilişkin verdiği araştırma önergesi kabul edilmedi.
Partisinin grup önerisi üzerine konuşan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, yakın tarihte Türkiye'de insanlık onurunu yaralayan Madımak ve Başbağlar gibi iki katliam yaşandığını söyledi.
Erol, Madımak davasının zaman aşımından düştüğünü, bunun da toplum vicdanında ayrı bir yara açtığını belirtti.
AK Parti'nin yaptığı en doğru işlerden birinin 12 Eylül darbecilerini yargılamak olduğunu dile getiren Erol, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin demokrasisini, insanların yaşam hakkını tehdit eden sürecin yargılanması önemliydi. Madımak katliamı sadece o insanlara değil, Alevilere, insanların düşüncelerini özgürce yapmasını savunanlara yönelik de bir katliamdı. Madımak katliamının zaman aşımından kaynaklanan davanın düşmesi ve o insanların yargılanmaması doğru değil. Madımak katillerini yargılayın ve bu katliamı yapanların yanlarına kar bırakmayın. Bu katliam bir kültüre, değere ve inanca yöneliktir."
Erol, aynı şekilde Başbağlar'da da derin güçlerin devreye girerek toplumu karşı karşıya getirmeye çalıştığını belirtti.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, 1993 yılında Sivas ve Başbağlar'ın yanı sıra Uğur Mumcu, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis gibi insanların öldürüldüğünü; 33 askerin şehit edildiğini anımsattı.
Kaya, 1993 yılında çıkan olayların Türkiye içinde devreye sokulan plan ve oyunların ne kadar büyük olduğunu gösterdiğini, bu olaylarla toplumsal fay hatlarının harekete geçirilmesinin amaçlandığını kaydetti.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, her iki olayın da toplumda derin izler bıraktığını, 35 aydının hayatını kaybetmesine neden olan katliamın Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak düştüğünü vurguladı.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, "Alevilerin sürekli sistematik olarak katliama maruz kaldığını" iddia etti.
AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci, Madımak ve Başbağlar katliamının toplumsal barışa, birlik ve beraberliğe karşı yapılmış bir girişim olduğunu belirtti.
Tüfenkci, "Terör örgütü PKK'yı Başbağlar'da kullananlar insanlığa karşı bir katliam gerçekleştirmiştir. Başbağlar ve Madımak katliamları AK Parti iktidarı döneminde çok boyutlu şekilde ele alınmıştır. Biz acılar üzerinden siyaset yapmadık. Katliamlar arasında ayrım da yapmadık. İki katliamı yapan eller aynıdır. Demokratik hukuk sınırları içerisinde terörle mücadelemiz devam edecek." dedi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.
