2006-05-03 - 15:00
ANAVATAN PARTİSİ GRUP TOPLANTISI...
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, gündemdeki çeşitli olaylara dair değerlendirmelerde bulundu.
Anavatan Partisi Grup toplantısı yapıldı. Anavatan Partisi Genel Başkanı
Erkan Mumcu, partisinin haftalık grup toplantısına girişinde,
gazetecilerin, İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in istifasına ilişkin
soruları üzerine ''Kendisini tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun.
Kendisine de partimize de hayırlı olsun diyorum'' diye cevap verdi.

Mumcu, grup toplantısında yaptığı konuşmada, son 3-4 haftadır
''Türkiye'yi içine sürüklenmek istenen bir bataklıktan çıkarmak için
sağduyunun sesini seslendirmeye'' çalıştığını ifade ederek, ''Hükümet,
beceriksizliğinin faturasını ödemek için, baskın bir seçime kaçıyor''
dedi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, 23 Nisanda Genel Kurulda yaptığı
konuşmada ''Türkiye'deki kamplaşmanın nereye uzanacağının ipucunu
verdiğini'' belirten Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini
ise ''Ateşe benzin döktü'' diyerek yorumladı.

Mumcu, ''Bir post kavgası devam etti. Bu kavganın amacı, Çankaya
Köşkü'ydü. Türkiye'de yürütülen, çıkarılmaya çalışılan kavgaların
arkasında, toplumu psikolojik olarak kamplaşmaya itmek ve bu
kamplardan birinin liderliğine oturarak postu kapmak kavgası vardır''
diye konuştu.

-''BİR KOYUNDAN KAÇ POST ÇIKAR?''

Erkan Mumcu, Türkiye'nin işsizlik, yoksulluk, ihracatın ithalatı
karşılama oranlarının konuşulması gerekirken, 30 yıldır sürdürülen
konuşmalarla gündemin değiştirildiğini kaydetti.

''Bir koyundan kaç post çıkar?'' diye soran Mumcu, ''Başörtüsü
meselesini bu kadar soran insanlara sormak istiyorum, derdiniz nedir?
Derdiniz hakikaten bu ülkede insan haklarına dayalı sağlam bir hukuk
devletine yaraşır bir standardın hayata geçmesi, herkesin, devletin
adaletinden emin olduğu bir ülkede yaşama arzusu mudur? Yoksa bu
meselenin üzerinden çıkarabildiğimiz kadar post çıkaralım,
sömürebildiğimiz kadar sömürelim meselesi midir?''

Tartışmaların bu hale getirilmesinin ülkeye zarar getirdiğine
dikkati çeken Mumcu, Başbakan Erdoğan'ın 9. Cumhurbaşkanı Demirel'e
hitaben söylediği sözlere atfen, şunları söyledi:

''Başbakan, mal bulmuş mağribi gibi lafın üstüne atladı 'Sen git'
dedi... Kimse gitmese olmaz mı? Yani bu meseleleri çözsek, kardeş
kardeşe yaşasak olmaz mı? Cevap da geldi 'peki kardeşim getir
kızlarını'... Getir, Her ne kadar Arabistan değil, Amerika'da iseler
de getir. Ülkeyi herkes için yaşanabilir bir ülke hale getirmek değil
mi bir başbakanın, bir iktidarın görevi? Meseleyi sömürebilmek adına
ne varsa yapıyorlar. Yazıktır, günahtır.

10-20-30 yıl sonra bu ülke başka bir ülke olacakmış. Nasıl bir
ülke olacağını kimse tarif etmiyor. Herkese karşı açık ve samimi olun.
Bu ülkeyi bir tahterevallinin iki yanında, bir tarafında din, bir
tarafında laiklik olan bir kamplaşmayla alt üst etmekten vazgeçin, yok
böyle bir şey...''

Mumcu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, bölücü
örgütün eylem yöntemlerini değiştirdiğini daha önce anlattığını,
teröre karşı ortak tavır geliştirilmesi gerektiğini dile getirdiğini,
ancak iktidarın bunları dikkate almadığını ifade ederek, muhalefetin
tasarı hakkında gazetelerden bilgi sahibi olduğunu ileri sürdü.

Tasarının niyet ve amacı gibi, terör örgütünün elebaşı Abdullah
Öcalan'ın da yararlanacağı öne sürülen 6. maddesinin son fıkrasının
kim tarafından hazırlandığının belli olmadığını savunan Mumcu,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın düzenlemeye ilişkin ''muhalefet
ispiyonculuk yapmamızı istiyor'' şeklindeki değerlendirmede
bulunmasını eleştirdi. Mumcu, ''Vallahi çocuklarım aklıma geldi.
Abisini şikayet etmemesini öğütlediğimiz küçük oğlan, akşam eve
geldiğimizde, 'şu alet bozuldu ama kimin bozduğunu söyleyemem' derdi.
O zaman 5 yaşındaydı, şimdi 10 yaşında ve böyle bir şeye tenezzül
etmiyor'' diye konuştu.

TMY'de değişiklik öngören tasarının yasalaşmasıyla terörle
mücadele edilemeyeceğini öne süren Mumcu, tasarının, ''teröristi
içeride mi tutacağı, yoksa dışarı mı çıkaracağına'' yönelik niyetinin
belli olmadığını savundu. Mumcu, ''Bu, 'bir taraftan toplayalım, bir
taraftan bırakalım' kanunu'' diye konuştu.

-''KİM OLDUĞUM, MİLLİ DURUŞUM İYİ BİLİNİR''-

Erkan Mumcu, bir gazeteye verdiği ve özeti yayınlanan
röportajından kelime oyunlarıyla Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in
yararlanmak istediğini, röportajın tamamının partinin web sitesinde
yer aldığını söyledi. Röportajda, Türkiye'nin terör belasını nasıl
yeneceğinin çözümleri bulunduğunu, bütün çabalarının ülkeyi bu beladan
kurtarmak olduğunu ifade eden Mumcu, şöyle konuştu:

''Sayın Bakan, galiba beni sağında-solunda oturan adamlarla
karıştırıyor. Hiç karıştırmasın. Kişi olarak Erkan Mumcu'nun kim
olduğunu, bu ülkede herkes biliyor. 44 sene yaşanmış hayatım var,
hayatımın her saniyesi bilinir, kim olduğum, milli duruşum,
vatanseverliğim çok iyi bilinir. Ben öyle etrafı ihale mafyası
tarafından kuşatılmış insanlara hiç benzemem. Menfaat çemberinde
hapsolduğunuz günlerde siz değil miydiniz, APO'nun bu ülkeye
deklarasyonla çözüm diye takdim ettiği şeyleri, başlık başlık kendi
ağzınızdan Türkiye'ye çözüm olarak söyleyen... Öcalan'ın ağzından
konuşan siz değil miydiniz? Diyarbakır'da güvercin, Söğüt'te şahin
olan siz değil miydiniz? Bir kere nerede durduğunuz anlaşılsın, nerede
durduğunuz belli değil.

Sayın Bakan, önce kendi ayıbından dolayı özür dilesin. Şemdinli
iddianamesinde, bu ülkenin güvenlik güçleri ve 30 yıllık terörle
mücadelesi yargılanmak istenirken ve Türkiye'ye karşı hisleri şüpheli
insanların ağızlarından alınmış ifadelerle mahkum edilmeye çalışırken,
kıvırtan ben miydim, siz miydiniz? Sayın Bakan'a tavsiyem şudur: Bu
mesele, üzerinden post çıkarılacak bir mesele değildir. Bu meselede,
birliğe, beraberliğe, aklı selime, ortak bir milli duruşa, her şeyden
çok akla ihtiyacımız var.''

-''SİVRİSİNEK ÖLDÜRMEKLE, SITMADAN KURTULAMAZSINIZ''-

Türkiye'nin asıl meselesinin bölücülük olduğunu, bu sorun
görmezlikten gelinerek, kanun çıkarmakla terör belasının
bitirilemeyeceğini anlatan ANAVATAN lideri Mumcu, ''Sivrisinek
öldürmekle, sıtmadan kurtulamazsınız. Sivrisinek rahatsız eder, daha
kötüsü hasta eder. Siz, sivrisinekten mi hastalıktan mı korkuyorsunuz?
Asıl büyük hastalık bölücülük değil mi? Sıtmadan kurtulmak için
bataklığı kurutmak lazım'' diye konuştu.

Mumcu, Türkiye'de etkin pişmanlık uygulamalarının ihtiyaç
olduğunu, ancak tek başına pişmanlık yasası çıkarmanın yeterli
olmayacağını belirterek, ''Türkiye etkin pişmanlığı, böyle bir kanun
içinde sürekli bir kurum haline getirmek yerine, elinde stratejik bir
araç olarak kullanmalı, diğer araçlarla birlikte terörü bitireceği bir
hamle için üstün bir akılla hareket etmeli'' dedi.

-''TÜRKİYE MEVZİ KAYBEDİYOR''-

Türkiye'nin 2002 yılından itibaren terörle mücadele konusunda
sürekli mevzi kaybettiğini öne süren Mumcu, ''O zaman uyuşuk uyuşuk
koltuklarında oturanlar, bugün şahin pozu takınıyorlar. Onları o
uyuşuk uykularından uyandırmaya çalıştığım zaman başka işlerle
meşguldüler. Hangi ihale kime verilecek, hangi iş kime tezgahlanacak
diye meşguldüler'' diye konuştu.

''Türkiye'nin altın fırsatlarının heba olup gittiğini, kendi
hevesleri peşinde olan kişilerin, bugün kamplaşma yaratarak siyasi
rant elde etmeye çalıştıklarını'' öne süren Mumcu, ''Ben,
'sivrisinekle mücadele edilmesin' demiyorum. Bu yasa diyor ki,
'elinize alın shelltoxu, sivrisinek öldürmeye çalışın. Bu shelltoxla
sivrisinek ölmüyor, bayılıyor. Üstelik bataklık, sivrisinek üretmeye
devam ediyor. Gelin bu bataklığı kurutalım'' dedi.

Demokrasiyi kendileri için isteyenlerin, muhalefetin yapıcı
çağrılarına önem vermediğini ifade eden Mumcu, şöyle devam etti:

''Mümkün mertebe, bugün ne satar, tıpkı işportacı gibi, ne moda,
milletin neye ihtiyacı var, ucuz olan ne? Koyalım tezgaha, günübirlik
pazarlayalım, hasılatı toplayıp, cebimize koyalım... Olmaz. İşportacı
kafasıyla devlet yönetilmez. Cin Ali mantığıyla ülke yönetilmez.
Kimseye de cin olmadan adam çarptırmazlar.''

''Halka hizmet, hakka hizmet'' sloganının Anavatan Partisi'ne ait
olduğunu ifade eden Mumcu, bu sloganı kullandığı gerekçesiyle Başbakan
Erdoğan'ı eleştirdi.