2008-05-21 - 20:15
Hükümet Sözcüsü Çiçek: "Yargıtay Başkanlar Kurulu, bir siyasi organ değildir, siyasi tartışmaların tarafı olamaz, kendini siyasi muhalefetin yerine koyamaz, bir muhalefet partisi gibi davranamaz."
-TBMM Haber Sitesi- Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bugün yayımladığı bildirinin ardından, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
"BU, SİYASİ BİR BİLDİRİDİR VE HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEMEZ"
Çiçek, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bugün yayımladığı bildiriyi "demokrasi ve hukuk sistemi adına büyük bir talihsizlik" ifadesiyle nitelendirerek, "Ne Anayasamız, ne de yasalarımız Yargıtay Başkanlar Kurulu'na böyle bir görev ve yetki vermemiştir" dedi.
"Yayımlanan bildirinin yalnızca demokratik meşruiyeti değil hukuki meşruiyeti de yoktur" ifadesini kullanan Çiçek, "Bu, siyasi bir bildiridir ve hiçbir şekilde kabul edilemez."dedi.
"ANAYASA'NIN 138. MADDESİ BİZZAT KENDİLERİ TARAFINDAN AÇIKÇA İHLAL EDİLMİŞTİR"
Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun millet ve bütün yargı erkini temsilen konuşma hakkını kendinde gördüğünü söyleyen Çiçek, şunları kaydetti:
"Yargıtay Başkanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan parti kapatma davası bağlamında iddianameyi kutsayan ve eleştirilmez kabul edilen bir yaklaşımla iddianameden yana davaya taraf olmuştur. Anayasa'nın 12. ve 42. maddelerindeki değişiklikle ilgili davanın Anayasa Mahkemesi'nde karara bağlanma arifesinde yayınlanan bu bildiri, açıkça mahkemeyi etkilemeye yönelik, hukuk dışı bir tavırdır.
Kamuoyundaki tartışmaları yargı bağımsızlığına müdahale sayan Yargıtay Başkanlar Kurulu, bu bildiriyle yüksek mahkemede görülmekte olan davalara taraf yapılmış, Anayasa'nın 138. maddesi bizzat kendileri tarafından açıkça ihlal edilmiştir."
"SİYASİ MUHALEFET, SİYASİ PARTİLERE BIRAKILMALIDIR"
Çiçek, bu tür bildirilerin yargıyı kaçınılmaz olarak siyasi tartışmaların konusu ve tarafı haline getirdiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Yargıtay Başkanlar Kurulu, bir siyasi organ değildir, siyasi tartışmaların tarafı olamaz, kendini siyasi muhalefetin yerine koyamaz, bir muhalefet partisi gibi davranamaz.
Siyasi muhalefet, siyasi partilere bırakılmalıdır.
Yargıyı, bu tartışmaların dışında ve tarafsız tutmak öncelikle yine yargı mensuplarının görevidir.
Yargı mensupları, görevlerini yaparken kendi ideolojik ve siyasi görüşlerinden de bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Aksi takdirde yargıyı siyasallaştıran bu tür bildirilerden en fazla zararı yine yargı kurumunun göreceği, vatandaşlarımızın adalet duygusunu ve yargıya güvenini sarsacağı bilinmelidir. "
"BU, SİYASİ BİR BİLDİRİDİR VE HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL EDİLEMEZ"
Çiçek, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bugün yayımladığı bildiriyi "demokrasi ve hukuk sistemi adına büyük bir talihsizlik" ifadesiyle nitelendirerek, "Ne Anayasamız, ne de yasalarımız Yargıtay Başkanlar Kurulu'na böyle bir görev ve yetki vermemiştir" dedi.
"Yayımlanan bildirinin yalnızca demokratik meşruiyeti değil hukuki meşruiyeti de yoktur" ifadesini kullanan Çiçek, "Bu, siyasi bir bildiridir ve hiçbir şekilde kabul edilemez."dedi.
"ANAYASA'NIN 138. MADDESİ BİZZAT KENDİLERİ TARAFINDAN AÇIKÇA İHLAL EDİLMİŞTİR"
Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun millet ve bütün yargı erkini temsilen konuşma hakkını kendinde gördüğünü söyleyen Çiçek, şunları kaydetti:
"Yargıtay Başkanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesi'nde görülmekte olan parti kapatma davası bağlamında iddianameyi kutsayan ve eleştirilmez kabul edilen bir yaklaşımla iddianameden yana davaya taraf olmuştur. Anayasa'nın 12. ve 42. maddelerindeki değişiklikle ilgili davanın Anayasa Mahkemesi'nde karara bağlanma arifesinde yayınlanan bu bildiri, açıkça mahkemeyi etkilemeye yönelik, hukuk dışı bir tavırdır.
Kamuoyundaki tartışmaları yargı bağımsızlığına müdahale sayan Yargıtay Başkanlar Kurulu, bu bildiriyle yüksek mahkemede görülmekte olan davalara taraf yapılmış, Anayasa'nın 138. maddesi bizzat kendileri tarafından açıkça ihlal edilmiştir."
"SİYASİ MUHALEFET, SİYASİ PARTİLERE BIRAKILMALIDIR"
Çiçek, bu tür bildirilerin yargıyı kaçınılmaz olarak siyasi tartışmaların konusu ve tarafı haline getirdiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Yargıtay Başkanlar Kurulu, bir siyasi organ değildir, siyasi tartışmaların tarafı olamaz, kendini siyasi muhalefetin yerine koyamaz, bir muhalefet partisi gibi davranamaz.
Siyasi muhalefet, siyasi partilere bırakılmalıdır.
Yargıyı, bu tartışmaların dışında ve tarafsız tutmak öncelikle yine yargı mensuplarının görevidir.
Yargı mensupları, görevlerini yaparken kendi ideolojik ve siyasi görüşlerinden de bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Aksi takdirde yargıyı siyasallaştıran bu tür bildirilerden en fazla zararı yine yargı kurumunun göreceği, vatandaşlarımızın adalet duygusunu ve yargıya güvenini sarsacağı bilinmelidir. "
