2006-05-10 - 15:23
TMY'DE YAPILACAK DEĞİŞİKLİK...
TBMM Adalet Komisyonu'nda tümü üzerindeki görüşmeleri tamamlanan Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılacak değişikliğe ilişkin tasarı, alt komisyona sevk edildi.
TBMM Adalet Komisyonunun, bugünkü toplantısında tasarının tümü üzerindeki görüşmelere devam edildi. Görüşmeler tamamlanıp tasarının maddelerine geçildiği sırada, düzenlemenin alt komisyonda ele alınmasına ilişkin verilen öneri kabul edildi.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Komisyon Başkanı Köksal Toptan'ın ''CHP'li üyelerin alt komisyona katılarak, destek vermesi'' yönündeki isteğine CHP'liler olumsuz yaklaştı.

CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Hükümetin tasarıyı geri çekerek, yeniden düzenlemesini istedi. Topuz, ''Bir endişemizi kamuoyuyla paylaştığımız için ağır suçlandık. Bundan sonraki sorumluluğu, Hükümetin alması gerekir. Hükümet, tasarıyı geri çekip, yeniden düzenleyerek getirmelidir'' dedi.

Alt komisyon, AK Parti'li 5 üyeden oluştu.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, TMY'de yapılacak değişiklikle özgürlükleri kısıtlamanın amaçlanmadığını
belirterek, ''Ne iktidar ne de muhalefet, hiç kimse ve hiçbir parti, bahsedilen kişiyle ilgili af düzenlemesini aklının köşesinden
geçirmemiştir'' dedi.

TBMM Adalet Komisyonu'nda tümü üzerindeki görüşmelere geçen hafta başlanan Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklikler öngören tasarı,
bugün de devam eden görüşmelerden sonra, alt komisyona sevk edildi.

Tasarının görüşmeleri sırasında konuşan Çiçek, konuya ilgili bir düzenleme yapılması yönünde toplumda talep olduğunu belirterek,
herkesin katkısını beklediklerini ifade etti.

Düzenlenen basın toplantılarında, ''bizim terörle mücadele konusunda yeni yetkilere ihtiyacımız var, İngiltere'dekinden ne bir
eksik ne bir fazla...'' denildiğini, şehit ailelerin istekleri olduğunu; bu mücadelede yakınlarını ya da organlarını kaybetmiş
insanların ''niye bu yasa çıkmıyor'' dediğini ifade eden Çiçek, ''Şu taslakta gündeme getirilen konuyla ilgili olarak 'bizim bilgimiz
yoktu' kimse diyemez'' diye konuştu.

Değişik kurumlardan 36 kişiden oluşan komisyonunun tasarı üzerindeki çalışmaları hakkında bilgi veren Çiçek, şöyle devam etti:

''Öyle bir bilgi kirliliği, kafa karışıklığı yaşandı ki... 'Haberimiz vardı, yoktu, kim koydu, kim koymadı' denildi. Tartışılan
maddelerle ilgili, bir fıkra dışında herkesin haberi var. O da adli kontroldü. İlk düzenlemede yoktu, daha sonra konuldu. Bunlar,
komisyonlarda tartışıldı. Herkesin eline de bir metin verildi. Doğrudur, yanlıştır, bu tartışılır. Ama konu gündeme geldiğinde, sanki
bir suç aleti konulmuş gibi bir sükut içinde, 'bilgimiz yoktu' tarzında... Oysa herkesin bilgisi var. Bazıları geçen hafta burada söz
alıp, 'bilgimiz yoktu' dedi. 3 taslak, oy çokluğuyla hazırlandı. Bazı konuların sağlıklı değerlendirilmesi gerekiyor. Endişeleri ve daha iyi
yazılsın görüşünü saygıyla karşılarım. Ne iktidar, ne muhalefet, hiç kimse, hiç bir parti, bahsedilen kişiyle (Öcalan) ilgili af
düzenlemesini asla kabul etmemiştir, aklının köşesinden geçirmemiştir. Böyle bir düzenleme, ne tasarıyı hazırlayanların, ne tasarıyı sevk
edenlerin kafasında vardır. Birbirimizin niyetinden emin olmalıyız. Aksi halde, toplumda yersiz şüpheler doğurur. Bunu aşan bir
değerlendirme söz konusu olursa, insanlar farkında olmadan endişenin ötesinde, tasarıyı hazırlayanlar ve sevk edenler ve genel bir kesim,
çok haksız ve yanlış değerlendirmenin içine girer. Bu, doğru değildir. Hiçbirimiz bir af yasası getirmiyoruz. O kişiyle ilgili af düzenlemesi
getirmiyoruz.''

''TERÖR İLE HÜKÜMET ARASINDA SEBEP-SONUÇ BAĞI KURMAK...''
Türkiye'de bir terör olgusunun, azalıp çoğalmasına rağmen 1970'den beri olduğunu kaydeden Çiçek, geçmişteki sıkıyönetim idarelerini;
ülkenin önemli insanlarının 1980 öncesi terör olaylarında yaşamını yitirdiğini anımsattı. ''O zaman her parti iktidarda vardı' diyen
Çiçek, hiçbir Cumhuriyet hükümetinin terörle mücadele konusunda kararsız olmadığını söyledi.

Hükümetlerin, aklı ve gücü neye yetiyorsa terörle ilgili alınması gereken önlemleri aldığını kaydeden Çiçek, ''Her parti, bu belayla
iktidarda karşı karşıya kaldığına ve bununla mücadele ettiğine göre, terör de durmayıp sıfırlanmadığına göre, 'sen kararsızdın, sen iyi
mücadele etmedin' şeklindeki değerlendirme gerçekçi olmaz, haksızlık olur'' dedi.

Terör ile hükümet arasında sebep-sonuç bağı kurulup, ''Bu hükümet giderse terör biter, öbür hükümet gelirse terör ortadan kalkar'' gibi
gerçekçi olmayan söylem geliştirmenin terörle mücadelede zayıf bir nokta oluşturacağını belirten Çiçek, hükümetin, devletin ilgili
kurumları ve işin uzmanlarıyla oturup konuşarak düzenleme yaptığına işaret etti.

''BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANMASIN AMA...''
''Bizim amacımız özgürlükleri ve basın özgürlüğünü kısıtlamak değildir'' diyen Çiçek, şu görüşleri kaydetti:

''Tabii basın özgürlüğü kısıtlanmasın. Ama, 'al silahı eline, niye dağa çıkmıyorsun' diye biri manşet atıyorsa ve bunu da devamlı hale
getiriyorsa... Bir taraftan basın ve ifade özgürlüğünü koruyalım ama öbür taraftan da teröre güç ve destek veren, her gün yeni
gözyaşlarının akmasına sevinçle karşılayan bir durum söz konusuysa, bu çerçevede ne tedbir alabiliriz; bizim aklımıza bu tedbir geldi. Bunu
beğenmeyen varsa, buna saygı duyarız.''

Tüm önlemler alındığı takdirde bile terörün önlenebileceğinin garantisi olmadığını belirten Çiçek, terörün farklı bir konsept
olduğunu vurguladı. Çiçek, ''Dünyanın anlı şanlı teröristlerinin bazılarına bakarsanız, hepsi zengin, çiftlik sahibi, varlıklı
ailelerin çocukları... Hiçbir ekonomik sıkıntısı yok, en üst düzeyde eğitim görmüş ama terör örgütünü yönetmiş. Bu işler tek bir sebebe
bağlanacak kadar kolay çözümler değil'' dedi.

Çiçek, tasarı hazırlanırken uluslararası metinlerden de yararlanıldığını bildirdi. Avrupa'nın idealize edilmemesini isteyen
Çiçek, ''Fikir özgürlüğü noktasında Türkiye'ye kan kusturan bir ülkenin, hangi tasarıyı meclisine sevk ettiğini de biliyoruz. 'Türkiye
soykırım yapmamıştır' dediğimde, buna hapis cezası getirilmesinin AB müktesebatıyla bağlantısı kurulsun. Ben, bu konuda Avrupalılardan
kurumsal tavır bekliyorum. AB'yi idealize etmenin anlamı yok. Bize gözaltı süresi için ikide bir baskı yapanlar, kendileri bunu başka
noktalara çıkarabildi'' diye konuştu.

Terörle mücadelede yasalarda ihtiyaçlar doğrultusunda değişiklikler yapılabileceğini, 30 yıl önce intihar bombacısı kavramı
olmadığını ancak son olarak birinin Adalet Bakanlığı önüne kadar geldiğini anlatan Çiçek, ''İş bu noktaya geldiyse 30 yıl önceki
kabullerimizle bu mücadeleyi sürdürebilir miyiz? Birbirimizi iyi anlayalım, birbirimizin samimiyetinden asla şüphe duymayalım.
Eksiklikler varsa bunlar giderilir'' dedi.

Çiçek, düzenlemenin bugünkü şekliyle çıkması halinde, ''şu istifade edecek'' şeklindeki görüşlere hukuk camiasının önemli bir
kısmının katılmadığını, ancak bir kişinin bile kafasında böyle bir şüphe kalmaması gerektiğini belirtti.

Tasarının alt komisyona gönderilmesi önerisine katıldığını ifade eden Çiçek, üzerinde ''makul bir süre içinde'' çalışılabileceğini,
görüş ve önerisi olan kurum ve kuruluşların alt komisyonda görüşlerini ifade edebileceğini sözlerine ekledi.

TBMM Adalet Komisyonu'nda, CHP'li milletvekillerinin yanı sıra bazı AK Partili milletvekilleri de Terörle Mücadele Yasası'nda (TMY) yapılacak değişikliği eleştirdi.

TBMM Adalet Komisyonu, tasarının geneli üzerindeki görüşmelere devam etti.

CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, tasarı üzerinde görüşlerini dile getirirken, ''Elimizdeki yasalar terörle mücadeleye yetmediği için mi bu yasa çıkarılıyor?'' diye sordu. Türkiye'nin terörle mücadelesini ''dar alandaki paslaşmalara'' benzeten Baloğlu, getirilen tasarının, terörle mücadeledeki sıkıntıyı gidermeye yetmeyeceğini savundu.

Baloğlu, 6. madde üzerindeki tartışmaların, tasarıya şüpheyle bakılmasına yol açtığını ileri sürerek, ''Kimse, terörle mücadelede zafiyeti kabul etmiyor. Bu yasayı yapanlar, bu ihtiyacı duyanların kimler olduğunu bilmek zorundadır. Genelkurmay, Jandarma ve Emniyet, bunu istemediklerini söyledi. Teröre karşı emniyet güçlerinin elini kuvvetlendirecek fazla bir şey yok ama özgürlükleri kısıtlayıcı düzenlemeler var'' diye konuştu.
Türkiye Harp Malulleri, Şehit, Gazi, Dul ve Yetimleri ile Yakınları Derneği Genel Sekreteri İbrahim Babur, terörle mücadele ederken gazi olduğunu, çıkan çatışmada da yanındaki 2 eri kaybettiğinianlattı.

''Ülkemiz terörden dolayı acı çekti. Uzuvlarını kaybeden gaziler olarak karşınızdayız. TMY'nin, 6. maddenin, Öcalan'ı bırakmaya yönelik
tuzaklarla dolu olduğunu görüyoruz. Bu bizi üzdü'' diyen Babur'e Komisyon Başkanı Toptan, ''Burada böyle bir şey yok, nereden
çıkarıyorsunuz?'' diye sordu.

Babur'un ''15 günden beri basını takip ediyoruz'' demesi üzerine, CHP'liler de ''Onlar da bizim gibi çıkarmışlar'' karşılığını verdi.
Toptan da CHP'lilere ''Lütfen gazilerimizin aklını karıştırmayın'' dedi. CHP'liler ise Toptan'a tepki göstererek, ''Kimsenin aklı karışmıyor'' dedi.

Üzüntü ve teyakkuz halinde olduklarını belirten Babur, ''Biz burada partiler üstüyüz. Ülkenin bölünmez bütünlüğü için canını ve
kanını verenler, 30 bin kişinin katilinin serbest bırakılmasına razı olamaz. 25 Nisan itibariyle, terörle mücadelede 5 bin 496 vatan evladı
canını verdi, 3 bin 447 kişi ise gazi oldu. 6. maddeyi kabul etmeyeceğinizi bildirin. Dağlarda terörle mücadele edenlerin aşkı ve şevki kırılmaktadır. Bunu reddedeceğine inanıyoruz'' diye konuştu.

Toptan da Babur'e, ''Meclis sizin bu duygularınızı hissederek, bunu unutmadan, aklından çıkarmadan çalışıyor. Bu tasarı, 'teröre ve
teröriste karşı canını, kanını ortaya koyan insana nasıl daha çok destek veririz' anlayışıyla hazırlanmıştır'' dedi.

-''TASARI, ACZ VESİKASIDIR''-

CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, özgürlükler ile güvenlik arasında özgürlükten yana olduğunu belirterek, özgürlüklerin
korunmasını isteğini dile getirdi.

Çorbacıoğlu, ''Tasarıda, terörle mücadelede zafiyete yol açan ve bazılarını koruyan maddeler olduğu gibi, özgürlükleri de kısıtlayan
düzenlemeler vardır. Hukuk devletinden ağır tavizler veriliyor. Bu haliyle, geriye dönük bir düzenlemedir. Vurma yetkisiyle, insanın en
temel hakkı olan yaşama hakkını elinden alıyoruz'' dedi

Metnin ''şark kurnazlığıyla'' hazırlandığını ve sadece silahlı terörü ''terör örgütü'' saydığını belirten Çorbacıoğlu, ''Fethullah Gülen davasında beraat kararı verildi. Buna rağmen iş sağlama mı alınıyor şüphesi uyandırıyor insanda'' dedi. Tasarıyı ''acz vesikası'' olarak tanımlayan Çorbacıoğlu, düzenlemenin, terörle mücadeleye katkı sağlamayacağı görüşünü savundu.

-''CHP'NİN TEMENNİSİ Mİ?''

AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, CHP'nin, tasarının 6. maddesindeki düzenlemenin Öcalan'a af getireceği görüşüne işaret
ederek, ''Eski TCK'nın 125. maddesinden hüküm giymiştir ve burada suçun unsuru dururken bundan yararlanması mümkün müdür?'' diye sordu.
Bozdağ'ın ''CHP'nin bu konuda endişesi mi var, temennisi mi var anlaşılmıyor'' demesine CHP'liler tepki göstererek, ''Temenni ne demek?'' diye itiraz etti.

-''OLAĞANÜSTÜ BİR SÜREÇ Mİ VAR?''-

Ak Parti Ağrı Milletvekili Halil Özyolcu, TCK, CMK ve diğer düzenlemeler dururken yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olmadığını belirterek, yasalarda ciddi bir boşluk gözükmediğini söyledi. Terörün sadece yasalarla çözülemeyeceğini kaydeden Özyolcu, olayın ekonomik, sosyal, eğitim ve sağlık boyutunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

Bu tür düzenlemelerin olağan süreçlerde yapılmadığını ifade eden Özyolcu, ''Olağanüstü süreç var mı diye bakıyorum ama olağanüstü süreç
de yok'' dedi.

Tasarıda, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik düzenlemeler olduğunu, zanlının işkenceye maruz kalıp kalmayacağının şüpheli olduğunu, 24 saat müdafi ile görüşemeyeceğine işaret eden Özyolcu, ''Bu arada ifadesinin de alınamayacağı düzenleniyor. O zaman ne yapacaklar, çay mı ikram edecekler?'' diye sordu. Özyolcu, tasarının, kendisinde ''terör ve terörden beslenenler birlikte mi hareket ediyor endişesi'' uyandırdığını ifade ederek, ''Acaba terör örgütü de böyle bir yasanın çıkmasından mı yana? Demokrasiden yoksun bir güvenliğin herkesi boğacağını düşünüyorum'' görüşünü savundu.

-''YENİ BİR TEKLİF HAZIRLANSIN''-
AK Parti Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu, Çorbacıoğlu'nun tasarıyla ilgili ''güzel bir değerlendirme'' yaptığını belirterek, ''Bir insan hem sosyal demokrat olacak hem böyle güzel konuşacak hem de konuştuğu anlaşılacak. Solun geleceğine dair karamsardım ama şimdi ümitvar oldum. Kendisini dinlerken, 'işte genel başkan olacak adam' dedim'' şeklinde konuştu.

Kutlu'nun sözleri Komisyonda gülüşmelere neden olurken, bazı CHP'li üyeler itiraz ederek ''Bu kadar laubaliliğe gerek yok'' diye tepki gösterdi. Kutlu, sözlerinin yüzde 99'una katıldığı Çorbacıoğlu'nun Gülen ile ilgili sözlerine katılmadığını vurguladı.

Tasarı üzerinde her kesimin eleştirileri olduğunu ifade eden Kutlu, ''Kuliste AK Parti'li arkadaşlarla konuşuyorum endişeli, CHP'lilerle konuşuyorum memnun değiller. Sağcılar, ülkücüler, komünistler de memnun değil. Bunu kim yaptı? Tamam Hükümet tasarısı. Ama herhalde Hükümet de durup dururken, 'İşimiz yok bir de terörle mücadele yasası hazırlayalım' demedi'' dedi.

Terörle mücadelenin toplumsal konsensüsle yapılması gerektiğini savunan Kutlu, ''Tasarının maddelerine geçilmesini reddedelim. Öyle
bir tasarı hazırlanmalı ki her kesimin, üzerinde konsensüsü olsun. Acil ihtiyaç olduğunu sanmıyorum'' diye konuştu.

AK Parti Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, tartışmanın ''özgürlük mü güvenlik mi'' şeklinde olduğunu, özgürlük arttıkça terörün azalacağını belirterek, Batı'nın 11 Eylül'e kadar, Türkiye'nin ise 11 Eylül'den sonra ve bu tasarıya kadarki süreçte tavrının doğru olduğunu söyledi.

TMY'de 14 yılda 15. kez değişiklik yapılmak istendiğini, her değişiklikte ''terör arttı'' dendiğini savunan Yarbay, ''Acaba bu kanunu toptan kaldırmak mı lazım diye düşünüyorum. Burada, işyerine sendikayı sokmayan işadamı da terör suçundan yargılanabilecek. Çevre, nitelikli soygun, resmi belgede sahtecilik, Van Rektörü ve Şemdinli sanıklarını savunmakla bile terör suçundan yargılanılabilecek. O zaman ceza kanununa ihtiyaç yok'' dedi.

Terörün milli ve partilerüstü bir konu olduğunu, hükümetlerin, silahlar patlamadığı zaman terörün durduğu yanlışına kapıldığını kaydeden Yarbay, ''Türkiye, 1999 yılından beri özgürlükleri genişletirken doğru yoldaydı. Ama bugün bu tasarıyla, Türkiye'yi yanlış yola çekme gayreti var'' dedi.