2006-03-15 - 15:00
ANAVATAN GRUP TOPLANTISI ....
Partisinin grup toplantısında AK Parti'yi eleştiren Mumcu "Sayın Başbakan benimle beraber bir televizyon programına çıkar, neyi ispat etmemi isterse, ben de ispat ederim. Eğer ispat edemezsem bu ülkeyi terk ederim'' dedi
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Sayın Başbakan benimle beraber bir televizyon programına çıkar, neyi ispat etmemi isterse, ben de ispat ederim. Eğer ispat edemezsem bu ülkeyi terk ederim'' dedi.

Mumcu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Edirne'de meydana gelen sel felaketinde zarar görenlere ''geçmiş olsun'' dileğinde bulundu. Mumcu, Tıp Bayramı nedeniyle sağlık çalışanlarını ve hekimleri de kutladı.

Şehitler Haftası dolayısıyla Çanakkale'de şehit olan Yüzbaşı Mehmet Tevfik'in yazdığı mektubu okuyan Mumcu, grup toplantısına katılanlarla, 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni okuyan Mumcu, ''Bunu bilenlere
saygı duyuyorum, unutanlara da hatırlatmakta yarar görüyorum. Bu ülke, istiklalini yüzyıllar boyu ağır bedeller ödeyerek elinde tutmuştur'' dedi.

SADAKAT VE LİYAKAT...

AK Parti'nin grup toplantılarının ''sövgüyle ve hakaretle başlayıp bittiğini'' öne süren Mumcu, ''Anlaşılan muhalefet olmasaymış, daha iyi idare ederlermiş. Milletin iktidara verdiği emanet yetmezmiş gibi, kötü giden şeylerin sorumluları muhalefetmiş. Kıskananın gözü çıksın. Yeter ki bu gözlerimiz, milletin mürüvvetini, saadetini görsün'' diye konuştu.

Tarih boyunca bir ülkeyi yöneten insanlarda, emanete sadakat ve liyakat ahlakı olduğunu belirten Mumcu, şöyle devam etti:
''Sürüsünü emniyetle götürüp, karnını doyurup, emniyetle tekrar barınağa getiren çobanın sorumluluğunda gördüğümüz sadakat ahlakı ne ise aynısı. Sürüye kurt getirmeyecek kadar da liyakat. Sürüden koyun çalmayacak kadar sadakat ve sürüye kurt getirmeyecek kadar liyakat...
Bu iktidarda liyakatin olmadığını, oy verenler vicdanlarında biliyorlardı. Sürüye kurt getirmeyecek kadar liyakat bu kadroda yoktur. Hepimiz zannediyorduk ki sürüden koyun çalmayacak kadar emanete sadakat bu kadroda vardır. Bu kadroda hiç olmazsa Allah korkusu vardır. Geçen 3 yılın ortaya koyduğu gerçek, tam bir hayal kırıklığıdır. Ortaya çıkmıştır ki bu kadroda, emanete sadakat ahlakı yoktur.''

''HODRİ MEYDAN...''

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın dün Genel Kurul'da söylediği sözlere değinen Mumcu, ''Şerefsiz gibi babalanmalarla olmaz. Söylerken bile yüzünüz kızarıyor. Söylerken, kulaklarınıza kadar kızardığını televizyon ekranlarından herkes görüyor. Yazık... Milletimiz sizi bu halde görmemeliydi'' dedi.

İktidarın, gücü ve kudretini istediği gibi kullanmasına tarih dilinde ''firavunlaşmak'' dendiğini belirten Mumcu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Gücü ve kudreti, kendinizden menkul bir şey zannediyorsunuz. Oysa bu güç, milletin size verdiği bir emanettir. Siz ne yapıyorsunuz, siz bununla sadece böbürleniyorsunuz, besleniyorsunuz. Bir daha ağzınıza şeref kelimesini almayın, yakışmıyor. Renkli tablolar ortaya çıkaracak hususların ispatını istiyorsanız hodri meydan... Sayın Başbakan benimle beraber bir televizyon programına çıkar, neyi ispat etmemi isterse, ben de ispat ederim. Eğer ispat edemezsem, bu ülkeyi terk ederim. Ama bir şartla; ispat edersem bunun muhatabında mükellefiyeti ne olacaktır, bunu da duymak isterim.

ÖZELLEŞTİRMEDEN SONRA KDV İNDİRİMİ...

Anavatan Partisi Genel Başkanı Mumcu özelleştirme uygulamalarından sonra KDV indirimi yapılmasını da eleştirdi. Bu kuruluşları alanların ''sağ cebinden alınanın sol cebine konulduğunu'', bunun ülkeyi ''soymak'' anlamına geldiğini, Türkiye'nin milli varlıklarının ''peşkeş çekildiğini'' ileri süren Mumcu, ''Cesaretiniz varsa mahkemeye verin. Peşkeş çekmekle itham etmek, hakaret değil mi?'' diye konuştu.

İmtiyazlı zümrelerin ''işler iyiye gidiyor'' demelerine rağmen, Türkiye'nin, tıpkı okyanusta yedeği alınmış bir gemi gibi milletin daha büyük bedel ödeyeceği bir uçuruma doğru sürüklendiğini öne süren Mumcu, yerli üreticilerin, ithal ürünler karşısında rekabet etme gücünün elinden alındığını savundu. Mumcu, şöyle konuştu:
''Türkiye, sırtına bindirildikçe bindirilen borç yüküyle, birilerinin önünde diz çökmeye mecbur ediliyor. Türkiye, iradesini borç verenlerin eline teslim edeceği bir teslimiyet politikasının elinde bir felakete sürükleniyor. Kaptan köşkünde birileri, lüks kamerada oturanların alkışları eşliğinde 'işte gidiyoruz, ilerliyoruz' diyorlar. Nereye ilerliyoruz.''

''BU BORÇ, ESARETE SÜRÜKLER''

''Yarım doktor candan, yarım imam dinden eder'' diyen Mumcu, ''Bu yarım yamalaklık içinde Türkiye'nin gittiği yolun, yol olmadığını'' savundu. Mumcu, AK Parti iktidarı döneminde borç stokunun yüzde 50 oranında arttığını, tüketici kredilerinde de artış olduğunu anlatarak, ''Sadece devlet değil, millet açık pozisyonda. Bu borç, bu ülkeyi esarete sürükler'' diye konuştu.
ANAVATAN Lideri Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''traktör satışlarının artığı'' yönündeki açıklamalarını eleştirerek, Erdoğan'ı, çiftçinin, köylünün durumunu bilmemekle suçladı. Mumcu, ''Milletin yüzüne bakacak gözü olmadığı için sürekli cama bakıyor. Orada yazılanları; suflör, imam hatip edasıyla millete söylüyor. Köylünün, çiftçinin içine gelince ayarları bozuluyor. Çünkü orada cam yok'' dedi.

''AKP'NİN ÜLKEYİ GETİRDİĞİ YER''

Nüfusun yüzde 20'sinin, milli gelirin yüzde 50'sini, nüfusun yüzde 10'luk kısmının ise yüzde 2.5'unu aldığını, gelirin adaletsiz şekilde bölüşüldüğünü anlatan Mumcu, ''AKP Hükümeti'nin Türkiye'yi getirdiği yer, dörtte birini İsviçreleştirmek, dörtte üçünü ise Afrikalaştırmak...'' dedi.

Bu duruma sessiz kalınmaması gerektiğini ifade eden Mumcu, milletin sömürülmesine sessiz kalan ve ''çanak tutanların'', dünyanın hiçbir yerinde saygı göremeyeceklerini kaydetti.

Erkan Mumcu, Başbakan Erdoğan'ın ''merkezin partisiyiz'' dediğini ifade ederek, ''İşte orada duracaksın... Cari sistemin partisi olmaksa, oldun. Tebrik ediyoruz'' diyerek, Türkiye'de orta direk diye bir şeyin kalmadığını savundu.

''SERVET DÜŞMANI DEĞİLİZ''

Türkiye'den 21 kişinin dünyadaki zenginler listesine girdiğine ilişkin haberleri anımsatan Mumcu, servet düşmanı olmadıklarını, ancak ülkede 20 milyon insanın yoksulluk, 1 milyon kişinin de açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. Mumcu, ''21 kişi dolar milyarderleri listesine girerken, 21 milyon kişi açlık ve sefalet içinde inim inim inliyor'' diyerek, bu manzarayı AK Parti iktidarının oluşturduğu ileri sürdü.

Tekstil ve turizm sektörünün sorunlarının KDV indirimiyle çözülemeyeceğini savunan Erkan Mumcu, ''Hiç boşuna 'mış' gibi yaparak milleti avutmayın. Milletin ağzına emzik değil, su verin'' diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı döneme göndermede bulunan Mumcu, kendi döneminde turist sayısının 7.4 milyondan 21 milyona yükseldiğini ve dünyada bunun başka örneği olmadığını savundu.

''ALTERNATİF, ANAVATAN''

Türkiye'nin her dönem krizle karşılaştığını, önemli olanın kriz yönetimi becerisine sahip olmak olduğunu anlatan Mumcu, ''Önemli olan, sürüye kurt getirmeyecek liyakate ve sürüden koyun çalmayacak sadakate, ahlaka sahip olmaktır. Milletin sadakat bekleyip, çoban ilan ettikleri, ne yazık ki hırsız çıktılar. Ama milletimizi hırsızlardan da müsriflerden de liyakatsizlerden de ehliyetsizlerden de kurtaracak bir alternatif vardır. O alternatif, Anavatan Partisi'dir'' diye konuşmasını tamamladı.