2007-04-23 - 16:33
HYP GENEL BAŞKANI ÖZTÜRK: ''ATATÜRK MİRASININ, ARAP'IN PETROLÜNDEN ÇOK DAHA KIYMETLİ VE KALICI OLDUĞU ANLAŞILMIŞTIR. BATI, TÜRKİYE'NİN ELİNDEN İŞTE BU GÜCÜ ALMAK İSTİYOR''
Öztürk, 23 Nisan nedeniyle özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kendisinden önce söz alan liderlerin çeşitli sıkıntıları dile getirdiğini söyledi.
Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkanı
Yaşar Nuri Öztürk, ''Atatürk mirasının, Arap'ın petrolünden çok daha kıymetli ve
kalıcı olduğu anlaşılmıştır. Batı, Türkiye'nin elinden işte bu gücü almak
istiyor'' dedi.
Öztürk, 23 Nisan nedeniyle özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulu'nda
yaptığı konuşmada, kendisinden önce söz alan liderlerin çeşitli sıkıntıları dile
getirdiğini söyledi.
Kendisinin iki noktaya değinmek istediğini ifade eden Öztürk, ''Bu
sıkıntıların müsebbibi iktidar partisi değildir. İktidar öyle buldu, ondan
yararlandı. Bunlardan ilki demokrasi adına vucut bulan garipliktir. Bu gariplik,
Kopenhag kriterlerinin dayatıldığı bir dönemde, bu Meclis, milletin geçerli
oylarının yüzde 24.5 almıştır...'' diye konuştu.
AK Parti'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine Öztürk, kendisinin
hukukçu olduğunu, bu tablodan iktidarın sorumlu olmadığını söyledi.

-''TÜRKİYE'NİN YÜZDE 53'Ü KADIN''-

Öztürk, ikinci sorunun da kadınların Mecliste temsil edilmesi olduğunu
vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin yüzde 53'ü kadın. Demokrasi söylemi Türkiye'nin ana
gündemidir, Kopenhag kriterlerinin ruhu da demokrasidir. Ne AB kurmayları, ne de
Türkiye, yüzde 53'ü kadın olan bir ülkede 'Parlamentoda neden kadınların oranı
yüzde 4?' diye sormamıştır. Bu da ciddi bir demokrasi defosu ve sıkıntıdır.''
Öztürk, 23 Nisan'ın bir halk hareketinden bir halk devletinin doğduğu günün
tarihi olduğunu söyledi.
Meclisin açılışından 9 gün sonra Hıyaneti Vataniye Kanunu'nun çıkarıldığını
anımsatan Öztürk, ''Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün maruz bırakıldığı tehdit
ve tehlikelere bakıldığında, Cumhuriyeti kuran iradenin, gelecek nesillere mesaj
bırakma kudretindeki eşsizlik bir kere daha hayranlıkla müşahede edilebilir''
diye konuştu.

-''EN YIKICISI DİN BAĞLAMINDAKİ TEHDİTLER...''-

Egemenlik kavramına ve Türkiye Cumhuriyetine karşı tehditlerin en
yıkıcısının din bağlamındaki tehditler olduğunu ifade eden Yaşar Nuri Öztürk,
''Bölücülük bağlamındaki tehdit de din bağlamlı tehditten destek almaktadır.
Tehdidin esası daima din üzerinden yürütülmüştür. Kurtuluş Savaşında hezimete
uğrayan batılı güçlerin, almak istedikleri intikamı yıllardan beri din üzerinden
oynanan oyuna bağladıklarını hepimiz bilmekteyiz. Batı, Müslüman ülkeleri
bulundukları yerden yukarı çıkarmak ve Ortadoğu'nun çağ dışı yönetimlerine
Türkiye modelinden bir iyilik yaratmak isteseydi Atatürk'ün mirasını yıpratma
gayreti içinde olmazdı'' dedi.

-ILIMLI İSLAM OYUNUNUN AMACI-

Batı'nın Türkiye'yi öteki İslam ülkelerinden biri haline getirmek için
çırpındığını söyleyen HYP lideri Öztürk, ''Atatürk mirasının, Arap'ın petrolünden
çok daha kıymetli ve kalıcı olduğu tüm dünyaca anlaşılmıştır. Batı, Türkiye'nin
elinden işte bu gücü almak istiyor. Ilımlı İslam oyununun amacı budur'' diye
konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğunun
altını çizen Öztürk, şöyle devam etti:
''Batı emperyalizmi ve onun ülkemizdeki yandaşları, devletimizin bu yapısını
bozup bizi çağın dışına itmek için halkımızın dinine olan bağlılığını aleyhimize
kullanıyorlar. Bu kullanımın esasını, dine söyletilen yalanlar oluşturmaktadır.
Bu faaliyetlerinin bir uzantısı olarak son zamanlarda, 'dinler arası diyalog' adı
altında Kuran'ı İncilleştirme oyununu sahneye koydular. Bizzat Papa'nın ağzından
İslam Peygamberine hakaretlerle İslam'ı kan ve şiddet yayan bir din olarak
damgaladılar.
Batı, bu oyunun bir uzantısı olarak, temelde bir Marksist materyalist hizip
olan PKK terör örgütünü de siyasal İslam'ı kullanarak dinci fitneyle irtibatlı
hale getirmenin gayreti içindedir. Kuzey Irak'ta olup bitenlerin biraz da bu
gerçeğin ışığında değerlendirilmesini öneriyorum.''