
2011-11-02 - 09:51
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine başlandı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, komisyonda, bakanlığının 2012 yılı bütçesine ilişkin sunumunu gerçekleştirdi. Komisyonda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığın 2012 Bütçesi ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünün kesin hesapları kabul edildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinin görüşülmesine başlandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, komisyonda, bakanlığının 2012 yılı bütçesine ilişkin sunumunu gerçekleştirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, şehit yakınlarının sorunlarının ele alındığı çalışmanın sürdüğünü, bayramdan sonra bu çalışmanın tamamlanacağını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinin sunumunu yapan Şahin, bir çok sorunun temelinde okulu erken yaşta bırakan kız çocuklarının bulunduğunu belirtti.
Kız çocuklarının eğitimini devam ettirmelerinin önemli olduğunu, edemiyorsa bile meslek edinmelerinin sağlanması gerektiğini söyleyen Şahin, kadını güçlendirmenin diğer yolunun, istihdam ve ekonomik olarak bağımsızlığını kazanmasından geçtiğini ifade etti. Şahin, bu konuda gelinen noktanın önemli ama yeterli olmadığını söyledi.
2008'de önemli bir yasa çıkardıklarını ve istihdamda pozitif ayrımcılık yaptıklarını anımsatan Şahin, kadınların istihdamıyla ilgili oranın ilk kez 30,3'e yükseldiğini kaydetti. Şahin, bununla ilgili çalışmaların devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Kadına yönelik şiddet ve kadın sorunlarını çözecek mekanizmanın güçlendirilmesinin devam etmesi gerektiğini ifade eden Şahin, üç maddelik Ailenin Korunması Kanunu ile şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırıldığını hatırlattı. Şahin, şunları söyledi:
''Baktık ki bu kanun bugün yaşadığımız olayları çözmüyor, bu üç maddelik yasa şu anda 30 maddelik temel bir tasarıya dönüştü. Bütün paydaşlarımızla bir arada çalıştık. Bu hafta içerisinde tüm görüşler tamamlanarak Bakanlar Kurula sevk etmiş olacağız. Tasarıda şiddetin önlenmesi, korunması, koruma tedbirinin alınmasına rağmen buna uyulmuyorsa ne yapılacağı net şekilde yazılıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü kendi içinde yapılanıyor. Çocuk polisi gibi şiddetle mücadele birimi oluşuyor. Adalet Bakanlığında Cumhuriyet Savcılığının kendi içinde şiddetle mücadele birimi oluşturuluyor.
Bilgi ve teknolojiyi kullanacağız. Mahkeme kararına rağmen erkek eve geliyorsa ve kadının yaşam hakkına kastedecek bir risk varsa sinyalizasyon sistemi devreye alınacak. Teknik takip sistemini yasaya koyduk.''
Özürlülerle ilgili yapılan çalışmaları anlatan Şahin, özürlülerin durumunun sosyal devlet ve kalkınmışlığın da göstergesi olduğunu ifade etti.
Özel eğitim desteği alan öğrenci sayısında üç kat artış olduğunu belirten Şahin, 236 bin kişiye özel eğitim desteği verildiğini kaydetti.
Sosyal yardımlarla ilgili, ''insanlara sürekli mali destek verildiği zaman iş ortamından uzaklaştıkları'' şeklinde eleştiriler olduğunu hatırlatan Şahin, bu nedenle proje destekleme programlarını çoğalttıklarını belirtti.
''Balık tutmayı öğretecek projeleri artırdıklarını ve güncellediklerini'' dile getiren Fatma Şahin, ''Toplumsal huzur ve barış, zengin ve fakir arasındaki makası kapatabilmeyle alakalı'' diye konuştu.
Şahin, şehit yakınlarının sorunlarının ele alındığı çalışmanın da sürdüğünü, bayramdan sonra bu çalışmanın tamamlanacağını söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü çatısı altında çeşitli konulardaki araştırmaların yanında güçlü ailenin oluşması için koruyucu önleyici tedbirler, aile değerleri, ailenin parçalanması konusunda faaliyetlerin yürütüldüğünü anlattı.
2012 bütçe ödeneği toplamının 8 milyar 841 milyon 713 TL olduğunu bildiren Şahin, bunun içindeki 379 milyon TL'nin personel ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, 689 milyon TL'sinin mal ve hizmet giderleri, 7,5 milyar TL dolayındaki payın cari transferler, 195 milyon TL'nin de sermaye giderleri ve sermaye transferlerinden oluştuğunu belirtti.
2012 yılı yatırım ödeneğinin de 190 milyon TL'ye yükseldiğini belirten Şahin, ''Yatırım ödeneğinde de yüzde 80 yeni bir artışla huzurlarınızdayız'' dedi.
Aile ve toplum hizmetleri bölümünde yürütülen araştırmalara değinen Şahin, 2012'de de TÜİK'le birlikte Aile Yapısı Araştırması'nın tamamlanacağını söyledi. Şahin, bu araştırmayla bir çok sorunun cevabını bulacaklarını dile getirerek, bu sonuçlara göre politikaların oluşturulacağını vurguladı.
Ailenin sorun çözme kapasitesinin arttırılmasına yönelik faaliyetleri de anlatan Şahin, aile içi iletişimi arttırmak için bin kişiye eğitici eğitimi yaptıklarını belirtti.
Aile Sosyal Destek Programını'na ilişkin 2012'de yürütülecek faaliyetleri de detaylı olarak anlatan Şahin, özellikle aile içi şiddete karşı koruyucu önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
Şahin, şöyle konuştu:
''Aile bazlı risk faktörünü araştıracak, kontrol altına alacak ve bunu yönetecek şekilde devletin, ailenin yanında olmasını sağlayacak bir programdır bunun mantığı. Kısa bir şekilde diyoruz ki her ailenin bir aile hekimi varsa bu çalışmayla hedefimiz her ailenin bir sosyal destek uzmanı olacak. O ailenin neye ihtiyacı olacağına bakacak. Sadece ekonomik destek vererek o ailenin sorunlarını çözemediğimiz yıllarımız geçti. Zihinsel engelli çocuk, şiddet, alkol gibi bir takım durumlar varsa, istediğiniz kadar ekonomik destek verin o sorunu çözemiyorsunuz. Uzman orada özellikle risk alanı yüksek olan ve şu an SOYBİS'de de kayıtlı haneler üzerinde başlamak üzere, ama temelde de toplumdaki tüm ailelere ulaşacak şekilde, bu sistemi başlatmak arzusundayız.
Yaklaşık 4 bin sosyal hizmet uzmanı yetiştireceğiz. Bu uzmanlar eğitimden geçecek. Her aileyle ilgili ihtiyaç analizini belirleyecek. Ailenin bilgiye ulaşmasını sağlayacak. Hukuki, psikolojik destek verecek; rehabilitasyon gerekiyorsa ancak bilgiye ulaşamıyorsa, o kurumdan nasıl istifade edeceğini bilmiyorsa, aileye yardımcı olacak.
Bu konu müsteşar yardımcılığı başkanlığındaki uzman bir ekip pilot çalışmayı 2012'de göç alan bölgede öncelik verecek şekilde tamamlamak üzere. Bu proje hayata geçtiği zaman, bugün yaşadığımız toplumsal sorunların bir çoğunu önleyecek ve kontrol altına alacak bir mekanizmayı da oluşturmuş olacağız.''
Bakan Şahin, bakanlığın planladığı yeni araştırmalara da değindi. Bunlar arasındaki Türkiye'de Yaralama ve Cinayetle Sonuçlanan Aile İçi Akrabalar Arası Şiddet Araştırması'nın önemli bir araştırma olacağını bildiren Şahin, böylece lokal düzeyde yapılan araştırmaların, tüm Türkiye'nin resmi gibi özellikle dışarıda yansımasının da önüne geçilebileceğini ifade etti.
Çocuk hizmetlerini tamamen yeniden yapılandırdıklarını dile getiren Şahin, aile merkezli çocuk hizmetleri konusunda bilgi verdi.
Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesinin yanında aile sıcaklığının da verilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, ''Yeni modelde, çocuk hizmetlerinde koğuş tipi kuruluşlardan çıkıyoruz. Sevgi evleri denilen en fazla 6 çocuğun kaldığı sisteme geçiyoruz'' dedi.
2 yıl önce başlanan Çocuk Evleri modelini de anlatan Şahin, ''Burada amacımız, aile yanında bakımı birinci öncelik olarak görüyoruz. Bakım standartlarını yükseltmek, koğuş sistemi dahi olsa, özellikle çocuklara bakanların en az meslek lisesi mezunu olmasını çok önemsiyoruz'' diye konuştu.
Çocuk Koruma Kanunu ile beraber suç mağduru çocukların rehabilite edildiği yeni bir sistemin hayata geçirildiğini belirten Şahin, sokak çocukları ile ilgili yeni hizmet modeli ile 24 saat esaslı mobil ekiplerle beraber 8 ilde eylem planlarının yapıldığını anlattı.
''2012-2015 hedefimiz, sosyal risk haritası çıkarmak istiyoruz, çocuk ve aileye aile içinde destek verilecek sistemi güçlendirmek istiyoruz. Her bireyin çocuk hakları kültürünün toplumda benimsenmesini sağlamak istiyoruz'' diye konuşan Şahin, bu konuda hazırlanan kısa filmleri de medyada görünür hale getireceklerini söyledi.
Bakan Şahin, suça sürüklenen ve suç mağduru çocuklar için Çocuk İzleme Merkezleri'nin yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini de bildirdi. Şahin, şu bilgileri verdi:
''Özellikle çocuk suça itilmişse, cinsel istismara uğramışsa, sistemin içinde bu çocuklar zaten yıpranmış ve ruhen çökmüş durumdalar. Sistem içinde çocuk, sürekli adli tıbba gidiyor anlatıyor, mahkemede emniyette anlatıyor. O çocuğun onu anlatmaya dermanı yok, psikolojik durumu yok. Şimdi 'aynalı oda' dediğimiz ve pilot çalışmasını Yenihamalle'de başlattığımız sistemi yaygınlaştırmak istiyoruz. Çocuk bir defa sadece ne yaşadıysa onu anlatıyor. O anlattığını 'aynalı oda' olduğu için kendini kimin dinlediğini görmüyor. Ama dinlemesi gereken herkes onu dinliyor. Hakimi de savcısı da sosyal hizmet uzmanı da onu dinliyor ve onu kaydediyor.
Ondan sonraki mahkeme sürecinde o çocuğun ilk verdiği beyanat üzerine sistem çalışıyor. Bir daha çocuğa 'sen ne yaşadın?' diye sorulmuyor. O yüzden bunu kadın izleme merkezlerinde de yapmayı önemsiyoruz. Özellikle cinsel istismara uğrayan ve tecavüze uğrayan kadınların da bu sisteme hızlı bir şekilde ulaşmasını önemsiyoruz. Bu sistemi, bütün toplumda ve bütün illerde yaygınlaştırmamız gerekiyor. Mutlaka bunu hedefimiz içine koyduk ve bakanlık olarak birebir takip edeceğiz.''
Bakan Şahin, yavaş gittiği yönünde eleştiriler alınan profesyonel koruyucu aile ve evlat edinme işlemlerinin hızlandırılmasını istediklerini dile getirerek, konuyla ilgili dünyadaki örneklerin de inceleneceği bir çalıştay yapılacağını ve yeni bir modelin hayata geçirilmesini çok önemsediklerini ve bakanlık olarak bunun takipçisi olacaklarını belirtti.
Bu arada görüşme öncesi CHP İstanbul milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, bürokratların önemli bir bölümünün kadınlardan oluşmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, Bakan Şahin'e ve kadın bürokratlara gül verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'de yoksullukla mücadelede arzu edilen sonucun alınamadığını söyledi. Sosyal yardımların yıllardır çok sayıda kurum tarafından düzensiz bir şekilde dağıtıldığını belirten Ayaydın, bu kurumlar arasında eş güdüm ve ortak veri tabanı da bulunmadığını söyledi.
Çağdaş sosyal devletin görevlerinden birinin; engelli vatandaşların haklarını güvence altına almak olduğunu belirten Ayaydın, ancak Hükümetin bu konudaki performansının parlak olmadığını ifade etti. Ayaydın, kamuya ait iş yerlerinde yüzde 4 oranında engelli çalıştırma zorunluluğu bulanmasına rağmen bu kurala uyulmadığını dile getirdi.
MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, Milli Eğitim Bakanlığının, müfredatlardan, kadına karşı eşitliği öngören uluslararası sözleşme ve empati konusunun çıkardığını, bunun yanlış bir karar olduğunu söyledi. N.Ç davasını örnek gösteren Demirel, empatiyi yeterince bilmeyen çocukların, bu konuları ileride anlamakta güçlük çekebileceklerini dile getirdi. Demirel ayrıca, söz konusu dava ile ilgili verilen kararın ardından Bakanlığının tutumunu merak ettiğini söyledi.
Çocuk haklarına da değinen Demirel, çocuk gelinlerin sıkça konuşulduğuna ancak çocuk damatlara değinilmediğine dikkati çekti.
Demirel, kadınların ''bayan'' ifadesinden rahatsız olduklarını belirterek, ''Biz kimseyi baymıyoruz. 'Kadın' ifadesinden memnunuz'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Bakan Fatma Şahin'i, çalışmalarında iyi niyetli çabalarından ve uzlaşmacı tutumundan dolayı kutladı.
Türkiye'nin sosyal politikalar konusunda eksiklikleri olduğunu anlatan Sarı, artık bu konuda geleneksel yöntemlerin ihtiyacı karşılamadığını vurguladı. Sosyal koruma sistemi ile ilgili geliştirilen araçların çeşitliliğinin zayıf olduğunu belirten Sarı, sosyal yardımların yüzde 85'inin yeşil kart yardımı olduğunu ifade etti. Sarı, yardım araçları çeşitliliğinin artırılması gerektiğini söyledi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Koçer, kadın ve çocukla ilgili güncel olaylarda Bakanlığın hızlı bir şekilde görüş bildirmesini yararlı bulduğunu, bunun kamuoyu vicdanını rahatlatma ve kamuoyunu doğru yönlendirme açısından önemli olduğunu belirtti.
Kadın girişimcilerin sayısının artması gerektiğine işaret eden Koçer, bunun Türkiye'nin zenginleşmesi açısından ciddi bir unsur olduğunu vurguladı.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e, bulunduğu konumun önemli olduğunu belirterek, ''Sizin birleştirici elinizi, siyasi şapkanızı çıkararak herkese uzatmanız gerekiyor. Çünkü, çocukları, mağdurları, yaşlıları temsil ediyorsunuz. Toplumun ortak noktasısınız' dedi.
Yoksullara dağıtılan yardım çalışmalarına da siyasetin sokulmaması gerektiğini belirten Aslanoğlu, bu nedenle siyasi şapkası olanların sosyal yardımlaşma vakıflarında çalıştırılmaması gerektiğini söyledi. Aslanoğlu, ''Bir yardıma siyasi el karışıyorsa o yardım siyasi amaç güdülen bir yardım olur'' diye konuştu.
Aslanoğlu ayrıca, çok sayıda kişinin evlat edinmek istediğini, ancak bu konuda çok katı duvarlar olduğunu, bu duvarların biraz yumuşatılmasının faydalı olacağını söyledi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, toplumda ailenin önemli olduğunu ancak gelişen dünyada artık özgürleşen bireyin öne çıktığını ifade etti. Aydoğan, ileride, katı güçlü devlet modellerinden, bireyin öne çıktığı devlet modellerine geçiş yapılacağını anlattı.
Kadın istihdamının artırılması gerektiğine işaret eden Aydoğan, bunun için öncelikle kamu ve özel sektördeki istihdamda kadın kotası konulması gerektiğini savundu. Ekonomik özgürlüğün bir kadın için önemli olduğunun altını çizen Aydoğan, özgürleşen kadının bağımlılık derecesinin de azalacağını söyledi.
MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, Türk aile yapısının bozulmasının nedenlerinin birinin madde ve internet bağımlılığı olduğunu öne sürdü. Doğru, uyuşturucu kullanımının 10 yaşına kadar düştüğü iddiasında bulundu.
İnternet bağımlılığının da aile yapısında sorunlara neden olduğunu belirten Doru, güvenli internet konusunda daha fazla eğitim çalışması yapılması gerektiğine işaret etti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, Türkiye'de ailenin toplumun temel taşını oluşturduğunu, bu nedenle toplumdaki sorunların çoğunun aile içi sorunlardan kaynaklandığını ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılan çalışmalarda kadın sivil toplum örgütleri ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Şiddete uğrayan kadınların acil yardıma ihtiyaç duyduklarında onlara hizmet verebilecek birimlerin oluşturulması gerektiğini ifade eden Toprak, ''Kadının, 24 saat boyunca hizmet veren, 'imdat' diyebileceği bir telefon hattı oluşturulmalı' dedi.
Bütçe üzerine söz alan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, sosyal yardım dağıtımlarında aksaklıklar yaşandığını, bu durumun Van depreminin ardından yapılan yardımlarda da ortaya çıktığını söyledi. Belediyeler dahil bazı kurumların yardım dağıtımı sırasında reklamlarını da yapmaya çalıştıklarını öne süren Günal, bunun önüne geçmek için Bakanlığın yardımları toplayıp tek elden dağıtımını yapmasının uygun olacağını dile getirdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Gümüş, göç veren köylerin incelenmesi ve üstü kapalı sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti. Gümüş, ''Göç, kalanlar açısından da gidenler açısından da çok önemli bir unsur. Neden ve sonuçlarının iyi araştırılması gerekiyor'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, engellilerin sorunlarının çözümsüz kalmasının en önemli nedenlerinden birinin, maddi yetersizlik olduğunu, bu nedenle Bakanlığın bütçesinin artırılması gerektiğini söyledi. Akçay, engellilerin özellikle rehabilitasyon ve istihdam sorunlarının ele alınmasının yararlı olacağını, bu konuda yerel yönetimlere de önemli görevler düştüğünü dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ağız ve diş sağlığının, tüm vücudun sağlığı açısından önemi olduğunu, bu nedenle özellikle çocuk esirgeme kurumları, kadın sığınma evleri ve huzur evlerinde ağız ve diş sağlığı konusuna önem verilmesi gerektiğini belirtti. Öğüt, bu kapsamda Diş Hekimleri Odası ile işbirliği yapılabileceğini kaydetti.
AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu, bazı vatandaşların sosyal yardım hizmetlerinden yeterince haberdar olmadığını, Bakanlığın bu konuda çalışma yapması gerektiğini söyledi. Yavilioğlu ayrıca, sosyal yardımlarda yer yer denetim eksikliği yaşandığını, nitelikli personel seçimine özen göstererek bu sorunun da çözülebileceğini ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, BM İnsanı Gelişme Raporu'na göre, Türkiye'nin yoksulluk sıralamasında, 169 ülke arasında 83. sırada olduğunu söyledi. Türeli bunun en büyük nedeninin yanlış uygulanan sosyal ve ekonomik politikalardan kaynaklandığını ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, N.Ç'ye tecavüz davasında, BM Çocuk Hakları Sözleşmesine uygun olmayan bir yargı kararı çıktığını ifade etti. Türmen, ''Vahim bir meseledir. Sorunun vahametini artıran aynı zamanda devletin ve yargının tutumudur'' dedi.
13 yaşındaki bir çocuğun rızasından söz etme imkanı olmadığını belirten Türmen, ''N.Ç. olayı ilk değildir, benzer olaylar vardır. Bunun önemli bir yanı devlet görevlilerinin olaya karışmış olmasıdır. Bu devlet görevlilerine karşı ne yapılmıştır? Soruşturma açılmış mıdır, görevlerine son verilmiş midir, yoksa görevlerini sürdürmekte midirler?'' diye sordu.
Türmen, konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in bahsettiği TCK'nın 103 ve 104. maddelerindeki değişikliğin yeterli olmayacağını savundu.
*** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.***
(18.49)
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, şehit yakınlarının sorunlarının ele alındığı çalışmanın sürdüğünü, bayramdan sonra bu çalışmanın tamamlanacağını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinin sunumunu yapan Şahin, bir çok sorunun temelinde okulu erken yaşta bırakan kız çocuklarının bulunduğunu belirtti.
Kız çocuklarının eğitimini devam ettirmelerinin önemli olduğunu, edemiyorsa bile meslek edinmelerinin sağlanması gerektiğini söyleyen Şahin, kadını güçlendirmenin diğer yolunun, istihdam ve ekonomik olarak bağımsızlığını kazanmasından geçtiğini ifade etti. Şahin, bu konuda gelinen noktanın önemli ama yeterli olmadığını söyledi.
2008'de önemli bir yasa çıkardıklarını ve istihdamda pozitif ayrımcılık yaptıklarını anımsatan Şahin, kadınların istihdamıyla ilgili oranın ilk kez 30,3'e yükseldiğini kaydetti. Şahin, bununla ilgili çalışmaların devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Kadına yönelik şiddet ve kadın sorunlarını çözecek mekanizmanın güçlendirilmesinin devam etmesi gerektiğini ifade eden Şahin, üç maddelik Ailenin Korunması Kanunu ile şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırıldığını hatırlattı. Şahin, şunları söyledi:
''Baktık ki bu kanun bugün yaşadığımız olayları çözmüyor, bu üç maddelik yasa şu anda 30 maddelik temel bir tasarıya dönüştü. Bütün paydaşlarımızla bir arada çalıştık. Bu hafta içerisinde tüm görüşler tamamlanarak Bakanlar Kurula sevk etmiş olacağız. Tasarıda şiddetin önlenmesi, korunması, koruma tedbirinin alınmasına rağmen buna uyulmuyorsa ne yapılacağı net şekilde yazılıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü kendi içinde yapılanıyor. Çocuk polisi gibi şiddetle mücadele birimi oluşuyor. Adalet Bakanlığında Cumhuriyet Savcılığının kendi içinde şiddetle mücadele birimi oluşturuluyor.
Bilgi ve teknolojiyi kullanacağız. Mahkeme kararına rağmen erkek eve geliyorsa ve kadının yaşam hakkına kastedecek bir risk varsa sinyalizasyon sistemi devreye alınacak. Teknik takip sistemini yasaya koyduk.''
Özürlülerle ilgili yapılan çalışmaları anlatan Şahin, özürlülerin durumunun sosyal devlet ve kalkınmışlığın da göstergesi olduğunu ifade etti.
Özel eğitim desteği alan öğrenci sayısında üç kat artış olduğunu belirten Şahin, 236 bin kişiye özel eğitim desteği verildiğini kaydetti.
Sosyal yardımlarla ilgili, ''insanlara sürekli mali destek verildiği zaman iş ortamından uzaklaştıkları'' şeklinde eleştiriler olduğunu hatırlatan Şahin, bu nedenle proje destekleme programlarını çoğalttıklarını belirtti.
''Balık tutmayı öğretecek projeleri artırdıklarını ve güncellediklerini'' dile getiren Fatma Şahin, ''Toplumsal huzur ve barış, zengin ve fakir arasındaki makası kapatabilmeyle alakalı'' diye konuştu.
Şahin, şehit yakınlarının sorunlarının ele alındığı çalışmanın da sürdüğünü, bayramdan sonra bu çalışmanın tamamlanacağını söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü çatısı altında çeşitli konulardaki araştırmaların yanında güçlü ailenin oluşması için koruyucu önleyici tedbirler, aile değerleri, ailenin parçalanması konusunda faaliyetlerin yürütüldüğünü anlattı.
2012 bütçe ödeneği toplamının 8 milyar 841 milyon 713 TL olduğunu bildiren Şahin, bunun içindeki 379 milyon TL'nin personel ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri, 689 milyon TL'sinin mal ve hizmet giderleri, 7,5 milyar TL dolayındaki payın cari transferler, 195 milyon TL'nin de sermaye giderleri ve sermaye transferlerinden oluştuğunu belirtti.
2012 yılı yatırım ödeneğinin de 190 milyon TL'ye yükseldiğini belirten Şahin, ''Yatırım ödeneğinde de yüzde 80 yeni bir artışla huzurlarınızdayız'' dedi.
Aile ve toplum hizmetleri bölümünde yürütülen araştırmalara değinen Şahin, 2012'de de TÜİK'le birlikte Aile Yapısı Araştırması'nın tamamlanacağını söyledi. Şahin, bu araştırmayla bir çok sorunun cevabını bulacaklarını dile getirerek, bu sonuçlara göre politikaların oluşturulacağını vurguladı.
Ailenin sorun çözme kapasitesinin arttırılmasına yönelik faaliyetleri de anlatan Şahin, aile içi iletişimi arttırmak için bin kişiye eğitici eğitimi yaptıklarını belirtti.
Aile Sosyal Destek Programını'na ilişkin 2012'de yürütülecek faaliyetleri de detaylı olarak anlatan Şahin, özellikle aile içi şiddete karşı koruyucu önleyici tedbirlerin hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
Şahin, şöyle konuştu:
''Aile bazlı risk faktörünü araştıracak, kontrol altına alacak ve bunu yönetecek şekilde devletin, ailenin yanında olmasını sağlayacak bir programdır bunun mantığı. Kısa bir şekilde diyoruz ki her ailenin bir aile hekimi varsa bu çalışmayla hedefimiz her ailenin bir sosyal destek uzmanı olacak. O ailenin neye ihtiyacı olacağına bakacak. Sadece ekonomik destek vererek o ailenin sorunlarını çözemediğimiz yıllarımız geçti. Zihinsel engelli çocuk, şiddet, alkol gibi bir takım durumlar varsa, istediğiniz kadar ekonomik destek verin o sorunu çözemiyorsunuz. Uzman orada özellikle risk alanı yüksek olan ve şu an SOYBİS'de de kayıtlı haneler üzerinde başlamak üzere, ama temelde de toplumdaki tüm ailelere ulaşacak şekilde, bu sistemi başlatmak arzusundayız.
Yaklaşık 4 bin sosyal hizmet uzmanı yetiştireceğiz. Bu uzmanlar eğitimden geçecek. Her aileyle ilgili ihtiyaç analizini belirleyecek. Ailenin bilgiye ulaşmasını sağlayacak. Hukuki, psikolojik destek verecek; rehabilitasyon gerekiyorsa ancak bilgiye ulaşamıyorsa, o kurumdan nasıl istifade edeceğini bilmiyorsa, aileye yardımcı olacak.
Bu konu müsteşar yardımcılığı başkanlığındaki uzman bir ekip pilot çalışmayı 2012'de göç alan bölgede öncelik verecek şekilde tamamlamak üzere. Bu proje hayata geçtiği zaman, bugün yaşadığımız toplumsal sorunların bir çoğunu önleyecek ve kontrol altına alacak bir mekanizmayı da oluşturmuş olacağız.''
Bakan Şahin, bakanlığın planladığı yeni araştırmalara da değindi. Bunlar arasındaki Türkiye'de Yaralama ve Cinayetle Sonuçlanan Aile İçi Akrabalar Arası Şiddet Araştırması'nın önemli bir araştırma olacağını bildiren Şahin, böylece lokal düzeyde yapılan araştırmaların, tüm Türkiye'nin resmi gibi özellikle dışarıda yansımasının da önüne geçilebileceğini ifade etti.
Çocuk hizmetlerini tamamen yeniden yapılandırdıklarını dile getiren Şahin, aile merkezli çocuk hizmetleri konusunda bilgi verdi.
Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının giderilmesinin yanında aile sıcaklığının da verilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, ''Yeni modelde, çocuk hizmetlerinde koğuş tipi kuruluşlardan çıkıyoruz. Sevgi evleri denilen en fazla 6 çocuğun kaldığı sisteme geçiyoruz'' dedi.
2 yıl önce başlanan Çocuk Evleri modelini de anlatan Şahin, ''Burada amacımız, aile yanında bakımı birinci öncelik olarak görüyoruz. Bakım standartlarını yükseltmek, koğuş sistemi dahi olsa, özellikle çocuklara bakanların en az meslek lisesi mezunu olmasını çok önemsiyoruz'' diye konuştu.
Çocuk Koruma Kanunu ile beraber suç mağduru çocukların rehabilite edildiği yeni bir sistemin hayata geçirildiğini belirten Şahin, sokak çocukları ile ilgili yeni hizmet modeli ile 24 saat esaslı mobil ekiplerle beraber 8 ilde eylem planlarının yapıldığını anlattı.
''2012-2015 hedefimiz, sosyal risk haritası çıkarmak istiyoruz, çocuk ve aileye aile içinde destek verilecek sistemi güçlendirmek istiyoruz. Her bireyin çocuk hakları kültürünün toplumda benimsenmesini sağlamak istiyoruz'' diye konuşan Şahin, bu konuda hazırlanan kısa filmleri de medyada görünür hale getireceklerini söyledi.
Bakan Şahin, suça sürüklenen ve suç mağduru çocuklar için Çocuk İzleme Merkezleri'nin yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini de bildirdi. Şahin, şu bilgileri verdi:
''Özellikle çocuk suça itilmişse, cinsel istismara uğramışsa, sistemin içinde bu çocuklar zaten yıpranmış ve ruhen çökmüş durumdalar. Sistem içinde çocuk, sürekli adli tıbba gidiyor anlatıyor, mahkemede emniyette anlatıyor. O çocuğun onu anlatmaya dermanı yok, psikolojik durumu yok. Şimdi 'aynalı oda' dediğimiz ve pilot çalışmasını Yenihamalle'de başlattığımız sistemi yaygınlaştırmak istiyoruz. Çocuk bir defa sadece ne yaşadıysa onu anlatıyor. O anlattığını 'aynalı oda' olduğu için kendini kimin dinlediğini görmüyor. Ama dinlemesi gereken herkes onu dinliyor. Hakimi de savcısı da sosyal hizmet uzmanı da onu dinliyor ve onu kaydediyor.
Ondan sonraki mahkeme sürecinde o çocuğun ilk verdiği beyanat üzerine sistem çalışıyor. Bir daha çocuğa 'sen ne yaşadın?' diye sorulmuyor. O yüzden bunu kadın izleme merkezlerinde de yapmayı önemsiyoruz. Özellikle cinsel istismara uğrayan ve tecavüze uğrayan kadınların da bu sisteme hızlı bir şekilde ulaşmasını önemsiyoruz. Bu sistemi, bütün toplumda ve bütün illerde yaygınlaştırmamız gerekiyor. Mutlaka bunu hedefimiz içine koyduk ve bakanlık olarak birebir takip edeceğiz.''
Bakan Şahin, yavaş gittiği yönünde eleştiriler alınan profesyonel koruyucu aile ve evlat edinme işlemlerinin hızlandırılmasını istediklerini dile getirerek, konuyla ilgili dünyadaki örneklerin de inceleneceği bir çalıştay yapılacağını ve yeni bir modelin hayata geçirilmesini çok önemsediklerini ve bakanlık olarak bunun takipçisi olacaklarını belirtti.
Bu arada görüşme öncesi CHP İstanbul milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, bürokratların önemli bir bölümünün kadınlardan oluşmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, Bakan Şahin'e ve kadın bürokratlara gül verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor.
CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, Türkiye'de yoksullukla mücadelede arzu edilen sonucun alınamadığını söyledi. Sosyal yardımların yıllardır çok sayıda kurum tarafından düzensiz bir şekilde dağıtıldığını belirten Ayaydın, bu kurumlar arasında eş güdüm ve ortak veri tabanı da bulunmadığını söyledi.
Çağdaş sosyal devletin görevlerinden birinin; engelli vatandaşların haklarını güvence altına almak olduğunu belirten Ayaydın, ancak Hükümetin bu konudaki performansının parlak olmadığını ifade etti. Ayaydın, kamuya ait iş yerlerinde yüzde 4 oranında engelli çalıştırma zorunluluğu bulanmasına rağmen bu kurala uyulmadığını dile getirdi.
MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, Milli Eğitim Bakanlığının, müfredatlardan, kadına karşı eşitliği öngören uluslararası sözleşme ve empati konusunun çıkardığını, bunun yanlış bir karar olduğunu söyledi. N.Ç davasını örnek gösteren Demirel, empatiyi yeterince bilmeyen çocukların, bu konuları ileride anlamakta güçlük çekebileceklerini dile getirdi. Demirel ayrıca, söz konusu dava ile ilgili verilen kararın ardından Bakanlığının tutumunu merak ettiğini söyledi.
Çocuk haklarına da değinen Demirel, çocuk gelinlerin sıkça konuşulduğuna ancak çocuk damatlara değinilmediğine dikkati çekti.
Demirel, kadınların ''bayan'' ifadesinden rahatsız olduklarını belirterek, ''Biz kimseyi baymıyoruz. 'Kadın' ifadesinden memnunuz'' dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, Bakan Fatma Şahin'i, çalışmalarında iyi niyetli çabalarından ve uzlaşmacı tutumundan dolayı kutladı.
Türkiye'nin sosyal politikalar konusunda eksiklikleri olduğunu anlatan Sarı, artık bu konuda geleneksel yöntemlerin ihtiyacı karşılamadığını vurguladı. Sosyal koruma sistemi ile ilgili geliştirilen araçların çeşitliliğinin zayıf olduğunu belirten Sarı, sosyal yardımların yüzde 85'inin yeşil kart yardımı olduğunu ifade etti. Sarı, yardım araçları çeşitliliğinin artırılması gerektiğini söyledi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdullah Koçer, kadın ve çocukla ilgili güncel olaylarda Bakanlığın hızlı bir şekilde görüş bildirmesini yararlı bulduğunu, bunun kamuoyu vicdanını rahatlatma ve kamuoyunu doğru yönlendirme açısından önemli olduğunu belirtti.
Kadın girişimcilerin sayısının artması gerektiğine işaret eden Koçer, bunun Türkiye'nin zenginleşmesi açısından ciddi bir unsur olduğunu vurguladı.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e, bulunduğu konumun önemli olduğunu belirterek, ''Sizin birleştirici elinizi, siyasi şapkanızı çıkararak herkese uzatmanız gerekiyor. Çünkü, çocukları, mağdurları, yaşlıları temsil ediyorsunuz. Toplumun ortak noktasısınız' dedi.
Yoksullara dağıtılan yardım çalışmalarına da siyasetin sokulmaması gerektiğini belirten Aslanoğlu, bu nedenle siyasi şapkası olanların sosyal yardımlaşma vakıflarında çalıştırılmaması gerektiğini söyledi. Aslanoğlu, ''Bir yardıma siyasi el karışıyorsa o yardım siyasi amaç güdülen bir yardım olur'' diye konuştu.
Aslanoğlu ayrıca, çok sayıda kişinin evlat edinmek istediğini, ancak bu konuda çok katı duvarlar olduğunu, bu duvarların biraz yumuşatılmasının faydalı olacağını söyledi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, toplumda ailenin önemli olduğunu ancak gelişen dünyada artık özgürleşen bireyin öne çıktığını ifade etti. Aydoğan, ileride, katı güçlü devlet modellerinden, bireyin öne çıktığı devlet modellerine geçiş yapılacağını anlattı.
Kadın istihdamının artırılması gerektiğine işaret eden Aydoğan, bunun için öncelikle kamu ve özel sektördeki istihdamda kadın kotası konulması gerektiğini savundu. Ekonomik özgürlüğün bir kadın için önemli olduğunun altını çizen Aydoğan, özgürleşen kadının bağımlılık derecesinin de azalacağını söyledi.
MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, Türk aile yapısının bozulmasının nedenlerinin birinin madde ve internet bağımlılığı olduğunu öne sürdü. Doğru, uyuşturucu kullanımının 10 yaşına kadar düştüğü iddiasında bulundu.
İnternet bağımlılığının da aile yapısında sorunlara neden olduğunu belirten Doru, güvenli internet konusunda daha fazla eğitim çalışması yapılması gerektiğine işaret etti.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Derya Bakbak, Türkiye'de ailenin toplumun temel taşını oluşturduğunu, bu nedenle toplumdaki sorunların çoğunun aile içi sorunlardan kaynaklandığını ifade etti.
CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılan çalışmalarda kadın sivil toplum örgütleri ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
Şiddete uğrayan kadınların acil yardıma ihtiyaç duyduklarında onlara hizmet verebilecek birimlerin oluşturulması gerektiğini ifade eden Toprak, ''Kadının, 24 saat boyunca hizmet veren, 'imdat' diyebileceği bir telefon hattı oluşturulmalı' dedi.
Bütçe üzerine söz alan MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, sosyal yardım dağıtımlarında aksaklıklar yaşandığını, bu durumun Van depreminin ardından yapılan yardımlarda da ortaya çıktığını söyledi. Belediyeler dahil bazı kurumların yardım dağıtımı sırasında reklamlarını da yapmaya çalıştıklarını öne süren Günal, bunun önüne geçmek için Bakanlığın yardımları toplayıp tek elden dağıtımını yapmasının uygun olacağını dile getirdi.
CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Gümüş, göç veren köylerin incelenmesi ve üstü kapalı sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini ifade etti. Gümüş, ''Göç, kalanlar açısından da gidenler açısından da çok önemli bir unsur. Neden ve sonuçlarının iyi araştırılması gerekiyor'' dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, engellilerin sorunlarının çözümsüz kalmasının en önemli nedenlerinden birinin, maddi yetersizlik olduğunu, bu nedenle Bakanlığın bütçesinin artırılması gerektiğini söyledi. Akçay, engellilerin özellikle rehabilitasyon ve istihdam sorunlarının ele alınmasının yararlı olacağını, bu konuda yerel yönetimlere de önemli görevler düştüğünü dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, ağız ve diş sağlığının, tüm vücudun sağlığı açısından önemi olduğunu, bu nedenle özellikle çocuk esirgeme kurumları, kadın sığınma evleri ve huzur evlerinde ağız ve diş sağlığı konusuna önem verilmesi gerektiğini belirtti. Öğüt, bu kapsamda Diş Hekimleri Odası ile işbirliği yapılabileceğini kaydetti.
AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu, bazı vatandaşların sosyal yardım hizmetlerinden yeterince haberdar olmadığını, Bakanlığın bu konuda çalışma yapması gerektiğini söyledi. Yavilioğlu ayrıca, sosyal yardımlarda yer yer denetim eksikliği yaşandığını, nitelikli personel seçimine özen göstererek bu sorunun da çözülebileceğini ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, BM İnsanı Gelişme Raporu'na göre, Türkiye'nin yoksulluk sıralamasında, 169 ülke arasında 83. sırada olduğunu söyledi. Türeli bunun en büyük nedeninin yanlış uygulanan sosyal ve ekonomik politikalardan kaynaklandığını ifade etti.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, N.Ç'ye tecavüz davasında, BM Çocuk Hakları Sözleşmesine uygun olmayan bir yargı kararı çıktığını ifade etti. Türmen, ''Vahim bir meseledir. Sorunun vahametini artıran aynı zamanda devletin ve yargının tutumudur'' dedi.
13 yaşındaki bir çocuğun rızasından söz etme imkanı olmadığını belirten Türmen, ''N.Ç. olayı ilk değildir, benzer olaylar vardır. Bunun önemli bir yanı devlet görevlilerinin olaya karışmış olmasıdır. Bu devlet görevlilerine karşı ne yapılmıştır? Soruşturma açılmış mıdır, görevlerine son verilmiş midir, yoksa görevlerini sürdürmekte midirler?'' diye sordu.
Türmen, konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in bahsettiği TCK'nın 103 ve 104. maddelerindeki değişikliğin yeterli olmayacağını savundu.
*** HABERİN DEVAMINI 'İLGİLİ DÖKÜMANLAR' BÖLÜMÜNDE BULABİLİRSİNİZ.***
(18.49)