2008-07-14 - 13:00
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ergenekon iddianamesinin mahkemeye sunulmasından sonra TBMM'de
gazetecilerin sorularını cevapladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ,
Ergenekon iddianamesini değerlendirirken, ''Hükümetin bu sürece herhangi
bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından
saptırmak isteyenlerdir'' dedi.
Bozdağ, Ergenekon iddianamesinin mahkemeye sunulmasından sonra TBMM'de
gazetecilerin sorularını cevapladı.
''Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia
edilen günlüklerin iddianamede yer almadığının'' hatırlatılması üzerine
Bozdağ, ''Soruşturmayı yürütenlerin takdir edeceği bir konu. Bizim
nedenini, niçinini bilmediğimiz bir konuda fikir yürütmemiz doğru
değil'' diye konuştu.
''Günlüklerin yer alması durumunda gözaltına alınan emekli ordu
mensuplarının askeri mahkemede yargılanacakları, bu durumun önlenmesi
için de iddianamede buna yer verilmediği'' yolundaki görüşlerin
hatırlatılması üzerine Bozdağ, ''Bu bir yorum. Bizim ceza muhakemesi
mevzuatımız bu konuda açık; kimlerin nerede yargılanacağı hem Askeri
Ceza Yasasında hem de Ceza Muhakemesi Kanununda bellidir. Günlükler
neden iddianamenin içinde yer almadı? Onu bilmemiz mümkün değil.
Bilmediğimiz bir konuda yorum yapmak da doğru değildir'' dedi.
Bekir Bozdağ, bir gazetecinin, ''İddianamede 20 gizli tanığın
ifadelerinin de yer aldığını'' hatırlatması üzerine de ''Muhtevayı
bilmiyorum. Dolayısıyla yorum yapamam. 'Böylesi tanık dinleme usulü
sistemimizde var mı?' derseniz, Ceza Muhakemesi Yasasında buna imkan
veren düzenlemeler vardır. Ancak, iddianamenin detayını, hem iddiaları
hem de delilleri bilmediğimiz için sağlıklı değerlendirme yapma
imkanımız yok. Tanık Koruma Kanunu da yürürlükte biliyorsunuz. O nedenle
mevcut yasalarımızda var'' diye konuştu.
-DEĞERLENDİRME-
AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, ''İddianame ile ilgili genel
değerlendirmesinin'' sorulması üzerine de şunları söyledi:
''Bizim mevzuatımızda Cumhuriyet savcılarının, kendilerine intikal eden
bir olayla ilgili veya bir olaya adı karışan kişilerle ilgili doğrudan
veya ihbar şikayeti üzerine araştırma yapma yetki ve görevi vardır.
Uzunca bir zamandır devam eden soruşturma sonunda bir iddianame
düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesi Yasasının 170. maddesi de bu noktada,
soruşturma evresi sonunda suçluluğu hakkında yeterli delil, yeterli
şüphe, yeterli bulgu elde etmesi halinde iddia makamının dava açacağını
düzenliyor. İddia makamı da soruşturma neticesinde iddianamesini tanzim
ederek mahkemeye sunmuştur. Süreç, Ceza Muhakemesi'nin usul ve
esaslarına uygun bir şekilde devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de
hangi ağır ceza mahkemesine düştüyse o mahkemenin yargılamasıyla devam
edecektir.''
''İddianamenin geç hazırlandığı'' iddialarının hatırlatılmasıyla ilgili
soru üzerine de Bozdağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Engin
Cengiz'in açıklamalarına göre, iddianamenin 441 klasör ve 2 bin 455
sayfadan oluştuğunu hatırlattı. Bu kadar büyük belge ve dokümanın
hazırlanmasının zaman alacağını ifade eden Bekir Bozdağ, ''O zaman ne
kadardır? Onu da soruşturmayı yapanlar takdir edecektir'' dedi.
-''HÜKÜMETE YÖNELİK...''-
Bir gazetecinin, ''İddianamede Hükümete yönelik eylemler planlandığının
yer aldığını'' belirtmesi üzerine de Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:
''Türkiye'de işleyen bir hukuk var. TCK, hangi fiillerin suç olduğunu
düzenlemiş ve hangi şartlarda ne kadar ceza verileceğini de düzenlemiş.
Ceza Muhakemesi Yasası da işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili
soruşturma sürecini ve bunun yargılama sürecini düzenlemiş. Dolayısıyla
konu, bizim yasalarımızın öngördüğü çerçeveler içinde devam ediyor.
Yasanın dışına çıkan bir durum söz konusu olursa o zaman deriz ki
'Yasaların dışına çıkan bir durum vardır' Benim gözlemlediğim kadarıyla
yasaların içerisinde devam eden bir durum söz konusudur. Soruşturma
yasalara uygun devam ediyor. Bundan sonra da yasalara uygun devam
edeceği kanaatindeyim. Çünkü, süreci yürütenler, yasa uygulayıcıları ve
bu yasaların doğru uygulanmasıyla görevli ve yetkili olan hakim ve
savcılardır. Bundan sonra onların verecekleri karara bizim saygı
duymamız, güvenmemiz lazım.''
-SORUŞTURMANIN YÖNLENDİRİLDİĞİ İDDİALARI-
AK Parti'li Bozdağ, bir gazetecinin, ''Hükümetin soruşturmayı
yönlendirdiği, yargıdan çok kolluk güçlerinin görev aldığı iddiaları
var. Bunlara ne diyorsunuz?'' sorusuna ise şu cevabı verdi:
''Bunlar tamamen konuyu saptırmak isteyenlerin, beyanlarından ibarettir.
Hükümet, soruşturmayı yönlendiremez. Böyle bir yetkisi yoktur. Yargı
bağımsızdır. Tamamıyla Cumhuriyet savcılarının yönettiği bir süreçtir.
Hükümetin bu sürece dahil olması mümkün değildir. Yargının devam
ettirdiği, yargının işlediği bir süreçte Hükümetin dahli kesinlikle söz
konusu olamaz.
Sadece emniyet ve jandarma ihtiyaç duyulduğu takdirde Cumhuriyet
savcılarının talimatı üzerine adli kolluk görevi yapabilirler. Bunun
dışında yapılabilecek bir şey yoktur. Onlar da yine mahkeme kararları
doğrultusunda veya iddia makamının, soruşturma makamının aldığı kararlar
doğrultusunda hareket ederler. Dolayısıyla Hükümetin bu sürece herhangi
bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından
saptırmak isteyenlerdir.''
-BAKAN ÇİÇEK: ''KONUŞMAYACAĞIM''-
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de TBMM Adalet
Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'yı makamında ziyaret ederek bir süre
görüştü.
Görüşme sonucunu bekleyen gazetecilere Bakan Çiçek, İyimaya ile haber
göndererek, konuşmayacağını söyledi. Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya da
Anayasa'nın 138. maddesine atıfta bulunarak, herhangi bir değerlendirme
yapmayacağını bildirdi.
Cemil Çiçek, daha sonra AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ile
bir araya geldi.
Ergenekon iddianamesini değerlendirirken, ''Hükümetin bu sürece herhangi
bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından
saptırmak isteyenlerdir'' dedi.
Bozdağ, Ergenekon iddianamesinin mahkemeye sunulmasından sonra TBMM'de
gazetecilerin sorularını cevapladı.
''Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia
edilen günlüklerin iddianamede yer almadığının'' hatırlatılması üzerine
Bozdağ, ''Soruşturmayı yürütenlerin takdir edeceği bir konu. Bizim
nedenini, niçinini bilmediğimiz bir konuda fikir yürütmemiz doğru
değil'' diye konuştu.
''Günlüklerin yer alması durumunda gözaltına alınan emekli ordu
mensuplarının askeri mahkemede yargılanacakları, bu durumun önlenmesi
için de iddianamede buna yer verilmediği'' yolundaki görüşlerin
hatırlatılması üzerine Bozdağ, ''Bu bir yorum. Bizim ceza muhakemesi
mevzuatımız bu konuda açık; kimlerin nerede yargılanacağı hem Askeri
Ceza Yasasında hem de Ceza Muhakemesi Kanununda bellidir. Günlükler
neden iddianamenin içinde yer almadı? Onu bilmemiz mümkün değil.
Bilmediğimiz bir konuda yorum yapmak da doğru değildir'' dedi.
Bekir Bozdağ, bir gazetecinin, ''İddianamede 20 gizli tanığın
ifadelerinin de yer aldığını'' hatırlatması üzerine de ''Muhtevayı
bilmiyorum. Dolayısıyla yorum yapamam. 'Böylesi tanık dinleme usulü
sistemimizde var mı?' derseniz, Ceza Muhakemesi Yasasında buna imkan
veren düzenlemeler vardır. Ancak, iddianamenin detayını, hem iddiaları
hem de delilleri bilmediğimiz için sağlıklı değerlendirme yapma
imkanımız yok. Tanık Koruma Kanunu da yürürlükte biliyorsunuz. O nedenle
mevcut yasalarımızda var'' diye konuştu.
-DEĞERLENDİRME-
AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ, ''İddianame ile ilgili genel
değerlendirmesinin'' sorulması üzerine de şunları söyledi:
''Bizim mevzuatımızda Cumhuriyet savcılarının, kendilerine intikal eden
bir olayla ilgili veya bir olaya adı karışan kişilerle ilgili doğrudan
veya ihbar şikayeti üzerine araştırma yapma yetki ve görevi vardır.
Uzunca bir zamandır devam eden soruşturma sonunda bir iddianame
düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesi Yasasının 170. maddesi de bu noktada,
soruşturma evresi sonunda suçluluğu hakkında yeterli delil, yeterli
şüphe, yeterli bulgu elde etmesi halinde iddia makamının dava açacağını
düzenliyor. İddia makamı da soruşturma neticesinde iddianamesini tanzim
ederek mahkemeye sunmuştur. Süreç, Ceza Muhakemesi'nin usul ve
esaslarına uygun bir şekilde devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de
hangi ağır ceza mahkemesine düştüyse o mahkemenin yargılamasıyla devam
edecektir.''
''İddianamenin geç hazırlandığı'' iddialarının hatırlatılmasıyla ilgili
soru üzerine de Bozdağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Engin
Cengiz'in açıklamalarına göre, iddianamenin 441 klasör ve 2 bin 455
sayfadan oluştuğunu hatırlattı. Bu kadar büyük belge ve dokümanın
hazırlanmasının zaman alacağını ifade eden Bekir Bozdağ, ''O zaman ne
kadardır? Onu da soruşturmayı yapanlar takdir edecektir'' dedi.
-''HÜKÜMETE YÖNELİK...''-
Bir gazetecinin, ''İddianamede Hükümete yönelik eylemler planlandığının
yer aldığını'' belirtmesi üzerine de Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:
''Türkiye'de işleyen bir hukuk var. TCK, hangi fiillerin suç olduğunu
düzenlemiş ve hangi şartlarda ne kadar ceza verileceğini de düzenlemiş.
Ceza Muhakemesi Yasası da işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili
soruşturma sürecini ve bunun yargılama sürecini düzenlemiş. Dolayısıyla
konu, bizim yasalarımızın öngördüğü çerçeveler içinde devam ediyor.
Yasanın dışına çıkan bir durum söz konusu olursa o zaman deriz ki
'Yasaların dışına çıkan bir durum vardır' Benim gözlemlediğim kadarıyla
yasaların içerisinde devam eden bir durum söz konusudur. Soruşturma
yasalara uygun devam ediyor. Bundan sonra da yasalara uygun devam
edeceği kanaatindeyim. Çünkü, süreci yürütenler, yasa uygulayıcıları ve
bu yasaların doğru uygulanmasıyla görevli ve yetkili olan hakim ve
savcılardır. Bundan sonra onların verecekleri karara bizim saygı
duymamız, güvenmemiz lazım.''
-SORUŞTURMANIN YÖNLENDİRİLDİĞİ İDDİALARI-
AK Parti'li Bozdağ, bir gazetecinin, ''Hükümetin soruşturmayı
yönlendirdiği, yargıdan çok kolluk güçlerinin görev aldığı iddiaları
var. Bunlara ne diyorsunuz?'' sorusuna ise şu cevabı verdi:
''Bunlar tamamen konuyu saptırmak isteyenlerin, beyanlarından ibarettir.
Hükümet, soruşturmayı yönlendiremez. Böyle bir yetkisi yoktur. Yargı
bağımsızdır. Tamamıyla Cumhuriyet savcılarının yönettiği bir süreçtir.
Hükümetin bu sürece dahil olması mümkün değildir. Yargının devam
ettirdiği, yargının işlediği bir süreçte Hükümetin dahli kesinlikle söz
konusu olamaz.
Sadece emniyet ve jandarma ihtiyaç duyulduğu takdirde Cumhuriyet
savcılarının talimatı üzerine adli kolluk görevi yapabilirler. Bunun
dışında yapılabilecek bir şey yoktur. Onlar da yine mahkeme kararları
doğrultusunda veya iddia makamının, soruşturma makamının aldığı kararlar
doğrultusunda hareket ederler. Dolayısıyla Hükümetin bu sürece herhangi
bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından
saptırmak isteyenlerdir.''
-BAKAN ÇİÇEK: ''KONUŞMAYACAĞIM''-
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de TBMM Adalet
Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'yı makamında ziyaret ederek bir süre
görüştü.
Görüşme sonucunu bekleyen gazetecilere Bakan Çiçek, İyimaya ile haber
göndererek, konuşmayacağını söyledi. Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya da
Anayasa'nın 138. maddesine atıfta bulunarak, herhangi bir değerlendirme
yapmayacağını bildirdi.
Cemil Çiçek, daha sonra AK Parti Grup Başkanvekili Sadullah Ergin ile
bir araya geldi.
