2006-04-24 - 14:50
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ALİ TOPUZ BİR BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, dün 23 Nisan özel oturumunda Genel Kurul'da yaptığı konuşmasını değerlendirdi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, düzenlediği basın toplantısında TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, sadece dünkü değil, son zamanlardaki konuşmalarında Meclis Başkanlığı'nın tarafsızlık kimliğini zedeleyen bir tutum içinde olduğunu savundu.

TBMM İçtüzüğünde ve Cumhuriyet geleneklerinde yeri olmadığını söyleyen Arınç, Meclis Başkanı'nın, başbakan, cumhurbaşkanı ve bir siyasi parti lideri olmadığını kaydetti. Topuz, Meclis Başkanlığı'nın, bir siyasi polemik yapma, sağa-sola buyruk verme, devletin kurumları, Anayasası ile mücadele etme yeri olmadığını ifade etti.

''Sayın Meclis Başkanı, bu kimliğini, seçildiği günden bu yana bir tarafa bırakarak, hep farklı bir kimlik içinde görülmüştür'' diyen Topuz; ''Bugün geldiği noktada Meclis Başkanı'nın bu kimliği, Meclis Başkanı kimliği değildir. Meclis Başkanı, görevlerini saptırarak, sanki icradan, yürütmeden sorumluymuş gibi, yürütme adına konuşuyor gibi oluyor. Bazen yürütmeyi eleştirme noktasına geliyor, bazen siyasi parti sözcüsü ve liderlerini eleştirmeye kalkıyor. Artık bu tahammül edilemez bir noktaya gelmiştir" dedi.

Meclis Başkanı'nın görevlerinin, İçtüzük'te belirlendiğini, bu görevler arasında, komisyon çalışmalarını hızlandırmanın yer aldığını anımsatan Topuz, komisyonlarda yığılı onlarca kanun tasarı ve tekliflerinin olduğunu ifade etti.

Topuz, Meclis Başkanı'nın, dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili hiçbir duyarlılık taşımadığını, dokunulmazlık dosyalarının dönem sonuna bırakılmasına seyirci kaldığını, yargının çalışmasına engel olduğunu, yargı organlarıyla kavga ettiğini savundu. Arınç'ın, temel yasa uygulamasına da seyirci kaldığını öne süren Topuz, milletvekillerinin yazılı soru önergelerinin çoğunu geri çevirdiğini, kendisine sorulan sorulara halen yanıt vermediğini
söyledi. Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın, yasama-yürütme-yargı arasındaki dengelerle ilgili, bazı haklı değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Öte taraftan şunu unutuyor: TBMM, yürütmenin baskısı, yönlendirmesi altında. Buna karşı, Meclis Başkanı'nın herhangi bir duyarlılığı yok. TBMM gündemini Başbakan tayin etmektedir. Meclis Başkanı'na ait yetkileri, Sayın Başbakan kullanmaktadır. Örneğin tatil
dönemindeki olağanüstü Meclis toplantısı çağrımızda, Meclis'in hangi gün toplanacağını, Brüksel'den Başbakan ilan etmiş, Sayın Meclis Başkanı buna da seyirci kalmıştır. TBMM, büyük ölçüde yürütmenin denetimi altına sokulmuştur, yürütmenin denetimi altında ve Meclis'in sayısal çoğunluğunun tahakkümü altında yürütülmektedir. Sayın Meclis Başkanı bu konularda yeterli duyarlılık göstermemektir. Ama kendine ait olmayan konularda pek çok duyarlılığı sergilemekte, kendisi için sakınca görmemektedir. Sayın Meclis Başkanı'nın egemenlik anlayışı, bir kere seçim yapıldığında ortaya çıkan parlamento aritmetiğinin, her şeyi yapmaya muktedir olduğu anlayışına dayanmaktadır.''

Topuz,Arınç'ın gizli anayasadan söz ettiğini, ancak bu anayasanın kime ait olduğunu ve egemenliği çarpıtan kurumları söylemediğini belirtti.

''Bu kadar lafı söyleyen insan, o cesareti de gösterip, 'o kurumlar şunlar' der'' diyen Topuz, Türkiye'de gizli anayasası varmış
gibi davranan pek çok çevrenin bulunduğunu, bunlardan birinin de Arınç ve AK Parti olduğunu savundu.

Ali Topuz, bürokrasideki laiklik karşıtı kadrolaşmanın, bu gizli anayasasının öngördüğü bir kadrolaşma olduğunu ileri sürerek, Meclis
Başkanı'nın, yürürlükteki Anayasa ile sorunları olanların en başında gelenlerden biri olduğunu iddia etti. Topuz, Arınç'ın, başkalarını
''gizli anayasası var'' diye suçlamaya yeltendiğini öne sürerek ederek, şöyle konuştu:

''Gizli anayasası olduğunu söyledikleri, herhalde yargı organları, Silahlı Kuvvetler, Cumhuriyet'in Anayasal düzeni içinde oluşturulmuş
kurumlarıdır. Bunları çağdaş demokrasi ile bağdaşır görmemektedir.

Meclis Başkanı'nın, kendi partisi içindeki olası gelişmeler, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi, kim cumhurbaşkanı, kim başbakan,
kim AKP genel başkanı olacak...O zannediyor ki bu saltanat böyle devam edecek. Bu makamlarda kim olacak. Kendisi bunların mümkünse hepsini
üstlenebilecek, değilse hangisini üstlenecek anlayışından kaynaklanan bir acelecilik içerisinde, toplumda, Anayasal kurumlar arasında
güvensizlik ve gerginlik yaratacak bir ortamı yaratmakta beis görmüyor. Bu çok büyük bir sorumsuzluktur.''

''ANAYASA'YI OKUMAZ MISINIZ?''
TBMM Başkanı Arınç'ın, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Meclis'e gelmediğine yönelik sözlerini de anımsatan Topuz, ''Sayın Meclis
Başkanı siz Anayasa'yı okumaz mısınız? İdare hukukunu bilmez misiniz?'' diye sordu.

CHP Grup Başkanvekili Topuz, bu belgenin, hükümetin kararı olduğuna işaret ederek, ''Sizin buna itirazınız varsa, kimden
şikayetçisiniz. Siz yoksa, hükümetinizden mi şikayet ediyorsunuz?
Yoksa bu yetkilerin Meclis'e ait olduğunu mu zannederek konuşuyorsunuz?'' sorularını yöneltti. Topuz, TBMM'nin bilgisi
olmadan, dış politikayla ilgili pek çok işin yapıldığını savundu.

''Meclis Başkanı'nın çıkışı, gündemde yer alma arzusu, tamamen kendisinin siyasi geleceğiyle ilgilidir'' diyen Topuz, şunları
kaydetti:

''Sayın Meclis Başkanı, cumhurbaşkanlığı seçiminin niye tartışıldığını bir ayıpmış gibi Meclis'te değerlendirdi. Hatta, biraz
ona yakışmayan bir üslupla da 'bu tartışmaların yapılması, Sayın Cumhurbaşkanı'na saygısızlık anlamına gelir' dedi. Bununla siz
Cumhurbaşkanı'na yaranacağınızı mı zannediyorsunuz? Sayın Meclis Başkanı, pek çok davranışınızla, Sayın Cumhurbaşkanı'na saygısızlık
anlamını taşıyan tutumlar içinde oldunuz.''

''İRTİCANIN TA KENDİSİDİR...''
Ali Topuz, hükümetin, sonbaharda bir erken seçim hazırlığında olduğuna yönelik ciddi belirtiler olduğunu ifade etti.

TBMM Genel Kurul Salonu'nda 22 Nisan'da yapılan Türkiye Öğrenci Meclisi toplantısında, öğrencilerin antlarında laiklikten
bahsedilmediğini belirten Topuz, ''Bu iktidarın, Arınç dahil, laikliğe karşı tavırları, Anayasa sınırları içerisinde suç teşkil edecek
noktaya gelmiştir'' dedi.

Topuz, Türkiye'de irticai bir hareketin olduğunu savunarak, ''Laiklikten, çağdaş hukuktan ve eğitimden rahatsız olanlar, çağdaş
olmayan bir hukuk sistemini Türkiye'ye getirmek isteyen zihniyettir. Bunun adı siyasi literatürde irticanın ta kendisidir'' diye konuştu.

TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'a benzeme gibi bir arzu, ''Bülendinejad'' olma gibi bir
isteği olduğunu iddia eden Topuz, bunu, Türkiye ve Arınç için tehlikeli bulduğunu savundu. Topuz, Arınç'ın, İran'a benzemekten mutlu
olacak bir anlayış içinde bulunduğunu ileri sürdü.

''ÇOCUKLARIN SIRTINDAN SİYASET YAPILMASIN''
''Arınç, başbakan, parti lideri gibi konuşacak, siyasi polemiklerin tarafı olacaksa, bir an önce bulunduğu makamı boşaltması
gerekir'' görüşünü dile getiren Topuz, ''AKP'nin içinde birilerinin önüne geçmek, boşaltılan yere geçmek istiyorsa, Meclis Başkanlığı'ndan
ayrılsın, partinin içinde ne yapacaksa yapsın. Meclis'i böyle bir şeye alet etmesin. Meclis'i kullanmak kimseye onur getirmez'' diye konuştu.

Topuz, PKK'nın eylemlerde çocukları öne sürdüğü gibi, Öğrenci Meclisi ile çocukların sırtından siyaset yapılmamasını isteyerek,
bunun basit düşünceler içerisindeki, ilkel tertipler olduğunu sözlerine ekledi.

''ALİ AĞABEY'E YAKIŞTIRAMADIM''
Bu arada AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, TBMM'de yaptığı basın toplantısının ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz ile basın
koridorunda karşılaştı.

Kapusuz'un, Topuz'a hitaben ''Bu sözleri Ali Ağabey'e hiç yakıştıramadım'' demesi üzerine Topuz da ''Ben de sayın Meclis
Başkanı'na bunları yakıştıramadım'' cevabını verdi.