2024-11-20 - 20:27
İÇ GÜVENLİK ALANINDA DÜZENLEMELER İÇEREN KANUN TEKLİFİ, TBMM GENEL KURULUNDA
TBMM Genel Kurulunda, iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünde yer alan 24 maddesi kabul edildi.

Bölüm üzerinde söz alan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, teklifi eleştirdi.

Teklifte İçişleri Bakanlığı personeline ilişkin hükümlerin yer almadığını savunan Çalışkan, polislerin bazı sorunlarının bulunduğunu belirtti.

Çalışkan, "Emniyet, suça giden yolu kapatmalı, suçu önlemek için mücadele etmelidir." dedi.

Sokakların güvensiz hale geldiğini öne süren Çalışkan, teklifte suçla mücadeleye ilişkin düzenleme bulunmadığını savundu.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, şiddet olaylarının arttığını söyledi.

Teklifte yer alan düzenlemeleri anlatan Kocamaz, mülkiye müfettişlerine sınırsız yetki verileceğini öne sürdü.

Kocamaz, "Polislerin askerlik borçlanması konusundaki sorununa çözüm getirilmelidir. Kaymakamlık görevini üstlenecek kişilerin mesleğin bilgi, beceri ve yetkinliklerine tam anlamıyla sahip olmaları gerekir." ifadesini kullandı.

DEM Parti Bingöl Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, "torba kanun" niteliğindeki teklifte olumlu düzenlemelerin yer almadığını dile getirdi.

Bazı belediyelere yapılan görevlendirmeleri eleştiren Hülakü, belediyelerin borçlarının yüksek olduğunu söyledi. Hülakü, teklife karşı olduklarını bildirdi.

- "Bekçi mülakatını kanuna yerleştirmeye çalışıyorsunuz"

CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, teklifte Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda bazı düzenlemelerin yer aldığını, ancak bu düzenlemelerin de iptal edileceğini söyledi.

Kaymakamlara ve mülkiye müfettişlerine ilişkin düzenlemeleri eleştiren Çan, teklifte belirsiz hükümlerin bulunduğunu savundu.

Çan, "Çarşı ve mahalle bekçilerine ilişkin şartlar, görev tanımları hepsi sorunlu. 'Mülakatı kaldırıyoruz' diye afişler astınız. Sözünüzü tutmadığınız gibi hala mülakatla ilgili yasa getiriyorsunuz. Bekçi mülakatını kanuna yerleştirmeye çalışıyorsunuz."

- "Düzenlemeler silah kaçakçılığı ve ruhsatsız silahla mücadelede önemli dönüm noktasıdır"

Teklifin ilk imza sahiplerinden TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysal Tipioğlu, teklifte yer alan düzenlemeleri anlattı.

Teklifin, 17 kanun ve bir kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngördüğünü ifade eden Tipioğlu, ateşli silah parçalarının kanun kapsamına alınacağını ve cezaların artırılacağını belirtti.

Sahil güvenlik, jandarma ve emniyet personeline madalya verileceğini aktaran Tipioğlu, şöyle devam etti:

"Ateşli silahların parçalarının izinsiz yurda sokulması, üretilmesi, satılması, satın alınması ve bulundurulması durumlarında da yasal yaptırımlar uygulanacaktır. Silah kaçakçılığıyla mücadele önemlidir. Suçla etkin mücadele ve suçun önlenmesi amacıyla ruhsatsız silah kullananlara yönelik cezaları artırıyoruz. Kuru sıkı olarak tabir edilen silahların özelliklerinde değişiklik yapanlar hakkında da daha ağır ceza uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapıyoruz. Düzenlemeler silah kaçakçılığı ve ruhsatsız silahla mücadelede önemli dönüm noktasıdır."

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı da ruhsatsız silah kullananlara verilecek cezanın artırılacağını, bu düzenlemenin caydırıcılık sağlayacağını vurguladı.

Yetkisiz çakar kullanımında cezaların artırılacağını dile getiren Ahlatçı, bu durumda sürücü belgelerine el konulacağını, araçların da trafikten men edileceğini kaydetti.

Birinci bölümün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerin görüşmelerine geçildi.

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, "Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerinin önemli bir bölümünün Türk vatandaşı yapılması hususunda da işlemleri başlattık ve bunlarla ilgili önemli bir sayı da zaten Türk vatandaşı yapıldı. Çocukların okuması dahil uzun dönem ikamet de verildi." dedi.

Soylu, Genel Kurulda görüşmeleri devam eden Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin milletvekillerinin sorularını cevapladı.

Muhtarların özlük haklarıyla ilgili ciddi iyileştirmeler yaptıklarını, maaşlarını asgari ücretle eşitlendirdiklerini belirten Soylu, daha önce sosyal güvenlik primlerinin ödenmediğini, yaptıkları düzenleme ile sosyal güvenlik primlerini de ödemeye başladıklarını kaydetti.

Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Muhtarlarda kaydıhayat şartıyla devam eden bir silah ruhsatı imtiyazları esas itibarıyla söz konusu. Bunun yanı sıra hem Bakanlığın hem ülkemizin onlara sunduğu sosyal imkanlardan da istifade edebilme kabiliyetlerine sahipler. Ayrıca muhtarlarla ilgili yeşil pasaport talebi sürekli olarak dile getirilir. Ben geçmiş dönemde de söyledim, şimdi de söyledim. Yeşil pasaport daha ziyade diğer ülkelerle ülkemizin lehine irtibat kurabilecek ve diplomatından ihracat ve ticaret yapanına kadar bir imkan olarak değerlendirilmelidir. Daha önce bu hak kamu memurlarına verilmiş. Ama muhtarlarımızın sürekli olarak yurt dışına çıkma veya kendi görevlileriyle ilgili yurt dışında bulunma gibi bir zorunlulukları yok. Başka bir şey daha var, bunu hepimiz biliyoruz. Yani bu yeşil pasaportun talebi belli, Türkiye'ye ayrılan miktar belli, nerede kullanılacağı belli. Bu sınırı aştığınız andan itibaren bir yeşil pasaport problemiyle Türkiye karşı karşıya kalabilir, bunu hiçbirimiz arzu etmeyiz."

- Bekçilerin üst arama yetkisi

Soylu, bekçilerin üst arama yetkisine ilişkin tartışmalarla ilgili de şöyle konuştu:

"Bekçilerin iptal edilen kanunda da bir üst arama ve araç içi arama yetkisiyle ilgili bir değerlendirmeleri söz konusu değildi. Bu kanunda da şu anda arkadaşlarımızla, Meclis grubumuzla, diğer grup başkan vekilleriyle beraber yapılan değerlendirmede de bunun üzerine de ilave bir kısıt getirilecektir. Yani daha anlaşılabilir bir şekilde ifade edilebilecektir. Üst arama yetkisi olmadığı için de kadınlarla ilgili bir meseleyle karşı karşıya kalınmayacaktır. Bekçilerde üst arama yetkisi yoktur. Onun için şimdi de çok açık bir kısıt getirilecektir. Grup başkan vekilleri, bürokrat arkadaşlar ve aynı zamanda Bakanlığımızın yetkilileriyle yapılan çalışmalar sonucu bir noktaya ulaşmıştır."

- "Türkiye kaçak göçmen deposu değildir"

Türkiye'deki sığınmacı ve düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesine ilişkin değerlendirmeler de yapan Soylu, Türkiye'nin etrafı ateş çemberi olan bir ülke olduğunu, Suriye'den Afganistan ve Pakistan'a kadar devam eden bir hattın üzerinde olduğunu belirtti.

Türkiye'ye hem sığınmacı olarak hem de kaçak olarak gelen göçmenler olduğuna işaret eden Soylu, şöyle konuştu:

"Dünyanın her noktasında düzensiz göçmene ve kaçak göçmene uygulanan işlem Türkiye'de de uygulanmaktadır, yakalanan sınır dışı edilmektedir. Ama Uygur Türkleriyle, kardeşlerimizle ilgili en ufak böyle bir hadise söz konusu değildir, olamaz da. Biz Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerinin önemli bir bölümünün Türk vatandaşı yapılması hususunda da işlemleri başlattık ve bunlarla ilgili önemli bir sayı da zaten Türk vatandaşı yapıldı. Çocukların okuması dahil uzun dönem ikamet de verildi."

Suriye, Afganistan veya başka ülkelere sınır dışı edilenler hakkında bilgiler paylaşan Soylu, "2022'nin sonu itibarıyla Afganistan'a 70 bin civarında sınır dışı yapıldı. 2023 yılında bu sayıda sınır dışı yapıldı. Bu sınır dışı edilenlerin hepsi kaçak göçmenlerdir ve onlar yakalanarak Türkiye'nin uluslararası kurallar nezdinde elinde bulunan deport hakkıyla gerçekleştirilmektedir. Elbette burası bir kaçak göçmen deposu değildir. Ama sığınmacı vasfıyla gelip de ülkemize sığınan, can korkusuyla gelen insanlara da ülkemiz sonuna kadar sahip çıkmıştır, sahip çıkmaya devam edecektir." dedi.

Soylu, devletin ilgili birimlerinin deprem ve sel gibi afetlerden etkilenen ailelere eşya başta olmak üzere gereken yardımları da yaptığını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli depremleri anımsatan Soylu, "Deprem bölgesinde bugüne kadar toplam 170 bin 662 ev sahibine 22 milyar civarında, 184 bin 920 kiracıya da toplam 10,5 milyar civarında, 355 bin 582 haneye 33 milyar civarında kira yardımı yapılmıştır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünde yer alan 24 maddesi kabul edildi.

Kabul edilen maddelere göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda kaymakam adaylarının eğitim şartlarına ilişkin Dahiliye Memurları Kanunu'nda düzenleme yapılacak.

Kaymakam aday adaylarının, yurt içindeki üniversitelerin veya diploma denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanmış olmak kaydıyla yabancı üniversitelerin en az 4 yıllık lisans eğitimi veren fakültelerinin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, işletme, maliye, finans, ekonometri, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80'ine sahip olan diğer bölümlerden ya da hukuk fakültelerinden mezun olmaları veya üniversitelerin mühendislik fakülteleri ile tarih, sosyoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım, psikoloji bölümlerinden veya bu bölümlerden herhangi birinin müfredatında yer alan derslerin en az yüzde 80'ine sahip olan diğer bölümlerden en az 4 yıllık lisans eğitimi yapmış ve uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, hukuk, maliye ve iktisat alanlarında tezli lisansüstü eğitimini tamamlamış olmaları gerekecek.

En az 3 yıl kaymakamlık yapmış olanlardan Cumhurbaşkanınca üst kademe kamu yöneticisi kadrolarına atananlar ile ilgili mevzuatına göre Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kadrolarına, belediye başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, büyükşehir belediyesi teşkilatında genel sekreterlik, büyükşehir belediyesi bağlı kuruluşlarında genel müdürlük kadrolarına seçilen veya atananların bu görevlerdeki hizmet süreleri Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında geçmiş sayılacak.

Birinci sınıf mülki idare amirlerinin tespiti amacıyla yapılacak inceleme ve değerlendirmeler, her yıl en fazla iki defa İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak.

Birinci sınıf mülki idare amirliği statüsüne yükseltilmeyenler, karar tarihinden sonra yapılacak ilk değerlendirmede tekrar birinci sınıf incelemesine tabi tutulabilecek.

İl valilerinden veya il valiliği yapmış olanlardan İçişleri Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarında genel müdür kadrosunun dengi kadrolara atananların mali hakları, atandıkları kadrolarda bulunmaları kaydıyla, filli çalışmaya bağlı ödemeler hariç olmak üzere il valisine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilecek.

Emniyet Genel Müdürlüğü personelinden kendisine tevdi edilen görevleri cesaret, feragat, kahramanlık veya üstün başarıyla yerine getirenlere, İçişleri Bakanı tarafından "Emniyet Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası", "Emniyet Şeref Madalyası", "Emniyet Üstün Hizmet Madalyası" verilebilecek.

- Polis Bakım ve Yardım Sandığı ile ilgili düzenlemeler

Emniyet Teşkilatı Kanunu'nda Polis Bakım ve Yardım Sandığı'na ilişkin düzenlemeler yapılacak. Buna göre de sandık üyeleri, Emniyet Teşkilatı mensupları ile üyelikleri devam etmekte iken emekli olup katılım payını sandıkta bırakanlardan oluşacak.

Sandık, üyeleri ile arasındaki ilişkilerde kamu hukuku, diğer tüm iş ve işlemlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olup mali ve idari bakımdan özerk ve tüzel kişiliği haiz bir teşekkül olacak.

Sandığın gelirleri; üyelik aidatları, katılım payı, bu aidat ve katılım paylarının nemalandırılması için yapılan her türlü yatırım ve faaliyetten elde edilen gelirler ile bağış ve yardımlardan oluşacak. Üyelik aidatı, emeklilik keseneğine esas aylık tutarının veya prime esas kazanç tutarının yüzde 9'u olacak. Sandık Genel Kurulu, bu oranı 5 puana kadar artırmaya veya azaltmaya yetkili olacak.

28 Aralık 2018'den önce Emniyet Teşkilatı kadrosunda göreve başlayanlardan Teşkilattaki görevi devam edenler Sandığa üye olabilecek. Bu üyelerin Sandığa girişlerinden itibaren 3 yıl geçtikten sonra nemalar dahil aidatlarını alarak ayrılabilmeleri mümkün olacak. Ancak üyelikten çıkanlar bir daha Sandık üyeliğine kabul edilmeyecek.

Sandığın Emniyet Teşkilatı mensubu olan üyelerine veya ölümleri halinde mirasçılarına emeklilik yardımı, maluliyet yardımı ve ölüm yardımı; emekli olan üyelerine ise katılım payı, kar payı ve ölüm yardımı yapılacak.

Sandığın organları, kurul üyelerinin ne suretle ve hangi esaslar dairesinde tespit edileceği, seçimler, görevleri, üyeliğe giriş, aidat, katılım payı, ortaklıktan ayrılma ve ortaklığın dondurulması, yapılacak kesintiler, yardımlar ve katılım payı kar payı, Sandığın gelirleri ve mevcutlarının işletilmesi ve yapılacak sosyal hizmetler, denetim ve soruşturma, hesap yılı, bütçe, safi karın dağılımı ve yapacağı hizmetlere ilişkin diğer usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.

- Ateşli silahların parçaları da kanun kapsamına dahil edilecek

Ateşli silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların da ülkeye sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümleri kapsamına alınacak.

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine göre armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgelerde süre kaydı aranmayacak.

Gaziler ile ana, baba, eş ve çocuklarına intikal eden veya intikal eden yoksa bu kişilerin edinecekleri ruhsatlar için de süre kaydı aranmayacak.

Armağan edilen silahlar için kişilere bulundurma veya taşıma izni veren kayıt ve belgeler her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulacak.

- Silahını çaldıran ve kaybedenlere yeniden ruhsat verilmesi

Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'daki değişiklikle, ikinci kez silahı çalınan veya silahını ikinci kez kaybedenlere, yeni silah müracaatlarında tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilecek. Bu silahın devri halinde yeniden taşıma veya bulundurma izni verilebilecek. Ruhsat sahiplerinin kayıp veya çalıntı olmayan silahlarına ait ruhsatlarının yenilenmesi bu hükümler kapsamında değerlendirilmeyecek.

Üçüncü kez silahı çalınan veya silahını üçüncü kez kaybedenlerin silah vesikası geri alınacak ve bu kişilere fiil tarihinden itibaren 5 yıl geçmedikçe silah bulundurma ve taşıma izni verilmeyecek. Fiil tarihinden 5 yıl geçtikten sonra bu kişilerin yeni silah müracaatlarında tek bir silah için taşıma veya bulundurma izni verilecek.

Ateşli silahların namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları da ülkeye sokanlara, ülkeye sokulmasına aracılık edenlere, kanun hükümleri dışında yapanlara, bir yerden bir yere taşıyanlara, satanlara 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek.

Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen silahı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak kanun hükümlerine tabi silah haline dönüştürme eylemi, Harp Araç ve Gereçleri ile Silah, Mühimmat ve Patlayıcı Madde Üreten Sanayi Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Kanun hükümleri dışında yapılmış üretim olarak kabul edilecek ve cezalandırılacak. Dönüştürülen silahın sayı ve nitelik bakımından vahim olmaması halinde verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar indirilecek.

Ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlara verilen hapis cezasının 1 yıl olan alt sınırı 2 yıla, 3 yıl olan üst sınırı da 4 yıla çıkarılacak. Böylece, ruhsatsız silah taşıyan, satın alan ve bulunduranlar 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

- Silah parçalarını bulundurana da ceza

Ateşli silahların namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları da satın alan, taşıyan veya bulunduranlara da 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Ateşli silahın, mermilerin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına hükmedilecek.

Ayrıca ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların ev veya iş yerinde bulundurulması halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden 500 güne kadar adli para cezası verilecek.

Ateşli silahlara ait mermilerin veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların pek az sayıda bulundurulmasının veya taşınmasının mahkemece vahim olarak takdir edilmemesi durumunda 6 aya kadar hapis ve 30 günden 500 güne kadar adli para cezasına hükmedilecek.

Bulundurma ve taşıma fiilinin; vefat, sağlık durumu, mahkumiyet, müsadere, satın alma veya devir nedeniyle yapılan ruhsatlandırma ya da ruhsat yenileme işlemlerinde Kanun'da düzenlenen yükümlülüklere aykırı davranılarak işlenmesi halinde 10 bin liradan 25 bin liraya kadar idari para cezası verilecek.

Nakil izin belgesi almaksızın, bulundurma izni verilen silahını mesken veya iş yeri değişikliği nedeniyle nakledenler hakkında 10 bin liradan 25 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek. İdari para cezası vermeye mülki idare amiri yetkili olacak.

Noterlik Kanunu'ndaki değişiklikle Türkiye'de usulüne uygun olarak yapılan ve yabancı bir memlekette kullanılacak olan işlemin altındaki noterin imza ve mührünü, herhangi bir il veya ilçenin en büyük mülki amiri onaylayacak.

- Araç kiralama şirketleri işlemleri anlık olarak bildirecek

Kimlik Bildirme Kanunu'ndaki değişikliğe göre, araç, gemi/deniz aracı kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmenin sorumlu işletmecileri ve yöneticileri, kiralanan araç bilgileri ile aracı, gemi/deniz aracını kiralayanların kimlik bilgileri ve kira sözleşmesi ile buna ilişkin tüm bilgi, belge ve kayıtları usulüne uygun şekilde bilgisayarda tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamak ve kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslimi esnasında genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmek ve kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurarak araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları 3 yıl saklamak zorunda olacak.

Genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisi araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılacak.

Bilgi, belge ve kayıtları bilgisayarda tutmayanlara, bilgisayar terminallerini genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlamayanlara, gerçeğe aykırı kayıt tutan veya bilgi verenlere, kiralanan araçlarda GPS cihazı (küresel uydu navigasyon sistemi) bulundurmayanlara ve araçlara ait konum bilgisine ilişkin kayıtları saklamayanlara 99 bin 896 lira, ilgili bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerinin incelemelerine hazır bulundurmayanlara, kiralayan şahıs ile kiralanan araç bilgilerini araç teslim edilmeden genel kolluk kuvvetlerine sistem üzerinden anlık olarak bildirmeyenlere 49 bin 938 lira idari para cezası, mülki idare amirlerince verilecek. Fiillerin, işlendiği takvim yılı içinde tekrarı halinde en son kesilen para cezasının iki katı uygulanacak. Ayrıca sayılan fiillerin işlendiği takvim yılı içinde dördüncü defa işlenmesi halinde işletme ruhsatları iptal edilecek.

- Sahil güvenlik ve jandarma personeline madalya

Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu'ndaki değişiklikle görevlerini başarı ile yerine getiren sahil güvenlik personeline İçişleri Bakanı tarafından "Sahil Güvenlik Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası", "Sahil Güvenlik Şeref Madalyası", "Sahil Güvenlik Üstün Hizmet Madalyası" verilecek.

Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı kantinlerin elektrik, su ve yakacak giderleri genel bütçeden karşılanacak.

Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı adına eğitim gören öğrencilerin tazminat hükümlerine ilişkin düzenlemeler yapılacak.

Jandarma Genel Komutanlığı personelinden görevlerini üstün başarı ile yerine getirenlere İçişleri Bakanı tarafından "Jandarma Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası", "Jandarma Şeref Madalyası", "Jandarma Üstün Hizmet Madalyası" verilecek.

Genel Kurulda kabul edilen önergeyle teklife yeni bir madde ihdas edildi. Buna göre, Sahil Güvenlik Kanunu'ndaki değişiklikle, ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş, affa uğramış veya Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar, casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, iftira, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olan veya bu suçlardan haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ya da kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olan Sahil Güvenlik Komutanlığındaki subay ve astsubayların ilişiği İçişleri Bakanı'nın onayıyla kesilecek.

Görüşmeler sırasında AK Parti'nin kabul edilen önergesiyle, mülkiye müfettişlerine ilişkin düzenlemeyi içeren madde tekliften çıkarıldı.

TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, teklifin birinci bölümünde yer alan 24 maddenin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Önder, aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine birleşimi, yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.