TÜRKİYE-İTALYA İŞBİRLİĞİ SEMİNERİ TBMM'DE BAŞLADI.

Türkiye-İtalya İşbirliği Protokolü çerçevesinde, iki ülke parlamentolarınca ortaklaşa
düzenlenen seminerin ilk oturumuTBMM'de başladı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu,
AB ile müzakere sürecinde yapısal reformlara devam
etmekte kararlı olduklarını belirterek, ''Şartlar ne olursa olsun,
geminin hiçbir şekilde rotasından sapmaması için kararlıyız'' dedi.
Türkiye-İtalya İşbirliği Protokolü çerçevesinde, iki ülke
parlamentolarınca ortaklaşa düzenlenen seminerin ilk oturumu TBMM'de
başladı.
Türkiye-İtalya İşbirliği Protokolünün Yürütülmesinden Sorumlu
İstanbul Milletvekili Uslu, seminerin açılışında yaptığı konuşmada,
iki ülkenin, medeniyetlerin beşiği olan Akdeniz havzasının kültür
mirasının Avrupa'ya yansıtılmasında önemli roller oynadığını
belirterek, Akdeniz'deki istikrarın, Avrupa'nın istikrarı için gerekli
olduğunu söyledi.
Türk-İtalyan dostluğunun, gücünü tarihten aldığını, iki ülke
arasında güçlü ticari ve kültürel ilişkiler olduğunu ifade eden Uslu,
son yıllarda siyasi ilişkilerin eskiye oranla daha geliştiğini
bildirdi. Uslu, Kafkas petrol ve doğalgazını Türkiye üzerinden dünya
pazarlarına taşıyacak olan ve yapımını İtalyan ENI şirketinin
üstlendiği Mavi Akım Projesi'nin resmi açılışının yapıldığını
anımsatarak, Türkiye'deki İtalyan firmalarının sayısının 355'e
yükseldiğini söyledi.
Uslu, işbirliği protokolünün, Türkiye'nin, bir AB üyesi ülkeyle
imzaladığı ilk işbirliği protokolü olduğunu söyledi. Uslu, İtalya'nın,
Türkiye'nin AB üyeliğine verdiğini desteğin, müzakere sürecinde de
devam etmesini istedi.

-''DİYALOGLAR, SORUNLARIN AŞILMASINA KATKI YAPACAK''-

Konuk heyete başkanlık eden İtalya Meclisi Dışişleri Komisyonu
Üyesi Monica Baldi de parlamentolararası işbirliğinin, hükümetler
arasında oluşan diyaloğu geliştirdiğini; bunun da Türkiye'yi AB'ye
yaklaştırdığını söyledi.
Baldi, jeopolitik konumu açısından Türkiye'nin çok önemli bir
kavşakta yer aldığını ifade ederek, bu bölgedeki gelişmelerin dikkatle
değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Baldi, karşılıklı
diyalogların, sorunların aşılmasına katkı sağlayacağını ve yeni
işbirliğine kapı açacağını belirtti.

-''AB GENİŞLEME SÜRECİ VE TÜRKİYE''-

Daha sonra, Türkiye ve İtalya parlamentolarınca ortaklaşa
düzenlenen seminerin ilk oturumunda, ''AB Genişleme Süreci ve
Türkiye'' konusu ele alındı.
Uslu, müzakerelerin başlamasıyla, AB-Türkiye ilişkilerinin ''geri
dönülemez bir yola girdiğini'' ifade ederek, Katılım Ortaklığı
Belgesi'nin de Türkiye'nin güzergahını belirlediğini söyledi.
Türkiye'yi ''gemiye'' benzeten ve geminin, açık denizlerde doğal
rotasında ilerlediğini ifade eden Uslu, ''Şartlar ne olursa olsun,
geminin hiçbir şekilde rotasından sapmaması için siyasi iradenin
temsilcileri olarak kararlıyız'' dedi.

-''YAPISAL REFORMLARA DEVAM EDECEĞİZ''-

AB'ye katılımın, Türkiye'nin yüzyıllardır süren modernleşme
çabalarının en önemli aşamalarından biri olduğunu anlatan Uslu, bu
yönde ekonominin güçlendirilmesi ve demokrasinin pekiştirilmesi için
reformlar yaptıklarını belirtti. Kamuoyunca desteklenen reformların,
etkin uygulamalarla güçlendirileceğini kaydeden Uslu, ''Yapısal
reformlara devam etmekte kararlıyız'' diye konuştu.
Tarama sürecinin sorunsuz sürdüğünü bildiren Uslu, bu süreçte,
Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde çözülmesi gereken Kıbrıs sorunu
gibi siyasi konuların gündeme getirilmemesini istedi. Uslu,
müzakerelerin ''adil ve sürdürülebilir'' olması için diğer aday
ülkelere uygulananların dışında başka bir kriterin Türkiye'den
istenmemesi gerektiğini söyledi.

-''ZOR VE GARANTİLİ OLMAYAN BİR SÜREÇ''-

Monica Baldi de Türkiye'nin AB üyeliği hedefinden
vazgeçemeyeceğini belirterek, müzakere sürecinin, ''zor ve garantili
olmayan bir süreç'' olduğunu kaydetti. AB'nin, Türkiye'deki hükümetin
''samimiyetine'' inandığını, reformların hayata geçirilmesini
istediğini ifade eden Baldi, ancak ifade özgürlüğü ve azınlık hakları
konusunda kısıtlamalar olduğu yönünde eleştiriler bulunduğunu
kaydetti.
Avrupa'da, büyük ve Müslüman bir ülke olması nedeniyle Türkiye'ye
karşı bir önyargı olduğuna dikkati çeken Baldi, bu önyargıların
aşılması için reformların hayata geçirilmesinin ve diyalogların son
derece önemli olduğunu vurguladı.
Baldi, Türkiye'nin, Kıbrıs ve Ermeni sorunu gibi konularda ''bazı
kuşkulardan uzaklaşması'' gerektiğini savundu.
Seminerin öğleden sonraki oturumlarında, ''İklim Değişikliği ve
Doğal Afetler'', ''Akdeniz Bölgesi'nde Yasadışı Göçle Mücadele''
konuları ele alınacak.