2025-01-15 - 15:27
SİBER GÜVENLİK KANUNU TEKLİFİ, TBMM MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONUNDA
TBMM Milli Savunma Komisyonunda, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine başlandı.

Komisyon, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar başkanlığında toplandı.

Akar, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siber güvenlik alanında çok ciddi çalışmaları ve yatırımları olduğunu belirterek, bu alanda çalışma yürüten kurumların koordinasyonun ve bütünlüğünün sağlanması için bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Akar'ın ardından usule ilişkin söz alan CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, teklifin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle önerge verdi.

Önerge üzerinde söz alan CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, teklifin bazı maddelerinin Anayasa'nın kişi dokunulmazlığı, ifade özgürlüğü, konut araması gibi ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdi.

Teklifin ilk imza sahiplerinden AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise kanun teklifinin Anayasa'ya aykırı olmadığını, bu konuda gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti.

Yapılan oylamada, Anayasa'ya aykırılık önergesi kabul edilmedi.

- "Kamusal açıkların ciddi manada önleneceği görüyoruz"

Teklife ilişkin bilgi veren Ali Özkaya, düzenlemenin, siber güvenlik alanında bir "kod" kanun olacağını vurguladı.

Özkaya, "Ülkemizde 'kara vatan', 'mavi vatan' ve 'gök vatan'dan sonra inşallah yeni bir kavramı daha bu kanunla ilave ediyoruz. 'Siber vatan' kavramını da bugünden itibaren çok daha sık kullanacağımızı ve bu kanunun, ülkemizin siber güvenliği açısından önemli bir süreci başlatacağını düşünüyoruz." dedi.

Hızla gelişen ve değişen dijitalleşmeye ilişkin Türkiye'de birden çok kanunda hükümler bulunduğunu anlatan Özkaya, tüm bunların bir bütün halinde ve tek bir çatı altında derlenmesi, ülkenin siber güvenliğinin daha da sıkılaştırılması, ekosisteminin daha düzgün bir şekilde kurulması, siber ürünlerle ilgili sertifikasyon ve standardizasyonun sağlanması ile bu alandaki denetimlerin yapılmasının önemli bir ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.

Özkaya, kanun teklifiyle oluşturulacak Siber Güvenlik Başkanlığı ile Siber Güvenlik Kurulu'nun verdiği kararlar çerçevesinde çalışmalar yürütüleceğine işaret ederek, "Ülkedeki siber güvenlikle sık sık saldırılar yapıldığı, finans kuruluşlarından enerji altyapılarına kadar sürekli saldırıların olduğu ya da saldırı olduğu iddiası ve algısının oluşturulduğu gündeme geliyor. Bu alandaki suçun unsurları çok ağır ama kapsamı çok dar. Bugünkü sosyal medya ve dijitalliğin geldiği noktada mevcut suç, bu amacı karşılamıyor. Burada bir değişikliğe ve yeni bir ilave hükme ihtiyaç olduğu kanaati var." değerlendirmelerinde bulundu.

Bugün itibarıyla Türkiye'de 93 milyon mobil abone, 72,7 milyon geniş bant abonesi, 19,9 milyon da sabit geniş bant abonesi bulunduğunu kaydeden Özkaya, siber saldırılar başta olmak üzere terör ve organize suç örgütleri ile siber tehdit aktörleri tarafından devlet kurumlarının, enerji, finans, sağlık, haberleşme sistemleri gibi kritik altyapıların her türlü teknolojik cihazlarla hedef alınmaya başlandığını bildirdi.

Özkaya, "Siber güvenlik alanına ilişkin dünyanın birçok ülkesinde merkezi bir otoritenin kurulduğu ve bu otoritenin standardizasyonu, sertifikasyonu ve denetimi yaptığını görüyoruz. Bizim ülkemizde de bunların getirilmesiyle kamusal açıkların ciddi manada önleneceği görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Komisyonda, teklifin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi.

Komisyonda, kanun teklifinin tümü üzerine söz alan CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, düzenlemeye ilişkin, "Siber güvenlik alanında geç de olsa bu düzenlemenin yapılmasını olumlu buluyoruz." dedi.

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç de dünyanın dört bir yanında devletlerin, siber saldırılara karşı savunma hatlarını güçlendirmek için kapsamlı yasal düzenlemeler yaptığını, Türkiye'nin de bu alanda hızla adım atması ve dijital çağın getirdiği risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.

Kanun teklifinde, Siber Güvenlik Başkanlığına geniş yetkiler tanındığını belirten Genç, "Bu yetkilerin nasıl kullanılacağı, hangi sınırlar içinde kalacağı ve bireylerin mahremiyetine nasıl saygı gösterileceği açıkça belirlenmelidir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkan Vekili Yusuf Tancan, bazı milletvekillerinin, yurt dışından temin edilecek siber güvenlik ürün ve hizmetlerinin güvenilirliğine ilişkin sorularını yanıtladı.

Siber güvenlik faaliyetlerine ilişkin tamamen yerli ürün ve araçların kullanılmasının temel bir ilke olmasını istediklerini ancak bu alanda olgunlaşmış ürün ya da araçların olmayabileceğine dikkati çeken Tancan, şöyle konuştu:

"Eğer varsa ve muadiliyle aynı fonksiyonu sağlıyorsa öncelikli bu tercih edilecek. Zaten kurumun, siber güvenliği etkileyen yazılım, donanım ve ürünlere sertifikasyon ve akreditasyon verme gibi yetkisi ve görevi de var. Bunu sadece yerli ürünler için değil yabancı menşeli ürünler için de yapabilir. Siber güvenlik alanında ülke güvenliğini tehdit edecek, riske atabilecek yabancı menşeli ürünler, akreditasyon verilmediği takdirde kamuda ve kritik altyapılarda kullanılmayacaktır."

TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Ertan Barut, siber güvenliğin her ne kadar savunma sanayisi ile ilişkilendirilse de çok daha geniş bir ekosisteme sahip olan bilişim sektörünün altında yer alan sivil bir ticari sektör olduğunu vurguladı.

Türkiye'de binden fazla yerli siber güvenlik firmasında halihazırda 50 bini aşkın çalışan ve 100 binden fazla kurumsal müşteri bulunduğunu ifade eden Barut, "Bu düzenlemeyi, milli güvenlik, kamu düzeni, kritik altyapıların siber tehditlere korunması açısından tarihi bir adım olarak nitelemekte ve desteklemekteyiz." dedi.

Komisyonda, teklif maddelerinin görüşmelerine geçildi.