2016-06-01 - 14:47
ADALET KOMİSYONU...
Adalet Komisyonu, AK PARTİ Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı. Komisyon, tasarının "Amaç ve kapsam" ile "Tanımları" düzenleyen ilk 2 maddesini kabul etti.
Adalet Komisyonu, AK PARTİ Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplandı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bilirkişilerin iş yükünün çok fazla olduğunu belirterek, "En çok dosya giden bilirkişiye bir yılda 3 bin 797, ikinci bilirkişiye 3 bin 604, üçüncü bilirkişiye 2 bin 903, dördüncü bilirkişiye 2 bin 213 dosya gidiyor. Bu bilirkişiler, baktıkları dosyada bilirkişilik mi yapmışlar, imza mı atmışlar? Dosyayı görmeden, hiç okumadan yanındakilere okutarak imzayı atıyorlar, gönderiyorlar." dedi.

Alt Komisyon Başkanı, AK PARTİ Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, tasarıdaki değişiklikler hakkında bilgi verdi.

Adalet Bakanı Bozdağ, mevcut bilirkişilerin iş yükünün çok fazla olduğunu ifade ederek, bilirkişilere bir yılda giden dosya sayılarına değindi.

En çok dosya giden bilirkişiye bir yılda 3 bin 797, ikinci bilirkişiye 3 bin 604, üçüncü bilirkişiye 2 bin 903, dördüncü bilirkişiye 2 bin 213 dosya gittiğini kaydeden Bozdağ, "Komisyon elini vicdanına koysun. Bu bilirkişiler, baktıkları dosyada bilirkişilik mi yapmışlar, imza mı atmışlar? Bütün günlerini bu dosyalara ayırsalar bile hepsine bakamazlar. Dosyayı görmeden, hiç okumadan yanındakilere okutarak imzayı atıyorlar, gönderiyorlar. Dosyaların bizzat bilirkişi tarafından incelenmesini, altında imzası olanın görüşünü yansıtması bakımından bu düzenlemeye ihtiyaç var." diye konuştu.

Bozdağ, tasarıyla, mevzuatta olan hükümlerin derlendiğini ve tek bir kanun haline getirildiğini söyledi.

Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten Bozdağ, "Çünkü farkındalığı yaratmak, konuya verilen önemi göstermek, standart ve denetim getirmek, bu alanda yer alan kuralsızlığı ortadan kaldırmak için bizim bu alanı kurallarla, sistem ve düzen içerisinde ele almamızda fayda var." dedi.

Bozdağ, kuralların olmasının bağımsızlığı ortadan kaldırmayacağını ifade etti.

Bekir Bozdağ, "Bilirkişiler maalesef hakimleşti, savcılaştı; teknik bilginin ötesinde yargılama yapar noktaya geldi. Hakimler ve savcılar da görevlerini bilirkişilere havale etmiş durumda. Rapor geliyor, sonuç kısmı karara dönüşüyor, böylece herkes kendi işini başkasına havale ediyor. Bizim böylesi bir durumu görüp sessiz kalmamız olmaz. Herkes işini yapmalı, hakim, savcı işini yapmalı, bilirkişi işini yapmalı. Bilirkişinin bilgisine ihtiyaç duyulan konu, onun uzman olduğu konu, teknik bilgisidir." değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda dosyayı en güzel özetleyen bilirkişinin en makbul kişi olduğunu, çünkü bu bilirkişinin hakimin de savcının da işini kolaylaştırdığını kaydeden Bozdağ, bu yüzden bu alanın düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. Bozdağ, "Bizim bu alanı düzeltmemiz bazı hakimleri, savcıları ve bilirkişileri rahatsız edebilir. Çünkü şu anda mevcut bir alan ve işleyen bir düzen var. Biz şimdi buna müdahale ediyoruz." ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı Bozdağ, hakimlik mesleği ile çözülebilecek bir konuda hakimin bilirkişiye müracaat etmesini acziyet olarak gördüğünü söyleyerek, "Çünkü bu iş hakimin işi, onun için orada oturuyor. Kanunu en doğru o anlar, o uygular. Hakimlerin, savcıların hukuki konularda görüş sorması, yargılama süreçlerini uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Hakarette dahi görüş soran mahkemeler var. Bunu düzeltmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Bilirkişilerin denetim ve bağımsızlığı konusunun çokça tartışıldığını belirten Bozdağ, Adalet Bakanlığında bu konuya ilişkin daire başkanlığı kurulmasının yargıya müdahale olmadığını kaydetti. Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin denetiminin, bilirkişinin raporunun muhtevasına dönük olmadığını, teknik konuyu içermediğini, sadece idari açıdan çıkarılan yönetmeliklere kurulların uyup uymadığına ilişkin denetimi içerdiğini söyledi.

Bozdağ, "Bölge kurullarının; 'rapor doğru mu, eğri mi, tekniğe, fene uygun mu' diye değerlendirme yapması kesinlikle söz konusu değildir. Eğer bu konuda şüphe varsa, 'bölge kurulları denetim yapamaz' diye hüküm koyabiliriz." dedi.

Bilirkişiliğin meslek olmadığını, sadece teknik yardım yaptıklarını, onların uzmanlığından istifade edildiğini dile getiren Bozdağ, bilirkişilerin de yaptıkları işin meslek olarak algılanmasını istemediklerini söyledi.

Bekir Bozdağ, bilirkişilere eğitimi bakanlığın vermeyeceğini, meslek örgütlerinin kendilerinin bu eğitimi verebileceğini belirtti.

Komisyon Başkanı İyimaya da dava ilişkisinin olduğu yerde bilirkişiliğin zaruri ve zorunlu olduğunu söyleyerek, "(Ancak kronik sorunların çözümü noktasında geliştirdiğimiz formüller nasıl olmalıdır) sorusunu doğru cevaplandırmak lazım. Kronik sorunların hukukla çözümlenme kapasitesinin yüzde 20'yi aşamayacağını düşünüyorum. Sorun eğitim ve bilim sorunu, avukatların adalet refleksi sorunudur." diye konuştu.

Bu tasarının, silahların eşitliği ilkesi bakımından getirdiklerine ve götürdüklerine bakmak gerektiğini vurgulayan İyimaya, "Taraflardan birisi parasıyla hukuki mütalaa alıyor, zayıf olan kişi de mütalaa alamıyorsa, burada silahların eşitliği bakımdan çok önemli sorun var demektir." sözlerini sarfetti.

AK PARTİ Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ise yargının en zor çözülebilecek meselesinin bilirkişilik meselesi olduğunu belirterek, bilirkişinin görevinin, mahkemenin önündeki soruna çözüm bulmak olduğunu kaydetti. Özkaya, bu nedenle bu konunun mutlaka disipline edilmesi gerektiğine işaret etti.

Bilirkişilere ödenen ücretlerin dosya ile orantılı olması gerektiğini vurgulayan Özkaya, "Çok büyük dosyalarda düşük ücretler veriliyor, bilirkişi de bu görevi yapmak istemiyor." dedi.

Adalet Komisyonu, Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'nın ilk 2 maddesini kabul etti.

AK PARTİ Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan komisyon, alt komisyon raporu üzerinden görüştüğü tasarının tümü üzerindeki görüşmelerini tamamlayarak, maddelere geçti.

Komisyon, tasarının "Amaç ve kapsam" ile "Tanımları" düzenleyen ilk 2 maddesini kabul etti.

Tasarıda düzenlemenin amacı, bilirkişilerin nitelikleri, eğitimi, seçimi ve denetimine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi ile bilirkişilik için etkin ve verimli kurumsal yapının oluşturulması olarak yer alıyor.

Düzenleme, adli, idari ve askeri yargı alanında yürütülen her türlü bilirkişilik faaliyetini kapsıyor.

Kanunlarda bilirkişilik hizmeti verebileceği öngörülen kurumlar ile yargı mercilerinin talebi üzerine bilimsel ve teknik görüş bildiren kamu kurum ve kuruluşları, bu düzenlemenin kapsamı dışında olacak.

Komisyon, tasarının görüşmelerine yarın devam edecek.