2005-11-23 - 17:06
KADIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ...
Devlet Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği ve sivil toplum kuruluşu Uçan Süpürge işbirliğiyle TBMM'de yapılan bilgilendirme toplantısında, ''Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında Türkiye'deki gelişmeler ele alındı.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kadın hak ve özgürlükleri alanındaki gelişmeleri bir çiçeğin açmasına benzeterek, ''Sürecin içindekiler gelişmeleri fazla fark edemezler'' dedi.

Devlet Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliği ve sivil toplum kuruluşu Uçan Süpürge işbirliğiyle TBMM'de yapılan bilgilendirme toplantısına Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ve milletvekilleri katıldı.

Toplantıda, ''Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında Türkiye'deki gelişmeler ele alındı.

''Uçan Süpürge'' üyesi kadınların katıldığı toplantıda konuşan Devlet Bakanı Çubukçu, CEDAW'ın, uluslararası alanda kadın haklarıyla ilgili tek yasal ve bağlayıcı metin olduğunu söyledi.

Sözleşmeye taraf 180 ülke bulunduğunu, sözleşme doğrultusunda gerekli birçok yasal düzenleme yapıldığını belirten Çubukçu, 2003 yılından itibaren sözleşmedeki ihtiyari protokollerin de imzalandığına ve protokolü imzalayan ilk 20 ülke arasında Türkiye'nin de yer aldığına dikkati çekti.

CEDAW komitesinin, kadınlara yönelik ayrımcılığın giderilmesi için ülkelerin durumlarını incelediğini belirten Çubukçu, taraf ülkelerin, bu raporlar doğrultusunda gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlü olduğunu bildirdi.

Türkiye'de bu doğrultuda yapılan yasal düzenlemeler hakkında bilgi veren Çubukçu, şöyle konuştu:

''Kadınların hak ve özgürlükleri alanındaki gelişmeler, bir çiçeğin açması gibidir. Sürecin içindekiler, bu gelişmeleri fazla anlayamaz. İleri tarihlerde ne kadar çok mesafe alındığı daha iyi görülecektir. Yasal düzenlemelerin uygulamasındaki eksikliklerin giderilmesi, etkin hale getirilmesi öncelikli hedefimiz. Bunun için kamu kurumlarının yanı sıra yerel yöneticiler, medya ve özel sektörün, tüm kesimleriyle işbirliği gerekmektedir.''

Töre cinayetleri, aile içi şiddet ve kadınlara yönelik olumsuz bakış açısının eğitimle değişeceğini belirten Çubukçu, bu sorunların araştırılması için kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'nun raporları doğrultusunda alternatif çözüm üretilebileceğini söyledi.

BM TEMSİLCİSİ SIMONSEN
BM Kalkınma Programı Türkiye Temsilcisi Jakob Simonsen, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi konusunda Türkiye'de önemli gelişmeler olduğunu kaydetti.

Türkiye'de ''toplumsal cinsiyet'' alanındaki gelişmeleri takdirle izlediklerini ifade eden Simonsen, TBMM'de kadın milletvekili sayısının az olduğunu, kadınların ekonomik faaliyetlerde yeterince yer alamadığını gözlemlediklerini söyledi.

Simonsen, ''Türk kadını güçlüdür. Gerektiğinde harekete geçecek potansiyele sahip. Yaşamın her alanında kadının daha aktif olması sağlanmalıdır. Bu yöndeki azminizi sürdürmenizi temenni ederim'' diye konuştu.

LİSTELERE KOTA UYGULANMASI
AK Parti Bingöl Milletvekili Mahfuz Güler, kadınlara yönelik şiddet ve töre cinayetlerinin sadece Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil, dünyanın birçok ülkesinde yaşandığını belirterek, Türkiye'de konunun fazla gündeme getirildiğini savundu.

Türkiye'de 6 milyon kadının okuma yazma bilmediğini, her gün 100 çocuk ile 2 annenin yetersiz sağlık koşullarından dolayı öldüğünü kaydeden Güler, ''Hala sıkıntılarımız çoksa, zaman zaman töre cinayeti işleniyorsa, bizlerin, sizlerin, herkesin yapacağı çok iş var'' dedi.

Toplantıya katılan kadınların, ''Partinizde kota uygulamayı düşünüyor musunuz?'' şeklindeki sorularını yanıtlayan Güler, milletvekili seçimlerinde kadınlara kota uygulanmasına karşı olduğunu belirterek, ''Yüzde 20-25 kota konulsa, hak edenler de etmeyenler de gelecek. Belli bir kalitede yapmak lazım'' dedi.

Buna tepki gösteren bazı kadınlar, listelerde kota uygulaması yerine, ''bir erkek, bir kadın şeklindeki fermuar'' sisteminin uygulanabileceğini söylediler.

Güler, katılımcıların, ''kadın kollarının kaldırılması'' yönündeki düşüncelerine olumlu baktığını belirtti.

Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Halime Güner de CEDAW kapsamında yaptıkları faaliyetler hakkında bilgi verdi.