2008-05-01 - 22:33
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Öngören Yasa Tasarısıyla ilgili olarak, ''Bu kanunla turizm teşviklerini bazı sınırlara bağlıyoruz'' dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TBMM
Genel Kurulu'nda görüşülen Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Öngören
Yasa Tasarısıyla ilgili olarak, ''Bu kanunla turizm teşviklerini bazı
sınırlara bağlıyoruz'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, verilen aradan sonra Turizmi Teşvik Kanununda
Değişiklik Öngören Yasa Tasarısının görüşmelerine geçildi.
Tasarı üzerinde CHP grubu adına söz alan Trabzon Milletvekili Akif
Hamzaçebi, turizmin kırılgan ve yatırımcı açısından riski bir sektör
olduğunu belirterek, sektörün devlet desteğine ihtiyacı bulunduğunu
söyledi. Turizm sektörüne teşvikin devam etmesi gerektiğini vurgulayan
Hamzaçebi, uzun süreden beri hükümetlerin elinde kalan tek teşvik
aracının Hazine taşınmazlarının tahsisi olduğunu belirtti.
Turizmi teşvik çerçevesinde orman arazilerinin hangi şartlarda tahsis
edildiğinin önemli olduğuna dikkati çeken Hamzaçebi, Anayasanın
''ormanların devlet eliyle korunmasını'' düzenleyen 169. maddesinin bu
kapsamda önemli olduğunu vurguladı.
Ormanların korunmasındaki kamu yararının turizm yatırımlarındaki kamu
yararından daha üstün olduğunu belirten Hamzaçebi, ''Bu durumda,
ormanlar hiçbir şekilde turizm yatırımlarına tahsis edilemez mi? Hayır
elbette edilebilir ama bunun zorunlu ve kaçınılmaz olmasını kanıtlamak
gerekir. Tasarıda, bu zorunlu ve kaçınılmaz olma ilkesini yoktur'' dedi.
Tasarıda, turizmin bütün türleri için ormanları tahsis edebilecek
hükümlerin bulunduğunu savunan Hamzaçebi, termal, kıyılardan yararlanma,
kruvaziyer ve yat turizmi için bile ormanların tahsisine imkan
sağlandığını ve bu konuda sınırlama olmadığını söyledi. Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay'ın yüzde 1'lik sınırlamayı küçümsediğini, oysa
bunun küçümsenmeyecek bir oran olduğunu anlatan Hamzaçebi, şöyle konuştu:
''Bu tasarı, karadan denize bakanların hazırladığı bir düzenlemedir,
denizden karaya bakanların değil. Eğer öyle olsaydı Ege'de mavi yolculuk
koylarını görürlerdi. Sayın Bakan, ormanı sadece bir arazi parçası
olarak görüyor. Eğer bunu Orman Bakanı hazırlamış olsaydı böyle
bakmayacaktı. Ormanları koruma kaygısı bir kenara atılmış durumdadır.
Marmaris, Datça, Bozburun, Selimiye'deki doğal güzellikler sadece
bugünkü neslin, bugünkü Hükümetin mi? Onlar gelecek neslindir. Bunlar,
döviz girdisi uğruna feda edilemez. Esasında Turizm Bakanının turizm
yatırımlarına bakışını yadırgıyorum.'
Tasarının hiçbir şekilde doğru olmadığını, kapsamın genişliğinin turizme
yarar değil zarar getireceğini ileri süren Hamzaçebi, orman varlığının
kaybının hem turizme hem de Türkiye'ye zarar vereceğini söyledi.
Hamzaçebi, ''Tasarıda, sürdürülebilir kalkınma kavramının en küçük bir
izini bile görmüyorum'' dedi.
-''SINIRLAMA YETERLİ DEĞİL''-
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da tasarının tümü üzerinde yaptığı
konuşmada, Türk turizminin bugün iyi bir noktaya geldiğini, ülkeye gelen
23 milyon turist ve turizmden elde edilen 18.5 milyar dolarlık gelirin
önemli olduğunu, 2023 için 50 milyon turistin ve 50 milyar dolarlık
gelirin hedeflendiğini söyledi.
Sürdürülebilir ekolojik dengenin önemli bir hedef olduğunu belirten
Şandır, ''Bir yerden elde edilecek gelir, diğer taraftan telafisi mümkün
olmayan bir zarara yol açmamalı'' dedi.
Ormanların tahsisindeki sınırlamaların yeterli olmadığını ve kapsamın
geniş tutulduğunu kaydeden Şandır, tasarıdaki tanımların da çok muğlak
tutulduğunu vurguladı. Ormanların korunmasının kamu yararının üstüne
çıkmaması gerektiğini belirten Şandır, ''Bizim ormancılık mevzuatımızda
ve politikalarımızda, ne yazık ki insan yok. Bu yanlış kurgu nedeniyle
ne ormanları koruyoruz ne de geliştirebiliyoruz. Bu nedenle 2B konusu,
bu yanlış anlayış nedeniyle aşılamaz bir sorun haline gelmiştir. Turizmi
teşviki de bu kapsamda irdelemek lazım'' dedi.
Tasarıyı, ''ormancı ayağı eksik bir düzenleme'' olarak tanımlayan
Şandır, kanunun yeniden iptalinin Türkiye'ye büyük zarar vereceğini, bu
nedenle sınırlamalar ve tanımlamaların doğru yapılması gerektiğini
söyledi. ''Yüzde 1'lik sınırlama yüksektir, bunun yüzde yarıma
düşürülmesi gerekir'' diyen Şandır, aksi halde bugün beton yığınına
dönen Bodrum örneğinin ülkeye yaygınlaşacağını kaydetti.
-''2023 HEDEFLERİ İÇİN TEŞVİKE İHTİYAÇ VAR''
AK Parti grubu adına konuşan Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, bir
sivil toplum örgütünün başvurusu üzerine Turizmi Teşvik Kanunun bazı
maddelerinin iptali nedeniyle konunun gündeme geldiğini belirterek,
yasanın 25 yıl yürürlükte olduğunu söyledi.
Yeni düzenleme için 1 yılık süre tanındığını hatırlatan Karayel, yeni
yasanın çıkarılmamasının doğuracağı yasal boşluğun zararlı sonuçlara yol
açacağını ifade etti.
Turizmin, 12 Eylül ihtilal döneminde çıkarılan Turizmi Teşvik Yasası ile
belli seviyelere geldiğini vurgulayan Karayel, Türk turizminin 2023 yılı
hedeflerini yakalayabilmesi için teşvike ihtiyacı olduğunu söyledi.
Tasarıyla, orman tahsisi konusunda da yüzde 1'lik sınırlama
getirildiğine işaret eden Karayel, bunun önemli olduğunu kaydetti.
-''TURİZM YATIRIMLARININ YÜZDE 95'İ YERLİDİR''
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tasarının tümü üzerinde
milletvekillerinin sorularını cevaplarken, 1982 yılında çıkarılan Turizm
Teşvik Kanununun 2007 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edildiğini hatırlattı. Bu yüzden yeni bir düzenleme ihtiyacının ortaya
çıktığına işaret eden Günay, ''İptal edilen kanunda, ormanların turizm
alanı olarak tahsis edilmesinde bir sınır yoktu. Bu düzenlemeyle turizm
teşviklerini bazı sınırlara bağlıyoruz'' dedi.
Tarih, orman, deniz ve kültür korunmadan sürdürülebilir turizmin
olamayacağını vurgulayan Günay, tasarıda turizm alanlarının tek tek
sayıldığını söyledi.
Günay, turizmin denizden kurtulup bütün bölgelere yaygınlaştırılması
için çalıştıklarını belirterek, ''Ormanı yok ederek bir ülkede turizmin
yapılamayacağını biliyorum. Ağaç dikmeyi bir ibadet gibi gören bir
insanım. Türkiye'de turizm yatırımlarının yüzde 95'i yerli. Bu
tasarıyla, yabancılara mülk satışı da getirmiyoruz'' diye konuştu.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
Genel Kurulu'nda görüşülen Turizmi Teşvik Kanununda Değişiklik Öngören
Yasa Tasarısıyla ilgili olarak, ''Bu kanunla turizm teşviklerini bazı
sınırlara bağlıyoruz'' dedi.
TBMM Genel Kurulunda, verilen aradan sonra Turizmi Teşvik Kanununda
Değişiklik Öngören Yasa Tasarısının görüşmelerine geçildi.
Tasarı üzerinde CHP grubu adına söz alan Trabzon Milletvekili Akif
Hamzaçebi, turizmin kırılgan ve yatırımcı açısından riski bir sektör
olduğunu belirterek, sektörün devlet desteğine ihtiyacı bulunduğunu
söyledi. Turizm sektörüne teşvikin devam etmesi gerektiğini vurgulayan
Hamzaçebi, uzun süreden beri hükümetlerin elinde kalan tek teşvik
aracının Hazine taşınmazlarının tahsisi olduğunu belirtti.
Turizmi teşvik çerçevesinde orman arazilerinin hangi şartlarda tahsis
edildiğinin önemli olduğuna dikkati çeken Hamzaçebi, Anayasanın
''ormanların devlet eliyle korunmasını'' düzenleyen 169. maddesinin bu
kapsamda önemli olduğunu vurguladı.
Ormanların korunmasındaki kamu yararının turizm yatırımlarındaki kamu
yararından daha üstün olduğunu belirten Hamzaçebi, ''Bu durumda,
ormanlar hiçbir şekilde turizm yatırımlarına tahsis edilemez mi? Hayır
elbette edilebilir ama bunun zorunlu ve kaçınılmaz olmasını kanıtlamak
gerekir. Tasarıda, bu zorunlu ve kaçınılmaz olma ilkesini yoktur'' dedi.
Tasarıda, turizmin bütün türleri için ormanları tahsis edebilecek
hükümlerin bulunduğunu savunan Hamzaçebi, termal, kıyılardan yararlanma,
kruvaziyer ve yat turizmi için bile ormanların tahsisine imkan
sağlandığını ve bu konuda sınırlama olmadığını söyledi. Kültür ve Turizm
Bakanı Ertuğrul Günay'ın yüzde 1'lik sınırlamayı küçümsediğini, oysa
bunun küçümsenmeyecek bir oran olduğunu anlatan Hamzaçebi, şöyle konuştu:
''Bu tasarı, karadan denize bakanların hazırladığı bir düzenlemedir,
denizden karaya bakanların değil. Eğer öyle olsaydı Ege'de mavi yolculuk
koylarını görürlerdi. Sayın Bakan, ormanı sadece bir arazi parçası
olarak görüyor. Eğer bunu Orman Bakanı hazırlamış olsaydı böyle
bakmayacaktı. Ormanları koruma kaygısı bir kenara atılmış durumdadır.
Marmaris, Datça, Bozburun, Selimiye'deki doğal güzellikler sadece
bugünkü neslin, bugünkü Hükümetin mi? Onlar gelecek neslindir. Bunlar,
döviz girdisi uğruna feda edilemez. Esasında Turizm Bakanının turizm
yatırımlarına bakışını yadırgıyorum.'
Tasarının hiçbir şekilde doğru olmadığını, kapsamın genişliğinin turizme
yarar değil zarar getireceğini ileri süren Hamzaçebi, orman varlığının
kaybının hem turizme hem de Türkiye'ye zarar vereceğini söyledi.
Hamzaçebi, ''Tasarıda, sürdürülebilir kalkınma kavramının en küçük bir
izini bile görmüyorum'' dedi.
-''SINIRLAMA YETERLİ DEĞİL''-
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da tasarının tümü üzerinde yaptığı
konuşmada, Türk turizminin bugün iyi bir noktaya geldiğini, ülkeye gelen
23 milyon turist ve turizmden elde edilen 18.5 milyar dolarlık gelirin
önemli olduğunu, 2023 için 50 milyon turistin ve 50 milyar dolarlık
gelirin hedeflendiğini söyledi.
Sürdürülebilir ekolojik dengenin önemli bir hedef olduğunu belirten
Şandır, ''Bir yerden elde edilecek gelir, diğer taraftan telafisi mümkün
olmayan bir zarara yol açmamalı'' dedi.
Ormanların tahsisindeki sınırlamaların yeterli olmadığını ve kapsamın
geniş tutulduğunu kaydeden Şandır, tasarıdaki tanımların da çok muğlak
tutulduğunu vurguladı. Ormanların korunmasının kamu yararının üstüne
çıkmaması gerektiğini belirten Şandır, ''Bizim ormancılık mevzuatımızda
ve politikalarımızda, ne yazık ki insan yok. Bu yanlış kurgu nedeniyle
ne ormanları koruyoruz ne de geliştirebiliyoruz. Bu nedenle 2B konusu,
bu yanlış anlayış nedeniyle aşılamaz bir sorun haline gelmiştir. Turizmi
teşviki de bu kapsamda irdelemek lazım'' dedi.
Tasarıyı, ''ormancı ayağı eksik bir düzenleme'' olarak tanımlayan
Şandır, kanunun yeniden iptalinin Türkiye'ye büyük zarar vereceğini, bu
nedenle sınırlamalar ve tanımlamaların doğru yapılması gerektiğini
söyledi. ''Yüzde 1'lik sınırlama yüksektir, bunun yüzde yarıma
düşürülmesi gerekir'' diyen Şandır, aksi halde bugün beton yığınına
dönen Bodrum örneğinin ülkeye yaygınlaşacağını kaydetti.
-''2023 HEDEFLERİ İÇİN TEŞVİKE İHTİYAÇ VAR''
AK Parti grubu adına konuşan Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, bir
sivil toplum örgütünün başvurusu üzerine Turizmi Teşvik Kanunun bazı
maddelerinin iptali nedeniyle konunun gündeme geldiğini belirterek,
yasanın 25 yıl yürürlükte olduğunu söyledi.
Yeni düzenleme için 1 yılık süre tanındığını hatırlatan Karayel, yeni
yasanın çıkarılmamasının doğuracağı yasal boşluğun zararlı sonuçlara yol
açacağını ifade etti.
Turizmin, 12 Eylül ihtilal döneminde çıkarılan Turizmi Teşvik Yasası ile
belli seviyelere geldiğini vurgulayan Karayel, Türk turizminin 2023 yılı
hedeflerini yakalayabilmesi için teşvike ihtiyacı olduğunu söyledi.
Tasarıyla, orman tahsisi konusunda da yüzde 1'lik sınırlama
getirildiğine işaret eden Karayel, bunun önemli olduğunu kaydetti.
-''TURİZM YATIRIMLARININ YÜZDE 95'İ YERLİDİR''
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tasarının tümü üzerinde
milletvekillerinin sorularını cevaplarken, 1982 yılında çıkarılan Turizm
Teşvik Kanununun 2007 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal
edildiğini hatırlattı. Bu yüzden yeni bir düzenleme ihtiyacının ortaya
çıktığına işaret eden Günay, ''İptal edilen kanunda, ormanların turizm
alanı olarak tahsis edilmesinde bir sınır yoktu. Bu düzenlemeyle turizm
teşviklerini bazı sınırlara bağlıyoruz'' dedi.
Tarih, orman, deniz ve kültür korunmadan sürdürülebilir turizmin
olamayacağını vurgulayan Günay, tasarıda turizm alanlarının tek tek
sayıldığını söyledi.
Günay, turizmin denizden kurtulup bütün bölgelere yaygınlaştırılması
için çalıştıklarını belirterek, ''Ormanı yok ederek bir ülkede turizmin
yapılamayacağını biliyorum. Ağaç dikmeyi bir ibadet gibi gören bir
insanım. Türkiye'de turizm yatırımlarının yüzde 95'i yerli. Bu
tasarıyla, yabancılara mülk satışı da getirmiyoruz'' diye konuştu.
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.
