2008-01-16 - 14:39
Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Sezer, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankasının İstanbul'a taşınmasını eleştiren Sezer, bu kuruluşun aynı zamanda egemenliğin de sembolü olduğunu söyledi.
Sezer, Merkez Bankasının, ''Millet'' adına para basma yetkisine sahipolduğunu dile getirerek, ''Laik, demokratik Cumhuriyetin başkentinden başlayarak Türkiye'yi başka bir yere taşıma hevesindeki AKP, artık bu konuda 'Başkasına da soracak değiliz' diyerek, son seçimde aldığı yüzde 47 oyun şımarıklığıyla adım atmaktadır. Bu son derece tehlikeli'' diye konuştu.
''Merkez Bankası, finans yoğunluklu yerde olması gerekir'' düşüncesine katılmadığını, iletişim çağında artık her şeyin tuşlarla yapıldığına dikkati çeken Zeki Sezer, ''Merkez Bankası, Maliye ve Hazine ile sıkı ilişki içinde olması gerekir. Sayın Başbakan; bir süre sonra Hazineyi, Maliyeyi ve Hükümeti de mi İstanbul'a taşıyacaksınız? Buna gücü yetmez'' dedi.
''BAŞÖRTÜSÜ SORUNU BİZİM İNSANIMIZIN SORUNU DEĞİL''
Başbakan Erdoğan'ın, ''Gizli gündemini açığa çıkardığını'' savunan Sezer, Erdoğan'ın önemli şeyleri söyleyeceği zaman yurt dışına çıktığını belirtti.
''Türban konusuyla ilgili son çıkışını da İspanya'da yaptı. Türkiye'nin konularını gidip başka ülkelerin başkentlerinde konuşmak, başka ülkelerden alacağı destekle Türkiye'de iktidarını yürütmeye çalışmak son derece yakışıksız'' diyen DSP Genel Başkanı Sezer, şöyle devam etti:
''Bizim insanımız, 80 yılı aşan Cumhuriyet döneminde, hiç ayrımsız olarak birbiriyle kaynaşmıştır. İnancına bağlıdır, inancını istediği gibi yaşamak ister, dilediği gibi de yaşar. O özgürlüğü vardır. Ama laik demokrasiye de sonuna kadar bağlıdır. Onun için, başörtüsü ve benzeri konular bizim insanımızın sorunu değildir. Bunlar üzerinden siyaset yapan, siyasetine insanımızın dinini, saf duygusunu, inancını alet eden kirli siyasetçilerin sorun haline getirdiği bir konudur. Başbakana söylemek istediğim şu; bu ülkede başını örten hanım efendiler de
örtmeyen hanım efendiler de bizim. Sen insanımızın dininden, inancından, başörtüsünden elini çek. Bu konuda hiçbir sorun kalmaz. Eğer bu konuda sorun çözülsün istiyorsan... Sayın Başbakan sorunu kendi siyasetine alet etmek için gündemde tutmaya çalışıyor. Ekonomik
konularda çözemediği sorunların üstüne de insanımızın inancının gereği başörtüsünü, bir örtü olarak örtmeye çalışıyor. Büyük haksızlık ediyor.''
Zeki Sezer, ''İnancı gereği başörtüsü takan öğrencilerin eğitim hakkının elinden alınmasını düşünüyor musunuz?'' şeklinde soru üzerine de ''İnancı gereği insanların eğitim hakkı elinden alınmamalı ama her devletin kamu kurumları için bir kılık kıyafet düzenlemesi olduğu
gerçeğini unutmamak gerekir'' dedi.
''Eskiden olmayan bu sorun niye ortaya çıktı?'' diye soran DSP lideri Sezer, ''Sorunu, bunlar üzerinden siyaset yapan, Sayın Başbakan'ın da itiraf ettiği gibi, onu simgeleştirenler yaratıyor. Elini çektiğinde bu sorun çok kısa sürede çözülecek'' dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMALARI?
Konuşmasında, Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Sezer, ''Anayasa değişikliği ile Türkiye'nin tek adamlık, diktatörlük sürecine'' taşımaya çalışıldığını ileri sürdü.
''Sayın Başbakan'da ne yazık ki bu eğilim var. En küçük bir eleştiriyi bile tepkiyle karşılayan Başbakan'ın ruhunda, tek adamlık yapısı var'' diyen Sezer, getirilmeye çalışılan Anayasa ile yürütme, yargı ve yasama erklerinin fiilen ortadan kaldırılmak istendiğini öne sürdü.
DSP Genel Başkanı Sezer, ''Böylece Başbakan istediği düzene kavuşacağını sanıyor. Kafasının arkasındaki gizli yapıyı oluşturabileceğini sanıyor. Cumhuriyetin laik, demokratik yapısından da rövanşı alacağını düşünüyor'' diye konuştu.
Türkiye'yi geliştiremeyen Başbakan ve Hükümetin, gerginlikten medet umduğunu da savunan Sezer, Türk insanının gerginliğe değil, gelişmeye ihtiyacının olduğunu sözlerine ekledi.
Sezer, Merkez Bankasının, ''Millet'' adına para basma yetkisine sahipolduğunu dile getirerek, ''Laik, demokratik Cumhuriyetin başkentinden başlayarak Türkiye'yi başka bir yere taşıma hevesindeki AKP, artık bu konuda 'Başkasına da soracak değiliz' diyerek, son seçimde aldığı yüzde 47 oyun şımarıklığıyla adım atmaktadır. Bu son derece tehlikeli'' diye konuştu.
''Merkez Bankası, finans yoğunluklu yerde olması gerekir'' düşüncesine katılmadığını, iletişim çağında artık her şeyin tuşlarla yapıldığına dikkati çeken Zeki Sezer, ''Merkez Bankası, Maliye ve Hazine ile sıkı ilişki içinde olması gerekir. Sayın Başbakan; bir süre sonra Hazineyi, Maliyeyi ve Hükümeti de mi İstanbul'a taşıyacaksınız? Buna gücü yetmez'' dedi.
''BAŞÖRTÜSÜ SORUNU BİZİM İNSANIMIZIN SORUNU DEĞİL''
Başbakan Erdoğan'ın, ''Gizli gündemini açığa çıkardığını'' savunan Sezer, Erdoğan'ın önemli şeyleri söyleyeceği zaman yurt dışına çıktığını belirtti.
''Türban konusuyla ilgili son çıkışını da İspanya'da yaptı. Türkiye'nin konularını gidip başka ülkelerin başkentlerinde konuşmak, başka ülkelerden alacağı destekle Türkiye'de iktidarını yürütmeye çalışmak son derece yakışıksız'' diyen DSP Genel Başkanı Sezer, şöyle devam etti:
''Bizim insanımız, 80 yılı aşan Cumhuriyet döneminde, hiç ayrımsız olarak birbiriyle kaynaşmıştır. İnancına bağlıdır, inancını istediği gibi yaşamak ister, dilediği gibi de yaşar. O özgürlüğü vardır. Ama laik demokrasiye de sonuna kadar bağlıdır. Onun için, başörtüsü ve benzeri konular bizim insanımızın sorunu değildir. Bunlar üzerinden siyaset yapan, siyasetine insanımızın dinini, saf duygusunu, inancını alet eden kirli siyasetçilerin sorun haline getirdiği bir konudur. Başbakana söylemek istediğim şu; bu ülkede başını örten hanım efendiler de
örtmeyen hanım efendiler de bizim. Sen insanımızın dininden, inancından, başörtüsünden elini çek. Bu konuda hiçbir sorun kalmaz. Eğer bu konuda sorun çözülsün istiyorsan... Sayın Başbakan sorunu kendi siyasetine alet etmek için gündemde tutmaya çalışıyor. Ekonomik
konularda çözemediği sorunların üstüne de insanımızın inancının gereği başörtüsünü, bir örtü olarak örtmeye çalışıyor. Büyük haksızlık ediyor.''
Zeki Sezer, ''İnancı gereği başörtüsü takan öğrencilerin eğitim hakkının elinden alınmasını düşünüyor musunuz?'' şeklinde soru üzerine de ''İnancı gereği insanların eğitim hakkı elinden alınmamalı ama her devletin kamu kurumları için bir kılık kıyafet düzenlemesi olduğu
gerçeğini unutmamak gerekir'' dedi.
''Eskiden olmayan bu sorun niye ortaya çıktı?'' diye soran DSP lideri Sezer, ''Sorunu, bunlar üzerinden siyaset yapan, Sayın Başbakan'ın da itiraf ettiği gibi, onu simgeleştirenler yaratıyor. Elini çektiğinde bu sorun çok kısa sürede çözülecek'' dedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMALARI?
Konuşmasında, Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Sezer, ''Anayasa değişikliği ile Türkiye'nin tek adamlık, diktatörlük sürecine'' taşımaya çalışıldığını ileri sürdü.
''Sayın Başbakan'da ne yazık ki bu eğilim var. En küçük bir eleştiriyi bile tepkiyle karşılayan Başbakan'ın ruhunda, tek adamlık yapısı var'' diyen Sezer, getirilmeye çalışılan Anayasa ile yürütme, yargı ve yasama erklerinin fiilen ortadan kaldırılmak istendiğini öne sürdü.
DSP Genel Başkanı Sezer, ''Böylece Başbakan istediği düzene kavuşacağını sanıyor. Kafasının arkasındaki gizli yapıyı oluşturabileceğini sanıyor. Cumhuriyetin laik, demokratik yapısından da rövanşı alacağını düşünüyor'' diye konuştu.
Türkiye'yi geliştiremeyen Başbakan ve Hükümetin, gerginlikten medet umduğunu da savunan Sezer, Türk insanının gerginliğe değil, gelişmeye ihtiyacının olduğunu sözlerine ekledi.
