2005-04-29 - 15:13
Gazetecilik örgütleri temsilcileri, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'u TBMM'de ziyaret ederek, Türk Ceza Kanunu'nda basın suçlarına öngörülen hapis cezalarının kaldırılmasını istediler.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Doğan Tılıç, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Saydamer, Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Cahit Uyanık, Diplomasi Muhabirleri Derneği temsilcisi Seva Ulman, Profesyonel Haber Kameramanları Derneği Genel Başkanı Durak Doğan ve Ankara Spor Yazarları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Soner Sayımlar, CHP grubunu ziyaret ederek, Grup Başkanvekili Kemal Anadol ve CHP milletvekilleri ile görüştüler.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı İpekçi, örgüt temsilcileri adına yaptığı konuşmada, TCK'nın yürürlük tarihinin ertelenmesinin ardından, yasada bulunan basın suçlarına ilişkin haksız cezaların düzeltilmesi için girişimlerde bulunduklarını söyledi.
Bu çerçevede Adalet Bakanlığı yetkilileri ile değerlendirmelerde bulunduklarını, ancak 30'a yakın maddeden sadece 6'sı üzerinde mutabakat sağlandığını kaydeden İpekçi, ''Şu anda en büyük sıkıntımız, basın suçlarına verilen para cezalarında. Bunun yerine makul para cezaları öngörülebilir. Türkiye artık, ifade özgürlüğüne hapis cezası ayıbından kurtulmalıdır'' dedi.
İpekçi, yasadaki muğlak ifadelerin de kaldırılarak yerine net ve anlaşılır ifadeler konulması gerektiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da TCK'da basına yönelik olarak yer alan antidemokratik cezalar konusunda, CHP'nin meslek örgütleri ile aynı görüşleri paylaştığını ve yasanın TBMM'deki her aşamasında bu görüşleri dile getirdiklerini söyledi. Bu konuda CHP'ye üstü açık ya da kapalı haksızlık yapıldığını belirten Anadol, ''18 yıldır hazırlanan ve 6 ay alt komisyonda tartışılan yasa, 8 günde ana komisyondan geçti. Bundan, sağlıklı bir sonuç elde edilebilir mi?'' diye konuştu.
Yasanın, AB sürecinde, önemli bir aşamada TBMM'de görüşüldüğünü ve CHP'nin büyük bir baskı altına alındığını belirten Anadol, ''Şu bilinmelidir ki Türk Ceza Yasası'ndaki basına yönelik bu anti demokratik yaklaşımların sorumluluğu tamamen iktidara aittir. CHP'nin hiçbir sorumluluğu yoktur'' diye konuştu. Anadol, TCK'nın genel kurulda görüşülmesi sırasında CHP'nin, tüm gücüyle ''bu olumsuzlukları kaldırmak için çaba sarfedeceğini'' söyledi.
TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ve TGC Başkanı Orhan Erinç, konuyla ilgili hazırladıkları dosyayı Anadol'a verdiler.
1 MAYIS
Anadol, tüm dünyanın 1 Mayıs'ı işçi bayramı olarak kabul etmesine karşın ''kendisini reformcu olarak adlandıran AK Parti'nin'' bunu kabul etmediğini belirterek, ''Sayın Meclis Başkanı da bu günü bahar bayramı olarak pazar günü Mecliste kutlayacakmış. Onun da bayramını kutluyorum. Ancak önce sizin, siz basın emekçilerinin bayramını kutluyorum'' diye konuştu.
2004 1 Mayıs'ında yaptığı açıklamada, öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun dile getirdiği birtakım soruları sorduğunu ve bugüne kadar hala yanıt alamadığını belirten Anadol, sözlerini şöyle tamamladı:
''O soruları yine soruyorum. 1 Mayıs 1977'de Intercontinental Oteli'nin 5. katında kimler vardı. 511-512 ve 513 numaralı odalarda o gün kimler kaldı?
Sayın Bülent Ecevit ve sayın Süleyman Demirel'e uzun ömürler diliyorum ve onlar hayattayken kendilerine çağrıda bulunuyorum;1 Mayıs 1977'deki bu olaylarla ilgili tüm bildiklerini açıklasınlar. Açıklasınlar ki işçi sınıfının bu olayla ilgisinin olmadığı artık ortaya çıksın.''
Anadol, konuşmasının ardından, üzerinde ''1 Mayıs kutlu olsun'' yazılı pastayı, 2 bayan muhabirle birlikte keserek, gazetecilerin bayramını kutladı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı İpekçi, örgüt temsilcileri adına yaptığı konuşmada, TCK'nın yürürlük tarihinin ertelenmesinin ardından, yasada bulunan basın suçlarına ilişkin haksız cezaların düzeltilmesi için girişimlerde bulunduklarını söyledi.
Bu çerçevede Adalet Bakanlığı yetkilileri ile değerlendirmelerde bulunduklarını, ancak 30'a yakın maddeden sadece 6'sı üzerinde mutabakat sağlandığını kaydeden İpekçi, ''Şu anda en büyük sıkıntımız, basın suçlarına verilen para cezalarında. Bunun yerine makul para cezaları öngörülebilir. Türkiye artık, ifade özgürlüğüne hapis cezası ayıbından kurtulmalıdır'' dedi.
İpekçi, yasadaki muğlak ifadelerin de kaldırılarak yerine net ve anlaşılır ifadeler konulması gerektiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da TCK'da basına yönelik olarak yer alan antidemokratik cezalar konusunda, CHP'nin meslek örgütleri ile aynı görüşleri paylaştığını ve yasanın TBMM'deki her aşamasında bu görüşleri dile getirdiklerini söyledi. Bu konuda CHP'ye üstü açık ya da kapalı haksızlık yapıldığını belirten Anadol, ''18 yıldır hazırlanan ve 6 ay alt komisyonda tartışılan yasa, 8 günde ana komisyondan geçti. Bundan, sağlıklı bir sonuç elde edilebilir mi?'' diye konuştu.
Yasanın, AB sürecinde, önemli bir aşamada TBMM'de görüşüldüğünü ve CHP'nin büyük bir baskı altına alındığını belirten Anadol, ''Şu bilinmelidir ki Türk Ceza Yasası'ndaki basına yönelik bu anti demokratik yaklaşımların sorumluluğu tamamen iktidara aittir. CHP'nin hiçbir sorumluluğu yoktur'' diye konuştu. Anadol, TCK'nın genel kurulda görüşülmesi sırasında CHP'nin, tüm gücüyle ''bu olumsuzlukları kaldırmak için çaba sarfedeceğini'' söyledi.
TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi ve TGC Başkanı Orhan Erinç, konuyla ilgili hazırladıkları dosyayı Anadol'a verdiler.
1 MAYIS
Anadol, tüm dünyanın 1 Mayıs'ı işçi bayramı olarak kabul etmesine karşın ''kendisini reformcu olarak adlandıran AK Parti'nin'' bunu kabul etmediğini belirterek, ''Sayın Meclis Başkanı da bu günü bahar bayramı olarak pazar günü Mecliste kutlayacakmış. Onun da bayramını kutluyorum. Ancak önce sizin, siz basın emekçilerinin bayramını kutluyorum'' diye konuştu.
2004 1 Mayıs'ında yaptığı açıklamada, öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun dile getirdiği birtakım soruları sorduğunu ve bugüne kadar hala yanıt alamadığını belirten Anadol, sözlerini şöyle tamamladı:
''O soruları yine soruyorum. 1 Mayıs 1977'de Intercontinental Oteli'nin 5. katında kimler vardı. 511-512 ve 513 numaralı odalarda o gün kimler kaldı?
Sayın Bülent Ecevit ve sayın Süleyman Demirel'e uzun ömürler diliyorum ve onlar hayattayken kendilerine çağrıda bulunuyorum;1 Mayıs 1977'deki bu olaylarla ilgili tüm bildiklerini açıklasınlar. Açıklasınlar ki işçi sınıfının bu olayla ilgisinin olmadığı artık ortaya çıksın.''
Anadol, konuşmasının ardından, üzerinde ''1 Mayıs kutlu olsun'' yazılı pastayı, 2 bayan muhabirle birlikte keserek, gazetecilerin bayramını kutladı.
