2008-08-28 - 16:01
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığındaki bir yılına ilişkin açıklamaları ile ilgili yazılı basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, " Parti referansı ile hareket edenlerin hala yaşananlardan ders almamış olması, geleceğe dönük umutları söndürmektedir" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görevdeki bir yılına ilişkin değerlendirmeleri ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Okay, açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül'ün hala ideolojik yaklaşımını koruduğunu, geçmişte yer aldığı siyasi hareketin kolu gibi rol üstlendiğinin bir kez daha kamuoyunca görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Gül, Türkiye'de yaşanan ve kendisinin de bir aktör olarak katkısının bulunduğu çalkantılar noktasında bir sorumluluğu olduğunu kabul etmemektedir. Özeleştiri noktasına gelmeyen bu anlayış, gelecek dönemde Türkiye'de sosyal barışın kurulması, kutuplaşma ve kırılmaların yaşanmaması noktalarında umut vermemiş, karamsar beklentileri artırmıştır.
Abdullah Gül'ün ilk yılında, yasaları bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri göndermesi ve atama kararnamelerine ilişkin yaptığı işlemleri, Sayın Ahmet Necdet Sezer'in ilk yılı ile karşılaştırılmasına yönelik sözleri, her türlü dayanaktan yoksundur. Sayın Gül'ü bu tür içerikten uzak, sayısal bir yaklaşıma iten açıklama gerçeklerden uzaktır. Hedef saptırmaktan, yaptıklarının üzerini örtmekten başka hiçbir anlama gelmemektedir."
Okay şunları kaydetti:
''Eğer bir karşılaştırma yapılmak isteniyorsa, her iki Cumhurbaşkanının da ilk yıllarında AKP iktidarına ilişkin yaklaşımına bakmak gerekir. Sayın Sezer, AKP iktidarının ilk yılında; hortumcuları affeden vergi barışı yasasını geri gönderdi. Emeğiyle geçinenlerin sebepsiz işten atılmalarını engelleyen yasanın yürürlüğünü erteleyen yasayı geri gönderdi. Albayraklar'ı vergi borçlarından kurtaran yasayı geri gönderdi. Ormanların yok edilmesine yol açacak Anayasa değişikliklerini geri gönderdi. Tarikat okullarına destek için çıkarılan yasayı geri gönderdi. Kadrolaşmak için 61 yaşta emeklilik getiren yasayı geri gönderdi.
Şimdi Sayın Gül'e sormak istiyorum, kendisi o dönemde Cumhurbaşkanı olsa bu yasaları onaylar mıydı? Hiç kuşkunuz olmasın tereddütsüz onaylardı.''
''...KAMUOYUNUN TAKDİRLERİNE BIRAKIYORUZ''
Gül'ün, türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin yasa ile Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade ettiği 6 yasa ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği ancak yeniden düzenlenen 2 yasayı onayladığını ifade eden Okay, şunları kaydetti:
''Parti referansı ile hareket edenlerin hala yaşananlardan ders almamış olması, geleceğe dönük umutları söndürmektedir. Sayın Ahmet Necdet Sezer, hukukun üstünlüğüne inanan, Cumhuriyet'in değerlerini sonuna kadar savunan, ettiği yemine sadık kalan bir Cumhurbaşkanıdır. O bakımdan, kaçamak sayısal değerlendirmelerle, iki Cumhurbaşkanı arasında bağ kurmak, yurttaşların gözünün içine baka baka, onları yanıltmak anlamına gelir. Niceliğin ötesinde, nitelik önemlidir.
Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararların altına imza atan bir kişinin hala vicdanının rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.''
Okay, açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül'ün hala ideolojik yaklaşımını koruduğunu, geçmişte yer aldığı siyasi hareketin kolu gibi rol üstlendiğinin bir kez daha kamuoyunca görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Gül, Türkiye'de yaşanan ve kendisinin de bir aktör olarak katkısının bulunduğu çalkantılar noktasında bir sorumluluğu olduğunu kabul etmemektedir. Özeleştiri noktasına gelmeyen bu anlayış, gelecek dönemde Türkiye'de sosyal barışın kurulması, kutuplaşma ve kırılmaların yaşanmaması noktalarında umut vermemiş, karamsar beklentileri artırmıştır.
Abdullah Gül'ün ilk yılında, yasaları bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri göndermesi ve atama kararnamelerine ilişkin yaptığı işlemleri, Sayın Ahmet Necdet Sezer'in ilk yılı ile karşılaştırılmasına yönelik sözleri, her türlü dayanaktan yoksundur. Sayın Gül'ü bu tür içerikten uzak, sayısal bir yaklaşıma iten açıklama gerçeklerden uzaktır. Hedef saptırmaktan, yaptıklarının üzerini örtmekten başka hiçbir anlama gelmemektedir."
Okay şunları kaydetti:
''Eğer bir karşılaştırma yapılmak isteniyorsa, her iki Cumhurbaşkanının da ilk yıllarında AKP iktidarına ilişkin yaklaşımına bakmak gerekir. Sayın Sezer, AKP iktidarının ilk yılında; hortumcuları affeden vergi barışı yasasını geri gönderdi. Emeğiyle geçinenlerin sebepsiz işten atılmalarını engelleyen yasanın yürürlüğünü erteleyen yasayı geri gönderdi. Albayraklar'ı vergi borçlarından kurtaran yasayı geri gönderdi. Ormanların yok edilmesine yol açacak Anayasa değişikliklerini geri gönderdi. Tarikat okullarına destek için çıkarılan yasayı geri gönderdi. Kadrolaşmak için 61 yaşta emeklilik getiren yasayı geri gönderdi.
Şimdi Sayın Gül'e sormak istiyorum, kendisi o dönemde Cumhurbaşkanı olsa bu yasaları onaylar mıydı? Hiç kuşkunuz olmasın tereddütsüz onaylardı.''
''...KAMUOYUNUN TAKDİRLERİNE BIRAKIYORUZ''
Gül'ün, türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin yasa ile Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade ettiği 6 yasa ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği ancak yeniden düzenlenen 2 yasayı onayladığını ifade eden Okay, şunları kaydetti:
''Parti referansı ile hareket edenlerin hala yaşananlardan ders almamış olması, geleceğe dönük umutları söndürmektedir. Sayın Ahmet Necdet Sezer, hukukun üstünlüğüne inanan, Cumhuriyet'in değerlerini sonuna kadar savunan, ettiği yemine sadık kalan bir Cumhurbaşkanıdır. O bakımdan, kaçamak sayısal değerlendirmelerle, iki Cumhurbaşkanı arasında bağ kurmak, yurttaşların gözünün içine baka baka, onları yanıltmak anlamına gelir. Niceliğin ötesinde, nitelik önemlidir.
Sayın Gül, vicdanının rahat olduğunu söylüyor. Türkiye'yi uçurumun kenarına getirecek kararların altına imza atan bir kişinin hala vicdanının rahat olduğunu söylemesini kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.''
