
2013-03-14 - 10:30
TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı. TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı alt komisyona sevk etti.
TBMM Adalet Komisyonu'nda, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine başlandı.
Komisyon, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya'nın başkanlığında toplandı. İyimaya, tasarının alt komisyonda ele alınmasını önerdi.
4. Yargı paketi, önemli değişiklikler içeriyor. Tasarıya göre, terör örgütünün propagandasını yapan, örgütlerin bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara ceza verilmesinde, ''cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik etme'' şartı getiriliyor.
AİHM tarafından verilen ve kesinleşmiş ihlal kararları, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ndeki davalar bakımından da yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilecek. Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı açılan davanın 4 ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, ödeme tarihine kadar geçecek süre için hesaplanacak kanuni faiz hak sahibine ödenecek.
Tutukluluk halinin devam edip etmeyeceği kararı verilirken, şüpheli veya savunma da dinlenecek.
İşkence suçlarında zamanaşımı işlemeyecek.
TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı alt komisyona sevk etti.
Tasarı üzerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, ''Bu tasarı bırakın paket olmayı kese kağıdı bile değildir'' dedi.
Paketin içinde uzun tutuklulukla ilgili sorunu giderecek çözüm olmadığını ifade eden Öztürk, ''AİHM'de Türkiye aleyhine verilen ihlal kararlarını azaltmak amacıyla yapıldığı söyleniyor ama AİHM'in din dersi, nüfus cüzdanında din hanesin yer alması, kadının kızlık soyadına kadar, bir sürü ihlal kararı var ama bunlara bakılmıyor. AİHM'deki ihlal dosyalarının sayısını azaltmak gerekçesiyle kamuoyu oyalanıyor'' diye konuştu.
Öztürk, tasarının alt komisyona gönderilmeden üst komisyonda ele alınmasını istedi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Anayasaları ancak kurucu meclislerin yapabileceğini ifade ederek, ''Meclis'in böyle bir yetkisi yokken Anayasa'nın ilk 4 maddesini ortadan kaldırmak suçtur, umarım böyle bir Anayasa değişikliği teklifi verilmez. Bu yaklaşımın olmamasını temenni ediyorum, bu yöndeki haberlerin de asparagas olmasını diliyorum'' dedi.
BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, Yılmaz'a tepki göstererek, ''Bu açıklamalarınızı burada yapmayın, basın açıklamasıyla söyleyin'' dedi.
Yılmaz da ''Ben milletvekiliyim, söyleyeceklerimi söyleyeceğim'' diye konuştu.
Terör örgütünün elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılması konusuna değinen Yılmaz, ''PKK terör örgütü değil de siyasi bir örgüt gibi işlem yapılıyor. Oradaki insanları alıp gelmek varken, anlaşma konusu yapılmıştır, ben bunu şiddetle kınıyorum. Cilvegözü sınır kapısındaki bombalı saldırının failleri Lazkiye'den alıp getiriliyorsa, bizim kaçırılan insanlarımızı neden Kandil'den alıp getiremediler-'' diye sordu.
Yılmaz, tasarıyla, AİHM'in Türkiye aleyhindeki ihlal kararlarına yönelik yapılan düzenlemeleri olumlu bulduğunu belirterek, Terörle Mücadele Yasası'nın 6. ve 7. maddelerinde yapılan değişikliklerin ise dikkat çekici olduğunu bildirdi.
Tasarıyla terör örgütünün meşrulaştırılmaya çalışıldığını iddia eden Yılmaz, ''Tasarıyla terör örgütünün cebir ve şiddet içermeyen suçları kapsam dışına çıkarılıyor. 'Terör örgütünün cebir ve şiddet içermeyen hiç bir suçu cezalandırılamaz' diyorsak, terör örgütünü bir şekilde siyasallaştırıyoruz ve 'onun eylemlerini doğru buluyoruz' anlamına gelir. Abdullah Öcalan artık yakın bir tehlike olmayacağı için, onunla ilgili övücü sözler suç olmayacak, getirilmek istenen bu demek ki. Öcalan'ın yeniden yargılanmasına yol açabilecek bir düzenlemeyi kabul edemeyiz'' diye konuştu.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, tasarıda, terörle mücadele eden kamu görevlilerini zaafa uğratacağına inandıkları düzenlemeler olduğunu iddia etti.
''Bu tasarı çokça tartışıldı; balıkçıdan, kebapçıya kadar herkes bunun içeriğini biliyor'' diyen Başesgioğlu, uzun tutukluluk konusunun da komisyonda gündeme gelmesini istediklerini söyledi.
Başesgioğlu, ''Sözde görüşme sürecini reddediyoruz. Bu, hiç kimsenin menfaatine değildir. Biz bu tasarıyı sözde görüşme konsepti içerisinde mütalaa ediyoruz. Böyle bir sürecin parçası olmak istemiyoruz'' dedi. Başesgioğlu, ''Tutuklu milletvekilleri, gazeteciler ve TSK mensuplarıyla ilgili pozitif gelişme olacaksa, tasarıya katkı vermeye hazırız ama terör örgütünün propaganda serbestisi konusunda size katkı vermeyeceğiz'' diye konuştu.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Silivri yargılamalarından bahsetti. Mahkeme Başkanının, sanıkların ve avukatların yaptığı savunmaya müdahale ettiğini ifade eden Köktürk, ''Hakaret ve sövme içermeyen beyanlara Mahkeme Başkanı tarafından müdahale ediliyor, mikrofonları kapatılıyor'' dedi.
Köktürk, ''Mahkeme Başkanı dosyayı okumadığını söylüyor. Böyle bir durumda bu tasarı alt komisyona gitse ne olur gitmese ne olur- Bu paket bu sorunların hiçbirine çözüm getirmiyor'' sözlerini sarf etti.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, ''Kanunun bir şapkası var ve orada 'insan hakları ile ifade özgürlüğü' ifadesi var. Başlık böyle olunca, burada bir gizli niyet var mı diye baktık ve niyet gizliliğinin olduğunu gördük'' dedi.
Tasarının, Başbakan Yardımcısı Bülent Arıç'ın, ''Meclis'e gönderildi'' sözlerinin ardından 13 gün boyunca kaybolduğunu ifade eden Bal, ''Belki karasuları aştı ve başka yerlere gitti. Acaba deniz aşırı mı gitti, bir adaya mı gitti diye düşünüyorum'' diye konuştu.
Bal, terör örgütü PKK'yı masumlaştıran ve muhatap alan her türlü düzenlemeye karşı çıkacaklarını belirterek, ''PKK'yı masumlaştırma projesi bize göre Türkiye siyasetinin ürünü değildir. PKK'yı Türkiye'nin başına musallat eden, lojistik ve eğitim olarak destekleyen ve yakın bir gelecekte PKK'yı başka alanlarda kullanacak olan gücün projesidir. PKK'yı Suriye, Irak ve İran'da kullanılabilirler. O nedenle 'silahları gömün' denilmiyor, 'dışarı çıkarın' deniliyor'' dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, tasarıda niyet gizliliğinin olmadığını, amacın barışı sağlamak olduğunu söyledi. Özel, ''Ne deniz yolculuğu ne de hava yolculuğu yapmıştır. Onlara da ne bir af getiriyor'' diye konuştu.
BDP'li Bozlak ise 8 milletvekillinin hala tutuklu olduğunu ifade etti.
Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında birçok insanın da hala cezaevlerinde tutuklu olduğunu kaydeden Bozlak, tasarının bu haliyle toplumsal sorunlara çözüm üretmekten uzak olduğunu söyledi.
Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya'nın, konuşmalardan sonra, tasarının alt komisyona gönderilmesini oylayacağını açıklamasının ardından, alt komisyonda yer alacak üye sayılarıyla ilgili tartışma yaşandı. BDP'nin alt komisyonda üyesinin bulunmayacağının söylenmesi üzerine BDP'li Bozlak, bu duruma itiraz etti.
Tartışmaların ardından tasarı alt komisyona gönderildi.
Komisyon, AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya'nın başkanlığında toplandı. İyimaya, tasarının alt komisyonda ele alınmasını önerdi.
4. Yargı paketi, önemli değişiklikler içeriyor. Tasarıya göre, terör örgütünün propagandasını yapan, örgütlerin bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlayanlara ceza verilmesinde, ''cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik etme'' şartı getiriliyor.
AİHM tarafından verilen ve kesinleşmiş ihlal kararları, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ndeki davalar bakımından da yargılamanın iadesi sebebi olarak kabul edilecek. Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden dolayı açılan davanın 4 ay içinde sonuçlandırılamaması halinde, ödeme tarihine kadar geçecek süre için hesaplanacak kanuni faiz hak sahibine ödenecek.
Tutukluluk halinin devam edip etmeyeceği kararı verilirken, şüpheli veya savunma da dinlenecek.
İşkence suçlarında zamanaşımı işlemeyecek.
TBMM Adalet Komisyonu, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nı alt komisyona sevk etti.
Tasarı üzerinde konuşan CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, ''Bu tasarı bırakın paket olmayı kese kağıdı bile değildir'' dedi.
Paketin içinde uzun tutuklulukla ilgili sorunu giderecek çözüm olmadığını ifade eden Öztürk, ''AİHM'de Türkiye aleyhine verilen ihlal kararlarını azaltmak amacıyla yapıldığı söyleniyor ama AİHM'in din dersi, nüfus cüzdanında din hanesin yer alması, kadının kızlık soyadına kadar, bir sürü ihlal kararı var ama bunlara bakılmıyor. AİHM'deki ihlal dosyalarının sayısını azaltmak gerekçesiyle kamuoyu oyalanıyor'' diye konuştu.
Öztürk, tasarının alt komisyona gönderilmeden üst komisyonda ele alınmasını istedi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Anayasaları ancak kurucu meclislerin yapabileceğini ifade ederek, ''Meclis'in böyle bir yetkisi yokken Anayasa'nın ilk 4 maddesini ortadan kaldırmak suçtur, umarım böyle bir Anayasa değişikliği teklifi verilmez. Bu yaklaşımın olmamasını temenni ediyorum, bu yöndeki haberlerin de asparagas olmasını diliyorum'' dedi.
BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, Yılmaz'a tepki göstererek, ''Bu açıklamalarınızı burada yapmayın, basın açıklamasıyla söyleyin'' dedi.
Yılmaz da ''Ben milletvekiliyim, söyleyeceklerimi söyleyeceğim'' diye konuştu.
Terör örgütünün elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılması konusuna değinen Yılmaz, ''PKK terör örgütü değil de siyasi bir örgüt gibi işlem yapılıyor. Oradaki insanları alıp gelmek varken, anlaşma konusu yapılmıştır, ben bunu şiddetle kınıyorum. Cilvegözü sınır kapısındaki bombalı saldırının failleri Lazkiye'den alıp getiriliyorsa, bizim kaçırılan insanlarımızı neden Kandil'den alıp getiremediler-'' diye sordu.
Yılmaz, tasarıyla, AİHM'in Türkiye aleyhindeki ihlal kararlarına yönelik yapılan düzenlemeleri olumlu bulduğunu belirterek, Terörle Mücadele Yasası'nın 6. ve 7. maddelerinde yapılan değişikliklerin ise dikkat çekici olduğunu bildirdi.
Tasarıyla terör örgütünün meşrulaştırılmaya çalışıldığını iddia eden Yılmaz, ''Tasarıyla terör örgütünün cebir ve şiddet içermeyen suçları kapsam dışına çıkarılıyor. 'Terör örgütünün cebir ve şiddet içermeyen hiç bir suçu cezalandırılamaz' diyorsak, terör örgütünü bir şekilde siyasallaştırıyoruz ve 'onun eylemlerini doğru buluyoruz' anlamına gelir. Abdullah Öcalan artık yakın bir tehlike olmayacağı için, onunla ilgili övücü sözler suç olmayacak, getirilmek istenen bu demek ki. Öcalan'ın yeniden yargılanmasına yol açabilecek bir düzenlemeyi kabul edemeyiz'' diye konuştu.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, tasarıda, terörle mücadele eden kamu görevlilerini zaafa uğratacağına inandıkları düzenlemeler olduğunu iddia etti.
''Bu tasarı çokça tartışıldı; balıkçıdan, kebapçıya kadar herkes bunun içeriğini biliyor'' diyen Başesgioğlu, uzun tutukluluk konusunun da komisyonda gündeme gelmesini istediklerini söyledi.
Başesgioğlu, ''Sözde görüşme sürecini reddediyoruz. Bu, hiç kimsenin menfaatine değildir. Biz bu tasarıyı sözde görüşme konsepti içerisinde mütalaa ediyoruz. Böyle bir sürecin parçası olmak istemiyoruz'' dedi. Başesgioğlu, ''Tutuklu milletvekilleri, gazeteciler ve TSK mensuplarıyla ilgili pozitif gelişme olacaksa, tasarıya katkı vermeye hazırız ama terör örgütünün propaganda serbestisi konusunda size katkı vermeyeceğiz'' diye konuştu.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Silivri yargılamalarından bahsetti. Mahkeme Başkanının, sanıkların ve avukatların yaptığı savunmaya müdahale ettiğini ifade eden Köktürk, ''Hakaret ve sövme içermeyen beyanlara Mahkeme Başkanı tarafından müdahale ediliyor, mikrofonları kapatılıyor'' dedi.
Köktürk, ''Mahkeme Başkanı dosyayı okumadığını söylüyor. Böyle bir durumda bu tasarı alt komisyona gitse ne olur gitmese ne olur- Bu paket bu sorunların hiçbirine çözüm getirmiyor'' sözlerini sarf etti.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, ''Kanunun bir şapkası var ve orada 'insan hakları ile ifade özgürlüğü' ifadesi var. Başlık böyle olunca, burada bir gizli niyet var mı diye baktık ve niyet gizliliğinin olduğunu gördük'' dedi.
Tasarının, Başbakan Yardımcısı Bülent Arıç'ın, ''Meclis'e gönderildi'' sözlerinin ardından 13 gün boyunca kaybolduğunu ifade eden Bal, ''Belki karasuları aştı ve başka yerlere gitti. Acaba deniz aşırı mı gitti, bir adaya mı gitti diye düşünüyorum'' diye konuştu.
Bal, terör örgütü PKK'yı masumlaştıran ve muhatap alan her türlü düzenlemeye karşı çıkacaklarını belirterek, ''PKK'yı masumlaştırma projesi bize göre Türkiye siyasetinin ürünü değildir. PKK'yı Türkiye'nin başına musallat eden, lojistik ve eğitim olarak destekleyen ve yakın bir gelecekte PKK'yı başka alanlarda kullanacak olan gücün projesidir. PKK'yı Suriye, Irak ve İran'da kullanılabilirler. O nedenle 'silahları gömün' denilmiyor, 'dışarı çıkarın' deniliyor'' dedi.
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, tasarıda niyet gizliliğinin olmadığını, amacın barışı sağlamak olduğunu söyledi. Özel, ''Ne deniz yolculuğu ne de hava yolculuğu yapmıştır. Onlara da ne bir af getiriyor'' diye konuştu.
BDP'li Bozlak ise 8 milletvekillinin hala tutuklu olduğunu ifade etti.
Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında birçok insanın da hala cezaevlerinde tutuklu olduğunu kaydeden Bozlak, tasarının bu haliyle toplumsal sorunlara çözüm üretmekten uzak olduğunu söyledi.
Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya'nın, konuşmalardan sonra, tasarının alt komisyona gönderilmesini oylayacağını açıklamasının ardından, alt komisyonda yer alacak üye sayılarıyla ilgili tartışma yaşandı. BDP'nin alt komisyonda üyesinin bulunmayacağının söylenmesi üzerine BDP'li Bozlak, bu duruma itiraz etti.
Tartışmaların ardından tasarı alt komisyona gönderildi.