
2007-02-15 - 15:50
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, herhangi bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmayan gazilerin şeref aylıklarının artırılmasını öngören yasa tasarısını benimsedi.
Tasarıya göre, İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca aylık bağlanan, Milli
mücadeleye katılıp İstiklal Madalyası alan, Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış
Harekatına katılan muharip gazilerden, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan
aylık almayan ve zorunlu olarak sosyal güvenlik kurumlarından birine tabi olmayı
gerektiren bir işte de çalışmayanlar, 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan 30
günlük net asgari ücret kadar maaş alacak. Bu kişilerin dul eşlerine ise bu
tutarın yüzde 75'i ödenecek.
Buna göre yaklaşık 51 bin gaziden, hiç bir sosyal güvenlik kurumundan maaş
almayan yaklaşık 10 bininin maaşı, 264 YTL'den 403 YTL'ye çıkacak.
Bu gaziler ile eşlerinin resmi sağlık kurumları ile sevk edildikleri özel
sağlık kurumlarında görecekleri tedavileri ve ilaç giderleri, katılım payı ve
fark alınmaksızın Milli Savunma Bakanlığına konulacak ödenekten karşılanacak.
Muharip ve malul gaziler ile şehit dul ve yetim maaşı alanların su
faturaları, belediye meclislerince belirlenecek tarifeyle yüzde 50 indirimli
alınacak.
Tasarının, gazilerin maaşlarını düzenleyen maddesi 1 Temmuz'da, diğerleri
yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE 20 BİN YENİ POLİS KADROSU
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, ''Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerin, Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Bölümünde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'' ele alındı.
Tasarının sunumunu yapan Milli Savunma Bakanı Gönül, polisin hizmet gördüğü
nüfus ve AB standartları dikkate alınarak, 2003 yılında 20 yıllık personel
projeksiyonu hazırlandığını bildirdi.
Planlanan sisteme göre, bugün itibariyle polis teşkilatının 31 bin 247 kadro
eksiğiyle görev yaptığını bildiren Gönül, halen 166 bin 918 olan polis memuru
sayısının, 2009 yılında 210 bin 160, 2012 yılında ise 220 bin 296'ya ulaşması
gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de yaklaşık 296 kişiye, AB ülkelerinde ise 250 kişiye bir polis
düştüğünü belirten Gönül, bu konuda AB normlarının henüz yakalanamadığına dikkati
çekti.
Diğer devlet memurlarının haftada 40 saat, yılda 249 gün ve toplamda ise
1992 saat çalıştığını belirten Gönül, şöyle devam etti:
''Bir polis memuru 12/24 saat çalışma sistemine göre haftada 60 saat, 12/12
saat çalışma sistemine göre haftada 72 saat çalışmaktadır. Polisin çalışma saati
yılda 313 gün, toplamda ise 3 bin 756 saat etmektedir. Bu hesaplamaya göre, bir
polisin diğer devlet memurlarından yüzde 88 oranında daha fazla çalıştığı
görülmektedir. Personel sayısı istenen düzeye çıkarıldığı takdirde, polisin mesai
saatlerindeki yoğunluk, nispeten düzene girecektir.''
Gönül, 2007 ve sonraki yıllar için okullarda öğrenim gören polis adaylarının
atanabileceği boş kadronun bulunmadığını belirterek, açığın kapatılması için
2007, 2008 ve 2009'da emekli olanlardan boşalan kadrolarla birlikte ilk atamada
kullanılmak üzere, 20 bin polis memuru kadrosu ihdas edilmesi gerektiğini
söyledi.
''GÖREV AYRIMI HUDUTLARI BELLİDİR''
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yurtdışında olması nedeniyle vekaleten
komisyona geldiğini belirten Gönül, komisyon üyelerinin sorularını cevaplandırdı.
''Jandarma ve emniyet arasında bir rahatsızlık kesinlikle yoktur'' diyen
Gönül, bu konuyu tarih içinde çözebilen ülkelerden birinin Türkiye olduğuna
dikkati çekti.
Bazı ülkelerde farklı güvenlik teşkilatlarının aynı coğrafyada çalışmayı
sürdürdüğünü belirten Gönül, ''Türkiye'de jandarma ve emniyetin görev ayrımı
hudutları bellidir. Aralarında işbirliği söz konusudur. Bugüne kadar bu işbirliği
başarıyla yürütülmüştür'' diye konuştu.
Bazı milletvekillerinin, ''yolsuzlukların içinden hep emniyet mensupları
çıkıyor'' eleştirilerinin yersiz olduğunu ifade eden Gönül, ''Emniyet teşkilatı,
diğer kurumlardan çok daha fazla disiplin altında bir kuruluştur. Herkese kefil
olacak değiliz ama böyle bir düşünce yanlıştır. Disiplin kurulları, kanunlara
uygun hareket edilip edilmediğini denetler. Bu doğrultuda 2005'te 264, 2006'da
ise 202 emniyet mensubu meslekten ihraç edilmiştir'' dedi.
Gönül, Necip Hablemitoğlu cinayetinin aydınlatılması için özel bir ekibin
çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.
DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİ
AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, son günlerdeki olaylar göz
önünde bulundurularak, güvenlik güçlerinin mali ve idari yapılanmasının yeniden
değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Hrant Dink cinayetinin İstanbul'un en işlek mekanlarından birinde
işlendiğini anımsatan Uzunkaya, ''İşlek olmasına rağmen bu mekanda polise ait
görüntüleme sistemi yok. Görüntülerin, bir bankanın kamerasından temin edilmesi,
İstanbul açısından kabul edilemez'' dedi.
Ogün Samast'ın yakalanmasından sonra basın organlarında yayınlanan
görüntülerle ilgili tartışmaları hatırlatan Uzunkaya, şöyle devam etti:
''Samast, şehir merkezine 5 kilometre uzaktaki otogarda yakalandı. Burası
jandarma bölgesiymiş. 20 kilometre hududu bulunan polis bölgesinin ortasında bir
yer. Güvenlik birimleri iç içe, can siperane mücadele etmişlerdir. Ancak
görüntülerden sonra zan altında kalmışlardır. Başarının onurunu kimseye
yaşayamamıştır. Dünyayı ayağı kaldıran olaydan 32 saat sonra katil yakalanmış
ancak, bu başarıyı gösterenler halen zan altındadır.''
Uzunkaya, ''Alınacak polis sayısı 200 bin de olsa kafi değil. Önemli olan
gönüllere polisi yerleştirmektir'' dedi.
''SÖZDE YASA ÇIKARDIK''
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, toplumda yasalarla polisin
elinin kolunun bağlandığı yönünde görüşler bulunduğunu, polisin de ''suçluyu
yakalıyoruz ama serbest kalıyor'' diye şikayetleri olduğunu belirterek, bu
sorunların Parlamentoda çözülmesi gerektiğini söyledi
Van'da, eski bir milletvekilinin ''35 kişiyle karakol basarak uyuşturucu
kaçakçısı oğlunu aldığını, karşı koyan 4 polisi yaraladığını'' hatırlatan
Kılıçdaroğlu, ''Polislere kim sahip çıktı, karakolu basan ne oldu? Suç işleyenin
yaptığı yanına kar mı kalıyor? Polislik mesleği, siyasi açıdan çok yıpratıldı.
Hükümet, polisin saygınlığını kazandırmak zorundadır'' diye konuştu.
''TBMM, ŞİDDETİ BESLEYEN KURUMLARDAN...''
Toplum barışı için televizyon dizilerinden yararlanılabileceğini kaydeden
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Amerika'da zenci ile beyaz mutlaka yan yana konulup, toplum barışı
sağlanıyor. Bizdeki dizilerde sigara, şiddet özendiriliyor. Filmleri
izleyenlerden bazıları, kendisini filmin başrolünde gibi görüyor.
Şiddeti besleyen kurumlardan biri de TBMM'dir. Çoğu yolsuzluk dosyasının
üstünü kapatıyoruz. TGRT'nin yüzde 25'inden fazlasının yabancılara satılmaması
konunda yasa çıkardık. Amerikalılar aldı, bir Türk vatandaşına satış yapıldı
gösterildi. Zaten o da ölünce televizyon Amerikalılara kaldı. Sözde yasa
çıkardık, uygulanmadığını biliyoruz. Kendimizi kandırmayalım.''
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Emniyet Genel Müdürlüğüne 20 bin yeni
polis kadrosu verilmesini öngören kanun tasarısı, kabul edildi.
Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerin,
Emniyet Genel Müdürlüğüne Ait Bölümünde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısına göre, Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatına 9. dereceden 20 bin
polis kadrosu ihdas edilmesi öngörülüyor.