AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan komisyonda, Google yetkilileri de hazır bulundu.
Yayman, toplantı açılışında yaptığı konuşmada, dijital dünyanın yoğun bir şekilde tartışıldığını anımsatarak, "aile, birey, kadın ve çocuğun korunması" konusunun iktidar ve muhalefetin kırmızı çizgisi olduğunu vurguladı.
Düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanında olduklarını söyleyen Yayman, aileyi, çocuğu, toplum ve kamu düzenini korumak için TBMM'nin üzerine düşeni yapacağını belirtti.
Dijital mecraların imkanları yerine daha çok sosyal medya uygulamaları üzerinden olumsuzluklarının gündeme gelmesini doğru bulmadıklarını aktaran Yayman, "Dijital mecranın, yapay zeka, yazılım ve başka olanaklarla insanların kendini ifade etmeleri bakımından ele alınması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Bazı sosyal medya ağlarının etkileşim, daha fazla "tık almak" ve daha fazla para kazanmak için toplumsal değerleri, aileyi, çocuğu, kadını, yerli milli değerleri, ahlakı, ananeyi, örfü yok saymasını kabul etmediklerini belirten Yayman, "Eğer toplumu korumak, aileyi korumak yasakçılıksa, evet biz de yasakçıyız. Fakat şu hususu dile getirmek istiyorum. Her şeyin dijitalleştiği, siyasetin, ekonominin, eğitimin, ticaretin, sanatın, kültürün, topyekun hayatın dijitalleştiği bir dünyada, ekosistemde, biz de Türkiye'de komisyon olarak kurulduğumuz günden beri bir hukuksal, yönetsel bir çerçeve çıkartıp bunun üzerinden ilerlemek istiyoruz." ifadesini kullandı.
Dijital ağların Türkiye'de temsilcilik açmasını çok önemsediklerini dile getiren Yayman, bugün komisyonda ağırladıkları Google temsilcilerinden algoritma değişikliklerine ilişkin şeffaf, açık, anlaşılabilir ve ikna edici cevaplar beklediklerini söyledi.
Yayman, şöyle konuştu:
"Ulus aşırı dijital şirketlerin kendilerini yasamanın, yürütmenin, yargının üzerinde gördüklerini ve kendilerine yeni dijital tebaalar oluşturduklarının farkındayız. Bunu bir realite olarak, olumlu olumsuz bağlamın dışında ele almak lazım. Dijital mecraların insanların fikirlerini, düşüncelerini, kendi tezlerini dile getirmesi bakımından bir imkan sunması seçeneğine karşı maalesef bir kötülük yuvasına, bir dijital çöplüğe dönüştüğünü mütalaa etmekteyiz. Özellikle dezenformasyon, yalan haber ve konuyu bağlamından saptırmanın ve manipülasyonun yapılmasını asla doğru bulmuyoruz. Son tahlilde, hiçbir denetimin olmadığı sosyal medya mecralarının hem demokrasimizi hem toplumsal barışımızı hem de kamu düzenini tehdit eden bir konuma geldiğini mütalaa etmekteyiz."
Türkiye'deki Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre haberin bir telif konusu olmadığını anımsatan Yayman, "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda haberin bir telif konusu haline getirilmesini ve bu bağlamda kullanılmaya bağlı olarak bir ücret ödenmesini talep etmekteyiz. Çünkü burada gerçek habercilikle, gerçek gazetecilikle, objektif habercilikle, kamu yararını gözeten habercilikle, etkileşim almak isteyen ve bunun için de her türlü 'sakilliği' yapan bir anlayışın yarışmasının imkanının olmadığını düşünüyorum. Zaten yazılı ve görsel medyanın dijitalleşme karşısında mevzi kaybetmesiyle beraber bu dijital telifte yaşanan irrasyonel gelişmeler, süreci daha fazla zora sokmaktadır." şeklinde konuştu.
Yayman, konuşmasının ardından Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri ve Politikaları Direktörü Tolga Sobacı'ya söz verdi. Bu sırada araya giren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, söz isteyerek usul tartışması açmayı talep etti.
Komisyon Başkanı Yayman'ın misafirlerin konuşmasının ardından kendisine söz vereceğini belirtmesi üzerine Emir, bunu kabul etmediklerini söyledi.
Usul tartışması isteyen bazı milletvekillerinin de masaya vurarak tepki göstermesi ve tartışmaların sürmesi üzerine Komisyon Başkanı Yayman, toplantıya ara verdi.
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan komisyonda, usul tartışması nedeniyle verilen aranın ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, konuşma yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında tutuklanmasının ardından görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medya platformu X'teki hesabına, "suç işlemeye tahrik" suçunun ihlali ile suç örgütünün propagandası mahiyetinde paylaşımlar yapıldığı gerekçesiyle erişim engeli getirilmesini eleştiren Emir, "X hesabına erişimin engellenmesi için hiçbir gerekçe yoktur, hiçbir hukuki dayanak yoktur." dedi.
Türkiye'de erişim engeli kararlarının yasal ve anayasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri süren Emir, erişim engelinin birilerini susturmaya, ifade özgürlüğünü yok etmeye dönük keyfi bir biçimde kullanıldığını savundu.
- "Bizim çıkarlarımıza ve misyonumuza uygun olmaz"
Emir'in konuşmasının ardından Google yetkilileri, sunum yaptı.
Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri ve Politikaları Direktörü Tolga Sobacı, Türkiye'deki şirketin Google LLC tarafından sağlanan ürün ve hizmetler üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisine sahip olmadığını ve Google LLC'nin şubesi, temsilcisi ya da irtibat bürosu olarak faaliyet göstermediğini söyledi.
Google İsviçre Google Arama İlişkileri Lideri ve Google Arama Sözcüsü Johannes Matthias Müller de yaptığı sunumda, "Google arama" için yayıncılarla ve internet sitesi sahipleriyle görüştüklerini, onların sorularını ve karşılaştıkları zorlukları kendilerinden dinlediklerini anlattı.
"Herhangi bir sonucun manipüle edilmesine veya bunların herhangi bir şekilde çarpıtılmasına neden olmak bizim çıkarlarımıza ve misyonumuza uygun olmaz." diyen Müller, telefonlardaki aplikasyonlarda olduğu gibi düzenli olarak kendi ürünlerinde güncelleme yaptıklarını belirtti.
Bu güncellemelerle "Google arama"da tüm dillerde ve aynı zamanda tüm ülkelerde daha iyi bir deneyim sunmayı hedeflediklerini aktaran Müller, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle de bir yayıncı veya bir web sitesi sahibi bir değişiklik yapabilecekse ve bu yaptığı değişiklik sayesinde daha kolay bulunabilecekse veya daha iyi koşullara erişebilecekse, bunların dokümantasyonunu paylaşıyoruz. Aynı zamanda, yayıncıların ölçümlerinde görebilecekleri büyük, genel değişiklikler olduğu zaman bunları da aynı şekilde paylaşıyoruz. Bu güncelleme bilgileri tüm web siteleri için küresel bir şekilde paylaşılıyor. Yapılan güncellemeler çok çeşitli formatlarda gerçekleştirilebiliyor. Önemli değişiklikler, güncellemeler yaptığımız zaman, uygulamaya geçilmeden önce güçlü bir değerlendirme süreci uyguluyoruz.
Global olarak yapmış olduğumuz güncellemelere baktığımız zaman, buradaki hedef bütün dillerde ve tüm ülkelerde teknik iyileştirmelerin her yerde kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla kullanılabilmesi. Genellikle 'Google arama' için yapmış olduğumuz bu güncellemeler aynı zamanda 'Google keşfet' ürünümüz için de yapılıyor. Örnek vermek gerekirse şayet kullanıcı spora ilgi duyuyorsa veya filmlere ilgi duyuyorsa kendisine ilgi duyduğu bu alanlarla alakalı içerik gösteriliyor. Kişiselleştirilmiş bir yapısı olması itibarıyla 'Google keşfet' üzerinden yapılan tıklamalar zaman içerisinde, farklı zamanlarda, çok farklılıklar gösterebiliyor."
Arama özelliğini daha iyi hale getirmek için her yıl binlerce güncelleme yapıldığını aktaran Müller, "Bu güncellemeler arasına, periyodik olarak, düzenli çekirdek güncellemesi dediğimiz, sistemin kendi içerisindeki güncellemeler de dahil. Çekirdek güncellemeler, aslında bizim nispeten daha büyük diyebileceğimiz güncellemeler ve bunlar yürürlüğe konulduktan sonra da web sitelerinde tabii ki bazı değişiklikler ortaya çıkabiliyor." ifadesini kullandı.
Müller, sistemde yaptıkları iyileşmelerin herhangi bir şekilde bireysel web sitelerini hedefleyen iyileşmeler ya da güncellemeler olmadığını vurgulayarak "Bu güncellemelerin temel amacı, dünyanın her yerinde kullanıcıların arama hizmetinden çok daha iyi bir şekilde faydalanabilmelerini sağlamak. Herhangi bir şekilde bir siyasi ideolojiyi ya da bir görüşü desteklemek ya da başka bir dezavantajlı duruma getirmek için ürünlerimizi ya da arama sonuçlarımızı belirlemek ve güncellemelerimizi bunların üstüne odaklamak, bu şekilde tasarlamak söz konusu değil." açıklamasında bulundu.
- Siz, insanlığın karşısındaki en büyük sorunsunuz"
Google Fransa, Orta Doğu ve Afrika'dan Sorumlu Haber Ortaklıkları Direktörü Faten Dubarry ise gazeteciliğin geliştirilmesi üzerine programlara yatırım yaptıklarını anlattı.
Sunumların ardından Komisyon üyeleri sorularını iletti. Sorularına cevap alamadığını belirten CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan, Google yetkililerine tepki gösterdi.
Özkan, "Eğer tutumunuz buysa, sorularıma yanıtlarınız buysa siz özgürlük düşmanısınız, adalet düşmanısınız ve sizinle mücadele etmek insanlığın önündeki en önemli problemlerden biridir. Siz bütün bir ekosistemi, bütün özgürlük sistemini yok eden bir tekel olarak, bir yığın olarak karşımızda duruyorsunuz. Asla denetlenmeyi kabul etmiyorsunuz, asla paylaşmayı kabul etmiyorsunuz, adil olmayı kabul etmiyorsunuz. Siz, insanlığın karşısındaki en büyük sorunsunuz." sözlerini sarf etti.
Komisyon Başkanı Yayman'ın Google aramada çıkan sonuçlarda öncelik sırasına müdahale edilip edilmemesiyle ilgili sorusu üzerine Sobacı, "Hayır. Yani bizim çalışma biçimimiz buna uygun değil, biz böyle bir şey yapmıyoruz, yapmayacağız. Algoritma değişikliklerinden sonra trafik dalgalanması çok doğal bir süreç. Bu oluyor ve zamanla tekrar yerine oturuyor, şu anda da geldiğimiz nokta o." dedi.
Komisyon toplantısında Google İspanya Kıdemli Kamu Politikası Müdürü Helena Martins, Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu İlişkileri ve Politikaları Müdürü Duygu Yücesoy, Google Reklamcılık ve Pazarlama Limited Şirketi Kamu Ortaklıkları Yöneticisi ve Dış Danışman Başak Yeşil, Google İstanbul Bilgi Teknolojileri Limited Şirketi ve Google LLC şirketini temsilen Avukat Gönenç Gürkaynak ve Avukat Ceren Yıldız Özgökçen de hazır bulundu.
